Köylüler ne su kaynaklarını ne de yüz yıldır hayvancılık yaptıkları topraklarını altına değişti; altıncı şirket sonunda Karadağ’dan vazgeçti. Çanakkale’nin Çan İlçesindeki Karadağ köyünde altın madeni aramak isteyen Esan Eczacıbaşı AŞ.; 1.880.53 hektarlık ruhsat sahasında bulunan 45.913,13 m2 ormanlık alan üzerindeki maden arama ve altyapı tesis izninin iptalini talep etti. Çan Orman İşletme Müdürlüğü’ne dilekçe veren şirket; 30.10.2019 tarihine kadar aldığı iznin iptal edilmesini istedi. Altın arayacağı duyulduğundan beri Karadağlıların kararlı direnişiyle karşılaşan şirket; maden arama iznini iptal ettirdi. Karadağlıların hep söylediği gibi, Esan Eczacıbaşı A.Ş., Karadağ’ı terk etti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün 2012 yılında yaptığı ihalede 890.000,00 TL bedel ödeyerek 7 yıl süre ile maden arama ruhsatı alan şirket; 45.913,13 m2 alan üzerinde belirlediği 36 yerde sondaj yapacaktı ki; köye yerleştirdiği sondaj makinesini çalıştıramadan gitti.
Diren Karadağ!
Yüz yıl önce göç ettikleri, geçimlerini hayvancılıkla sağladıkları topraklarda ve su kaynaklarında altın aranacağını öğrenen Karadağlılar; sondaj yapılmasına karşı çıktı. Şirketin maden arama izninden vazgeçmesine kadar gelişen süreçte “Diren Karadağ” hareketi başladı. Kadınların en önde olduğu direniş boyunca sondaj makinesinin başında bekleyen, ses getiren eylemler düzenleyen köylüler; Karadağ’da, Çan’da ve Çanakkale kordonda büyük yürüyüşler yaptı. Karadağlıların “Altıncı şirket, Karadağ’ı terk et” sloganları dalga dalga yayıldı.
Köylerinde altın aranmasına karşı olduklarını renkli eylemlerinde dile getiren Karadağlı kadınlar; direnişin simgesi oldu. Kadın dayanışmasıyla çevre köylere de örnek olan Karadağlılar sadece eylem yapmakla kalmadı; sondaj çalışmaları başlamadan şirkete dava açtı.
Şirket, iznini iptal ettirdi
Köylülerin açtığı davaya Çanakkale İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararı vermesiyle 12 Aralık 2014 tarihinde sondaj makinesini sökerek köyden ayrılmak zorunda kalan şirket; şimdi de Karadağ’daki ruhsat sahasında altın arama ve altyapı tesis izninden vazgeçti. Edinilen bilgiye göre; “Karadağ Orman İşletme Şefliği hudutları dâhilindeki Esan Eczacıbaşı End. Mad. San. Tic. A.Ş. uhdesindeki 45.913,04 m²’lik izin sahasına Makamın 06.03.2014 tarih ve 2011/311 sayılı Olur’ları ile Maden Arama ve Altyapı Tesisi için 30.10.2019 tarihine kadar verilen izin, Makamın 05.03.2015 tarih ve 23 Sayılı Olurlarıyla iptal edildi.”
Balıkesir Orman ve Bölge Müdürlüğü’nün şirketin Karadağ ve çevresindeki maden arama ve altyapı tesis izninin iptalini onayladığı yazısında geçen “… Esan Eczacıbaşı End. Mad. San. Tic A.Ş’nin dilekçesine istinaden ilgili iznin iptali talep edilmektedir.” ifadesinden anlaşılıyor ki; şirket Karadağ’da 7 yıl süre ile altın madeni arayabileceği, yaklaşık 46 bin m² ormanlık alan üzerindeki izninden, kendi isteği ile vazgeçti.
Hem eğlendiler, hem direndiler
Köylerinde altın madeni aranacağını öğrendiklerinde kadınların en önde olduğu “Diren Karadağ” hareketini başlatan, birlik ve beraberlikleriyle bölgedeki çevre hareketine de örnek olan Karadağlıların zaferi bölgede büyük heyecan yarattı.
Karadağ’da başlattıkları altın madeni direnişi boyunca yaptıkları her eylemde, katıldıkları her etkinlikte “Eğlenerek direneceğiz, direnerek altıncılara geçit vermeyeceğiz” mesajı vererek Karadağ’ın sesini büyüten köylüler birçok ilke de imza attı. İlk kez bir şirkete sondaj çalışmalarına başlamadan dava açıldı. Köylüler mücadeleyi Karadağ’da tek bir sondaj çalışması yapılmadan kazandı. Gelinen süreçte şirketin köydeki ormanlık alanda maden arama izninden vazgeçmesi; kıyılarından adalara, Kaz Dağları’ndan Biga Yarımadası’na kadar yapılmak istenen termik santrallere, doğa talanına karşı yaşamı savunan Çanakkale’deki çevre mücadelesine güç kattı.
Şirket vazgeçti, şirketin açtığı davalar bitmedi
Şirket köydeki maden arama ve altyapı tesis iznini iptal ettirdi ama köylülere açılan davalar sürüyor. Altın madenciliğinin yaşam alanlarını ve su kaynaklarını tehdit edeceği endişesiyle kendiliğinden büyüyen Karadağ direnişinin öncü isimlerinden Mustafa Önder’e “Hakaret, Sesli, Yazılı veya Görüntülü Bir İleti İle Hakaret” suçundan dava açıldı. Sosyal medya hesabı facebook üzerinde şirket çalışanları için “herif” yazdığı gerekçesiyle açılan dava; Mustafa Önder’e 93 gün adli para cezası verilmesiyle sonuçlandı. Herif kelimesinin Türk Dil Kurumu’nda “güven vermeyen, aşağı görülen, bayağı kimse” anlamlarına geldiğine dayandırılarak verilen cezada, hüküm geri bırakıldı.
Bir dava da İl Özel İdaresine
Esan Eczacıbaşı A.Ş. bir dava da Çanakkale İl Özel İdaresi’ne açtı. Karadağ Muhtarlığı’nın başvurusu sonucu Çanakkale İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü tarafından bölgede yapılan incelemede; Çan’ın Karadağ, Kocayayla ve Doğancılar köyleri ile Biga’nın Ahmetler köyü tarafından kullanılan 43 adet su kaynağı tespit edildi ve bu kaynaklar için koruma alanları belirlendi. Şirketin Karadağ ve çevresinde altın madeni aramak istediği 36 adet sondaj noktasından 23’ünün söz konusu “su kaynakları koruma alanı” içinde kaldığından sondajın yapılamayacağı kararı alındı. Esan Eczacıbaşı’nın Çanakkale İl Özel İdaresi’nin bu kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması için açtığı davanın ilk duruşması, 5 Mayıs 2015 tarihinde Çanakkale İdare Mahkemesi’nde görülecek.
Haber: Güneş Dermenci
(Yeşil Gazete)