Nişantaşı Üniversitesi’nde işten atılan akademisyenler: Eğitim bu değil!

Dün Nişantaşı Üniversitesi'nde 30'u aşkın akademisyen gerekçe gösterilmeden işten atıldı. Rektör Yardımcısı Mehmet Ünal kendisini alkışlarla protesto eden araştırma görevlilerinin üzerine yürüdü. Akademisyenler okul binası önünde basın açıklaması yaptılar.

Nişantaşı Üniversitesi‘nde vakıf yönetimi tarafından gerekçe göstermeden 30’u aşkın akademisyen işten atıldı. Akademisyenler daha önce istifaya zorlanmış, tazminatsız kovulmakla tehdit edilmişti.

Teker teker işten çıkarılan akademisyenlerden bazıları durumu güvenlikten öğrendi. Sayının artacağı, 60 asistanın daha işten çıkarılacağı düşünülüyor.

Akademisyenler verdikleri tepkilerden sonrası, “ahlak ve iyi niyet kurallarını ihlal hükümleri” içeren 25/2 (KOD 22) maddesi ile işten çıkarıldı. Bu madde ile işten çıkarılanlar, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesailer ve işsizlik ödeneğinden mahrum kalıyor.

Rektör Yardımcısı Mehmet Ünal kendisini alkışlarla protesto eden araştırma görevlilerinin üzerine yürüdü. Ünal’ın bağırışları üzerine bir araştırma görevlisi “Üslubunuzu da gördüler. Bu mu eğitim!” sözleri ile tepki gösterdi. Rektör Yardımcısı Ünal, “Eğitim bu” diye bağırarak yanıt verdi.

Akademisyenler saat 17.00’da üniversitesi binası önünde toplanarak basın açıklaması yaptılar.

Nişantaşı Üniversitesi eğitim değil zulüm yuvasına dönüştü

Okul binası önünde toplanan akademisyenler, “Vakıf üniversiteleri, öğrencileri müşteri, okulları ticarethane olarak görüyorlar. Bilim bu değil. Eğitim emekçileri olarak bunu kabul etmiyoruz” dediler.

VÜDAM ve Eğitim-Sen ortaklığında yapılan basın açıklamasında “Bu, Nişantaşı Üniversitesi’nin yaptığı ilk hukuksuzluk değildir. Daha önce de topluca tüm araştırma görevlilerini işten çıkaran, onlara ‘tuvalete sırayla gidin’ diyerek, masalarının boş olduğu anı kollayıp boş masa fotoğraflarını kullanarak mobbing yapan üniversite adeta bir eğitim değil zulüm yuvasına dönüşmüştür” ifadelerine yer verildi.

Mobbing ve zorla istifaya karşı duran akademisyenlerin Kod 22 ile hukuksuzca işten atıldığı, özel güvenlik tarafından üniversiteye girişinin yasaklandığı belirtilen açıklamada, “Yirmiye yakın öğretim elemanı arkadaşımızı tek tek görüşmeye çağırarak kendine arabulucu diyen bir kişinin ikna çalışmaları ile istifaya zorladılar” denildi.

“Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganı atan akademisyenler, açıklamalarını şu sözlerle bitirdi:

“Çok iyi biliyoruz ki; bugün yönetimi asıl korkutan, bütün akademisyenlerin ortaya koyduğu birliktelik ve dayanışma tutumudur. Akademinin hala biat etmediği gerçekliğidir.

“Tek tek çağırdığı öğretim elemanlarını tazminattan mahrum bırakmakla utanmadan tehdit edenler, hakarete varan sözler edenler bunun bir karşılığı olacağını bilmelidirler. Korkup tek tek odaya aldıkları öğretim elemanlarının arkasında yüzlerce eğitim ve bilim emekçisi durmaktadır.”

Üniversiteden açıklama: Provokatif şekilde eğitim engellendi

Nişantaşı Üniversitesi, olayla ilgili paylaştığı açıklamada şunları kaydetti:

Nişantaşı Üniversitesi, ilgili konuda 4857 sayılı İş Kanunu ve YÖK Kanununa uygun bir şekilde hukuki bir süreç yönetmiştir. Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak arabuluculuk yoluna başvurulmuş ve kamuoyuna yansımış olan olaylar arabuluculuk müzakereleri devam ettiği esnada meydana gelmiştir. Üniversite yönetimi tarafından iş akdi ile ilgili yapılan görüşmelerde akademik personelin kanundan ve sözleşmeden kaynaklanan her türlü haklarının eksiksiz ödeneceği bildirilmiştir.

Kampüs içerisinde, provokatif bir şekilde eğitimi engelleyen, üniversite içerisinde infial yaratan eylemlerde bulunulması üzerine üniversite tarafından gerekli hukuki girişimlerde bulunulmuştur. Nişantaşı Üniversitesi akademik, idari personel ve öğrencilerin her türlü Anayasal, demokratik eylem hakkına saygı duymakla beraber, söz konusu örgütlü eylemlerin üniversite itibarını zedelemeyi hedeflediği, iyi niyetli olmadığı, Anayasal hakların dışında kaldığı ortadadır.”

Vakıf Üniversiteleri Dayanışma Meclisi (VÜDAM) açıklamaya tepki göstererek, “Hakkını aramayı öğrenmiş tüm bir akademik kadroyu işten çıkarmanız okulda bir “temizliğe” giriştiğinizi gösteriyor ki izin vermeyeceğiz” dedi.

VÜDAM, “Medyadaki toz pembe imajınızın yerle bir olmasına çok sinirlendiniz ama haklarımızı vermeden de o imajı düzeltemeyeceksiniz” sözleriyle yanıt verdi.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İstanbul’da trafik sıkışıklığı, ücretlendirilmesi ve toplumun desteği

Ekonomistler, çok uzun bir süreden beri dışsal maliyetlerin fiyatlandırma...

Otoban

Otoban yapılmaya başlanmasıyla birlikte şehrin küçük nüfusunu oluşturan otomobil sahipleri yayalara değil, yayalar onlara tabi kılınmaya başlandı.

Göç sonrası ‘yeniden çiçeklenenler’ İstanbul’da buluşuyor

Galata Postane'de düzenlenecek 'Rebloom: İstanbul'da Göç Sonrası Mekanlar ve Sanatsal karşılaşmalar' festivali, 5-7 Aralık tarihlerinde izleyicilerle buluşacak.

Gözaltına alınan gazetecilerden ikisi tutuklandı, 10 haberci ‘adli kontrol’ şartıyla serbest

Eskişehir merkezli operasyonlarda gözaltına alınan gazetecilerden Bilge Aksu ve Mehmet Uçar tutuklandı. Gözaltına alınan diğer haberciler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Botsvana’da ölen 350 filin iklim kaynaklı su zehirlenmesine maruz kaldığı düşünülüyor

Uydu veri analizleri, 2020'deki kitlesel ölümlerin ardında yosun patlamalarının olabileceğini gösteriyor.

EN ÇOK OKUNANLAR