Editörün SeçtikleriManşet

Hatay’daki mülk sahipleri endişeli: Sit alanı, riskli ve rezerv alan bilinmezliği…

0
Fotoğraf: Burcu Özkaya Günaydın

Haber: Burcu ÖZKAYA GÜNAYDIN

*

HATAY – 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan Antakya’da aylardır yeni kurulacak kent üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ortaklığında, sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla yeni kent çalışması yapılıyor. 5 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı kararıyla Antakya’nın bir kısmı riskli ve sit alan ilan edildi. Geçtiğimiz günlerde yürürlüğe giren kararla da Türkiye’de ilk defa bir kentte rezerv alan ilan edildi. Hem riskli alan hem de rezerv alan ilanlarıyla beraber binlerce insan mahallesinden, kültüründen ayrılarak toplu konutlara gitmek zorunda kalacak.

Sit ve riskli alan ilan edilen kısım Saint Pierre Kilisesi’nden başlıyor, şu anki Müze Otel, eski otogarı da içine alıyor. Deprem öncesi bu bölge hem konut hem de iş yerleri açısından şehrin en yoğun yerlerindendi. Bu bölgede yapılacak kazılarla Roma İmparatorluğu’na ait tüm kalıntılar gün yüzüne çıkarılarak arkeopark yapılacak. Yine plana göre bu bölgede yer alan dağ eteklerine de Roma tarzı villalar yapılacak.

‘İmara uygun değil’ denilen Dikmece’ye nasıl TOKİ yapılır?
Antakya,Hatay

Fotoğraf: Burcu Özkaya Günaydın

‘İnsanlar TOKİ’lere gönderilecek’

Antakya’nın yeni planını yakından takip eden Hatay Barosu Hukuk ve Çevre Komisyonu Üyesi Ecevit Alkan, 5 Nisan kararıyla hem sit hem de riskli alan ilan edilen Saint Pierre Kilisesi’nin eteklerinden itibaren Dağ mahallesi, Kurtuluş Caddesi’nin arkasında yer alan Affan mahallesinin sit ve riskli alan ilan edilmesinden dolayı boşaltılacağını vurgulayarak, “Dağ mahallesindeki tüm evler sağlam. Daha aşağısı Affan mahallesinin büyük bir kısmı yıkılsa da insanlar mahallesini, evini terk etmek istemiyor. Evini yaptırıp dönen, çadırda da olsa mahallesinde yaşamaya devam eden binlerce insan var. Bu insanlar Dikmece, Alahan, Gülderen’de yapılacak olan TOKİ’lere gönderilecek” dedi.

Antakya,Hatay

Fotoğraf: Burcu Özkaya Günaydın

Riskli alanın itiraz hakkı var, rezerv alanının yok

Türkiye’de ilk defa bir yer rezerv alanı ilan edildi. Defne ilçesinde Akdeniz, Armutlu, Antakya ilçesinde ise Elektrik, Gazi, Cumhuriyet mahalleleri rezerv alan oldu.

Rezerv alanı ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmesiyle yapıldı. Avukat Ecevit Alkan, 5 Nisan’da riskli ve sit alanı ilan edilen yerlerin yasaya göre rezerv alan ilan edilemediğini, şu an rezerv alan ilan edebilmek için yasa değiştirildiğini aktardı.

Antakya,Hatay

Fotoğraf: Burcu Özkaya Günaydın

Rezerv alana resmi olarak itiraz edilebiliyor fakat hukuki olarak kapsamı çok az. Zemin etüdüne, ya da herhangi bir yapı için uygun olup olmamasına bakmaya gerek yok. Riskli alan ya da sit alanı ilan edilen bir bölgenin hukuki sürecinde zeminine, sit durumuna bakılarak ona göre bir karar ortaya çıkıyor. Rezerv alan çok daha kapsamlı.

‘Sit alanı ilan edilen mahalleye villa yapılacak’

Hatay’daki hem rezerv hem de riskli alanlarla beraber binlerce insan mahallelerini terk etmek zorunda kalacak. Avukat Alkan, riskli ve sit alanı alan edilen Dağ mahallesinin zemininin sağlam olduğunu, depremde de büyük hasar almadığını söyledi. Bakanlığın planına göre bu mahalledeki evlerin de yıkılacağını vurgulayan Ecevit Alkan, şöyle konuştu:

“Dağ mahallesi dediğimiz bölgede evler gecekondu şeklinde ve çoğunluğu tek katlı. Depremde çok büyük bir yıkım yaşanmadı. Buna rağmen Bakanlığın planına göre buradaki evler de yıkılacak ve Roma tarzı villalar yapılacak. Bu mahallede oturan insanların bu villaları alabilecek bir gücü yok. Bu villalar zenginlere satılacak. Bu bir anda olmayacak.10 yıl içinde boşaltılıp, burada yaşayanlar yeni yapılacak toplu konutlara yerleştirilecek. Sermaye için 10 yıl çok da uzun bir süre değil. Antakya’ya sermaye girdi ve yeni kurulan kent, sermayenin isteğine göre dizayn ediliyor. Kültür yok olmuş, insanlar evlerini, mahallelerini bırakmak istemiyormuş, bunlar sermayenin umurumda değil.”

Antakya,Hatay

Fotoğraf: Burcu Özkaya Günaydın

’50 bin kişi mülksüzleşme riskiyle karşı karşıya gelecek’

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, Bakanlık makamına gönderdiği 14 Kasım tarihli kararla, en çok etkilenen kent olan Hatay’ın Antakya ve Defne ilçelerinde 207 hektarlık bölgeyi içeren sekiz mahallenin rezerv yapı alanı ilan ettiğini duyurdu. Hatay Barosu‘na göre kararla 50 bin kişi mülksüzleşme riskiyle karşı karşıya gelecek. Geçtiğimiz hafta basında en çok yer eden konulardan biri de rezerv alandı.

Antakya,Hatay

Fotoğraf: Burcu Özkaya Günaydın

Rezerv alanındaki meskun mahal şartı kaldırıldı

Hatay Barosu Başkanı Hüseyin Cihat Açıkalın, Antakya ve Defne’nin büyük kısmının rezerv alanı ilan edilmesinden önce “rezerv alanı” kavramının hali hazırda Afet Yasası’nda var olduğunu, 9 Kasım’da yasaya bir değişiklik eklendiğini açıkladı. Değişiklikten önce bir yerin rezerv alanı olabilmesi için üzerinde yapı olmaması ve meskun mahal dışında yer alması gerekiyordu. Yapılan bir düzenleme ile yasadan ‘meskun mahal’ şartı kaldırıldı. Böylece rezerv yapı alanı ilan edilen yerler dönüşüm için boşaltılıp yerine yeni yapılar inşa edilecek.

Antakya,Hatay

Fotoğraf: Burcu Özkaya Günaydın

Yasanın sadece Hatay için değil, afet ülkesi olan Türkiye’nin büyük bir bölümünü kapsadığının altını çizen Baro Baro Başkanı Açıkalın, Türkiye’nin herhangi bir köşesinde afet riski gerekçe gösterilerek meskun mahal içerisinde bir bölge rezerv alanı ilan edilip, insanların taşınmazlarına el konulabileceğini vurguladı. Açıkalın, bu yasanın Anayasa’nın mülkiyet hakkı dokunulmazlığına da aykırı olduğunu söyledi.

Hatay’da rezerv alanı ilan edilmeyen bölgelerde insanlar az hasarlı evlerinde yaşamaya devam ediyor veya orta ya da az hasarlı ise evini güçlendirip, evine yerleşti. Hatay’da şu an herkes “Benim de evim rezerv alanı için girer mi” endişesinde. Baro Başkanı Cihat Açıkalın, insanların yersiz bir endişe içinde olmadığını, yasanın çok ucu açık şekilde olduğunu ve genişleyebileceğini söyledi.

Açıkalın, Hatay Barosu olarak değişikliğe itiraz ettiklerini, Hatay’da yaşayan kişilerin davalarında da gönüllü avukatlık yapacaklarını belirtti. Olayın hukuki boyutunda da hak ihlali olduğunun altını çizen Açıkalın, “Bu konuda kişilerin yaptıkları başvurularda yürütmenin durdurulmasına karşı itiraz yolunu kapadılar. Bu durum hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Olması gereken, idarenin, tüm işlemlerin ve faaliyetlerin yargı denetimden geçmesidir” diye konuştu.

Antakya,Hatay

Fotoğraf: Burcu Özkaya Günaydın

Bakan Özhaseki: Rezerv alan ilan edilen yerler kamu arazisi

Katıldığı yayında rezerv alan iddialara yanıt veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Milletin evlerine bakanlık el koyup ne yapacak. Kimsenin malında gözümüz yok. Rezerv alan olarak ilan ettiğimiz yerler boş ve kamu arazileri” dedi.

Bakan’nın açıklamalarını iyi niyetten öteye gitmediğini vurgulayan Baro Başkanı Cihat Açıkalın, “Rezerv alan ilan edilen Armutlu, Akdeniz, Atatürk caddesinde kamu arazisi yok, hepsi özel alan. Yasa da çok açık, yoruma yer de yok. Bakan ‘Siz devlete ve bana güvenin” diyor. Yasa varken kişinin sözü geride kalır. Yarın öbür gün Bakan gider, yasa kalır. Yani uygulanacak olan yasadır. Ayrıca rezerv alan ilan edilen yerlere ne yapılacak o da belli değil. Daha kent planı çıkmadan neden bir bölge rezerv alan ilan edildi, bu da düşündürücü” diye konuştu.

Antakya,Hatay

Fotoğraf: Burcu Özkaya Günaydın

‘Evimi tadilat ediyorum, elimden alınır mı korkusundayım’

Hatay’ın farklı mahallelerinde az ve orta hasarlı evlerini yaptırıp, oturmaya başlayanlar da rezerv alan yasasıyla tedirgin olmaya başladı. Adını vermek istemeyen Defne ilçesi Akdeniz mahallesinde oturan bir Antakyalı, “Aylardır dışarıdaydım, okulların açılmasına yakın evime tadilat yapıp, oturmaya başladım. Şimdi evimiz elimizden gider mi korkusunu yaşıyoruz. Depremin acısı zaten hala geçmedi. Borç harç edip evimize girdik. Hiçbir yere gitmem” diye konuştu.

Dağ mahallesinde oturan Esma Yılmaz’ın evi depremde çok zarar görmedi. Şehrin yıkılmasına üzüntülü ama başını sokacak bir evi olduğu için ‘şükür’ diyor. Dağ mahallesinin sit alanı ilan edilmesi onların da gündemi. Yılmaz “Burada doğduk, burada ölmek isteriz. Biz TOKİ’lerde mutlu olamayız. Ne olursa olsun mahallemizi bırakıp gitmeyiz” dedi.

You may also like

Comments

Comments are closed.