Dünyaİklim Kriziİnsan HaklarıManşet

İklim krizi: 2090’a kadar 2,8 milyar insan sıcak dalgalarına maruz kalabilir

0
Yaşlı bir kadın, Somali'nin Doolow kentinde yaklaşık 3.000 yerinden edilmiş kişiye ev sahipliği yapan resmi olmayan yerleşim yerinde bidon taşıyor. Burada yaşayan insanların çoğu kuraklık nedeniyle yerinden edilmiş durumda. Fotoğraf: IOM 2022/Claudia Rosel
Yaşlı bir kadın, Somali'nin Doolow kentinde yaklaşık 3.000 yerinden edilmiş kişiye ev sahipliği yapan resmi olmayan yerleşim yerinde bidon taşıyor. Burada yaşayan insanların çoğu kuraklık nedeniyle yerinden edilmiş durumda. Fotoğraf: IOM 2022/Claudia Rosel

Uluslararası Göç Örgütü’nün (IOM) Küresel Veri Enstitüsü‘nün (GDI) yeni analizine göre, yüksek ısınma senaryosunda 2090 yılına kadar 2,8 milyara kadar insan sıcak dalgalarına maruz kalabilir. Bu rakam düşük ısınma senaryosunun etkileceği insan sayısının iki katından da daha fazla. 

IOM analizinde öncelikli olarak, iklim değişikliğinin dünya çapındaki nüfus hareketleri üzerindeki etkileri nedeniyle yerinden edilmelere ilişkin öngörü kabiliyetinin oldukça sınırlı olduğunu bildirdi.

Ancak yine de Ülke İçi Yerinden Edilme İzleme Merkezi’ne göre; sıcak dalgalarından potansiyel olarak etkilenecek insanların neredeyse yarısının da (yaklaşık 1,3 milyar), zaten son on yılda iklimle bağlantılı olarak 59,7 milyon insanın yerini terk etmek zorunda kaldığı Güney Asya‘da yaşayacağı tahmin ediliyor. 

Fotoğraf: Amanda Nero/IOM

Analizde işaret edilen düşük ve yüksek ısınma senaryoları, sera gazı konsantrasyonlarında gelecekteki farklı rotaları temsil ediyor. İlki (düşük) 2100 yılına kadar 2°C’nin altında bir Dünya senaryosu kurarken ikincisi (yüksek) 3-4°C’lik bir küresel sıcaklık artışının olduğu bir senaryoya temellendiriliyor. 

GDI, iklim tehlikeleri, nüfus yoğunluğu ve dünya genelindeki toplulukların sosyo-ekonomik kırılganlığı arasındaki ilişkiye mercek tutuyor. Bu değişkenler, Göç Veri Portalında bugün (6 Aralık) başlatılan açık erişimli interaktif bir araç olan yeni İklim Hareketliliği Etkileri gösterge tablosunda insanların iklim tehlikelerine maruz kalma düzeyini gösteriyor. Ayrıca söz konusu veriler, iklim kaynaklı yerinden edilme riski altındaki topluluklar için ileriye dönük ve proaktif destek önlemlerinin nerede önceliklendirileceğine dair ayrıntılı bilgiler sağlıyor.

Analizde işaret edilen söz konusu aracın (Göç Veri Portalı) öngörülerine göre; küresel ısınma 2090 yılına kadar 39 milyon insanı yüksek ısınma senaryosu altında nehir taşkınlarına maruz bırakacak ve Sahra Altı Afrika‘nın en çok etkilenen bölge olacak.

Yüksek ısınma senaryosunda 2030'da dünyadaki bölgelerin ve nüfusların etkilenme oranını gösterir harita - Kaynak: IOM

Yüksek ısınma senaryosunda 2030’da dünyadaki bölgelerin ve nüfusların etkilenme oranını gösterir harita – Kaynak: IOM

’10 yılda 200 milyon insan aşırı hava olayları nedeniyle yerinden oldu’

IOM GDI Direktörü Koko Warner, “Son on yılda, 200 milyondan fazla insan seller, fırtınalar ve orman yangınları nedeniyle yerlerinden oldu” dedi ve şunları aktardı:

“İklim değişikliğinin bu etkilerin ne zaman ve nerede ortaya çıkacağını nasıl etkileyeceğini anlamak, etkili önleyici eylem ve çözümler sunmak için çok önemli.”

2023 yılı kayıtlara geçen en sıcak yıllardan biri olurken, iklim değişikliğinin etkileri Afrika Boynuzu‘ndan Pasifik Adaları’na kadar uzanan topluluklar üzerinde giderek daha görünür hale geliyor.

Yeni araç, tehlikeye maruz kalma, yüksek nüfus yoğunluğu ve ekonomik kırılganlığın gelecekte çakışacağı öngörülen yerleri tanımlıyor. Bu veriler, iklim kaynaklı yerinden edilme riski altındaki topluluklar için ileriye dönük ve proaktif destek önlemlerinin nerede önceliklendirileceğine dair ayrıntılı bilgiler sağlamaktadır.

Sıcak dalgalarına ek olarak, insanların karşı karşıya olduğu diğer riskler arasında nehir taşkınları, kuraklık, mahsul kıtlığı, orman yangınları ve tropikal siklonlar yer alıyor.

IOM GDI Veri ve Araştırma Analisti Robert Beyer, “Küresel insan hareketliliğinin iklim değişikliğinin etkilerine nasıl yanıt vereceği konusunda henüz bir fikir birliği yok” dedi ve ekledi:

“Ancak veriler ve modeller geliştikçe, bu fikir birliğine giderek daha fazla yaklaşılıyor. Bu durum, iklim değişikliğinin insan hareketliliği üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirecek somut eylemlerin hayata geçirilmesi açısından büyük önem taşıyor.”

More in Dünya

You may also like

Comments

Comments are closed.