2023 KAHRAMANMARAŞ DEPREMİDoğa MücadelesiEditörün SeçtikleriManşet

‘İmara uygun değil’ denilen Dikmece’ye nasıl TOKİ yapılır?

0
Fotoğraf: Burcu Özkaya Günaydın

Haber: Burcu ÖZKAYA GÜNAYDIN

*

Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Dikmece mahallesi bugünlerde adını sıkça duyduğumuz bir mahalle- köy. 31 Temmuz’da kamulaştırılan arazilere iş makineleri girmesini protesto eden Dikmeceliler, kolluk kuvvetlerinin müdahalesiyle gözaltına alındı. 31 Temmuz’dan sonra Dikmeceliler toplanarak yaşam nöbeti tutmaya başladı. CHP ve HDP’li milletvekillerinin ziyaret ederek, destek verdiği Dikmece’de halk tek bir şey istiyor o da dedelerinden kalan toprakların, zeytinliklerin yok olmaması.

Antakya’nın dağlık- yüksek bölgesinde yer alan şuan 5 bin kişinin yaşadığı Dikmece mahallesine, eskilerden beri Arapça “Tillit Ahmar” yani “Kırmızı Tepe” de deniliyor.

Dikmeceliler ev yapamadığı için göç etti

Dikmece direnişçisi Hasan Özgül, Dikmece’ye yıllardan beri “imara elverişli değildir” gerekçesiyle imar izni verilmediğini, imar izni verilmeyen bir bölgede toplu konut yapılacağına dikkat çekti. Bu bölgede imar izni verilmediği için insanların barınma için konut yapamamasından kaynaklı zamanında göç ettiğini vurgulayan Özgül, “Güzelburç, Serinyol, Kuzeytepe, Mersin’in Kazanlı ilçesi göç eden Dikmecelilerden oluşuyor. Dikmece mahallesinin nüfusu 22 bin, ikametgahı Dikmece’de olanların sayısı ise beş bini geçmez. Dikmece’de tarım toprakları, zeytinlikler de bölüştürülmedi. Büyük bloklar halinde. Misal 40 dönüm 20 kişiye ait” diye konuştu.

Köylülerden bazılarına kaç dönüm zeytinliği olduğunu sorduğumuzda “70 dönüm ama 35 kişiyiz”, “40 dönüm ama 20 kişiyiz” cevabını verdiler.

7500 dönüm zeytinlik var

Dikmece mahallesi üç bölgeden oluşuyor. Yukarı Dikmece, Çiftlik mahallesi, Kuyucak mahallesi. En kalabalık nüfusa Çiftlik mahallesi sahip.

Yukarı Dikmece zeytin ağaçlarının olduğu mahalle, Kuyucak mahallesi Antakya-İskenderun yoluna yakın. Bu mahalle depremde yüzde 80 yıkıldı. Kamulaştırılan alan içinde bu mahalle de var.

Şu an kepçeler Yukarı Dikmece’de zeytinlik alanlarında çalışma yapıyor. Bu alandaki zeytinlikler 300-400 yıllık zeytinlikler ve alanı çok geniş. Dikmece’de 7500 dönüm alan zeytinlik var. Bir de tepelerde Derince denilen özel bir cins zeytin var. Hem yağı hem kendi çok kıymetli. İstimlakla beraber bu zeytinlikler de yok olacak.

İstimlak edilen köylerin Alevi köyleri olduğunu, bu durumda da akıllara demografik değişimin geldiğine vurgu yapan Hasan Özgül, bu konudaki kaygılarını şu sözlerle dile getirdi:

“Gülderen, Oğlakören, Dikmece aynı hizada yer alıyor. Gülderen ve Dikmece Alevi köyleri. Oğlakören Sünni köyü. Güldüren ve Dikmece’de kamulaştırma var, Oğlakören’de ise tapulu arazilere dokunulmuyor. Köyün üst tarafında hazine arazisi kullanılacak. Ayrıca Dikmece halkına o bölgeye yapılacak evlerden verilmeyecek. Araziler için ödeme yapılacak. Yani köy boşaltılmış olacak. Bütün hepsini düşününce demografik yapının değişimi konusu bizi endişelendiriyor.”

‘Hazine arazisi varken neden tapulu arazi’

Mahallelilerden Çiğdem Olgar, bu zeytinliklerin dedelerinden kaldığını, çok emek verdiklerini ne olursa olsun kestirmeyeceklerini söyledi. Olgar’a tebligat ve bilgilendirme gelmedi, kamulaştırmayı arazilerine iş makinelerinin girmesiyle öğrendiğini söyledi.

Dikmeceliler, köyün üst tarafında kamulaştırma olacağını duyuyor fakat bölge hazine arazisi olduğu için itiraz etmiyorlar. Olgar, köyün üst tarafında bunca boş arazi varken neden kendi tapulu arazilerinin gittiğini sordu.

Dikmece halkını geçim kaynağı tarım ve zeytincilik. Tarım toprakları ve zeytinlikler giderse köyde zorunlu göç süreci de başlamış olacak. Topraklarından çıkmak istemediğinin altını çizen Olgar, “Zeytinlikler geçim kaynağımız. Köyde çam ağaçları da var. Temiz hava. Hepsi gidecek, ağaç nefestir, yazık değil mi nefesimizi kesiyorsunuz? Annem bile bu zeytinliklerde çalışmış. Dedem de annemde anlatırdı, köyde bir arazimiz var her yeri taştı. Taşları sırtımızda taşıdık, tarım toprağı yaptık yazık değil mi?” dedi.

Bir haftadır direnişte olduklarını, ne olursa olsun vazgeçmeyeceklerinin belirten Sertap Olgar, kimseyle sorunları olmadığının altını çizerek, Gülderen, Dikmece gibi Alevi köylerinin kamulaştırılmasının tesadüf olmadığı düşüncesinde. Kendilerinin de depremzede olduğunu, çadırda kaldıklarını kaydeden Sertap Olgar, zorla çıkarmayı kabul etmediklerini, bu sorun çözülene dek eyleme devam edeceklerini söyledi.

Ak Parti Milletvekili Yayman: Hata varsa düzeltilir

Dikmeceliler geçtiğimiz günlerde meclise giderek, konuya dair AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman ile görüştü.

Görüşmede Yayman’ın “Bir hata varsa düzeltilir” dediğini, yanlarında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı aradığını aktaran Dikmece direnişçisi Hasan Özgül, “Bakan önümüzdeki hafta bir heyet oluşturarak, bölgeye bir ziyaret yapacak. Biz de heyet gelene kadar iş makinelerinin çalışmasının durdurulmasını istedik. Bakan ona da “tamam” dedi. Fakat bugün makineler çalışmaya devam ediyor. Biz provokasyon derdinde değiliz. Sorun çözülsün istiyoruz. Önümüzdeki hafta heyetle beraber gezip detaylı anlatacağız. Ne olur bilmiyoruz” şeklinde konuştu.

31 Temmuz’da yaptıkları kolluk kuvvetlerinin müdahalesiyle mahallelinin gözaltına alındığı eylemden önce zeytinliklerde iki kişi tarafından yangın çıkarıldığını söyleyen Özgül, o gün olanları da şu sözlerle aktardı:

“Eylemden önce mahalleli İstanbul plakalı bir araçtan inen iki kişinin zeytinlikleri tutuşturduğunu gördü. Plakayı aldılar. 112’yi aradık, resmi ihbarda bulunduk. İhbarımız kayıt altında. Kendi çabamızla de zeytinlikleri söndürdük. Ertesi gün eylemde TOMA’ların yanında aynı plaka aracı ve zeytinlikleri yakan iki kişiyi mahalleli tanıdı. Orada mahalleli bunu söyleyince jandarma üstlerine yürüdü. Ardından Karaali’de yangın, iki gün önce Serinyol mesire alanında yangın çıktı. Bunlar olağan durumlar değil.”

İhale 15 Mayıs, yasa 15 Temmuz’da

Kamulaştırma 15 Mayıs’ta ihaleye verildi fakat deprem bölgesinde kamu yararı için zeytinliklerin imara açılmasına dair yasa 15 Temmuz’da meclisten geçti. Olayın mahkemeye yansıması durumunda mahalleli olarak davayı kazanma şanslarının yüksek olduğunun altını çizen Hasan Özgül, tebligatlar gelmeden mahalle halkının dava açamadığını, tebligatları da göndermeyerek, işi hızlıca bitirme gibi bir durum yaşandığını belirtti.

Öte yandan Antakya’da yapılacak TOKİ konutlarının ihalesini, 2014 yılında Erzurum Palandöken’de inşa ettiği kayak pisti çöken Sarıdağlar İnşaat aldı.

Ağustos’ta depremin altıncı ayı ve toprakları için yürüyen Dikmeceliler, depremden sonra her eylemde atılan o sloganı attı “Ma rihna nihna hon” gitmedik buradayız… –  Fotoğraf: Burcu Özkaya Günaydın

 

You may also like

Comments

Comments are closed.