Doğa MücadelesiManşet

Avukat Ali Furkan Oğuz: Kaz Dağları termik santral ve altın madeni cehennemine çevrilmekten acilen kurtarılmalı

0

Termik santraller nedeniyle hava kirliliği ortalama değerleri Türkiye mevzuatını aşan Çanakkale’nin Çan ilçesinde yapılması planlanan üçüncü santral için bölge halkı mücadelesini sürdürüyor.

Nefes almanın güçleştiği ve verimli tarım arazilerinin dumana boğulduğu Çan’a bağlı Helvacı Köyü’nde termik santralden önce yapılması planlanan kömür madeniyle ilgili bir gelişme yaşandı.

Madenle ilgili yapılması planlanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısı öncesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ÇED sürecinin sonlandırıldığını duyurdu.

Duyuruda “Şirketin ÇED raporunu Bakanlığa sunmadığı için sürecin sonlandırıldığı belirtilerek, “İçdaş Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Anonim Şirketi Helvacı Termik Santrali (2×135 megawatt akışkan yataklı termik santral, kül depolama sahası ve maden ocağı S.68848 ruhsat numarası) Helvacı Kömür Ocağı Projesi ile ilgili olarak Bakanlığa sunulması gereken ÇED raporu sunulmadığından projeye ilişkin ÇED süreci sonlandırılmıştır” denildi.

Ancak Bakanlığın “süreç sonlandırılmıştır” açıklamasına rağmen Çan’da 15 Kasım’da ÇED toplantısı yapıldı. Toplantıya Helvacı köylüleri, yakın köylerde yaşayanlar, İda Dayanışma Derneği, Çan Çevre Derneği, Kazdağları Kardeşliği, Çan Belediye Başkanı Abdurrahman Kuzu da katıldı.

Usule aykırı olarak gerçekleştirilen toplantıya halkın katılımı engellenmek istendi

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri öncülüğünde köy kahvesinde düzenlenen toplantıda şirket yöneticileri ve köylüler arasında gerginlik yaşandı. Yeşil Gazete’ye konuşan bölge sakini, avukat Ali Furkan Oğuz, ÇED toplantısının usule aykırı yapıldığını söylüyor:

“Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 15 Kasım 2018 tarihinde S.68848 nolu Helvacı Kömür Ocağı Projesi Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Toplantısı yapılacağı duyuruldu. 13 Kasım 2018 tarihinde de yani toplantının gerçekleşmesi planlanan günden iki gün önce de ÇED süreci sonlanmıştır açıklamasını yaparak kömür ocağı projesinin rafa kalktığını ve toplantının yapılmayacağını ilan etti. Bu ilana rağmen toplantıyı gerçekleştirmesi de daha önceki ÇED toplantılarında olduğu gibi bu toplantıda da halkın katılımını engelleyerek yapmak istediğini bir kez daha kanıtlandı. Dolayısıyla toplantı usule aykırı olarak gerçekleştirilmişti ve geçersizdir.”

Avukat Ali Furkan Oğuz 

“Çan-2 Termik Santrali Avusturya’dan sökülerek getirilmiş hurda bir santral”

Çok sayıda kömürle çalışan termik santralin bulunduğu ve yerel halkın tüm itirazlarına rağmen yenilerinin planlandığı Çanakkale geçtiğimiz günlerde termik santraldeki patlamalarla gündemdeydi. Avukat Oğuz, bölgedeki termik santrallerin işçi sağlığı ve güvenliği açısından da ne kadar tehlikeli olduğunun altını çiziyor:

“Çan, termik santral cehennemi ile adeta başbaşa bırakılmış durumda. Yıllardır çalışan Çan 18 Mart Termik Santrali’ne ek olarak Çan-2 Termik Santrali de son dönemde faaliyete geçti ve son iki ay içerisinde her iki santralde de patlamalar meydana geldi. Bu patlamalar ne yazık ki can kaybına ve ağır yaralanmalara sebebiyet verdi. Termik santrallerin doğaya ve insan sağlığına olumsuz etkilerinden yıllardır bahsederken yaşanan patlamalar ile işçi sağlığı açısından da gerekli önlemlerin alınmadığını, ÇED raporlarında yer alan taahhütlerin bir karşılığının olmadığını bir kez daha acı bir şekilde deneyimlemiş olduk. Bu termik santrallerden Çan-2 Termik Santrali Avusturya’dan sökülerek getirilmiş hurda bir santral. Çan 18 Mart Termik Santrali de eski bir teknolojiye sahip ve 15 yıldır faaliyette olan bir santral. Yalnızca bu santralin bölge halk sağlığına ve tarım alanlarına, Çanakkale’nin kanser oranının ciddi derecede artmasına sebebiyet verdiğini görüyoruz. Kısacası tüm bu idari işlemlerde de termik santraller, vahşi madencilik gibi doğaya, çevreye ve insana zararı azımsanmayacak projelerin doğuracağı telafisi imkansız zararların asla göz önünde bulundurulmadığını görüyoruz. Son patlamalar da bunun ciddi bir göstergesi.

Fotoğraf: Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği

“İçdaş’ın Çan için 3. termik santralde ısrarını anlamış değiliz”

Bu santrallere ek olarak Çanakkale Bölgesi’nin bir başka termik santral sahibi firması İçdaş da Çan’a 3. termik santrali yapmak istiyor. İçdaş’ın Çan için 3. termik santralde ısrarını anlamış değiliz. İçdaş tarafından planlanan bu santralin ilk ÇED toplantısı 2016 yılında yapılmak istenmiş ve bölge halkının tepkileri ile toplantı gerçekleştirilememişti. Ayrıca bu toplantıda, ‘halk istemiyorsa biz de yapmıyoruz’ diyen bir şirket yetkilisi dahi vardı. Ardından bu termik santrale dayalı bir proje olan Helvacı Kömür Ocağı hakkında ÇED gerekli değildir kararı verildi ve biz bu kararın iptali istemli davamızı açtık ve kazandık. Proje 2017 yılında iptal oldu.”

Çanakkale ve Kaz Dağları’nın termik santral ve vahşi altın madenleri cehennemine çevrilmekten acilen kurtarılması gerektiğini söyleyen Oğuz, “bölgede şu an faaliyet gösteren 4 tane termik santral olduğunu, Çan 18 Mart Termik Santrali’nin bölgeye, tarım alanlarına, hava kalitesine ve insan sağlığına olumsuz etkilerini gördüklerini ve hukuki süreçte edindikleri kazanımları şu sözlerle anlatıyor:

“2000 yılında Çan 18 Mart Termik Santrali’ne karşı verilen ekoloji mücadelesi ile sürece dahil olduk. Vermiş olduğumuz ekoloji mücadelesinde 50’ye yakın dava açtık. Bu davaların 12 tanesi termik santral projelerine ilişkindi. Çan 18 Mart Termik Santrali ile başlayan süreçte özellikle Lapseki-Karabiga hattında birçok termik santral projesi mevcut. Danıştay, Ağan Termik Santrali ve Karaburun Termik Santrali hakkında verilen ÇED olumlu kararlarının iptali istemli Çanakkale İdare Mahkemesi’nde açtığımız ve yerel mahkemenin reddettiği davada; hava kalitesi modelleme çalışmalarının raporu hazırlayan ekip tarafından gerçekleştirildiğini ancak bu ekipte meteoroloji mühendisinin bulunmadığına dikkat çekerek ÇED olumlu kararlarını ve yerel mahkeme kararlarını karar düzeltme yolu da kapalı olarak iptal etti. Almış olduğumuz bu iki önemli karar gerek Çanakkale’de, gerek ise tüm Türkiye’deki davalar için umut verici nitelikte. Kararlar sonrasında davalı tarafından yargılamanın yenilenmesi talep edildi ve bu talepler de mahkemece reddedilerek projeler rafa kalktı.”

Ali Furkan Oğuz, ÇED raporlarındaki usulsüzlüklerden biri olarak Karabiga’da planlanan termik santral örneğini veriyor:

“Ülkemizde ÇED raporları ne yazık ki taahhütlerden ya da görmezden gelmelerden öteye gidemiyor. Karabiga’da planlanan termik santrallerden birinin ÇED raporunda Karabiga kıyılarında yaşadığı ispatlanmış Akdeniz Fokları photoshop ile Marmara Denizi’nin ortalarına kaydırılırken, 3. havalimanı ÇED raporunda kuş göç yolları haritası yine ayni yöntem ile değiştirilebiliyor ya da Cerattepe için hazırlanan ÇED raporunda bölgede Akdeniz foku bulunmamaktadır ibaresi rahatlıkla kullanılabiliyor. Bakanlık tarafından verilen ÇED olumlu kararı ise başvuruların yüzde 98’i oranında. Ayrıca birkaç gün önce Özgür Emek İnanmaz tarafından yazılan makale ile Akdeniz foklarının Karabiga’da yaşadığı adeta tescillendi. Bu güzel haber Çanakkale ve santrallerin planladığı Karabiga-Lapseki hattı için oldukça sevindirici.”

“Yaşamımıza ve doğamıza sahip çıkmaya devam edeceğiz”

Oğuz “Bir dava kazandığımızda elbette kazandık ve bitti diyemiyoruz” diyor ve ekliyor:

“Projeler yenilenerek bir kez daha gelebiliyor, yeniden ÇED olumlu kararı verilebiliyor dalar halkın katılımı toplantısı dahi olmadan halk tepkisi neticesinde iptal edilen projeler dahi gördük. Yani kısacası ekoloji ve hukuk mücadelesinde sürdürülebilir mücadele ve neticesinde kazanımlar var. Ve halk istemezse doğaya, yaşama ve insana zarar veren projeler hayata geçmiyor. Bu sahip çıkış; yaşadığımız, ait olduğumuz topraklara borcumuz. Yaşamımıza ve doğamıza sahip çıkmaya devam edeceğiz.”

Çan ilçesindeki termik santralde patlama, can kaybı var!

Termik santraller çocukların zekâ düzeyini düşürüyor

Muğla’da kömür madenleri ve termik santraller son 34 yılda en az 45 bin erken ölüme neden oldu

Haber: Merve Damcı

(Yeşil Gazete)

You may also like

Comments

Comments are closed.