Günün ManşetiKöşe Yazıları

İzmir Yamanlar’da sokaktan mahkemeye giden bir atık mücadelesi – Gökhan Ersoy

0

Türkiye’de 2000’li yıllar bugüne kadar yüzlerce atık protestosuna sahne oldu ve bunların ağırlıklı bir bölümü atık depolama ve bertaraf etme yöntemlerinin, belediyeler tarafından konumlandırıldığı kırsal alanlarda gerçekleşti. Karadeniz protesto etkinliklerinin yoğunlaştığı bir coğrafya olarak ilk sırayı  alırken bunu sırasıyla Marmara Bölgesi ve Ege Bölgesi takip ediyor. Ege’de yer alan bu mücadelelerden bir tanesi de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2013 yılında katı atık tesisini İzmir, Karşıyaka’da yer alan Yamanlar Köyü’ne kuracağını açıklaması ile başladı.[1]

2014 yılının Eylül ayında İzmir Valiliği Mahalli Çevre Kurulu’nun Belediye’nin tercih ettiği tesis alanını oybirliği ile uygun bulması ile projenin ÇED süreci başladı.[2]  Bu süreçte dikkati çeken açıklama ise, tesisin yer seçimi ile ilgili kararı alırken genel eğilimleri değerlendirdiklerini anlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun [3] bahsettiği eğilimlerin sadece belediyeye bağlı kurulan kurumlar ve merkezi hükümetin taşra örgütünde yer alan birimler ile sınırlı olması oldu. Şehir yönetiminde, vatandaşların günlük yaşamını doğrudan etkileyen projelerde katılım prensibinin kurumsal düzeyde kalması, bazı vakalarda, vatandaşların sokak hareketine yönelmesi ile sonuçlanıyor. Nitekim, bu sonucu Yamanlar vakasında kurulan Yamanlar Dağı Çöplük Olmayacak Platformu, Karşıyaka Çevre Platformu gibi toplum temelli örgütler tarafından düzenlenen protesto vakalarında gözlemleyebiliyoruz.

Mart 2015’te ÇED sürecinde yapılan Halk Toplantısı’nda Belediyenin yaptığı sunumun ardından hazırladıkları dövizler ile vatandaşların projeyi protesto etmesi üzerine toplantı yarıda kesildi ve yetkililerin verdikleri beyanatlara göre herhangi bir tartışma ya da müzakere ortamı oluşturulmadan vatandaşlar tarafından olumsuz görüş bildirildi notu düşülerek bu süreçte vatandaş katılımını sağlayan tek mekanizma da yöneticiler tarafından etkisiz hale getirilmiş oldu. Bunun üzerine Yamanlar’daki vatandaşlar tepkilerini dile getirmek için konvansiyonel mekanizmaların dışına çıkarak sokak hareketine başladılar.[4]

Nisan 2015’te proje için yürütülen ÇED raporu sürecine itirazlarını dile getiren Yamanlar Dağı Çöplük Olmayacak Platformu üyeleri, İzmir Büyükşehir Belediye Saray’ı önünde bir basın açıklaması düzenledi.[5] Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi tarafından hazırlanan raporlara referans veren platform üyeleri, tesisin yaratacağı ekolojik tahribatın altını çizerek, yer seçiminin yeniden gözden geçirilmesini talep etti. Tatlı su kaynağı, yerleşim birimleri, milli park, tarım alanları ve bölgedeki volkanik dokuya olan yakınlığı nedeniyle meydana gelecek zararlar yöre halkının harekete geçmesinin ana nedenlerini oluşturuyordu.

Mayıs 2015’te ise Karşıyaka Birliği ve Dayanışma Derneği tarafından yaklaşık 100 kişinin katılımıyla, tesisin yapılacağı alandaki yeşil alana dikkat çekmek amacıyla yapılan piknikte, dernek başkanı bir önceki protesto etkinliğinde dile getirilen nedenleri tekrar dile getirdi. Ayrıca tatlı su havzası ve kapasitesi ile ilgili raporların ÇED sürecine dahil edilmediğini belirtti.[6]

Toplumsal hareketler literatüründe kimi zaman protesto eylemini gerçekleşiren toplulukarın, taleplerini güçlendirmek adına hukuki kanalları da kullanmaları sokak hareketlerinin zaman zaman başvurduğu bir repertuar unsuru olarak biliniyor. Yamanlar vakasında da topluluk üyeleri konvansiyonel mekanizmaları devreye sokarak, İzmir Valiliği Mahalli Çevre Kurulu’nun verdiği uygunluk kararının iptali için dava açtı. 2016 yılında Mahkemenin verdiği iptal kararı ile yürütülen ÇED süreci askıya alındı.[7]

Ancak ilgili mahkemenin verdiği iptal kararına rağmen, belediyenin ÇED sürecini devam ettirmek adına merkezi hükümet ile yürüttüğü lobi faaliyetleri Yamanlar’daki hareketliliği yeniden gündeme getirdi. 2017 yılında Karşıyaka Çevre Platformu’nun düzenlediği basın açıklaması[8] ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsal gücünü karar verme mekanizmalarını etkilemek için kullanmasını kınayan platform üyeleri yer seçiminin yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerçeğini terkar kamuoyu ile paylaştı.

Yamanlar’daki son mücadelede ise İzmir Büyükşehir Belediyesi açılan iptal davasında mahkeme heyetine sunduğu yeni bir uzman görüşü ile belirlenen alanda tesisin kurulması konusundaki ısrarını sürdürüyor. Bunun üzerine, bilirkişi heyeti hazırladığı ek rapor ile daha önce mahkemeye bildirdiği olumsuz görüşünü yineledi. Türkiye’deki diğer atık mücadelelerine baktığımızda, mahkemelerin yürütmeyi durdurma kararlarına rağmen, yerel yönetimlerin ÇED süreçleri ve tesis inşaatlarına devam etmeleri alışık olmadığımız bir durum değil. İzmir Büyükşehir Belediyesi de henüz bu yönde bir adım atmadı

Bugüne kadar gözlemlenen atık ithilaflarında uzun süren mahkeme süreçlerinin yarattığı maddi ve manevi zararlar taraflardan birini söz konusu eylemin daha fazla fayda getirmeyecek fikrini aşılaması ile son buluyor. Bu senaryoda tesis alanının akıbetinin ne olacağını belediye ve bölge halkının sürece karşı olan inancı ve direnme kapasitesi belirleyecek.

[1] Harmandalı’nın Bitmeyen Çöp Kabusu

[2] İzmir’in Yeni Çöp Tesisi Yamanlar’da Kurulacak

[3] Yamanlar Çöp Bertaraf Tesisi Son Durum

[4] İzmir’de çöp tesisi toplantısında gerginlik

[5] İzmir Büyükşehir önünde ‘Çöp’ eylemi

[6] Yamanlar’da çöp tesisi protestosu

[7] Büyükşehir’e “Katı Atık Tesisi” şoku

[8] Yamanlar Çöp Tesisi’ne Karşıyaka Çevre Platformu’ndan tepki!

 

Gökhan Ersoy

Yeditepe Üniverstesi Kamu Yönetimi Proje Asistanı

You may also like

Comments

Comments are closed.