Ana Sayfa Blog Sayfa 1836

WWF’den Noel mesajı: Evimi Koru Evin Yok Olmasın

WWF UK, doğal habitatın bozulmasını bir Afrika fili üzerinden hazırladığı reklamla anlattı. Uncommon Creative Studio tarafından hazırlanan Noel reklamı, nesli tükenmekte olan türlerin korunmasını amaçlarken, diğer yandan onların doğal yaşam alanlarının korunmasına yardımcı olmayı ve farkındalığı arttırmayı amaçlıyor.

“Evimiz olmazsa hepimiz yok oluruz” mottosuyla yolan çıkan WWF, küçük bir kızın, evinden kilometrelerce uzakta bir şehir merkezinde olan hayali bir filin izini sürmesini anlatıyor.

Reklamda konu edilen Afrika fillerinin yaklaşık %90’ı geçtiğimiz yüzyılda yok oldu. Ayrıca, kaçak avlanma, genişleyen tarım alanları, arazilerin dönüştürülmesi bu canlıların doğal yaşam alanlarını da kısıtlıyor.

Almanya’da da ülkücü federasyon faaliyetlerinin yasaklanması isteniyor

Almanya‘da muhalefetteki Sol Parti, Fransa örneğinin izlenerek ülkedeki Almanya Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu‘nun (ADÜTF) yasaklanması talebinde bulundu.
 
Fransa, 4 Kasım çarşamba günü ülkede Bozkurtlar hareketi olarak bilinen Ülkü Ocakları’nı ‘kine ve ayrımcılığa teşvik’ ettiği gerekçesiyle kapattığını duyurmuştu.

‘Almanya’yı kutuplaşmaya itiyorlar’

Deutsche Welle Türkçe’de yer alan habere göre, Almanya Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen, ülkedeki ülkücü hareketin Almanya’yı kutuplaştırdığını söyleyerek  konuyla ilgili şunları kaydetti:
 

ADÜTDF bünyesindeki yaklaşık 170 yerel dernek ve 7 bin üyesiyle en büyük aşırı sağcı, anayasa düşmanı örgütlerden biridir. Kürtlere, Ermenilere, Alevilere, Yunanlara ve Yahudilere karşı tahriklerle Almanya’da kutuplaşmaya ve parçalanmaya hizmet ediyorlar.

Yeşiller’den Bozkurtlar’a tepki

Yeşiller Partili milletvekilleri konuyla ilgili, “Federal Hükümet ultra-milliyetçi Türk örgüt Bozkurtları yasaklamak zorunda” diyerek örgütün aynı zamanda Erdoğan’ın ‘kolu olduğunu’ ekledi.

Sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) Partisi Meclis Grup Başkanı Alexander Gauland da hareketi ‘Erdoğan’ın aşırılık yanlısı askerleri’ olarak niteledi. Grubun yasaklanmasının Almanya açısından gecikmiş bir karar olduğunun altını çizen Gauland “Fransa burada demokrasi ve özgürlük mücadelesi bakımından bir örnek oluşturuyor” diye konuştu.

‘Sıfır tolerans gösterilmelidir’

Sol Partili Dağdelen, ülkede İslamcı ve faşist örgütlere sıfır tolerans gösterilmesini gerektiğini de şöyle savundu:

Bozkurtlar, İslamcı iktidar partisi AKP’nin koalisyon ortağı olan, sağcı Türk partisi Milliyetçi Hareket ile ve farklı düşünenleri takip eden ve terörize eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çevresinin bir bölümüyle yakından ilişkilidir. İslamcı ve faşist örgütlere sıfır tolerans gösterilmelidir.

Fransa’nın Bozkurtlar hareketini yasakladığını duyurmasının ardından Türkiye Dışişleri Bakanlığı yazılı bir açıklama yaparak Fransa’da böyle bir hareketin olmadığını söyleyerek bu karara karşı en sert şekilde mukabele edileceğini belirtmişti.

 

 

 

 

 

 

 

Eta Kasırgası Orta Amerika’ya ölüm ve yıkım getirdi: En az 70 kişi yaşamını yitirdi

Orta Amerika’yı vuran ve 2020 sezonunun en şiddetli kasırgası olarak kaydedilen Eta Kasırgası beraberinde getirdiği sel felaketi ve toprak kaymalarıyla çok sayıda kişinin ölümüne yol açtı.

Yetkililer Meksika ve Kolombiya arasında kalan bölgede 70’in üzerinde kişinin yaşamını yitirdiğini, yüzlerce kişinin ise çatılarda mahsur kaldığını açıkladı.

Guatemala’da can kaybı 50’ye yükseldi

Başkan Alejandro Giammattei Guatemala’da perşembe günü itibariyle can kaybının 50’ye çıktığını buna ek olarak birçok evin ise çamur kaymaları sebebiyle enkaz altında kaldığını belirtti.

Bölgeye giden yolların da sular altında kaldığını ve çöktüğünü hatırlatan Giammattei “Şu anda bölgeye yürüyerek ulaşmaya çalışıyoruz çünkü başka bir yol yok” ifadelerini kullandı.

241 km/sa hızında karaya çıktı

Eta kasırgası salı günü 241 kilometre/saat hızında Kategori 4 olarak Nikaragua’da karaya çıktı. Daha sonra ise hızını kaybederek komşu Honduras’a doğru ilerledi.

Yetkililer Honduras’ta şu ana kadar en az sekiz ölüm gerçekleştiğini söyledi. Ancak sayı daha da artabilir çünkü beş binin üzerinde kişi barınaklarda saklandı ve 63 topluluk ile iletişim tamamen kesildi. Yapılan açıklamada bölgedeki 20 köprünün ise yıkıldığı belirtildi.

500 kişi çatılardan kurtarıldı

Hükümet tarafından yapılan açıklamada su seviyeleri yükselirken yaklaşık 500 kişinin çatılarda kurtarıldığı ancak birçok kişinin ise hala kurtarılmayı beklediği aktarıldı. Başkan Juan Orlando Hernandez, ulusal kanallara yaptığı açıklamada “Son kişi kurtarılana kadar çalışmalar devam edecek” ifadelerine yer verdi.

Nikaragua’da ise iki madencinin toprak kayması sonucu can verdiği belirtiliyor. Kosta Rika’da ise evleri toprak kayması ile göçük altında kalan iki kişi yaşamını yitirdi. Kosta Rika’nın sınırına yakın Panama’nın Chiriqui kentinde ise üçü çocuk toplamda beş kişinin sel sularına kapılarak öldüğü belirtildi.

Ulusal Kasırga Merkezi tarafından yapılan açıklamada kasırganın şu anda Karayipler’e doğru ilerlediği önümüzdeki günlerde ise Küba ve güney Florida’ya ulaşabileceği aktarıldı.

Sezonun 28’inci isimlendirilmiş fırtınası

Eta, 2020 kasırga sezonunun ismi konulmuş 28’inci fırtınası oldu. Böylece 2005’teki kasırga sayısı rekoruna bu yıl da ulaşılmış oldu.

1953 yılında ABD Ulusal Meteoroloji Dairesi fırtınalar için Katrina, Rita ve Wilma gibi kadın isimleri kullanmaya başlamıştı. Bu yöntem 70’lerden itibaren feminist grupların tepkisiyle karşılaştı.

Bunun ardından kasırgalara verilen kadın ve erkek isimleri eşitlenmeye çalışılsa da hala en şiddetli kasırgalara ağırlıkla kadın ismi veriliyor. Ancak 28 isimlendirilmiş fırtına ile rekor kıran 2005 yılında örgüt, var olan isimler tükendiğinde kasırgaları Yunan alfabesiyle isimlendirmeye başladı.

Eta ismi ilk kez gerçek zamanlı kullanılacak

Eta ismi ise bu yıl ilk kez gerçek zamanlı kullanıldı. Çünkü 2005 yılında gerçekleşen 28’inci fırtına sezon bitimine kadar tanımlanamamıştı. Fort Collins’teki Colorado Eyalet Üniversitesi atmosfer bilimi bölümünde araştırmacı Phil Klotzbach, New York Times’a verdiği demeçte “Eta ilk kez gerçek zamanlı olarak kullanılacak” dedi.

Klotzbach ayrıca, 2020 sezonunun 30 Kasım’a kadar bitmeyeceği düşünüldüğünde, en çok isimlendirilen fırtınalar için 2005 rekorunun kırılmasının muhtemel olduğunu söyledi.

Timur Selçuk vefat etti

Besteci, piyanist Timur Selçuk, 74 yaşında yaşamını yitirdi. Bir süredir Datça’da yaşayan sanatçının vefat haberini Datça Belediyesi, “Büyük usta Timur Selçuk’u kaybettik. Bize armağan ettiği muhteşem eserler için minnetlerimizi sunuyor, anısı önünde saygıyla eğiliyoruz” diyerek duyurdu.

İlk konserini yedi yaşında veren Selçuk, Türk sanat müziği bestecisi Münir Nurettin Selçuk’un oğluydu. 2018 yılında 50. sanat yılını kutlayan sanatçı,  Ümit Yaşar Oğuzcan, Orhan Veli, Attilâ İlhan ve Nâzım Hikmet gibi büyük şairlerin şiirlerini besteledi ve seslendirdi. Türk müziğine bir çok isim kazandırdı.

Timur Selçuk kimdir?

Türk sanat müziği bestecisi Münir Nurettin Selçuk ve tiyatro sanatçısı Şehime Erton‘un oğlu olan Timur Selçuk, 2 Temmuz 1945’te İstanbul’da doğdu.
Galatasaray Lisesi‘nden mezun olduktan sonra Ecole Normale de Musique de Paris‘de bestecilik ve orkestra yönetimi bölümüne devam eden Timur Selçuk, piyano çalmaya beş yaşında başladı. 

 

“Ayrılanlar İçin”, “Sen Nerdesin”, “Beyaz Güvercin”, İspanyol Meyhanesi” gibi parçaları Paris’ten döndükten sonra tamamlayan Selçuk, Orhan Veli, Attila İlhan’ın, ve Nazım Hikmet’in şiirlerinden bestelediği şarkıları seslendirdi, 1976’da İstanbul Oda Orkestrası‘nı ve kendi öğrencilerini yetiştirdiği Çağdaş Müzik Merkezi‘ni kurdu. Ankara Sanat Tiyatrosu‘nda 10 yıl çalışan Selçuk, Bilgesu Erenus‘un “Nereye Payidar” oyunu için besteler yaptı; Uğur Mumcu‘nun “Sakıncalı Piyadesi”yle birlikte “804 İşçi”, “Ferhat ile Şirin”, “Şeyh Bedrettin Destanı”, “Tak-Tik”, “Küçük Adam Ne Oldu Sana”, “Rumuz Goncagül” ve “Galilei-Galileo” adlı oyunların müziklerini yaptı. “Sarıpınar 1914″, “Üç İstanbul”, “Cahide”, “Hakkari’de Bir Mevsim” gibi filmlere de fon müziği besteledi. 

Timur Selçuk’a 1998 yılında Kültür Bakanlığı tarafından Devlet Sanatçısı unvanı verilmişti. 

Selçuk’un vefat haberi üzerine sosyal medyada çok sayıda paylaşım yapıldı: 

Ahmet Şık’ın dokunulmazlığını kaldırmak için üç ayrı fezleke hazırlandı

27. Dönem Bağımsız İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar ve çeşitli açıklamaları gerekçe gösterilerek dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle üç ayrı fezleke düzenlendi. Şık’ın cumhurbaşkanına ve kişilere hakaret ettiği iddia ediliyor. Fezlekeler Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Karma Komisyonu’na gönderildi.

T24′ün aktardığına göre Şık, Osman Kavala’nın Gezi davasından beraat etmesinden sonra aynı akşam farklı bir dosyadan tutuklanmasının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla gerçekleştiğini söyledi. Şık hakkında bu sözleri ile cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddia edilerek fezleke düzenlendi.

Hilal Kaplan’a hakaret suçundan ayrı bir fezleke hazırlandı

Ahmet Şık’la ilgili ‘Pelikan çetesi’ paylaşımları da gerekçe gösterildi ve Hilal Kaplan‘a ‘hakaret’ suçundan ayrı bir fezleke düzenlendi. Şık’ın dokunulmazlığının kalkması için gerekçe gösterilen Twitter’daki paylaşımı şu şekildeydi:

“Pelikan çetesi ve medyadaki saray soytarıları kaybetti diyemeyenler seçim analizi yapıyor”

Ayrıca Şık hakkında katıldığı Medya Mahallesi programında söylediği “Kusura bakmasınlar bunlar gazeteci değil parti militanı, bir suç örgütünün halkla ilişkiler faaliyetini yürütüyorlar” sözleri nedeniyle de “hakaret” suçundan ayrı bir fezleke düzenlendi.

Şık’a yönelik hazırlanan fezlekeler TBMM Karma Komisyonu’na gönderildi.

Trump ‘Açık ara farkla kazandım’ dedi, ABD kanalları Başkan’ı yayından aldı

Salı günü yapılan seçimlerden sonra Türkiye saatiyle dün gece ikinci kez ekran karşısına geçen ABD’nin 45. başkanı Donald Trump, “seçimlere hile karıştırıldığı” yönündeki iddialarını yineledi:

“Açık ara farkla kazandım. Tarihi olarak büyük medya ve sermayedarların tüm müdahalelerine rağmen büyük farkla kazandım. Büyük bir mavi dalga olacağını öne sürüyorlardı, bu olmadı. Senato hala elimizde. Seçimi geciktirmeye çalışıyorlar.”

Trump, alışıldığı aksine irticalen konuşmadı, elindeki yazılı metne bağlı kaldı. 

Arizona‘yı kazanacak gibi göründüklerini ve tek ihtiyaçlarının yüzde 55 olduğunu söyleyen Trump, “Hedefimiz tabii ki seçimin bütününü kazanmak, bu kadar önemli bir seçimi çaldırmayacağız.” dedi. 

Pensilvanya’da partilerinin gözlemcilerini yasaklamak için Demokratların mahkemeye gittiğini ama kendilerinin kazandığını kaydeden ABD Başkanı, pusulaların nasıl sayıldığını göstermek istemediklerini, çünkü burada net bir hile yapıldığının açık olduğunu öne sürdü. 

4 eyalette dava açıldı

Trump’ın ekibi seçimlerden sonra Wisconsin‘deki oyların yeniden sayılması, Michigan ve Pennsylvania’da da oy sayım işlemlerinin durdurulması için dava açmıştı. Wisconsin ve Michigan‘da son kazanan Biden’dı. Son olarak Georgia Cumhuriyetçi Parti Başkanı David Shafer, Trump’ın kampanya ekibinin, eyaletinin Chatham bölgesindeki sayım işlemlerinin durdurulması için dava açtığını duyurdu.

Biden: Kazanacağımızdan şüphemiz yok

Demokrat Parti başkan adayı Joe Biden de başkan yardımcısı adayı Kamala Harris ile Delaware eyaletinde ikinci kez açıklama yaptı. ABD’de oyun kutsal olduğunu ve her oyun sayılması gerektiğini vurgulayan Biden, şunları söyledi: 

”Gidişattan umutluyum, sayım bittiğinde Senatör Harris ile kazanacağımızdan hiç şüphem yok. Bu yüzden herkesten sakin kalmasını istiyorum. Süreç işliyor, sayım tamamlanacak ve çok kısa sürede sonucu öğreneceğiz.”

Televizyon kanalları Trump’ın konuşmasını yarıda kesti

Donald Trump’ın, başkanlık seçimlerinde posta yoluyla kullanılan oyların sayımının devam etmesine rağmen seçimleri kendisinin kazandığını iddia etmesi, Amerikan medyasını rahatsız etti. Başkan’ın’yasadışı olmayan oyların sayılması halinde seçimi kendisinin kazandığını’ iddia ettiği konuşma, önemli tv kanallarınca yarıda kesildi; sunucular Trump’ı ‘düzeltti’.

MSNBC: söyledikleri gerçek dışı ve tehlikeli 

Başkan yazılı16 dakikalık konuşmasında bu iddialarını sıralarken, MSNBC kanalı yayını yarıda kesti. Kanalın sunucusu Brian Williams, “Burada yeniden, sadece ABD Başkanı’nı yarıda kestiğimiz değil, aynı zamanda onu düzelttiğimiz, tuhaf bir pozisyondayız” dedi. Williams, “Söyledikleri gerçeğe dayanmıyor ve bu, ülkemizin bulunduğu noktada tehlikeli” diye konuştu.

CNBC: İzin vermeyeceğiz, çünkü doğru değil

CNBC kanalında Trump’ı yayından alan sunucu Shep Smith de, “Bunu kesiyoruz çünkü ABD Başkanı’nın söylediklerinin büyük kısmı kesinlikle doğru değil. Bunun devam etmesine izin vermeyeceğiz çünkü doğru değil” dedi. Smith, Trump’ın bazı oyların yasadışı olduğuna dair iddialarına hiçbir kanıt sunmadığını ısrarla vurguladı.

1900 yılından beri en yüksek katılım

“ABD Seçimler Projesi” yöneticisi Florida Üniversitesinden seçim uzmanı Profesör Michael McDonald, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ilk belirlemelere göre seçimlerde 160 milyon oy kullanıldığını kaydetti.

Bu oranın ülkedeki seçmen kitlesinin yüzde 66,9’una denk geldiğine dikkati çeken McDonald, “Bu bir yazım hatası değil. 2020 başkanlık seçimi, 120 yılın en yüksek katılım oranına sahip oldu.” ifadesini kullandı. 1900 yılındaki başkanlık seçimlerine katılım kayıtlara göre 73,7 olmuştu.

Yeni araştırma: Daha geniş çaplı yaşlı ağaçlar çok daha fazla karbon depolayabiliyor

Amerika Birleşik Devletleri’nde ağaçlar üzerine yapılan yeni bir çalışma daha büyük çaplı yaşlı ağaçların küçük ağaçlara kıyasla orantısız büyük miktarda karbon depolayabildiğini ortaya koydu.

Bulgularını Frontiers Dergisi’nde yayınlayan araştırmacılar, bu bilginin iklim acil durumuyla mücadele kapsamında sera gazı emisyonlarını azaltmak için kullanılabileceğini öne sürüyor.

Karbonun yarısı büyük ağaçlarca depolanıyor

ZME Science’ın aktardığına göre küresel çapta ormanlar ile canlı ve ölü bitki örtüsü yaklaşık 862 gigaton karbon depoluyor. Bu sebeple de ormanlar karbon yutağı vazifesiyle iklim değişikliğine yol açan sera gazı emisyonlarının azaltılmasında kilit bir rol oynuyor.

Washington ve Oregon’daki ağaçları inceleyen araştırmacılar çapı 53,5 santimetreden fazla olan ağaçların yer üstündeki karbon depolarına baktı. Bulgular orman popülasyonunun yalnızca yüzde 3’ünü oluşturan ağaçların ormanın toplam karbon deposunun yüzde 42’sini karşıladığını gösteriyor.

‘Ormandaki rolleri çok büyük’

Çalışmada politika önerisinde de bulunuluyor. ABD’nin Pasifik Kuzeybatı bölgesinde, 53,3 santimetre çap kuralı koyarak ulusal ormanlarda büyük ve yaşlı ağaçların kaybını yavaşlatmak için 1994 yılında bir kural getirildi. Ancak sonradan önerilen bir değişiklikle sınır ölçüsü 76 santimetre olarak güncellendi.

Araştırmanın baş yazarlarından Dr. David Mildrex yaptığı açıklamada “Büyük ağaçlar ormandaki ağaçların küçük bir bölümünü temsil ediyor ancak buna rağmen orman topluluğunda son derece önemli bir rol oynuyorlar. Sağladıkları faydayı geri kazanmak için yüzyıllar gerekebilir” ifadelerini kullandı.

‘53,3 santimetre kuralı uygulanmalı’

Çapı 76 santimetreden büyük olan ağaçları da inceleyen bilim insanları, bu ağaçların orman popülasyonunun yüzde 0.6’sına denk geldiğini ve toplam karbonun yüzde 16’sını yuttuklarını saptadı. Bu da ağaç ne kadar büyük olursa depoladığı karbon miktarının orantısız br şekilde daha da arttığını gösteriyor.

Araştırma ağaçların kesilmesi için uygulanan 53,3 santimetre kuralının ne kadar yerinde ve gerekli olduğunu gösteriyor. Çalışmada eyaletlerin bu çapın altındaki ağaçların da büyümelerine izin vermesi gerektiği belirtiliyor.

Deprem enkazı kalkmadan yeni inşaatlara yelken açıldı: Çeşme’de Sit alanına dört kat imar izni

İzmir Seferihisar‘ın açıklarında 30 Ekim meydana gelen ve 114 kişinin hayatını kaybetmesine binin üzerinde kişinin enkaz altında kalarak yaralanmasına sebep olan depremin izleri henüz silinmeden yeni inşaat çalışamalarına başlandı.

Çeşme ilçesinde bağlı Reisdere Mahallesi için yapılan 1/1000 ve 1/5.000’lik imar planları Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce askıya çıkarıldı. Birkaç yıl önceye kadar Birinci Derece Sit alanı olan ve Kontrollü Kulanım Alanı olarak değiştirilen Reisdere Bölgesi’nde dört katlı otel inşaatları yapılabilecek.  İmar planları 5 Aralık 2020 tarihine kadar askıda kalacak.

Otel ve ticaret alanı yapılabilecek

Egeli Gazete’nin aktardığına göre kabul edilen imar planları ile Sit alanına otel, ticaret alanı ya da konutlar yapılabilecek. Sahilin 50 metrelik bölümünden sonra otellerin ve turizm alanlarının tamamlayıcısı niteliğinde günübirlik turizm yapı ve tesisleri de yer alabilecek.

Minimum 2 bin 500 metre arsa şartıyla 4 katlı ve 12.80 metre yükseklikte olabilecek. Minimum 300 metre arsa koşuluyla 2 katlı 6.50 metre yükseklikte konut da yapılabilecek. Ayrıca yine 300 metre arsa koşuluyla 4.50 metre yükseklikte ticaret alanlarına da izin verildi.

Korunacak alan kalmadı

İki yıl önce Çeşme’de çok sayıda bölgede sit dereceleri değiştirilmişti. Birinci derece sit kapsamındaki bölgeler bu özelliğini kaybetti. “Nitelikli Doğal Koruma Alanı” ve “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak sınırları yeniden belirlenmişti.

Eski sistemde 1. derece SİT olarak ifade edilen yeni sistemde ise “Kesin Korunacak Hassas Alan” kalmadı. Doğa harikası alanların büyük bölümünün sürdürülebilir kullanım alanına dönüştüğü görüldü.

Sit alanlarında yapılaşma için yönetmelik de değişti

Sit alanlarının kullanılması için gerekli yönetmelik değişikliği de yapıldı. “Korunan alanların tespit, tescil  ve onayına ilişkin usul ve esaslara dair yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmelik” 16 Mart 2020 Tarihli ve 31070 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Yönetmeliğin 9 Maddesi; “Sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanları; barındırdığı siluet, jeolojik ve ekolojik değerlerin korunması ve geliştirilmesi amacıyla alanın potansiyeli ve kullanım özellikleri göz önünde bulundurularak, kesin korunacak hassas alan ve nitelikli doğal koruma alanlarında izin verilen faaliyetlere ek olarak doğal ve kültürel bakımdan uyumlu düşük yoğunlukta faaliyetler, entegre tesis, turizm ve yerleşimlere izin veren alanlardır” şeklinde değiştirildi.

‘Ekoturizm rotası’ndan seyir terası ve betonlaştırma çıktı: Büyükadalılar endişeli

Orman Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye‘nin 19 noktasında oluşturulacağı duyurulan ‘Ekoturizm rotası’ uygulaması kapsamında  ilk çalışmalar İstanbul Büyükada‘da başladı. Fakat ada sakinleri bu projeyle ilgili ne kendilerine ne bilgi verildiği ne de görüşlerinin alındığını söylüyor.

Orman Genel Müdürlüğü’nün projesi mayıs ayında duyurulmuştu. Genel Müdür Bekir Karacabey, yaptığı açıklamada ‘vatandaşların konaklayabilecekleri, yürüyüş yapıp bisiklet sürebilecekleri, doğayı keşfedecekleri Türkiye genelinde 19 adet ekoturizm güzergahı ve toplamda 350 km’lik yürüyüş ve bisiklet parkuru’ çalışmalarına başladıklarını bildirmişti.

Ada sakinlerine projeyle ilgili bilgi verilmedi

Projenin uygulanacağı yerlerden biri olan İstanbul Büyükada’da çalışmalara başlandı. Ada sakinleri bu konuda kendilerine bilgi verilmediği söylüyor.

Büyükada sakini, çevre aktivisti Sevil Baştürk, yürüyüş yollarında beton demir karışımı bloklar gördüklerini ve buna anlam veremediklerini anlattı:

Yürüyüş yollarımızda beton demir karışımı bloklar gördük. Buna bir anlam veremedik. Her kafadan bir ses çıkmaya başladı. Aydınlatma direği gibi şeyler dendi. Belediyeye sorduk. Onun haberi yok. Aydınlatma direği olsa bu kadar yakın mesafeli olamazlar. Bunların hepsi orman yolu içerisinde”

‘Çevreye zarar verilmeyeceği söyleniyor’

Baştürk, gördüğü bu blokların fotoğraflarını çekip 27 Ekim’de Orman Şefliği’ne gittiğini ve orada kendisine şu bilgilerin verildiğini söyledi:  “Ekoturizm projesine başlanılacağını söylendi. Bana ‘Gördüğünüz bloklara haritalar ve tabelalar gelecek. Asla çevreye zarar verilmeyecek. Bir kısım da seyir terası olacak’ dediler.”

Baştürk, Orman Şefliği’nden yapılan çalışmalarla ilgili bilgi alabildiklerini, ancak bu bilgilerin halkla neden daha önce paylaşılmadığını sorduğunda “Ben Kaymakam’a bilgi verdim. o sizinle paylaşmadı” cevabını aldığını ifade etti.

Ekoturizme ihtiyaç var mı?

Ada sakini Sevil Baştürk, gördüğü kadarıyla çalışmaların doğaya çok aykırı olmadığı düşünse de ekoturizmin Ada için gerekli olup olmadığını sorguluyor:

Burada gördüğüm kadarıyla doğaya çok aykırı bir şey değil.  Ama böyle bir ekoturizmin adaya getirisi ne? Seyir terasına ne ihtiyaç var? Burada yürüyüş yapılacaksa zaten yol yürünür. Dinlenmeye ihtiyaç olmaz. Olduğu zamanda kayanın üzerinde oturur dinlenir doğada yürüyüş yapan insan. Bunu anlamış değilim”

‘Bizim ihtiyaçlarımızı dinlesinler’

Baştürk, “Kazdağları, Kuzey Ormanları ve de Anadolu’nun bütün ormanları farklı gerekçelerle talan edilirken başımıza iyi bir şey geleceğini düşünmek imkansız” derken yapılan çalışmaların bölge sakinleriyle paylaşılması gerektiğini şöyle vurguladı:

Yapılan bu çalışma her zamanki gibi halkla paylaşılmıyor. Planlardan ve yapılan şeylerden hep kepçeler etrafımızı sardığında haberimiz oluyor. Son dakika etrafımıza çitler çekildiğinde öğreniyoruz başımıza gelecekleri. Bu bizimle paylaşılsa bizimde ihtiyaçlarımız dinlense çok daha yaratıcı ve güzel çözümler ortaya çıkabilir”

Ekoturizm nedir?

Ekoturizm, Orman Genel Müdürlüğü tarafından duyurulan bir proje. Bu proje herkese doğa içinde konaklama, yürüyüş ve bisiklet rotaları ve doğal habitatı keşfetme imkanı vaat ediyor. İstanbul’dan Kahramanmaraş’a kadar 17 ilde 19 adet ekoturizm rotası hazırlanıyor. Orman Genel Müdürlüğü genel müdürü Bekir Karacabey, 2011 yılından beri ekoturizme odaklandıklarını, 2024 yılı sonuna kadar bu plan kapsamında 81 ilde 110 planla 2.500 km’lik bir ekoturizm alanının Türkiye’ye kazandırılacağını söylüyor.

 

Kütahya’da 65 yaş ve üstüne sokağa çıkma kısıtlaması

Kütahya’da yeni tip koronavirüs (Covid-19) vakalarının artması üzerine Valilik 65 yaş ve üzeri yurttaşlara sokağa çıkma kısıtlaması getirdi. Yasak kapsamında 65 yaş ve üzeri vatandaşlar 11.00-16.00 saatleri arasında sosyal mesafe kuralına riayet etmek ve maske takmak kaydıyla dışarıya çıkabilecek. Ancak bu saatler dışında çıkmaları yasak olacak.

Alınan kararlara uymayanlara Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282’nci maddesi gereğince idari para cezası verileceği belirtilen açıklamada, konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanunu’nun 195’inci maddesi kapsamında adli işlem yapılacağı ifade edildi.

Muaf tutulacak meslek ve kişiler

AA’nın aktardığında göre Kütahya Valiliği, İl Hıfzıssıhha Kurulunun Vali Ali Çelik Başkanlığında bir araya geldiği toplantı sonrası açıklamasında yasaktan muaf tutulacak kişi ve meslekler şu şekilde olacak:

Doktorlar, sağlık çalışanları, eczacılar, belediye başkanları, kurum il müdürleri, sosyal hizmet kuruluşları görevlileri olmak üzere kamu görevlileri ile kamu hizmeti yürütenlerin, işletme sahibi, esnaf, tüccar, sanayici, serbest meslek sahipleri ile çalışanlardan durumlarını aktif sigortalılıklarını gösteren SGK hizmet belgesi, vergi kaydı, şirket yetki belgesi, oda ve birlik kimliğinden biriyle belgeleyenlerin, meslek odaları başkanları.