Dersim’de ormanlık alana katı atık tesisine karşı tepkiler dinmiyor

Dersim'de 18 hektarlık ormanlık alanda yapılmak istenen katı atık tesisine karşı çıkan köylüler, bir kez daha belediye önünde toplanarak projeden vaz geçilmesini istedi.

Kırmızıdağ Çevre ve Yaşam Platformu üyeleri ve Dersimliler, kentin Sütlüce bölgesinde merkez belediyesi öncülüğündeki Dersim Katı Atık Birliği (DER-KAB) tarafından ormanlık alanda yapımı planlanan katı atık bertaraf tesisine karşı bir kez daha sokağa çıktı.

Platformun çağrısıyla, bir araya gelen çok sayıda bölge sakini ve yurttaş, “Doğayı Yok Edersen, Sen de Yok Olursun, Doğama Dokunma, Kırmızı Dağ’ı 2. İliç Yaptırmayacağız!” pankartıyla belediye binası önüne kadar alkış ve sloganlarla yürüdü.

Munzurpress’in aktardığına göre, burada platform adına açıklama yapan Avukat Özgür Ulaş Kaplan şunları söyledi:

“Bu projenin yapılacağı alana ilişkin yöre insanı uzun bir süredir itirazlarda bulunuyor. Yapılacağı alanda 55 bin ağaç kesilecek. Mahkeme bilirkişi raporlarıyla tespit edilen rakam 54 bin 900 ağacın yollar hariç kesileceği yönünde. Bu mücadele sadece orada yaşayan köylülerin mücadelesi değil. Bunu defalarca dile getirdik. Bunları dile getirirken de bilimsel temellere, bilirkişiler tarafından hazırlanan raporları ortaya koyduk. ”

Dersim’de katı atık tesisini yanlarında getirdikleri hayvanlarıyla protesto ettiler

‘Maçoğlu usulsüz işlem yapıyor’

Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun ihaleyi alan şirketin sahayı ziyareti sırasında yöre halkının demokratik tepkilerine karşı jandarmadan yardım talep ettiğini söyleyen Av. Kaplan, “21 Şubat tarihinde Maçoğlu, Orman Genel Müdürlüğü’ne ağaçların kesilmesi için yazı yazmış. Kendisi burada dahi değil. Aylardır burada olmayan, bir ay sonra belediye başkanlık görevi bitecek bir insanın bu meselede taraf olması bir yana bu yazının ne şekilde yazıldığı da belli değil.  Usulsüz işlemlerle bu projeyi gerçekleştirmek istiyorlar. Bu kadar ısrarı da biz anlamış değiliz” dedi.

Projeden vaz geçmek için hala vakit olduğunu söyleyen Kaplan, “Henüz ormandan kesin izin kararı alınmış değil. Aktarılan bir fon söz konusu değil. Şirkete ödenmiş bir para yok. Bu aşamada projeden vazgeçilmesi halinde herhangi bir tazmin yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Bu projeden her an vazgeçilebilir, doğa katledilmeyebilir, farklı bir alanda yapılabilir” dedi.

Köylüler, 18 hektara yayılacak katı atık işleme tesisi yüzünden tarımsal ve hayvansal faaliyetlerin son bulacağını ve ekosistemin zarar göreceğini, bölgede yaygın olan arıcılık faaliyetlerinin de zarar göreceğini söylüyor. Tesis, Dersimlilerce kutsal sayılan inanç merkezlerinin de çok yakınında yer alıyor.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim krizi ve su stresi uluslararası çatışmaların çıkması riskini artırıyor

Su stresi ülke içi gerginliklere ve sınırları aşan su kaynaklarını paylaşan ülkeler arasında çatışmalara yol açıyor.

Cebeci’deki taş ocağı protestosuna polis müdahalesi: Beş kişi gözaltına alındı

Sultangazi'de yaşayanlar için sağlık tehdidi oluşturan Cebeci Taş Ocağı'nın kapatılmasını isteyen yurttaşlara polis müdahale etti. Yurttaşlar 'Tozdan ölmek istemiyoruz' diyerek madene doğru yürürken polis engeliyle karşılaştı. Beş kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

Malatya’daki tarihi taş köprü için yıkma tehdidi: ‘Cinayetle eşdeğer’

Malatya'daki taş köprünün tek ayağının hasar görmesi sonrası yıkılmasının gündeme alınması bölgede tepki çekti. Yurttaşlar köprünün yıkılması yerine korunarak restore edilmesi gerektiğini savunuyor.

Karaburun’da depolamalı güneş enerji santraline tepki: Zeytin ve naranciye ağaçlarımız tehdit altında

Karaburun, Küçükbahçe'de yapılması planlanan depolamalı güneş enerji santrali projesinin 3 Eylül'de yapılacak halkın katılımı toplantısı öncesinde, bölge sakinleri değerli habitatlarını, meralarını, zeytin ve narenciye ağaçlarını göstererek projeyi istemediklerini söyledi.

‘Avrupa’da sıcaklık kaynaklı ölümler 70 yıl içinde üç katına çıkabilir’

Yeni bir araştırmaya göre, küresel sıcaklık artışı 3 derece ile sınırlandırılsa dahi önlemler alınmazsa yüzyıl sonuna kadar 55 bin ek can kaybı meydana gelebilir. Güney Avrupa en büyük risk altında.

EN ÇOK OKUNANLAR