Ekolojiİklim KriziManşet

Araştırma: Grönland saatte 30 milyon ton buz kaybediyor

0
Buzul kaybı
Fotoğraf: Visit Greenland / Unsplash

Grönland’da buzul kaybı, küresel iklim değişikliğinin en gözle görülür sonuçlarından biri. ABD’li araştırmacılar tarafından yapılan ve Nature dergisinde yayınlanan yeni bir araştırma, son 40 yıla ait yaklaşık 240 bin uydu görüntüsünü değerlendirdi ve yaşanan buzul kaybının, düşünülenden yüzde 20 daha fazla olduğunu ortaya koydu. Bu, aynı zamanda iklim krizi nedeniyle saatte ortalama 30 milyon ton buzun kaybedildiği anlamına geliyor. 

Önceki çalışmalar, Grönland buz tabakasının yüzeyinden geçtiğimiz yirmi yılda yaklaşık 5.000 gigaton (5 trilyon ton) buzun eridiğini ve bu durumun deniz seviyelerinin yükselmesine önemli ölçüde katkıda bulunduğunu bulmuştu.

Yeni araştırmada, 1985’ten 2022’ye kadar olan döneme ait buzul terminus pozisyonları, yani buzulların okyanusla buluştuğu noktalar incelendi. Araştırmacılar, buzul bitiş noktalarının konumunu belirlerken hem elle yapılan hem de yapay zeka destekli gözlemleri kullandı. Çalışmada 1985’ten bu yana her ay için Grönland Buz Tabakası‘nın genişliği,  120 metre çözünürlüklü bir harita ile belirlendi.

Buzul kaybı

Yıllara göre Grönland’da buzul azalması. Kaynak: The Guardian

Araştırmacılar, bu süre zarfında Grönland Buz Tabakası’nın (GrIS) 5,091 ± 72 km2 alan (yaklaşık 5,019 km² ila 5,163 km² arası bir alan) kaybettiğini ve bu alan kaybının yaklaşık 1 trilyon ton buzun eriyerek okyanusa karışması ile sonuçlandığını buldu. 

Araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından biri, mevcut buzul kütlesi dengesi tahminlerinin, buzul cephesi geri çekilmesini dikkate almadığı için Grönland’dan son dönemdeki kütlesel kaybı yüzde 20 oranında hafife aldığını göstermesiydi. Bu durum Grönland’ın kenarlarında kaybolan buzun, küresel deniz seviyesi üzerinde doğrudan minimal etkisi olmasına rağmen, okyanus dolaşımını ve dünya çapında ısı enerjisinin dağılımını etkileyebileceği anlamına geliyor.

‘Buzullar geri dönülmez bir şekilde eriyor: Bu deliliği durdurmalıyız’
Peru, 50 yılda buzulların yarısından fazlasını kaybetti

Araştırmayı yürüten NASA‘nın ABD’deki Jet Propulsion Laboratuvarı‘ndan Dr. Chad Greene, “Grönland çevresindeki değişiklikler çok büyük ve her yerde oluyor; son birkaç on yılda hemen hemen her buzul geri çekildi. Kuzey Atlantik Okyanusu‘na tatlı su dökerseniz, Atlantik Meridyen Devridaim Dolaşımı’nda (AMOC) kesinlikle bir zayıflama olur, ancak ne kadar zayıflayacağı konusunda bir fikrim yok” şeklinde konuştu.

Amoc’un 1.600 yılın en zayıf seviyesinde olduğu zaten biliniyordu ve 2021’de araştırmacılar bir devrilme noktasının uyarı işaretlerini fark etti. Yakın zamanda yapılan bir araştırma da, en kötü senaryoda çöküşün 2025 gibi kısa bir sürede gerçekleşebileceğini ileri sürdü.

Çalışmaya katılmayan İngiltere Exeter Üniversitesi‘nden Prof. Tim Lenton, “Kuzey Atlantik’e gelen bu ek tatlı su girişi, özellikle alt kutuptaki Labrador ve Irminger Denizlerinde derin su oluşumu açısından bir endişe kaynağıdır” diyerek açıkladı. Lenton’a göre, diğer kanıtların da gösterdiği gibi bunlar ‘kapalı’ veya çökmüş bir duruma düşmeye en yatkın bölgeler olarak nitelendiriliyor.

Prof. Lenton, açıklamaya şöyle devam etti ve “Bu, kısmi bir AMOC çöküşü gibi olabilir, ancak daha hızlı gelişecek ve Birleşik Krallık, Batı Avrupa, Kuzey Amerika‘nın bazı kısımları ve Batı Afrika musonunun ciddi şekilde bozulabileceği Sahel bölgesi üzerinde derin etkilere sahip olacak. Daha önce açıklanmayan bu kaynağın bir fark yaratmaya yetecek kadar tatlı su olup olmadığı, kutup altı girdabın devrilme noktasına ne kadar yakın olduğumuza bağlı. Son modeller küresel ısınmanın halihazırda mevcut seviyesine yakın olabileceğini öne sürüyor” dedi.

İklim değişikliğinin en gözle görülür etkisi: Buzul kaybı

Grönland’da her yıl mevsimlere bağlı olarak büyük bir buzul kaybı yaşandığı biliniyor. Özellikle Mayıs’ta buzulların en geniş olduğu dönemden başlayarak, Eylül ve Ekim aylarında en az seviyeye indiklerinde, yaklaşık 195 kilometrekarelik bir alan kaybediliyor. Bu, ağırlıkça yaklaşık 65 gigaton buza denk geliyor.

Araştırmalar, buzulların mevsimlik genişleme ve çekilme oranlarının, uzun vadeli iklim değişikliklerine olan duyarlılıklarını gösterdiğini ortaya koyuyor. Bu durum, buzulların mevsimlik değişimlerinin, onların daha geniş çaplı iklim değişikliklerine nasıl tepki verebileceğine dair önemli ipuçları verdiğini gösteriyor.

Ayrıca, araştırmacılar, bu eriyen buzulların Atlantik Meridyen Devridaim Dolaşımı (AMOC) gibi küresel hava durumu modellerinin ana sürücülerinden olan derin su akıntılarını nasıl etkileyebileceği konusunda da uyarılarda bulundu. Bu fazla tatlı suyun okyanusa erimesi, tropiklerden kuzey yarımküreye ısı transferini düzenleyen bu büyük sistem üzerinde ciddi etkilere sahip olabilir.

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.