24 Nisan’da Çanakkale’de kutlama yapmak mı?

resizeCumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 15 Ocak’ta Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında değindiği bir çok konu içerisinden bir tanesi 2015 yılı içerisinde Türkiye tarihinin şekillenmesi açısından oldukça güçlü bir öneme sahip. Tam olarak şu cümlelerle yansıdı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri resmi siteye: “Bu yılın bir diğer önemli adımının da 24 Nisan’ın Çanakkale Savaşları’nın yüzüncü yılı olduğun işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “24 Nisan’da da dünyada birçok devlet ve hükümet başkanlarına davet çıkardık. Ama hassasiyetimiz, özellikle İlham Aliyev kardeşimle beraber inşallah 24 Nisan’da Çanakkale’de beraber olacağız” dedi.”

Nasıl yani?

24 Nisan ile Çanakkale Savaşı’nın ne alakası var? Anmanın bir çok devlet ve hükumet başkanı ile beraber yapılması değerli fakat neden özellikle İlham Aliyev?

Yine resmi siteden devam edelim. Çanakkale ve 24 Nisan kelimelerini birlikte araştırdığımızda sadece bu konuşmanın yapıldığı 15 Ocak 2015 kaydı çıkıyor. Yani Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları arasında 24 Nisan ve Çanakkale arasında bir bağ kuran ya da 24 Nisan’da bir anmaya katılan daha önce yok. Bununla da yetinmeyip gün gün Çanakkale’de ne olduğuna dair kayıtları incelediğimizde de 24 Nisan tarihinin boş olduğunu görüyoruz. 22 Nisan’da Müttefikler’in Gelibolu’ya yaptıkları çıkarma kayda geçmiş. 23 ve 24 Nisan’da kayda değer bir olay görünmüyor. 25 Nisan’da ise Arıburnu’nda Mustafa Kemal’in tümeni ilk çıkarmayı durduruyor. Bununla birlikte diğer noktalara da asker çıkmasıyla birlikte 9 ay sürecek bir kara savaşı başlıyor. Kısaca söylemek gerekirse bu 24 Nisan tarihinin Çanakkale’ye dair sembolik bir önemi yok. Peki hangi tarihin var?

18 Mart! Cumhurbaşkanlığı sitesine de baksak, başka kaynaklara da baksak ya da doğrudan Çanakkale’ye de gözümüzü çevirsek göreceğimiz tarih 18 Mart! Peki bu 24 Nisan nereden çıktı? İşte bu soruya yanıt vermek için yazının başında sorduğum ikinci soruya dönmek gerekiyor. Yani bu anmaya neden özellikle İlham Aliyev’in daha doğrusu Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın çağrıldığı sorusuna…

24 Nisan sembolik önemi olan bir tarih. İstanbul’da 2345 Ermeni’nin tutuklandığı gün ve neredeyse tüm Dünya’nın Ermenilere yönelik olarak gerçekleşen soykırımı anmak için seçtiği bir gün. Tarih Anadolu’nun bir yakasında Çanakkale Zaferi olarak akarken, Anadolu’nun başka noktalarında da acıyla akıyordu 1915’te; ve 24 Nisan 2015 bu acının da 100. yılı olacak. Büyük ihtimalle de Ermenistan başta olmak üzere Büyük Felaket’in en büyük anmaları bu sene gerçekleşecek.

Şimdi durum buyken, her sene 18 Mart’ta yapılan bir anmayı/kutlamayı tam da bu sene 24 Nisan’a almaya çalışmak ve orada da “özellikle” Ermenistan ile sorunlar yaşayan Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nı görmek istemenin iki nedeni olabilir. İki neden de benim savunamayacağım nedenler. Ya Erdoğan kendinin de davetli olduğu 24 Nisan Anması’na gitmemek için bahane oluşturmak istemiştir ve Aliyev’i de bu durumdan “kurtarmaya” çalışmıştır. Ya da daha kötüsü bir büyük acıyla, bir sevinci yarıştırma ve bunu da uluslararası destek yarışmasına çevirerek yapma amacını gütmektedir. Her şeyi bırakalım bir kenara, Anadolu insanlarının önemli bir bölümünün yaşamını yitirdiği, yaşayanların da acısının hala taze olduğu (Bugün 19 Ocak!) bir günde bir tarafta yas varken nasıl diğer tarafta kutlama yapılacak? Bu nasıl düşünülebilir? Bunu bir yarış haline getirmeye çalışmak ise…

Bu yarışın sonucu da şimdiden belli aslında. Yandaş kanallar şimdiden 24 Nisan’da Çanakkale’de kutlama yapan Türkiye Cumhuriyeti, Azerbaycan Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yetkililerinin “değerli yalnızlıkları üzerine programlar yapmaya başlayabilirler.

Yeşil Gazete yazıları ve diğer yazılar için: http://www.urbarli.net

https://twitter.com/Urbarli

Koray Doğan Urbarlı
Koray Doğan Urbarlıhttp://urbarli.net
İzmir’de doğdu. İzmir Kız Lisesi’nden sonra Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü bitirdi. İlk önce Ege Üniversitesi Sosyoloji’de, sorasında da Ankara Üniversitesi Sosyoloji’de yüksek lisans yapmaya başladı. İkincisine devam ediyor. Bir kamu belediyesinin Dış İlişkiler Müdürlüğü’nde beyaz yakalı işçi olarak hayatına devam ediyor. Yeşil Gazete ekibine köşe yazıları, Türkiye, spor ve Dünya haberleri ile katkı sunuyor.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Otoban

Otoban yapılmaya başlanmasıyla birlikte şehrin küçük nüfusunu oluşturan otomobil sahipleri yayalara değil, yayalar onlara tabi kılınmaya başlandı.

Kazdağlarını savunmak ve kurumların sessizliği: Yeni toplumsallık

'Üzerinde düşünülmesi gereken, neoliberal pratiklerle frenlenmiş toplumsal dinamik ve mekanizmaların baskı ve zor araçlarıyla kuşatıldığı şartlarda nasıl bir direnişin örülebileceğidir.'

Tanrı ve şiddet

İlahi şiddetin amacı hukuksal bir yaptırım ya da düzen değil, aksine kurbandır.

Açık Radyo’dan mesaj var: Buradayız, hazırız, neşemiz daim!

'Kainatın tüm seslerine açık' Açık Radyo,, sesini kesmek isteyenlerine inat cıvıl cıvıl, hareketli, ziyaretçi akınından başını kaldıramadan 30. yaş gününe ve dinleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

Kazdağları, yeniçeriler, madenler: Enter! – Gizem Kastamonulu

Cengiz Holding, hukuku da yanına alarak bakır madeni için Kazdağları'nda ağaç kıyımına başladı. Bu talanı durdurmak için Kirazlı'daki sesi yeniden yükseltmekten başka çaremiz yok.

EN ÇOK OKUNANLAR