İnsan HaklarıKentManşet

Depremde yıkılan İsias Otel davası başladı: 72 kişi hayatını kaybetmişti

0

Adıyaman‘da, 6 Şubat depreminde çöken ve aralarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’li sporcuların da bulunduğu 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel davası başladı. Davada 5’i tutuklu toplam 11 sanık, ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçlamasıyla yargılanıyor. 

Duruşma, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesinde gerçekleşti ve duruşmaya KKTC Başbakanı Ünal Üstel ile birlikte ölen sporcuların aileleri de katıldı. Başbakan Üstel, adaletin önemine vurgu yaparak, davanın sadece KKTC için değil, tüm Türkiye için önemli olduğunu belirtti. 

Duruşma, İsias Otel’in sahibi Ahmet Bozkurt’un ifadesinin alınmasıyla başladı. 1992 yılında ticari konut inşasına müsaade edildiğini, belediyeye imar planını öğrenmek için başvurduğunu anlatan Bozkurt, “Bana ‘9 kata kadar izin veriyoruz, ileri tarihte 12 kadar çıkaracağız, planınızı buna göre ayarlayın’ dediler” diye konuştu.

Kendisinin müteahhit olmadığını söyleyen Bozkurt, şöyle devam etti:

“O zamanlar da müteahhit gibi bir firma yok. Herkes kendi işini yapıyor. Ben de uzman olmadığım için yakınlarımdan bu işi en iyi yapacak ustalar kimler diye bilgi aldım ve isimleri alarak kendileri ile görüştüm. 9 katın betonu döküldü, her şey uygunca yapıldı ve mühendisler sürekli inşaatı kontrol ediyorlardı. Hepsi derdi ki ‘Projeye birebir uyulmuş.’ Yakınlarım beni uyardı, ‘Niye bu kadar çok demir kullandınız’ diye. İş kazası olunca inşaatı durdurdum. Kolonları sıvattırdım ve projeden çekildim.”

Bozkurt, otelin yapımına 2001’de yeniden başladıklarını, 2003’te de bitirdiklerini söyledi.

Daha önceki depremlerde otelinde sıva çatlağı bile olmadığını, hiçbir masraftan kaçınmadığını, İsias’ta ailesinin de yaşadığını söyleyen Bozkurt, kendisinin de enkazdan çıktığını belirtti:

“Hiç mi başkasının suçu yok?” diye soran Bozkurt, “Oradaki acı hepimizin acısı, ülkenin acısı. Ailemden ve akrabalarımdan 300 tane kaybım var. Bana atılan iftiralar var, hep ben suçlu gözüküyorum. Hiç mi başkasının suçu yok? Devlet tarafından denetleniyor” dedi.

Duruşmanın 3 gün sürmesi bekleniyor. Savcılar, sanıklar hakkında ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 2 yıl 8 ay ile 22 yıl 6 ay arasında hapis cezası talep ediyor.

İsias Otel davası: ‘Sanıkların tümü cinayetle yargılanmalı’

Duruşmada Şampiyon Melekler Derneği Başkanı Ruşen Karakaya, İsias Oteli’ne ilişkin davanın sadece sanıkların cezalandırılması amacı taşımadığını, tüm depremzedeler adına mücadele verdiklerini belirtti. Karakaya, “Deprem bu ülkenin bir gerçeğidir. Aktif fay hatlarında deprem olması kaçınılmazdır. Tarih yüzyıllarca bu coğrafyada depremlere tanık olmuştur ama binlerce masumun canlarını alan bizleri de diri diri öldüren depremler değildir adete toplu mezar inşa eden ve bunlara katkı sağlayan ve göz yumanlardır. İsias Oteli’ni yaratan her birey suçludur. Sanıkların tümü cinayetle yargılanmalıdır” dedi.

İsias Otel davası

Fotoğraf: Evrensel

Şarkıcı Haluk Levent ve Turist Rehberleri Birliği Başkanı Hakan Eğinlioğlu da suçluların cezalandırılmasını umduklarını dile getirdi.

‘Adalet yoksa devlet de olamaz’

İsias Otel davası duruşmasına katılmak üzere Kıbrıs’tan gelen KKTC Başbakanı Ünal Üstel, davanın KKTC için önemli olduğunu vurgulayarak, adaletin tecelli etmesi gerektiğini söyledi. Üstel, “Adalet yoksa devlet de olamaz” diyerek, sorumluların kanunların öngördüğü şekilde cezalandırılmasını beklediklerini belirtti. Başbakan, “Biz Yüce Türk adaletine güveniyoruz” dedi.

Üstel, acılarının ilk günkü gibi taze olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Milletimizin yaklaşık 50 bin ferdinin yaşamını yitirdiği, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlarının, şampiyon meleklerimizin de içinde bulunduğu 50 bin hayat, ne acıdır ki dakikalar içinde son buldu. Bu ve benzeri şiddette depremler dünyanın pek çok ülkesinde az da olsa yaşanmaktadır. Ancak bizim kayıplarımıza bakarsanız, aradaki uçurum farkı görebilirsiniz. O yüzden, gündelik çıkarlara bakmadan, gerekli yasal tedbirleri tam ve eksiksiz uygulayarak, bunlara uymayanları da en ağır şekilde cezalandırarak bu acılardan kurtulabiliriz.”

Kıbrıs’ta öfke de acı da büyük: Çocuklarımızı emanet ettik, koruyamadınız
Deprem sonrası tutuklanan müteahhitlerin sayısı 133’e çıktı

Suçluların hak ettikleri en ağır cezaları almasının, gelecekte bu suçlara yeltenenlere önemli bir ders olacağına dikkat çeken Başbakan Üstel, “Bir kez daha, Adıyaman‘a ve deprem felaketi yaşan tüm illere geçmiş olsun diyor, aramızdan ayrılanları rahmetle anıyorum” diye konuştu.

Yaklaşık 100 kişilik bir heyetle bu duruşmaları izlemek için Adıyaman’da bulunduklarını belirten Başbakan Üstel şöyle konuştu: “Başbakan olarak ben buradayım. Hükümetimizi temsilen 3 bakanımız yanımızda. Bu bakanlarımız aynı zamanda, deprem süresince günlerce burada kalıp arama kurtarma çalışmalarını koordine eden bakanlarımız ve ekibimiz. Ana muhalefet partisi başkanı burada. Meclisimizin deprem konuları ile ilgili kurulan izleme komitesi ve onun çok kıymetli milletvekilli üyeleri de burada. Başbakanlıkta deprem sürecini yöneten özel kriz ekibimiz burada. Barolar birliğimiz burada. Yaşamlarını yitiren şampiyon meleklerimizin ailelerinin temsilcileri burada. Sanıyorum bu ekip, ülke olarak bu konuya ne kadar hassasiyetle yaklaştığımızın somut bir göstergesidir.”

‘Emsal oluşturabilir’

Medyascope‘un haberine göre, Turist Rehberleri Birliği Başkanı A. Hakan Eğinlioğlu, sorumluların olası kast ile yargılanmasını talep ederek şunları söyledi: “Bir eğitim gezisi esnasında, İsias Otel’de 40 kişilik kafilemiz depreme yakalandı. 32 arkadaşımız bu otelde hayatını kaybettiler. Bu dava, bozuk plan ve projelerle yapılan evlerde, otellerde ölen insanların davası.”

İsias Otel davasından çıkacak olan sonucun emsal oluşturabileceğine dikkat çeken Eğinlioğlu, “Burada çıkacak olan karar emsal bir sonuç olacaktır. Biz sorumluların olası kast ile yargılanmasını istiyoruz. Bu bizim ülkemiz için de önemli. Bundan sonra yapılacak olan binalarda insanlar 50 defa düşünmek zorunda kalmalı” dedi.

Kıbrıs’ta öfke de acı da büyük: Çocuklarımızı emanet ettik, koruyamadınız

İsias Otel davasında ne olmuştu?

Adıyaman’da yer alan İsias Otel, şehrin tanınmış konaklama yerlerinden biriydi. Ancak 6 Şubat’ta meydana gelen büyük depremde otel binası çöktü. Bu felaket sırasında, Kuzey Kıbrıs’tan Gazimağusa Türk Maarif Koleji’nin voleybol turnuvası için giden kız ve erkek voleybol takımı oyuncuları, veliler ve öğretmenlerden oluşan 39 kişilik bir kafile, otelde konaklıyordu. Aynı zamanda, Turist Rehberleri Birliği’nden yaklaşık 40 kişilik bir grup da eğitim amaçlı otelde bulunuyordu.

Otelin yıkılmasıyla, çoğunluğu Kuzey Kıbrıslı öğrenci ve tur rehberlerinden oluşan toplam 72 kişi hayatını kaybetti.

Kuzey Kıbrıs’ta, hayatını kaybeden öğrenciler “Şampiyon Melekler” olarak anılmaya başlandı ve aileleri, çocukları adına hem hukuki mücadele vermek hem de çeşitli projeler yürütmek için Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği’ni kurdu. Dernek, davayla ilgili geniş çaplı bir kampanya başlatarak #isiasortakdavamız etiketiyle sosyal medyada seslerini duyurmaya çalıştı.

Bilinçli taksir ve olası kast arasındaki fark ne?

Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın hazırladığı iddianamede, 5’i tutuklu 11 sanığın “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla yargılanması talep ediliyor. İddianamede yer alan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nün raporuna göre, otelin kolon ve kirişlerindeki eksiklikler ve beton basınç dayanımlarının yetersizliği, binanın yıkılma nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. Ayrıca, binanın 2016 yılında ruhsatsız bir şekilde ek kat eklenmesi ve deprem güvenliğinin göz ardı edilmesi, yapının taşıyıcı sistemine ek yük getirerek riski artırdı.

Ceza hukukunda bilinçli taksir ve olası kast arasındaki fark, istenmeyen bir sonucun öngörülmesi ve bu sonucun kabullenilip kabullenilmemesine dayanır. İsias Otel davasındaki müşteki avukatlarından Deniz Özbilgin, bu farkı “Bilinçli taksirde öngörülen bir sonucun gerçekleşmeyeceği inancıyla hareket edilirken, olası kastta bu sonucun öngörülüp kabullenildiği” şeklinde açıklıyor. Bu durum, dava sürecinde sanıkların kusurlarının belirlenmesinde önemli bir faktör olarak değerlendiriliyor.

You may also like

Comments

Comments are closed.