Doğa MücadelesiEditörün SeçtikleriManşetYerel

 ‘Savaş yıkımına ve doğa talanına karşı Cudi Yürüyüşü’ne jandarma müdahalesi

0

Haber: Şenol BALI

*

Şırnak‘ın Cudi Dağı’nda iki yıldır süren ağaç kıyımları, dur durak bilmeden devam ediyor. Kesimlere gerekçe olarak “güvenlik” gösterilse de kesilen sayısız ağaç her gün onlarca kamyon ile çıkarılarak kent dışına götürülüyor ve buralarda satılıyor. Kesimlerin olduğu bölge ise girişlere kapatılmış durumda.

Orman Genel Müdürlüğü Urfa Orman Bölge Müdürlüğü’nün paylaştığı resmi verilere göre 2021 yılının yalnızca şubat ile eylül ayları arasındaki 7 aylık sürede Şırnak’taki orman varlığında %8 azalma gerçekleşti.  Şırnak Barosu da yayınladığı iki ayrı raporda kesimin ve yaşanan tahribatın geldiği boyutu gözler önüne serdi.

Şırnak’ta korucular eliyle ağaç kıyımı sürüyor
Şırnak Barosu, ağaç kıyımına karşı mücadeleyi sürdürüyor: Ağaçlar, ticarete ve rant aracına dönüştü

Kesimlere ilişkin uzun dönemdir   yapılan itirazlar ise sonuçsuz kaldı. Hukuki girişimler gibi siyasi çabalar da şimdiye kadar sonuç vermiş değil.  Bu yüzden ağaçlar kesilmeye ,  20-25 tonluk kamyonlar ile Cizre ilçesi üzerinden piyasa değerinin çok altında çevre illere ve Kayseri, Gaziantep, Osmaniye’ye gönderilerek satılmaya devam ediyor.

Şırnak’taki ağaç kıyımı için 300 avukat bölgeye gidiyor
Şırnak’ta kesilen ağaçlar Facebook’ta satışa çıktı

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi öncülüğünde,  Türkiye’nin dört bir yanından STK temsilcilerinin ve çevre aktivistleri, bölgede devam eden ağaç kesimlerine dikkat çekmek için  “Savaş Yıkımına ve Doğa Talanına Karşı Yürüyoruz” başlığıyla ekoloji yürüyüşü  düzenleme kararı almıştı.  Günler öncesinden etkinliğin duyuru ve kampanya çalışmaları aralıksız şekilde sürdü.

Şırnak’taki ağaç kıyımına karşı verilen 25 önerge yanıtsız kaldı: Cudi’nin haykırışı duyulmak zorunda

Şırnak’ta 15 günlük gösteri ve yürüyüş yasağı

Eyleme sayılı günler kala Şırnak Valiliği, kentte gösteri ve yürüyüşlerin 15 gün boyunca yasaklandığını duyurdu.  Etkinlikten üç gün önce, yani 14 Eylül tarihinde yapılan açıklamada, 15 gün süreyle hem kentteki eylem ve etkinlikler hem de bu etkinlikler için toplu veya münferit şekilde il dışından kente gelecek olanların girişine izin verilmeyeceği belirtildi.

Hakkari Valiliği de yasakladı

Hemen ardından grubun rotasındaki Hakkari Valiliği de bir açıklama yayınlayarak kentin belirli yerlerine giriş ve çıkışların sınırlandığını, toplanmaların yasaklandığını ve araçla seyirlerin kısıtlandığını bildirdi. Valilik bugün ilan ettiği yasak üç gün sürecek.

Şırnak’ta günde 50 TIR’lık ağaç kıyımı

Birçok kentten yola çıkıldı

Cudi Dağı’na çıkan güzergahlara sahip her iki kentten yasak kararları gelirken Antalya , İstanbul ,İzmir , Ankara ,  Mersin, Adana , Van , Diyarbakır gibi ülkenin dört bir yanından çevre örgütleri, çeşitli STK’lerin  ve siyasi parti temsilcileri  kente gitmek üzere farklı saatlerde yola çıktı. Van, Iğdır, Ağrı, Muş ve  Bitlis gibi Doğu Anadolu kentlerinden gelenler ise  gece saatlerinde Bitlis‘te buluşarak kervana katıldı. Şarkılar eşliğinde yapılan yolculuk güvenlik kontrolü  gerekçesiyle sık sık durduruldu. Yurttaşlar, kervanın mola verdiği yerlerde ise halaylar çekti.

‘Doğa kıyımına karşı yola çıktık’

Van’dan Şırnak’a giden grupta yer alan Demokratik Bölgeler Partisi Van İl Eş başkanı Çetin Uyar, Şırnak’ta sadece ağaçların değil, içinde yaşayan canlıların da yok edildiğini söyledi: “İki yıla yakın bir süredir Şırnak’ta orman katliamı var. Sadece ağaçlar değil, onun içinde yaşayan canlılar da katlediliyor. Ormanlar talan edilmesin, çetelere peşkeş çekilmesin, doğayı tahrip etmesinler diye siyasi partiler olarak yollara düştük.”

Etkinliğe DBP eş genel başkanları Keskin Bayındır ve Salihe Aydeniz’in yanı sıra 20 civarında HDP milletvekili de katıldı.

Kafilede yer alan bir başka isim olan, Van ÇEVDER Başkanı Ali Kalçık ise şunları söyledi: ” İlk defa büyük bir heyecanla yaptığımız bir eylemin içindeyiz. Temel ilkeleri olmasına rağmen Kürt siyaseti ekoloji için gerekli çalışmaları yapamadı. Buradaki sebep ise bölgenin şartları. Ama bugün hem ülke genelinde hem de Kürt bölgesinde böyle bir etkinliğe öncülük etmesi çok anlamlı.  Artık çevre sorunlarına karşı sessiz kalınmamalı. Gözaltılar baskılar vs bu sorunla boğuşurken bu mücadeleye sıra gelmemiş olabilir. Ama hiçbir sorun diğer sorunları gölgelememeli.  Ekolojik toplumun gereğini yapmalıyız.”

Demokratik Bölgeler Partisi Van İl Eş başkanı  Gülderen Varlı ise “Doğayı talan eden zihniyete karşı bir kez daha sesimizi yükseltip yaşamı yıkıma sürükleyenlere karşı hayır sesimizi güçlendireceğiz. Doğa herkesindir. Bu yüzden her vicdanlı  insanın buna hayır demesi lazım” dedi.

Şırnak’ın iki yakasında bir araya gelindi

Diyarbakır ,Batman ve Doğu Anadolu Bölgesi’nden gelenler Batman’ın Gercüş ilçesi yakınlarında buluştu. Diğer bölgelerden gelen yürüyüşün bir başka kolu ise Dicle’nin Nusaybin tarafında bir araya geldi.

Buluşma alanında  bir açıklama yapan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eş başkanı Salihe Aydeniz, doğa için Cudi’ye yürüdüklerini söyledi: “Bugün Cizre’ye yetişeceğiz ve oradan da Cudi’ye geçeceğiz. Talan sistemi bitene kadar eylemlerimizi devam ettireceğiz. Her defasında Kürt halkı üzerinden Kürdistan doğasına saldırılıyor. Bu topyekun savaş kararıdır. Buna karşı mücadele edeceğiz. Kürdistan’ın insansız ve yaşamsız kalmasına izin vermeyeceğiz.”

Açıklamadan sonra yüzlerce kişi,  zılgıtlar eşliğinde Şırnak’ın Cizre ilçesine doğru hareket etti. Cizre’ye kadar ortalama yarım saatte bir bekletilen kafile burada uzun süre durduruldu. Yer yer uzun araç kuyrukları oluştu.

İHD Mersin Şube eş başkanı Benli: Sadece çevreyi korumaya çalışıyoruz

Yürüyüş için Mersin’den gelen İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi eş başkanı ve Ekoloji Komisyonu sözcüsü Zeynep Benli,  uygulanan güvenlik tedbirlerine tepki gösterdiği konuşmasında şu görüşlere yer verdi: “Çevre hakkı aynı zamanda bir insan hakkıdır diyerek gözlemci olarak katıldık. Bu topraklara geldiğimizden beri güvenlik tedbirlerinden geçmekten yorulduk. Bizim silahımız sadece sözümüz. Sadece çevreyi korumaya çalışıyoruz. Neden bizi bu kadar engellemeye çalıştılar, anlam veremedik.  Ağacımızı, dağımızı ve  toprağımızı koruma için kollarımızı sıvadık, kadınlar kollarını sıvadı. Ağaçlarımıza sahip çıkmak istiyoruz. Öyle kolay kesilmemeli. Ağaçlarımıza dokunmayın.”

Sık sık uygulanan güvenlik kontrolünden sonra Cizre ilçesi çıkışında bir araya gelen aktivistler, araçlardan inerek durumu protesto etti. Kısa süren gerginliğin ardından kitlenin geçişine izin verildi.

Basın açıklamasına izin yok, aktivistlere müdahale 

Şırnak girişinde çevre illerden gelenleri durduran emniyet güçleri, kentte ilan edilen eylem ve etkinlik yasaklarını hatırlattı ve bu gerekçeyle basın açıklamasına izin verilmeyeceğini söyledi. Güvenlik güçleri, kalabalığın dağılmaması üzerine bekleyenlere gaz fişeği ve TOMA ile saldırdı. Kısa süren arbedenin ardından kitle dağılmayarak  sık sık sloganlar attı. Güvenlik güçleri ile müzakereler sürüyorken  Mezopotamya Ekoloji Hareketi Üyesi Naci Sönmez, gazetecilere konuştu. Ekolojik yıkımla mücadelenin savaş ve işgal politikalarına tavır almakla yakından ilgili olduğunu söyleyen Sönmez şunları söyledi:

“Türkiye ekolojik ve demokratik saldırılar yaşıyor. Bu saldırılar altında biz gördük ki, özellikle ekolojik alanda Türkiye’nin batısındaki rantçı, talancı, soyguncu bir sistemin doğayı tahrip ederken uyguladığı stratejiye özellikle Kürdistan coğrafyasında iktidar, güvenlik gerekçesiyle ağaçları, dereleri yok etmeye çalışıyor. HDP olarak hem Kazdağları hem Artvin hem Cudi için birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Ekolojik yıkımla mücadelenin yolu savaş ve işgal politikalarına tavır almaktan geçiyor. O nedenle Türkiye’nin batısındaki demokrasi güçlerine buradaki zor koşullardan bir daha seslenmek istiyoruz: Neoliberal politikaların sonlanmasını istiyorsa Kürdistan coğrafyasındaki mücadeleyi ortaklaştırmadan bu mümkün değildir.”

EGE-ÇEP temsilcisi Develi: Çevre konusunda sınırları aşmak gerekiyor

Adalet Kervanı katılımcısı EGE–ÇEP yönetim Kurulu üyesi İrfan Develi ise kalabalığa yapılan müdahaleyi eleştirdi ve demokratik haklarını kullanmak için İzmir’den geldiklerini söyledi:

“Ülkenin her karış toprağında bir talan var, gasp ve çökme var. Bunlarla mücadele etmenin yollarından biri de ulaşılamayan yerlere ulaşmaktan geçiyor. Çevre konusunda bölge, ülke veya dünya sınırlarını aşmak gerekiyor. Ekolojik kırım küresel bir sorun. Cudi’de yaşanan ağaç kıyımına bir tepki göstermek ve demokratik hakkımızı kullanmak talebiyle buraya geldik. Ama maalesef yasakçı bir valinin 15 gün boyunca eylem ve etkinlikleri yasaklaması nedeniyle yasaklamayla karşı karşıya kaldık. Hukuk dışı yasaklamaların sonuçlarını yaşıyoruz. Demokratik bir ülke olsaydı biz burada ne polisle ne de jandarmayla karşı karşıya kalırdık. Ama maalesef Türkiye sakat bir demokrasiye sahip olduğu için bugün bu durumla karşı karşıya kaldık. Bunu protesto ediyoruz.”

Kente giremeyen konvoyun, bulunduğu yerde yapmak istediği basın açıklamasına izin vermeyen güvenlik güçleri uzun süre aktivistleri bekletti. Dağılmaları yönünde anons yaptıktan hemen sonra ise grubun üzerine tazyikli su sıkıldı, gaz bombaları atıldı.

Müdahaleye rağmen dağılmayan kalabalık, polislerin geri çekilmesi üzerine Silvan‘a doğru yollarına devam etmek üzere kaldıkları yerlere döndü.

İki kervan birleşti

Mezopotamya Ekoloji Hareketi’nin öncülüğünde düzenlenen ve HDP ile DBP’nin desteklediği Mezopotamya Kervanı’na, İklim Adaleti Kervanı’ndan da çok sayıda aktivist ve çevre örgütü temsilcisi de katıldı.

Halkların İklim Anlaşması Ağı’nın 2 Nisan’da başlattığı uluslararası kervana katılmak üzere İklim Adaleti Koalisyonu ve Ekoloji Birliği bileşenleri, çeşitli STK temsilcileri ve aktivistler İklim Adaleti Kervanı‘nı başlatmak üzere nisan ayının başında yola çıkmıştı.

Marmara‘dan başlayan kervan yolculuğu, Ege-Güney Marmara, Zonguldak ve İliç‘e ulaşmıştı. Mezopotamya Kervanı, İklim Adaleti Kervanı’nın kalabalık bir grupla katkı verdiği altıncı kervan.

Marmara Kervanı’nın ekokırım yolculuğu: Marmara Denizi’nin kıyımı
[İklim Adaleti Kervanı-1] ‘Adil bir dünya talebinden vazgeçmeyeceğiz’ 
‣ [İklim Adaleti Kervanı-2] Köyden kente iklim adaleti çağrısı: Yola devam…
[İklim Adaleti Kervanı-3] Distopik bir gerçekliğin sınırlarında solumak: Termik Santraller
İklim Adaleti Kervanı Zonguldak’ta: Tarım arazileri kurtlar sofrasında

 

You may also like

Comments

Comments are closed.