EkolojiManşet

Büyük Anadolu Yürüyüşü başlarken… [1]

0

Anadolu’yu Vermeyeceğiz İnisiyatifi, uzun zamandır duyurduğu üzere bu ay Anadolu’nun yedi kolu üzerinden Ankara’ya doğru 40 gün 40 gece sürecek büyük bir yürüyüş başlatıyor. Anadolu’yu Vermeyeceğiz sloganıyla organize edilen yürüyüş, Doğa Karadeniz’de Senöz Vadisi’nden, Ege’de İzmir’den, Akdeniz’de Antalya’dan, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Hasankeyf’ten, Marmara’da Edirne’den,  Doğu Anadolu’da Erzurum’dan, Batı Karadeniz’de Kastamonu Loç Bölgesi’nden başlayacak. Yeşil Gazete olarak, inisiyatifin bileşenleri, itirazları ve talepleri üzerine kurguladığımız bu yazı, yürüyüşün başlamasına çok az bir zaman kala ortaya atılan bazı iddialarla yeni bir boyut kazandı. Başından beri takip ettiğimiz süreci son gelişmelerle birlikte okurlarımıza aktarmak istedik.

 

Türkiye Su Meclisi’nin kuruluşu

Büyük Anadolu Yürüyüşü’nün en önemli unsurlarından biri olan Türkiye Su Meclisi, kendisini “16-17 Ocak 2010 tarihinde Rize İkizdere’de bir araya gelerek, suyun kamu tarafından sahiplenilmesini sağlayacak su politikalarının hayata geçmesi için mücadele eden sivil yapılar ve bireyler” olarak tanımlıyor. Grup kendi internet sitesinde yayınladığı manifestoda; insanların, şirketlerin veya devletlerin doğanın kadim dengesini ve işleyişini bozacak herhangi bir tasarrufta bulunamayacağını, “sürdürülebilir kalkınma”, “koruma kullanma dengesi”,“üstün kamu yararı”, gibi kavramlar kullanılarak doğanın sömürülemeyeceğini söylüyor ve tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yıkıcı sonuçlar doğuran uygulamalara müdahale etmenin bir zorunluluk haline geldiğini duyuruyor.

 

Mücadele sürecinde neler yapıldı?

Türkiye Su Meclisi etrafında örgütlenen Anadolu’yu Vermeyeceğiz hareketi bugüne dek, bizzat düzenlediği veya parçası olduğu basın açıklamaları, paneller, raporlar ve iptal davalarının yanı sıra çoğumuzun internet üzerinden izleyip etkilendiği ‘Anadolu’nun İsyanı’ adlı kısa filmle HES’lere karşı etkin bir muhalefet yürüttü. Özellikle 24 Ocak 2011’de ‘Tabiatı ve Biyoçeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı’nı protesto etmek üzere Ankara TBMM’nin önünde 850 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen ve yüzlerce dernekle sivil toplum örgütünün de destek verdiği basın açıklaması büyük ses getirdi.

 

Yaşam hakkını korumak için yürüyecekler

İnisiyatif adına açıklama yapan sözcü Pervin Çoban Savran, “Var olan idari sistemin, taleplerimizi karşılayacağına dair artık inancımız kalmadığından; halk olarak bu gidişe dur demek ve kendi yaşam hakkımızı savunmak için ayağa kalkıyoruz; Nisan 2011 itibariyle vadilerden, köylerden, kasabalardan, şehirlerden yola çıkarak, Türkiye’nin dört bir yanından yol alacak kervanlar halinde Ankara’ya yürüyeceğiz. Taleplerimiz yerine getirilene kadar geri dönmeyeceğiz. Doğanın hassas dengesini korumanın, insan olarak vicdani sorumluluğumuz olduğunu düşünen herkesi bu hareketi desteklemeye çağırıyoruz.” sözleriyle eylem çağrısı yapmış ve öncelikli taleplerini şöyle sıralamıştı:

“Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı’nın derhal geri çekilmesini, sayısı 4 bini bulan HES ve barajların durdurulması, dağları yok edecek olan 40 binin üzerindeki maden ruhsatının iptal edilmesi, nükleer enerji projelerinin durdurulması, 2B gibi ormanları yok edecek yasa tasarısının derhal geri çekilmesi.”

 

Son gelişmeler ve birlik çağrısı

Ancak birkaç gün önce Türkiye Su Meclisi’nin internet sayfasında: “Türkiye Su Meclisi, son zamanlarda artan bir ivme ile sistemli bir karalama kampanyasının odağı haline getirilmiştir. Meclis üyeleri, yapılan ithamları derin bir üzüntü ile izlemektedir…” cümleleriyle başlayarak, “Türkiye Su Meclisi, yaşadığımız toprakların acımasızca katledildiği ve kapitalist sistemin emrine sunulduğu bir dönemde, HES’lere karşı mücadele eden tüm tarafları itidal, saygı ve birlik beraberlik içinde hareket etmeye davet etmektedir.”cümleleriyle son bulan bir metin yayınlandı.

Karalama kampanyası olarak anılan süreç, suyun metalaştırılmasına karşı mücadele eden bir başka sivil inisiyatif olan Supolitik Çalışma Grubunu’nun Türkiye Su Meclisi ve Büyük Anadolu Yürüyüşü hakkında ortaya attığı bazı iddialara dayanıyor. Bu iddialarla ilgili olarak Supolitik çalışma grubundan Gaye Yılmaz’la görüştük.

 

Yarın: Supolitik Çalışma Grubundan Gaye Yılmaz’la röportaj

 

Haber: Gülden Akyol – Yeşil Gazete

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.