İklim KriziManşet

Kuraklık Kızılırmak’ı da vurdu

0
Kuraklık nehirleri vurmuş durumda.

Yağışsız geçen sonbahar ve kış aylarından sonra kuraklık özellikle İç Anadolu olmak üzere her yerde hissedilir hale geldi. Kuraklıktan en çok nasibini alan nehirlerden biri de çoğunlukla İç Anadolu’dan akan ve beslenen Kızılırmak.

Ortalama debisi 184 metreküp/saniye olan Kızılırmak’ta yirmi yıllık gözlem süresi boyunca ölçülen en düşük debi 18.4 metreküp/saniye. Ancak DSİ 19. Bölge Müdürlüğü yetkililerince Sivas girişi Dikmencik mevkinde ocak ayı içinde yapılan ölçümlerde debi 4.9 metreküp saniye olarak belirlendi.

Geçen yıl ise aynı mevkide debi 30.1 metreküp/saniye olarak ölçülmüştü. Sivas çıkışı Söğütlühan mevkinde ise geçen yıl 40.7 olarak ölçülen debi bu yıl ocak ayı içerisinde 6.4 olarak ölçüldü. Yani Söğütlühan mevki için geçen yıla göre debide 7 kat bir düşüş gerçekleşti.

Kuraklık nehirleri vurmuş durumda.

Kuraklık nehirleri vurmuş durumda.

Havzası boyunca irili ufaklı 45 kent içerisinden akan, Karadeniz kıyısında özelliğini büyük ölçüde korumayı başarabilmiş deltada 321 kuş türüne de ev sahipliği yapan nehir, üzerine inşa edilmiş 7 ayrı barajla ekolojik ve ekonomik çok büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Nazmi Polat ve arkadaşları; Selma Uğurlu, Şevket Kandemir’in Haziran 2003 – Eylül 2005 arasında yaptıkları bilimsel araştırmalara göre Kızılırmak havzası boyunca 15 ayrı noktada nehir yatağı ve göletlerde 10 familyaya ait 22 tür ve 3 alt tür olmak üzere zengin bir balık yaşamı da bulunuyor.

Bakanlar kuraklığı duyunca…

Bursa Valisi Münir Karaoğlu’nu ziyareti sırasında Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, konuyla ilgili “Bizi ilgilendiren tarımsal kuraklık. Şu an itibarıyla sadece endişe ediyoruz. Önümüzdeki haftalarda yağış olur inşallah. O zaman biz tarımsal olarak bundan etkilenmeyiz. Peki olursa ne olur? Bizim kuraklık eylem planımız var. 2007’deki kuraklık problemi yaşandığında biz dünyanın 2 yerinde bulunan bir kuraklık test merkezinin üçüncüsünü Türkiye’de kurduk. Birtakım araştırmalar yapılıyor. İnşallah gerek kalmaz. Dua edelim yağmur ve rahmet eksilmesin. Bereketiyle gelsin. Ama endişe ediyoruz. Şu anda tarımsal kuraklıkla ilgili bunu söyleyebilirim. Yağmur gelirse büyük ölçüde rahatlarız” şeklinde bir yardım talep ederken, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğulu ise Balıkesir ziyaretinde Mehdi Eker’e müjdeli haberi”Pazartesiden itibaren bu bölgede yağışlar başlıyor ama bu hafta inşallah bütün Türkiye’yi baştan sona yağış alacak” demişti.

Eker, barajlardaki doluluk oranlarını ise “Su sıkıntısı çektirmeyeceğiz. Zaten barajlarımızda yüzde 45-50 nispetinde doluluk var. Çiftçiler için bir problem yok. İçme ve kullanma suyunda Balıkesir’de bir problem yok. Dolayısıyla vatandaşımız rahat olsun. Bir problem yok. Türkiye genelinde de yağışlar geri geldi, bir problem yok. Türkiye genelinde de normal yağışların geleceğini tahmin ediyoruz. Ocak, şubat, mart aylarında yıllar ortalamasında bir yağışın geleceğini tahmin ediyoruz” ifadeleriyle aktardı.

Geçtiğimiz pazar günü güncellenen ASKİ ve İSKİ verilerine göre sırasıyla Ankara ve İstanbul’da barajların doluluk oranları 35.86%,  ve 33.19% şeklinde.

Peki ne oldu?

 

Kuraklık projeksiyonları Anadolu'da çok ciddi bir kuraklık öngörüyor.

Kuraklık projeksiyonları Anadolu’da çok ciddi bir kuraklık öngörüyor.

 

Aslında hikaye buradan çok uzakta, Atlas Okyanusunda başlıyor. Şu adresten daha detaylı öğrenebileceğiniz atmosferik olayları özetlemek gerekirse; genellikle Azor Adaları civarında oluşan yüksek basınç ile İzlanda civarında oluşan alçak basınç alanlarının basınçlarının yükselip alçalması olağan olarak gerçekleşen bir durum ve buna da Kuzey Atlantik Salınımı (NAO) adı veriliyor. Bu iki basınç alanı da normalden güçlüyse, yani İzlanda alçak basıncı daha alçak, Azor yüksek basıncı da daha yüksekse, NAO indeksi pozitif oluyor. Tam tersi durumda İzlanda’da yüksek basınç oluşmuş ve Azor adalarının civarında da siklonlar (alçak basınçlar) görülüyorsa, indeks negatif olarak gerçekleşiyor.

Türkiye ise bir orta enlem ülkesi olduğu için doğası gereği kutuplardan güneye doğru ilerlemek isteyen soğuk hava ile güneyden kuzeye gitmek isteyen sıcak havanın karşılaşma alanında yer alıyor. Bu alana polar cephe deniyor ve iki farklı hava kütlesinin karşılaşmanı alanıdır. Bu alan daimidir ve Türkiye için Akdeniz üzerinden gelen  nemli hava demektir. NAO’nun negatif olduğu dönemlerde polar cephe Türkiye üzerine kadar iner ve Türkiye ve çevresinde yağışlar artış eğilimi gösterir, NAO’nun pozitif dönemlerinde kuzeydeki İzlanda alçak basınç değeri uzun süreli ortalamaya göre yüksek olur ve polar cephe kuzeye kayar. Türkiye üzerine yerleşen yüksek basınç nedeniyle Türkiye normalden kurak bir döneme girer.

Sonuç olarak kuzey yarım küre 2013’ün neredeyse yarısından itibaren NOA’nun pozitif etkisinin altına girdi ve bu durum özlenen yağışların gelmesini engelliyor.

Uzmanlar, iklim değişikliğinden kaynaklanan bu gibi “aşırı” durumların giderek şiddetleneceği ve daha sık yaşanacağı, diğer bir deyişle “normal” hale geleceği konusunda hemfikir.

(Yeşil Gazete)

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.