Doğa MücadelesiManşetTürkiyeVideo

Özgürlük Yürüyüşü 13’üncü gününde: Bu adalet mi?

0

Türkiye İşçi Partisi (TİP), tutuklu Hatay Milletvekili Can Atalay‘ın da aralarında bulunduğu Gezi Davası tutuklularının cezalarının onanmasına karşı Hatay’dan Ankara‘ya başlattığı “Özgürlük Yürüyüşü”nün 13’üncü gününde TİP Genel Başkanı Erkan Baş, barınma krizine karşı yürüdüklerini belirtti.

Özgürlük Yürüyüşü’nün 12’inci gününde ise doğanın talanına karşı adımlar atılmıştı. 12’inci günde yürüyüşte TİP örgütüne Yeşiller Partisi Kurucu Eş Sözcüsü Koray Doğan Urbarlı da eşlik etmişti. Urbarlı bundan sonra da Özgürlük Yürüyüşü’nde yer alacağını bildirdi.

“Doğanın talanına karşı” Mersin’in Çamalan Köyü‘nde başlayan yürüyüş, Gülek‘ten Akçatekir‘e kadar sürdü. Baş, yürüyüşte “Biz özgürlük için mücadele etme cüretini her zaman göstereceğiz, Can Atalay o cüreti her zaman gösterecek, Türkiye İşçi Partisi o cüreti her zaman gösterecek” açıklamasında bulunmuştu.

Yürüyüşün 13’üncü gününde gündem barınma krizi

Yürüyüşün 13’üncü günü ise Adana‘nın Pozantı ilçesine bağlı Akçatekir mahallesinden başladı. Pozantı’ya doğru ilerleyen yürüyüş Çiftehan’da sona erecek.

13’üncü günde Erkan Baş, barınma krizine dikkat çekti. Baş “Türkiye’de kiracı sayısı her geçen gün artıyor. Maalesef şu anda ülkenin herhangi kent merkezinde bir konut kiralayabilmek dahi işçiler için, emekçiler için büyük bir lüks haline geldi. Adını koyalım; işçiler, emekçiler, memurlar kent merkezlerinden sürülüyoruz. Üstelik yine ülkemizde yüz binlerce boş konut mevcut. Bu ne yaman çelişki?” diye sordu ve sözlerine şöyle devam etti:

“Bunun adı kapitalizm. İnsanların insanca yaşayacakları basit, sade bir evi, hayatta kalmak için alacakları sağlık hizmetini, temel eğitimi, suyu, bu temel ihtiyaçlardan bir avuç para babasının kâr etmesini isteyip hepimizi büyük bir krize sokan bu sistemin adı kapitalizm. Buna mecbur değiliz. Neden konutlar alınıp satılsın? Neden bir yanda yüz evi, bin evi olan az sayıda insan varken biz milyonlarca insan evsiz olalım? Neden öğrenciler yurtsuz kalsın? Bu hak mı? Bu adalet mi? Üstelik mevcut ev stoğu da ağırlıklı olarak sağlıksız ve denetimsiz.”

“Üçten, dörtten fazla ev sahibi olmayı ve bu işin ticarileşmesini ortadan kaldırabiliriz” diyen Erkan Baş, şu ifadeleri kullandı:

“Artan oranlı vergilerle bu sorunu ilk adımda çözebiliriz mesela. Bu kadar basit. Çok evi olandan, evinden para kazanandan fazla vergi alırsınız. Bu vergilerle de gençlere yurt yaparsınız. Evsizler için toplu konutlar inşa edersiniz. Bu arada gençler için nasıl büyük bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu da lütfen unutmayalım. Özellikle yurt sorunu açısından devletin tarikatları nasıl palazlandırdığını, neden kendi yapması gereken işleri yapmayıp öğrencileri tarikatların kucağına ittiğini bir düşünmenizi istiyorum.”

You may also like

Comments

Comments are closed.