Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, orman yangınlarına ilişkin yaptığı açıklamada, büyük yangınlardan dolayı tüm ülkenin teyakkuz halinde olduğunu ancak şimdi hayatın normal akışına geçmesi gerektiğini söyledi.
Bakan, Antalya ve Muğla’da zarar gören devlet avlakları bölgelerinin 2021 ve 2022 yılında av döneminde ava kapatılması kararını aldıklarını açıkladı.
Yeniköy Termik Santrali’nin ikinci ünitesi de devrede
Enerji ve Tabii Kaynaklar Fatih Dönmez ise, Yeniköy Termik Santrali‘nin ikinci ünitesinin de bugün saat 06.42 itibarıyla devreye alındığını belirtti.
Bakan Dönmez, santralin tam kapasite çalışmaya başladığını bildirdi. İçtaş Enerji ve Limak tarafından işletilen Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin faaliyetleri faaliyetleri, 1 Ocak 2020’de durdurulmuş fakat geçici faaliyet belgesiyle (GFB) çalışmalarına devam etmişti.
İkizköy Çevre Komitesi ve KARDOK Derneği, İkizköy’de iki ayrı mahkemeden verilen yürütmeyi durdurma kararı sonrasında bir basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasında, kömür şirketinin bölgeyi terk edene kadar mücadelenin süreceğine vurgu yapıldı.
Yeşil Gazete‘ye açıklamalarda bulunan İkizköy Çevre Komitesi gönüllüsü Deniz Gümüşel, mahkemenin kararının çok doğru ve yerinde bir karar olduğunu, ancak “Keşke çok daha önce bu kararı verselerdi de 149 ağacımız kesilmemiş olsaydı. O 149 ağacı sevgiyle anıyoruz ve hayatlarını kurtaramadığımız için onlardan özür diliyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Mücadeleye devam’
Basın açıklamasını İkizköy Çevre Komitesi’nden Esra Işık okudu. Açıklamada, Akbelen Ormanındaki son kesim girişimleri üzerine Avukatlar Arif Ali Cangı ve İsmail Hakkı Atal‘ın yürütmenin durdurulması için mahkemeye defalarca başvuru yaptığı ve en sonunda dün akşam tebliğ edilen kararlarla her iki dosyadan da yürütmeyi durdurma kararı verildiğinin öğrenildiği belirtildi.
Tüm yetkililerin mahkemenin kararlarını uygulamaya davet edildiği açıklamada, kömürcü şirketin bölgeyi terk edene kadar Akbelen Ormanının terk edilmeyeceği de kaydedildi:
Başta Milas Kaymakamı ve Muğla Valisi olmak üzere tüm yetkililerin mahkeme kararlarının uygulanmasını sağlamalarını, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerindeki rehabilitasyonu, kapasite arttırımı ile ve kömür madenlerindeki genişletme projelerine ilişkin tüm işlemlerin derhal durdurulmasını, Akbelen Ormanı’nı korumalarını ve müdahale edilen doğal ortamların eski haline getirilmesini bekliyoruz.
Ayrıca yaşanan orman yangınlarından sonra, Tarım ve Orman Bakanlığı’na ve Orman Genel Müdürlüğü’ne, Akbelen Ormanı dahil olmak üzere orman ekosistemlerini daraltan ya da yok eden tüm tahsis izinlerini ve kesim programlarını iptal etmeye çağrısında bulunuyoruz.
Kömürcü şirket, ormanımızı, tarım alanlarımızı, zeytinliklerimizi, köyümüzü, yani yaşam alanlarımızı terk edinceye dek mücadeleye devam ediyoruz. Akbelen Ormanını Terk Etmiyoruz!”
‘149 ağaçtan özür diliyoruz’
Deniz Gümüşel ise, Akbelen Ormanının varlılığının devam etmesinin ne kadar önemli olduğunu, İkizköy için de bu ormanın ne anlama geldiğini ifade edebildiklerini düşündüklerini kaydetti:
İkizköy’ün iki yıldır süren bir mücadelesi vardı. Neredeyse bir aya yaklaşmış olan çadırlı nöbetimiz de bunu mekansal olarak görünür kıldı. Kamuoyunun ve sizlerin desteğiyle sanırım mahkemeye mesajımızı da aktarabildik. Burada hem Akbelen Ormanının kendisinin varlığının devam etmesinin ne kadar önemli olduğunun altını çizebildik hem de İkizköy için Akbelen Ormanının ne anlama geldiğini ifade edebildik.
Bir de tabi bütün bu yangınlar devam ederken, iklim krizi ortadayken, Covid-19 salgını hala can almaya devam ederken, ormanların bütün insanlık için ne anlama geldiğini de ifade etmeye çalıştık. Tahmin ediyoruz ki bu vurgularımız mahkemeye ulaştı. Çok doğru ve yerinde bir karar verdiler. Keşke çok daha önce bu kararı verselerdi de 149 ağacımız kesilmemiş olsaydı. O 149 ağacı sevgiyle anıyoruz ve hayatlarını kurtaramadığımız için onlardan özür diliyoruz. Ama bundan sonra tek bir ağacın bile eksilmemesi için mücadele etmeye de devam edeceğiz.”
‘Ormanın ortadan kalkması bir halk sağlığı sorunu’
Gümüşel, bundan sonraki aşamada, bilirkişi heyetinin ortaya çıkabilecek tüm sorunları değerlendirecek nitelikte olması için ellerinden geleni yapacaklarını kaydetti:
Bilirkişi heyetinin buradaki ormanın ortadan kaldırılmasıyla ortaya çıkacak olan tüm etkileri değerlendirecek nitelikte bir heyet olması için elimizden geleni yapıyoruz.
Bu ne demek? Mesele burada sadece orman mühendisi, çevre mühendisi vesaire ile sınırlı değil. Akbelen Ormanının ortadan kalkması bir halk sağlığı sorunudur. Bir iklim sorunudur. Tarımsal faaliyetlere vereceği zarar yüzünden ekonomik de bir sorundur aynı zamanda. Buradaki insanların yaşam haklarına müdahale olduğu için bir sosyo-kültürel sorundur. Bilirkişi heyetinin tüm bunları kapsamlı bir şekilde değerlendirecek yapıda olması için dilekçeler vermiştik. Bunu takip edeceğiz, bu şekliyle oluşmasını sağlayacağız.
Umuyoruz ki bütün açılardan ele alan bir bilirkişi raporu ortaya çıktığında mahkeme heyeti de Akbelen Ormanının kesilmemesi gerektiğini, varlığının önemine bir kez daha kavrayarak doğadan ve insanca yaşam hakkından yana bir karar verecektir.”
Ankara’nın Altındağ ilçesine bağlı Önder ve Battalgazi mahallelerinde dün gece ırkçı grupların Suriyeli göçmenlerin ev ve işyerlerine yaptığı saldırının boyutu, bugün ortaya çıktı.
MA‘nın aktardığına göre, her iki mahallede de Suriyelilerle karşılaşmak mümkün değil. Dün gece yeterli önlem almadığı için eleştirilen polisler ise her sokak başına barikat kurmuş durumda.
Evleri ve işyerleri zarar gören Suriyeliler çoğu, gece mahalleleri polis eşliğinde terk ederken, geri kalanlar da ayrılmaya hazırlanıyor. Evlerinden çıkmak zorunda bırakılanların önemli bölümü ise yurt ve spor salonlarına götürüldü.
İsminin açık yazılmasını istemeyen Suriyeli M.R., beş kişilik ailesiyle yaşadığı evini boşalttığını ancak nereye gideceklerini bilmediğini söyledi. M.R., “Geçici koruma altındayız ama koruma yok. Yardım istiyoruz. Dün gece kıyamet koptu. Çocuklar uyuyamadı” dedi.
Kızılay ‘saldırı olursa haber verin’ dedi
Saldırıların ardından Kızılay’ı aradığını belirten M.R., “Kızılay’dan benimle konuşan yetkili, ‘Evinize saldırı olursa haber verin’ diyerek telefonu kapattı” dedi. Polisin dün gece kendilerine saldıran gruba sert müdahale etmediğini de belirten M.R., “Destek istiyoruz. Can güvenliğimiz yok” ifadelerini kullandı.
Evlere Türk bayrağı
Mahallenin birçok sokağında polisin beklediği görülürken, birçok iş yeri ve evin camlarına Türk bayrakları asıldı. Özellikle göçmenlere ait iş yerlerinin yakınında bulunun her iş yerinde de bayraklar asılı. Bazı iş yerlerinde daha önce asılan Arapça tabelalar da söküldü.
Ülkü Ocaklarından kişiler tekbir getirerek dolaşmış
Mahalledeki görgü tanıkları, iki gündür mahallede üyeleri bulunan Karapürçek Ülkü Ocakları öncülüğünde bir grubun sokaklarda tekbir getirerek dolaştığını anlattı. İsmini vermek istemeyen bir mahalleli, “Dün yapılan saldırıda sadece bu mahallede yaşayanlar yoktu. Farklı plakalı araçlar vardı sokaklarda. Çevre illerden de geldiklerini düşünüyoruz. Polis de yeterli bir önlem almadı” diye konuştu.
Batı Karadeniz‘de etkili olan sağanak yağışlardan sonra sel felaketi yaşayanKastamonu‘da yaşamını yitiren kişilerin sayısı dokuza yükseldi. Bartın‘da kaybolan bir kişi ise hala aranıyor.
Afet ve Acil Durum Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamada şu ana kadar Bartın’da 323, Kastamonu’da 285, Sinop’ta 301 kişinin tahliye edildiği ve tahliyelerin devam edeceği belirildi.
Arama kurtarma çalışmaları sürüyor
Arama kurtarma çalışmalarının 7 gün 24 saat sistemine geçtiği belirtilen açıklamada Bartın’daki Ulus Akörensöküler Köyü’nde kaybolan bir kişinin arama çalışmalarının AFAD, İtfaiye, UMKE ve Jandarma ekipleri ile sürdüğü belirtildi.
Açıklamada “Sinop Ayancık ve Kastamonu Bozkurt İlçeleri’nde arama ve kurtarma ekipleri tarafından çalışmalar aralıksız devam ettirilmektedir. Bölgede yürütülen çalışmalarda AFAD, Genelkurmay Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Jandarma, 112, UMKE, Karayolları Genel Müdürlüğü, DSİ, İl Özel İdaresi, İHH ve YEDAŞ personel ve araçları görev yapmaktadır” denildi.
Fotoğraf: Kaan Ulu/ DHA
Personel ve araç sayıları
İl bazında görev yapmakta olan personel ve araç sayıları şu şekilde aktarıldı:
Bartın’da 237 personel, 1 arama köpeği, 16 araç, 7 ambulans, 1 AFAD mobil koordinasyon TIR’ı, 74 iş makinası, 1 bot ve 4 motopomp
Kastamonu’da 777 personel, 62 araç, 32 ambulans, 9 helikopter, 1 JİKU, 1 İHA, 1 AFAD mobil koordinasyon TIR’ı, 1 mobil harekat merkezi, 219 iş makinesi, 7 bot ve 11 motopomp
Sinop’ta 585 personel ile 8 helikopter, 80 araç, 1 AFAD mobil koordinasyon TIR’ı, 27 ambulans, 109 iş makinası, 3 bot ve 2 motopomp çalışmalarda yer alıyor.
Beslenme çalışmaları
Açıklamada Türk Kızılay tarafından sel bölgelerinde toplam 180 personel/gönüllü, 9 ikram aracı ve 34 aracın görev yaptığı belirtildi.
Paylaşılan bilgilere göre şu ana kadar 1.500 sıcak yemek, 4 bin 100 kumanya, 4 bin 250 ikramlık malzeme, 3 bin 350 içecek ve 86 bin 418 litre su dağıtımı yapıldı.
Barınma ihtiyaçları
Kastamonu’da acil barınma ihtiyacının karşılanması için öğrenci yurtlarında 3 bin 577 kişilik kapasite ayrıldı. 446 kişiye barınma hizmeti sunuldu.
Sinop’ta acil barınma ihtiyacının karşılanması için öğrenci yurtlarında 2 bin 733 kişilik kapasite ayrıldı. 142 kişiye barınma hizmeti sunuldu.
Kastamonu’daki olası barınma ihtiyaçlarını karşılamak üzere; 160 çadır, 480 battaniye, 480 yatak, 480 nevresim seti ve 51 mutfak seti bölgeye sevk edildi. Ankara’dan Kastamonu’ya sevk edilen 4 adet WC konteyneri bölgeye ulaştı.
Sinop Ayancık ilçesine Sinop Destek Depo’dan 100 battaniye gönderildi.
Fotoğraf: DHA
274 köyde elektrik yok
Açıklamaya göre Bartın genelinde üç köye, Kastamonu genelinde 183 köye ve Sinop’ta 88 köye elektrik verilemiyor.
Kastamonu’ya Samsun AFAD’dan 1 mobil enerji aracı bölgeye sevk edilmiştir. Sinop’taki çalışmalarda kullanılmak üzere Samsun’dan jeneratör sevk edildi.
Kastamonu Bozkurt ilçesinde Meydan aydınlatması ve kurulması planlanan seyyar hastane için 3 adet 400 kVA jeneratör sahada aktif durumda. Sinop merkezde 37 adet jeneratör hazırlandı, 9’u Ayancık ilçesine ulaştırıldı.
Ulaşım
AFAD tarafından paylaşılan bilgilere göre Kastamonu’da; yağışlar nedeniyle Çatalzeytin Köprüsü, Küre İkiçay Köprüsü, Azdavay Köprüsü yıkıldı. Valay-1 Köprüsü’nün ayaklarında ve Kanlıçay Köprüsü’nün yaklaşım dolgularında hasar meydana geldi ve yol trafiğe kapatıldı.
Bartın’da; yağışlar nedeniyle Kavlakdibi Köprüsü ve Kumluca 2 Köprüsü yıkıldı.
Sinop’ta; yağışlar nedeniyle İkisu Köprüsü’nde hasar meydana geldi. Çatalzeytin-Türkeli yolu, Türkeli-Erfelek-Sinop yolu ile Ayancık-Sakız yolu meydana gelen hasarlar nedeniyle trafiğe kapatıldı.
Kastamonu ve Sinop Havalimanları, bölgedeki demiryolu hatları ile kıyı yapılarında ulaşımı etkileyen bir sorun bulunmuyor.
Alt yapı
Kastamonu Devrekani’ye ve Azdavay’a su verilemiyor.
Bartın Abdipaşa’da Derecik, Ulupınar ve Kadıoğlu mahallerinde motor arızası nedeniyle su verilemiyor. Ayrıca Karadiken ve Yeşilpazar mahallelerine de su verilemiyor.
Sinop Ayancık Cevizli mahallesinde ve Türkeli’de içmesuyu verilemiyor. Sorunların giderilmesi için çalışmalar devam ediyor.
Kastamonu ve Sinop’ta bazı bölgelerde mobil şebeke kapsama sorunu yaşanıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı aracılığıyla bölgeye ilave mobil baz istasyonu takviyesi sağlandı.
Fotoğraf: Tayfur Kara /DHA
Yağışlar akşama kadar sürecek
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, 11 Ağustos 2021 tarihinde Bartın Ulus’ta 90 mm; Kastamonu Küre’de 198 mm, Pınarbaşı’na 167 mm, Azdavay’a 145 mm, İnebolu’ya 123 mm, Abana’ya 122 mm Bozkurt’a 117 mm; Sinop Merkezde 83,8 mm, Ayancık’ta 240,5 mm, Boyabat’ta 76,6 mm, Dikmen’de 54 mm, Erfelek’te 78,6 mm, Gerze’de 72,4 mm, Merkez’de 83,8 mm, Türkeli’nde 88,8 mm yağış düştü.
Karadeniz Bölgesinde etkili olan sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların; bölgenin kıyı kesimleri ile Karabük ve Kastamonu çevrelerinde kuvvetli, Bartın, Kastamonu’nun kuzey ilçeleri, Sinop, Samsun kıyıları ve Ordu çevrelerinde yer yer çok kuvvetli olması bekleniyor.
Yağışların 12 Ağustos 2021 Perşembe günü 18.00 civarında bölgede etkisini kaybedeceği tahmin ediliyor.
Türkiye’nin ilk uydu yer istasyonu İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uydu Haberleşme ve Uzaktan Algılama Uygulama ve Araştırma Merkezi (UHUZAM), ülkede haftalardır etkili olan orman yangınların ardından doğadaki tahribatı tespit etmek için çalışma başlattı.
Bu kapsamda, orman yangınların doğaya verdiği zarar, “Spot 6&7”, “Worldview 2&3” ve “Sentinel-2″ ve ”Landsat 8” uyduları aracılığıyla görüntülendi.
Uydu görüntülerinde, yangınların en çok Manavgat ve Muğla’da etkili olduğu belirlendi. Yangınlar, Manavgat bölgesinde 30 bin, Bodrum‘da 12 bin 600, Marmaris‘te 8 bin ve Güzelbağ çevresinde 6 bin 500 hektar alana zarar verdi.
85 bin futbol sahası alan yandı
AA’nın aktardığına göre termal bantlardan yapılan çalışmalarda orman yangınlarında yüzey sıcaklıklarının 90 ile 100 dereceye kadar yükseldiği tespit edildi.
Yüksek çözünürlüklü uydu görüntülerinde, yangınların 28 Temmuz’da başladığı, 9 Ağustos’a kadar yoğun şekilde sürdüğü ve bazı bölgelerde hala yangınların devam ettiği belirlendi.
İTÜ UHUZAM, çalışma yaptığı yerlerde, yaklaşık 85 bin futbol sahası büyüklüğündeki alanın yandığını tespit etti.
Elektrik tedarikçileri karşılaştırma internet sitesi encazip.com, termik santrallerin Türkiye’de elektrik üretimindeki yeri ile ilgili veriler paylaştı.
Site tarafından paylaşılan bilgilere göre, Türkiye’de kullanılan elektriğin üçte biri kömürlü termik santrallerden karşılanıyor.
‘Yaklaşık yüzde 23’lük bir orana sahip’
Paylaşılan veriler, Türkiye’nin elektrik kurucu gücüne bakıldığında kömürlü termik santrallerin yaklaşık yüzde 23’lük bir orana sahip olduğunu gösteriyor:
Türkiye’nin elektrik kurulu gücüne bakıldığında kömürlü termik santraller, kurulu gücün yüzde 29’unu oluşturan doğalgaz kaynaklı santrallerin ve yüzde 26’sını oluşturan hidroelektrik kaynaklı üretim santrallerinin ardından yaklaşık yüzde 23’lük bir oranla üçüncü sırada yer alıyor.
Türkiye’deki toplam elektrik üretimi verilerine bakıldığında ise Türkiye’de kullanılan elektriğin üçte birinin kömürlü termik santrallerden karşılandığı görülüyor ve toplam elektrik üretiminde yüzde 34’lük oranla ilk sırada yer alıyor.”
‘2020’de elektrik ihtiyacının yüzde 35’ini karşıladı’
Konuyla ilgili yapılan açıklamada, kömürlü elektrik santrallerin 2020 yılında elektrik ihtiyacının yüzde 35’ini karşıladığı belirtilip şöyle devam edildi:
Kömürlü elektrik santrallerin, 2020’de elektrik ihtiyacının yüzde 35’ini karşılaması, bu santrallerin enerji güvenliği açısından stratejik önemini de gösteriyor. Bu farkın en önemli nedeni ise kuraklık olarak gösteriliyor. Çünkü kuralık dolayısıyla çalışmayan hidroelektrik santrallerin açtığı boşluğu doldurabilmek için kömürlü termik santrallerden faydalanıldı. Bu durum gösteriyor ki kömürlü termik santrallere talep, iklim şartları ve o dönemki ihtiyaca göre farklılık gösterebiliyor.”
Ankara‘nın Altındağ ilçesinde dün akşam Suriyelilere ait evlerin ve iş yerlerinin camlarının kırıldığı ve yağmalandığı nefret saldırısıyla ilgili 76 kişi yakalandı.
Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada “Vatandaşlarımızı provoke eden, sosyal medyada gerçek dışı paylaşımlarda bulunan, bölgedeki olaylara karışan 76 kişi yakalandı” ifadeleri kullanıldı.
38 kişinin suç kaydı bulunuyor
Paylaşımda ek olarak yakalanan kişilerden 38’inin yağma, kasten yaralama, hırsızlık ve uyuşturucu madde bulundurma suç kaydı bulunduğu belirtildi.
12.08.2021 Tarihli Basın Açıklaması ⚠️
Halkımızın sosyal medya üzerinden yapılan provokatif haber ve paylaşımlara itibar etmemesi ve güvenlik güçlerimize yardımcı olması önemle duyurulur. pic.twitter.com/NRC1aAAlrE
Battalgazi Mahallesi‘nde 10 Ağustos’ta bir parkta iki grup arasında nedeni bilinmeyen bir kavga yaşandı. Yaralanan iki kişiden biri olan 18 yaşındaki Emirhan Yalçın kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
Olayla ilgili gözaltına alınan iki zanlı hakkında ise sevk edildikleri adliyede “kasten öldürme” suçundan tutuklama kararı verildi.
Ancak iki gencin Suriyeli sığınmacılar tarafından bıçaklandığı haberinin yayılmasıyla birlikte Suriyelilerin yüksek oranda olduğu Battalgazi ve Önder Mahallelerinde yüzlerce kişi sokağa döküldü.
Dün akşam saatlerinde ise olaylar iyice şiddetlendi. Sık sık “Suriyelileri burada istemiyoruz” diyen kitle Suriyelilere ait dükkanları taşladı ve bazı dükkanların kepenklerini yıktı. Bazı dükkanların ise yağmalandığı görüldü.
Coğrafya ile ilgili bilim dallarının gelişmesi amacıyla kurulan Kraliyet Coğrafya Topluluğu ve ormanlar ile doğal yaşamın korunması için çalışan Forestry England’ın düzenlediği Yeryüzü Fotoğrafları 2021‘de (Earth Photography 2021) yarışacak adaylar belli oldu.
Yarışmada toplamda beş kategori bulunuyor: İnsan, yer, doğa, değişen ormanlar ve iklim değişikliği. Yarışmada 30’u aşkın sanatçının 52 fotoğrafı finale kaldı.
Je Shen Lee
Kazananlar nisanda açıklanacak
Uluslararası yarışma, doğal dünya, onun sakinleri ve ikisine yönelik davranışımız hakkında hikayeler anlatarak çevre hakkında farkındalık yaratmayı amaçlıyor.
Bununla birlikte, Yeryüzü Fotoğrafları sergisi 2 Ağustos Pazartesi ile 25 Ağustos Çarşamba tarihleri arasında İngiltere’nin başkenti Londra‘da yer alan Royal Geographical Society’nin müzesinde sergiye alınacak.
Kısa listeye alınan fotoğraflardan bir seçki ise Forestry England ormanlarında gösterilecek. Yarışmanın kazananları Nisan 2022’de duyurulacak.
Muğla İkizköy’de yer alan ve termik santrale yakıt sağlayan linyit madeni sahasının genişletilmesi için yok edilmek istenenAkbelen Ormanı’nında bölge halkının ve yaşam savunucularının başlattığı mücadele için önemli bir karar çıktı.
İki ayrı mahkemeden çalışmayla ilgili yürütmeyi durdurma kararı çıktı.
Orman koruma altında
Muğla 3. İdare Mahkemesi’nde süren Entegre Tesis ÇED Muafiyeti iptal davası ve Muğla 1. İdare Mahkemesi’ndeki orman kesimi iptal davasında karar çıktı. Her iki davada da mahkemeler, “yürütmenin durdurulması” kararını aldı.
Kararla birlikte, bölgede yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılıp raporlar hazırlanacak. Mahkeme bu süreçlerin ardından yeni bir değerlendirmede bulunabilecek. Tüm bu süreçler boyunca yürütmenin durdurulması kararı geçerli olacağı için orman yasal olarak tamamen koruma altına alınmış olacak.
100 ağaç kesilmişti
YK Enerji, 8 Ağustos tarihinde yeniden ormana girip yaklaşık 100 kadar ağacı kesmiş, kesimler köylüler tarafından durdurulmuştu.
9 Ağustos günü alana gelen jandarma, direnişçilerin alandan çıkmasını istemiş, ancak direnişçiler nöbetlerini sürmüştü. Aynı günün gecesinde saat 00.30 civarında alana yeniden gelen jandarma ekipleri nöbet tutan kişileri yerlerde sürükleyerek dışarıya çıkarmış, nöbet alanının girişine ise barikat kurmuştu. Direnişçilerin jandarma barikatı önündeki nöbetleri ise devam etmişti.
ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi‘nden (NOAA) bilim insanları, Atlantik Okyanusu‘nun derinliklerinde yeni bir keşif yaptı. Keşifte birçok daha önce bilinmeyen hayvan türü gözlemlendi.
Su yüzeyinin 700 metre derinliğinde yaşayan ve çarpıcı bir kırmızı renge sahip olan henüz sınıflandırılmamış bir denizanası ise ilk kez görüntülendi.
Tanımlanmamış türün 30’a kadar dokunaçlı denizanasını içeren ve türünün en kırılganları arasında yer alan “poralia” cinsine dahil olduğu açıklandı.
Farklı türler de keşfedildi
Bununla birlikte söz konusu denizanası, 28 Temmuz’da bir derin deniz dalışı gerçekleştiren NOAA tarafından bulunan “potansiyel olarak tanımlanamayan/bilinmeyen birkaç hayvandan” sadece biriydi.
Yeni denizanası ve diğer bilinmeyen hayvanlar, 30 Haziran – 29 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilen 2021 Kuzey Atlantik Stepping Stones seferi sırasında keşfedildi.
ABD’nin doğu kıyısında seyahat
Araştırmacılar, okyanus yüzeyinin yüzlerce ile binlerce kilometre altında gizlenen daha önce hiç görülmemiş deniz yaşamını aramak için ABD’nin doğu kıyısı boyunca seyahat etti.
NTV’nin haberine göre yapılan araştırma kapsamında NOAA araştırmacıları, 250 metre ile 4 km arasında değişen derinliklerde dalışlar için uzaktan kumandalı bir araç (ROV) kullandılar.
650’den fazla birey gözlemlendi
NOAA tarafından yapılan açıklamada, “25 planlı ROV dalışı sırasında toplanan haritalama verileri, bilim insanlarının ve yöneticilerin bu bölgedeki derin su habitatlarının çeşitliliğini ve dağılımını daha iyi anlamalarını sağlayacak.
Keşifte genel olarak, ctenophores, cnidarians, kabuklular ve actinopterygii (ışın yüzgeçli balıklar) gibi çeşitli hayvanlar görüldü. Ayrıca birkaç tanımlanmamış aile ve potansiyel yeni tür keşfedildi.
Dalış sırasında, su sütunu boyunca ktenoforlar, sifonoforlar, denizanası, ok solucanları, karides, larvalar ve birkaç farklı balık dahil olmak üzere 650’den fazla birey gözlemledik” denildi.