ManşetSeçim GünlüğüTürkiye

[Seçim Günlüğü] Meclis’e giren HÜDA-PAR’ın ‘devleti’nde sadece kadın, çocuk ve LGBTİ+’lar dışında kalanlar özgür

0

14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilleri Seçimleri’nde resmi olmayan sonuçlara göre; Hür Dava Partisi‘nin (HÜDA-PAR) aday gösterdiği üç milletvekili TBMM’ye AKP listelerinden girdi.

HÜDA-PAR, Cumhur İttifakı’nı desteklediğini açıkladığından bu yana kadın ve LGBTİ+ haklarına karşı kısıtlayıcı ve nefret barındıran söylemleriyle ön plana çıkmıştı. Hizbullah‘ın devamı olmakla suçlanan partinin “bekar kadınları sahiplendirme” yönündeki açıklamaları oldukça büyük tepki toplamıştı.

“Devlet” hayali ve tanımlamasıyla kendi görüşünden olanlar için adil bir yaşam talebini dile getiren HÜDA-PAR bu devletin içerisinde kadınlara ve LGBTİ+’lara yer vermemeyi, onları sapkın ilan etmeyi, birlikteliklere zina gözüyle bakmayı ve suç olarak nitelendirmeyi ve dolayısıyla olabildiğince özgürlük alanını kısıtlamayı amaçlıyor.

Açıklanan mevcut sonuçlara göre; Faruk Dinç, Zekeriya Yapıcıoğlu ve Şehzade Demir Meclis’e girdi. İşte Meclis’e üç vekilini sokan HÜDA-PAR’ın ötekileştirici, özgürlük karşıtı, LGBTİ+’ları yok sayan ve kadın hak ve özgürlüğünü geriletmeye odaklı politikaları:

HÜDA-PAR’a göre insan fıtratı
  • Hakaret, iftira, şiddete başvurma, ırkçılık, ayrımcılık, toplumun kutsal değerlerini aşağılama ve insan fıtratına aykırı fiillerin savunulması, düşünce özgürlüğü olarak değerlendirilemez ve himaye edilemez. Bunun yanında insan aklını geçici bir süreyle de olsa dumura uğratan, tatil eden alkol ile mücadele edilmesini, uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin yasaklanmasını; eşik altı mesajlar yoluyla insanları farkına varmadan etkileyen, ahlaksızlığı tabii bir şeymiş gibi gösteren yayın ve çalışmaların önlenmesini de akıl emniyetinin sağlanması ve düşünce özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması olarak görüyoruz.
  • İnsan fıtratına ve yaratılışa aykırı sapık inançlar dışında herkes kendi dininde ve dininin gerektirdiği ibadetleri yapmakta serbest olmalıdır. Bu hürriyet, anayasa ve yasalarla garanti altına alınmalıdır. [14 Mayıs seçimlerine gelen süreçte iktidar tarafından eşcinsellik sürekli ‘sapkınlık’ olarak ifade edildi.]
ÇOCUKLAra dini eğitim talebi
  • Devlet, dinleri şekillendirme salahiyetini kendinde görmemeli, cumhuriyetin ilk yıllarında bu amaçla teşkil edilmiş Diyanet İşleri Başkanlığı özerkleştirilmelidir.
  • Çocukların dini eğitimi, velilerinin istediği şekilde verilmelidir. Hiçbir çocuğa ebeveyninin istemediği bir din eğitimi verilemez. Hiçbir ebeveynin, çocuğuna dini eğitim verme hakkı da engellenemez.
  • Varisleri olmayan veya bulunamayan kişilerin bıraktığı miras, devlet hazinesine değil fakirlere bırakılmalı veya sadece fakir gençlerin evlendirilmesi, yalnız yaşayan kadınların sahiplenilmesi ve yetimlerin bakımı gibi alanlarda kullanılmak üzere oluşturulacak bir fona devredilmelidir.
 HÜDA-PAR’dan yasaklar…
  • Evlenme çağına gelen her erkek ve kadın, evlenme ve aile kurma hakkına sahiptir. Aile toplumun nüvesi, devamının garantisidir. Sağlıklı bir toplum ancak ve ancak sağlıklı ailelerle mümkündür. Bu nedenle aile kurumunun korunması ve aile kurmanın teşvik edilmesi devletin vazifelerindendir.
  • Aile bir erkek ve bir kadının evlenmesi ile kurulur. Bazı ülkelerde vuku bulan eşcinsel sapık ilişkililerle aile kurulmaz. Buna aile denemez. Aile kurumunun kutsallığını ortadan kaldıran bu tür sapık ilişkiler toplum ve devlet tarafından meşru kabul edilemez.
  • Seküler bakış açısına göre: “Yapılan iş veya hareketin hukuken doğru olması yeterlidir; ahlaken yanlış veya din tarafından haram kılınmış olmasının bir önemi yoktur.”
  • Zinanın; toplumumuzun kahir ekseriyeti tarafından haram ve büyük bir ahlaksızlık olarak kabul edildiği, toplumu ifsad ederek ahlakını bozduğu, neslin karışmasına sebebiyet verdiği, huzur ve barış ortamını bozduğu kesin bir gerçektir. Bu nedenle toplumun ve neslin selameti için seküler anlayışın dayatmalarının sonucu suç olmaktan çıkarılan zina, yeniden suç olarak tanımlanmalıdır. Çünkü zinanın yasaklanması kişinin nesil emniyetini korumaya yönelik bir insan hakkıdır.
Kadınlara biçilen hayat şartları
  • Diğer taraftan nesli ifsat ettiği için tüm insanlığı tehdit eden cinsel sapıklıkların yasaklanması ve suç kapsamına alınması da bütün toplumu ilgilendiren bir insan hakkı olarak bu kapsamdadır.
  • Kadınların çalışma şartları cinsiyetlerinin gereklerine uygun hale getirilmelidir. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere, kadınlara hizmet veren kurum ve kuruluşlarda sadece kadınlar istihdam edilmelidir.
  • Çalışmak isteyen kadınların inançlarının gereği olan kılık ve kıyafetleri nedeniyle çalışmalarına engel olunmamalıdır. Eşi olmayan (eşi ölmüş veya boşanmış) dul kadınlar ile eşi çalışamayacak durumda (engelli, tutuklu, hükümlü veya kayıp) olan kadınlardan çalışmak istemeyenlerin nafakaları devlet tarafından karşılanmalıdır. Sosyal güvencesi bulunmayan dul ve yetimlerin infak, ibate ve iaşeleri devletçe karşılanmalıdır. On beş yaşından küçük çocukların zorla çalıştırılması yasaklanmalıdır. Ailesinde çalışacak hiç kimse olmadığı için çalışmak zorunda kalan çocukların eğitim masrafları devlet tarafından karşılanmak suretiyle eğitime devam etmeleri sağlanmalı, ayrıca ailelerine asgari ücret tutarında yardım yapılmalıdır.
  • İslam iktisat nizamının getirilmesi gerekmektedir.
Daha önce de çocuk evlilikleriyle gündem olmuştu
  • Evlilik çağına gelmiş insanlar için evlenmek de zaruri ihtiyaçlardandır. Bu nedenle maddi imkânsızlıklar nedeniyle evlenemeyenlere imkân sağlanmalıdır. [Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “çocuk evlilikleri” tartışması hakkında, “Şimdi bazıları 20 yaşındadır ama hâlâ çocuktur, bazıları 15 yaşındadır ama olgundur” ifadelerini kullanmıştı.]
  • Eğitim sisteminin, bugünün ve yarının anlaşılması için İslamî değerleri ve Müslümanların kabul görmüş tarihi tecrübeleri doğrultusunda düzenlenmesi, sadece bilgi devreden ezberci değil, insan yetiştiren, talim eden, terbiye eden bir anlayışla ele alınması gerekliliği üzerinde durulmalıdır.
  • Kur’an-ı Kerim, Arapça, hadis, ilmihal ve siyer dersleri ilköğretim birinci sınıftan itibaren ders olarak okutulmalıdır. Bu konuda ehil kurum ve kuruluşların desteklerinden istifade edilmelidir. Bu alanda çalışma yapan sivil kuruluşların önündeki engeller kaldırılmalıdır. Camilerin eğitimdeki fonksiyonundan azami derecede istifade edilmelidir. Özel eğitim ve öğretim kurumlarının açılması serbest olmalıdır.
  • Din ve edebiyat alanında şaheserler bırakmış olan âlimlerimizin hayatlarına ve eserlerine ders kitaplarında yer verilmelidir.
  • Zorunlu karma eğitimden vazgeçilmeli, isteyen aileler çocuklarını yüksek öğrenim dâhil eğitimin her kademesinde erkek veya kız okullarında okutabilmelidir.
  • Yükseköğretim öğrencilerinin ihtiyaçları dikkate alınarak yeteri kadar kız-erkek ve evli yurtları oluşturulmalıdır.
  • Halkın çoğunluğunun Müslüman olduğu göz önünde bulundurularak helal gıda ve helal kesime dair düzenlemeler yapılmalıdır.
  • İnsanın ilk öğretmeni ailesidir, toplumu yetiştiren kadındır.
  • Devlet aile kurumunu koruyan tedbirler almalıdır.
  • Gayr-ı meşru yollardan meydana gelmiş nesil, toplum için felakettir. Örfümüze, değerlerimize ve kültürümüze uymayan batı tipi yaşam tarzının ürünü olan evlilik dışı ilişkiler, nesil emniyetini tehdit eden davranışlardır.
HÜDA-PAR çocukları sınıflandırdı: Onlardan değilse sorun
  • Nesebi belli olmayan, anne-baba şefkatinden yoksun, dağılmış aile yapılarında büyüyen çocuklar, devlet için de toplum için de sorun olacaktır.
  • Merhametten, şefkatten yoksun bencil ve ferdiyetçi bir toplumun ortaya çıkmasına sebep olan evlilik dışı ilişkilerin önüne geçilmelidir.
  • Sorun yaşayıp boşanma seviyesine gelmiş eşler arasında sulhu sağlamak için arabuluculuk yapacak sivil toplum kuruluşlarına veya şahıslara imkân verilmelidir. Bu girişimler devletçe teşvik edilerek boşanma oranı düşürülmeli, toplumun aile yapısı korunmalıdır.
  • Kadının, çalışarak aile bütçesine katkıda bulunurken çocuklarını ve ailesini ihmal etmemesi için, çalışma hayatında gerekli yasal düzenlemeler ve iyileştirmeler yapılmalıdır.
  • Kadınlarla ilgili düzenlemeler yapılırken inanç ve toplumsal değerler göz önünde tutulmalıdır. Kadının fıtratına uygun işlerde istihdamına dikkat edilmelidir.
  • Genelevler kapatılmalı ve fuhşu önleyecek önlemler hızla alınmalıdır.
  • Gençlerin ruhsal, bedensel ve zihinsel gelişimini olumsuz etkileyen müstehcen ve pornografik yayınlar konusunda caydırıcı tedbirler alınmalı, bu hususlarla ilgili denetimler sıklaştırılarak medyanın eğitici yönde sorumluluk alması sağlanmalıdır.
hüda-par’dan KÜltür, sanat ve turizm için dilekler
  • Kültürel ve ahlaki yozlaşma, inanç düşmanlığı, şiddet ve müstehcenlik unsurlarının ön plana çıkarılması ile mücadele edilmelidir.
    Değerlerimize ve ahlaka aykırı olmayan kültür ve sanat etkinlikleri teşvik edilmelidir.
  • Turizm geliri uğruna ahlaksızlığın yaygınlaşmasına ve fuhşa izin verilmemeli, toplumun genel ahlakının korunması için gerekli tedbirler alınmalıdır. Daha çok inanç turizmine yatırım yapılmalıdır.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.