23-25 Ağustos 2021 tarihlerinde İzmir Seferihisar Doğa Okulu’nda Hukuk ve Doğa Okulu eğitimi düzenlendi.
Doğa Derneği’nin hukuk danışmanları ve uzmanları koordinasyonunda yapılan eğitimde, çeşitli illerden 25 avukat, akademisyen ve hukuk öğrencisi katıldı.
Eğitim üç gün sürdü
Üç günlük yoğun eğitim programının ilk gününde, Türkiye ve dünyadaki doğa hukukuna dair gelişmeler, “Doğa Hakkı” kavramı, Türkiye’deki doğa mücadelesinin tarihsel gelişimi, uluslararası çevre hukuku pratikleri gibi konular ele alındı.
Programın ikinci günü saha gezisiyle devam ederken, UNESCO Dünya Doğa Mirası Adayı Gediz Deltası’nda hem kuş gözlemi yapıldı hem de deltanın hukuki mücadelesi anlatıldı.
Son gün de Seferihisar Orhanlı Köyü’nde yapılmak istenen jeotermal enerji santrali alanı ziyaret edildi ve bölgedeki zeytin kültürü konuşuldu. Doğayı yok eden projelerin dosyalarının nasıl inceleneceği oturumun ardından, birlikte neler yapılabileceği değerlendirildi.
Programda uzmanlar, Türkiye biyo-coğrafyasından Orhanlı’daki jeotermal projesinde kazanılan deneyime kadar farklı konularda sunumlar da gerçekleştirdi.
‘Doğayı savunacak hukukçulara çok ihtiyacımız var’
Programın koordinatörlerinden Avukat Özlem Altıparmak, doğanın hakkını savunacak hukukçulara çok ihtiyaç olduğunu kaydetti ve şunları söyledi
Hukuk ve Doğa Okulu’nu düzenlerken amacımız bu alanda çalışmak isteyen hukukçulara bilgi ve deneyim aktarımı gerçekleştirmek ve doğayı savunmanın sadece bilgisayar başında bir dilekçe yazmakla sınırlı olmadığını göstermekti. Çünkü doğa ile doğrudan bağ kurmuş, doğanın hakkını savunacak hukukçulara çok ihtiyacımız var. Umuyoruz hukukçulara yönelik düzenlediğimiz bu pilot çalışmamızın devamı da gelecek ve hep birlikte doğanın sesi, sözü olmaya devam edeceğiz.”
‘Bu çalışmayı farklı açılımlarla sürdürmeyi hedefliyoruz’
Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç ise doğanın yaşam hakkı için Türkiye’de ve dünyada bir hukuk sisteminin olmadığına dikkat çekti ve bu eğitimleri sürdürmeyi hedeflediklerini kaydetti:
Var olan ulusal ve uluslararası yasal mevzuatlar yoluyla yapılan savunuculuk da, doğayı savunan uzman avukatların sayısı ve kapasitesi de sınırlı. Bu ihtiyacı bir nebze olsun kapamak için Doğa Derneği’nin hukuk danışmanları koordinasyonunda ‘Hukuk ve Doğa Okulu’ programımıza başladık. Doğayı savunmak isteyen çok sayıda avukat olduğunu başvuru sürecinde gözlemledik. Bu nedenle, bu çalışmayı farklı açılımlarla sürdürmeyi hedefliyoruz.”