DünyaEnerjiManşet

Yeni fosil yakıt yatırımları Türkiye’yi yıllar boyu karbon tuzağına hapsedecek

0
fosil yakıt

Birleşmiş Milletler (BM) İklim Zirvesi (COP28) yaklaşırken, dünyanın gözü petrol ve gazın aşamalı olarak kullanımdan kaldırılması konusunda ilerleme görmek isteyen Birleşik Arap Emirliklerinin (BAE) Dubai kentine çevrilecek.

Climate Transparency’nin G20 Hızlandırma Çağrısı – Petrol ve Gaz için Zaman Tükeniyor başlıklı raporuna göre, fosil yakıt rezervlerinin neredeyse dörtte üçünü kullanan G20 ülkelerine burada önemli bir rol düşüyor.

BM Genel Sekreteri António Guterres‘in G20’yi iklim eylemini güçlendirmeye çağırdığı Hızlandırma Gündemine dayanan rapor, en güncel ve tanınmış analiz, rapor ve verilerden elde edilen bulguları temel alarak daha fazla azim, uygulama ve işbirliği için ülkelere özel tavsiyeler sunuyor.

Climate Transparency ortağı Iniciativa Climática de México‘dan (ICM) Mariana Gutierrez, “Kömürün kullanımdan kaldırılması yeterli değil” diyor ve ekliyor:

“Yüksek sesle kömürden çıkış çağrısı yapan ancak kendi petrol ve gaz bağımlılıklarını azaltma konusunda sessiz kalan ülkelerin harekete geçme zamanı geldi. Bilim açık, eğer küresel ısınmayı 1,5°C‘de sınırlandırmak istiyorsak tüm fosil yakıtların aşamalı olarak kullanımdan kaldırılması gerekiyor. Bunun için de ülkelerin iddialı ve adil enerji dönüşüm planları geliştirmeleri ve uygulamaları gerekiyor.”

‣ G20 ülkeleri vaatlerinin aksine fosil yakıt sübvansiyonlarına 1 trilyon dolardan fazla para aktardı

‘Sanayileşmiş ülkeler azaltım konusunda istek belirtisi göstermiyor’

ABD, en büyük üretici olmasının yanı sıra dünyanın en büyük petrol ve gaz tüketicisi konumunda. 2050 yılına kadar planlanan küresel petrol ve gaz genişlemesinin üçte birinden fazlasını ABD oluşturken onu Kanada ve Rusya izliyor.

Yazarlar, sanayileşmiş ülkelerin kişi başına petrol ve gaz tüketiminde başı çektiğini ve bunu önemli ölçüde azaltma konusunda hiçbir istek belirtisi göstermediğini gözlemliyor.

Climate Analytics’in Avustralya ofisinden Thomas Houlie, durumu şöyle değerlendiriyor:

“G20’de gaz üretimi artmaya devam ediyor – bu iklim için endişe verici bir sinyal. Geçen yıl Avustralya bir önceki yıla göre yüzde 7 daha fazla gaz kullandı. Daha da endişe verici olan, gazının yüzde 80’ine yakınını oluşturan sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatının yüzde 8 oranında artması. LNG ihracatından ve gazla çalışan elektrik üretiminden acilen uzaklaşmamız gerekiyor.”

G20 ülkelerinde gaz üretiminde ABD, Rusya, Çin ve Kanada başı çekiyor. Ancak üretimdeki farklılıklar dikkat çekici. ABD neredeyse 1,000 (Mt/y) gaz üretirken, Rusya’da bu rakam 600’ün (Mt/y) biraz üzerinde, Çin’de 200’ün (Mt/y) biraz üzerinde ve Kanada’da ise 200’ün (Mt/y) altında. Suudi Arabistan, Kanada, Rusya, ABD ve Avustralya ile birlikte kişi başına gaz tüketiminde G20 ülkeleri arasında ilk sıralarda yer alıyor.

Germanwatch‘tan Jan Burck, “Avrupa’da, gaz tüketim seviyeleri ve aşamalı olarak azaltım stratejisinin eksikliği, AB iklim hedeflerine ulaşılması için bir tehdit oluşturuyor. Örneğin Almanya‘da LNG terminallerine yapılan devasa yatırım, gaz kullanımının orantısız bir süre için kilitlenmesi gibi ciddi bir risk yaratıyor” uyarısında bulunuyor.

Fotoğraf: Time

‣ G20 Zirvesi’nin nihai deklarasyonu yayında: Fosil yakıtlara değinilmemesi korkunç bir sinyal!

‘Gelişmiş ülkeler gelişmekte olanlara öncülük etmeli’

Çalışmada ayrıca ABD’nin tek başına küresel petrol rezervlerinin yüzde 21’ini kullandığı, Çin’in ise yüzde 15 ile onu yakından takip ettiği belirtiliyor. Ancak yine de Amerikalılar yaklaşık 750 (Mt/y) ile diğer ülkelerden çok daha fazla petrol üretiyor.

Bu miktarın Suudi Arabistan’da yaklaşık 570 (Mt/y), Rusya’da 550 (Mt/y), Kanada’da yaklaşık 300 (Mt/y) ve Çin’de 200 (Mt/y) civarında olduğu görülüyor. Bu beş G20 ülkesi dünya petrol üretiminin yüzde 50’sinden fazlasını gerçekleştiriyor. Küresel petrol talebinin yarısından fazlası G20 ulaştırma sektöründen kaynaklanırken, çoğu Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkesi olan G20 üyeleri küresel ulaştırma emisyonlarının neredeyse yüzde 70’inden sorumlu.

Endonezya‘daki Temel Hizmetler Reformu Enstitüsünden (Institute for Essential Services Reform/IESR) Wira A. Swadana, şunları söylüyor:

“Net sıfır bir dünyaya ulaşmak için, gelişmekte olan ülkelerdeki kalkınmayı destekleyecek şekilde fosil yakıtları adil ve hakkaniyetli bir şekilde aşamalı olarak azaltmamız gerekiyor. Bu kolektif çabada, gelişmiş ülkeler fosil yakıta dayalı elektrik üretiminin erken emekliye ayrılmasının desteklenmesi gibi yenilenebilir enerji yatırımlarının artırılması konusunda gelişmekte olan ülkelere öncülük etmeli ve onları desteklemelidir.”

‣ G20 ülkeleri kömürü azaltma sözü verdi: Emisyon azaltımı için uzlaşma yine sağlanamadı

Yeni petrol ve gaz ruhsatları vermek ‘ikiyüzlülük’

Yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması konusundaki bazı olumlu gelişmelere rağmen, G20 ülkelerinin neredeyse yarısının mevcut enerji tüketimi petrol ve gazdan kaynaklanıyor. Suudi Arabistan’da bu oran yüzde 99’un üzerindeyken, Güney Afrika‘da sadece yüzde 19 civarında.

Daha da endişe verici olanı, G20 fosil yakıt teşviklerinin 2022 yılında 1 trilyon ABD dolarına ulaşarak 2021 yılında sağlanan miktarın dört katının üzerine çıktı. G20 ülkeleri arasında en fazla teşviği Rusya, Suudi Arabistan, Meksika ve Birleşik Krallık veriyor.

Denizaşırı Kalkınma Enstitüsünden (Overseas Development Institute/ODI) Archie Gilmour, Birleşik Kralık’ın bu konudaki tutumunu eleştirerek şunları söylütor:

“Birleşik Krallık’ın net sıfır bakanı Graham Stuart geçtiğimiz günlerde petrol ve gazın ‘sorun olmadığını’, sorunun emisyonlar olduğunu söyledi. Neredeyse aynı nefeste, diğer ülkelerin net sıfır yol için Birleşik Krallık örneğini takip etmelerini önerdi. Bu uyumsuzluk inanılmaz derecede dar görüşlü ve ikiyüzlüdür: fosil yakıtları sübvanse etmek ve yeni petrol ve gaz ruhsatları vermek, Birleşik Krallık’ın bir iklim lideri olarak güvenilirliğine zarar verir, Birleşik Krallık’ın küresel emisyonların azaltılması çağrısını zayıflatır ve G20’deki akran ülkeleri zayıflatır.”

Fotoğraf: Jim Urquhart / Reuters

‣ Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı, rüzgar ve güneşe yatırım ile yarı yarıya düşürülebilir

‘Türkiye, yenilenebilir enerjinin gelişimini engelleyen adımlar atıyor’

Rapora göre, Türkiye’nin Avrupa için bir gaz merkezi olma politikası ve olası yeni fosil yakıt yatırımları Türkiye’yi yıllarca fosil yakıt ekonomisine ve karbon tuzağına hapsedecek.

Türkiye ayrıca Karadeniz‘de ve Türkiye’nin güneydoğusunda gaz ve petrol aramalarını artırmaya çalışıyor. Bu yatırımlar Türkiye’nin fosil yakıt ithalatını azaltmayı ve cari açığını düşürmeyi amaçlasa da, her yeni fosil yakıt gelişimi fosil yakıt temelli bir ekonomiyi güçlendirecek ve yenilenebilir enerjinin gelişimini engelleyecek. Türkiye, fosil yakıt arama ve taşımacılığına yapılacak bu yeni yatırımları engelleyebilir.

Türkiye’de, sadece 2022 yılında 200 milyon ABD doları değerindeki fosil yakıt teşvikleri, yenilenebilir enerji yatırımlarının yavaşlamasına neden oluyor.

Türkiye gaz fiyatlarını büyük ölçüde sübvanse ederken yeni petrol ve gaz yatırımlarını destekliyor. Türkiye kömür, petrol ve gaz için GSYH’sinin yüzde 0,2’sine eşdeğer devlet desteği sağlıyor.

Kapasite Mekanizması sisteminin 2018 yılında yürürlüğe girmesinin ardından Türkiye, mevcut kömür ve gaz santrallerine yapılan kapasite ödemelerini artırdı. 2022 yılında 44 santrale 200 milyon ABD doları tutarında sübvansiyon sağladı.

Türkiye, fosil yakıt santrallerini sübvanse etmeyi bırakarak, devlet desteğini yeni yenilenebilir enerji yatırımlarına kaydırabilir. Ülkenin ayrıca fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırmak için karbon üzerine adil bir fiyat koyması gerekiyor.

Türkiye, Metan Taahhüdünü (Methane Pledge) imzalamayan az sayıdaki G20 ülkesinden biri. Bu taahhüdü imzalayarak, ülke boru hatları ile kömür madenlerinden kaynaklanan metan emisyonlarını azaltmaya yönelik politikalar ve uluslararası işbirlikleri geliştirebilir.

‣ Yeşil dönüşüm, 2030 yılına kadar Türkiye’de 300 bin yeni istihdam yaratabilir

Kömür ve gaz kurulu gücünü artırmayı planlayan Türkiye karbon nötr hedefine nasıl ulaşabilir?

More in Dünya

You may also like

Comments

Comments are closed.