KadınManşet

Kadın cinayetleri % 1400 arttı

0

Bugün “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü”. Tüm dünyada kadınlar seslerini duyurmak ve  acil çözüm bekleyen bu soruna bir kez daha dikkat çekmek üzere eylem yapacak.

İki yıl önce kurulan  Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından hazırlanan raporun verilerine göre ise Türkiye’de 2002-2011 tarihleri arasında 4 bin 410 kadının öldürüldü. 2012 yılının ilk altı ayında 92 kadının yaşama hakkı elinden alındı.

Platform sözcüleri; Türkiye’de cinayete kurban giden kadınların yarısının kendi hayatlarıyla ilgili kararları yüzünden öldürüldüğünü, hükümet  politikalarının kadınları korumadığını, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kurulmasının ardından aile içinde katledilme oranının yüzde 54’e çıktığını bildiriyor.

Platform bugün saat 14:00’de, Taksim Meydan’dan Tünel’e, Türkiye’nin her yerinden kadınların katılımıyla gerçekleştirilecek bir yürüyüş düzenleyecek.

Kadın her yerde şiddet görüyor

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC), ILO, Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Konseyi ve Dünya Sağlık Örgütü verilerinden derlediği ”Kadına Karşı Şiddetin Gerçekleri Raporu”nda dünyada her üç kadından birinin, yaşamları boyunca en az bir kez fiziksel ya da cinsel saldırıya maruz kaldığı, ayrıca seks kölesi olarak sömürülen 4,5 milyon insanın yüzde 98’nin kadın olduğu belirtiliyor. Peru’da kadınlardan yüzde 24’ü, Tanzanya’da yüzde 28’i fuhuşa zorlanırken bu rakam Asya’da 60 milyona yaklaşıyor.

Avustralya, Kanada, İsrail, Güney Afrika ve Amerika Birleşik Devletleri’nde cinayet sonucu hayatını kaybeden kadınların yüzde 55’nin eşleri ya da sevgilileri tarafından öldürüldüğü ifade ediliyor.

Türkiye’de kadına şiddetin boyutları

Sabancı Üniversitesi’nden Ayşe Gül Altınay ve Yeşim Arat‘ın, farklı illerden  1800 kadın ve 50 kadın örgütünü  kapsayan TÜBİTAK destekli araştırmasına göre Türkiye’de de her üç kadından biri  fiziksel şiddette uğramaktadır. Üstelik kadının aileye kocasından daha fazla gelir getirmesi dayak riskini iki katına çıkarmakta ve bu durumda olan her üç kadından ikisi fiziksel şiddete maruz kalmaktadır.

Erzurum İl Sağlık Müdürlüğünce düzenlenen “Kadına yönelik şiddete karşı mücadele ve dayanışma günü” konferansında konuşan Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Uzmanı Dr. Pınar Özkan ise bir anket çalışmasının sonuçlarını şöyle aktarmış:

“Türkiye’de yapılan bir ankette kadınların yüzde 32’sinin eşinin ailesi nedeniyle, yüzde 18’inin maddi sıkıntılar, yüzde 13’ünün çocuklarla ilgili sorunlar, geri kalanı ise erkeğin sözünü dinlememesi, sinirli olması ve kıskanması sebepleriyle şiddete uğradığını belirtmiş. Şiddete tanık olmak da risk taşıyor.  Annesinin veya aile fertlerinin şiddetine tanık olan çocuk gelecekte davranışlarında şiddet gösterebilir. Ağır yoksulluk, evlilikte yaşanan sorunlar da şiddete neden oluyor. Kadına yönelik şiddetin de farklı şekilleri var. Kişi; bakışlarıyla, eylemleriyle, jestleriyle, korkutarak kadının malına zarar vererek veya ona silah göstererek şiddet uygulayabilir.

Duygusal şiddet, kadını susturup kendisini kötü hissetmesini sağlamaktır.  Erkek, kadını, sosyal ortamlardan uzak tutmaya çalışabilir, gittiği yerleri sürekli kontrol eder, sosyal katılımını kısıtlar. Bütün önemli kararları kendisi verir.  Ekonomik anlamda şiddet uygular. Kadının iş bulmasını engeller. Çalışıyorsa maaşını alır. Kendi gelirinden kadını haberdar etmez. ”

(Yeşil Gazete, Uçan Süpürge, Kadın Cinayetlerini Durduracağız.net, Sabancı Üniversitesi)

 

More in Kadın

You may also like

Comments

Comments are closed.