İklim KriziManşet

Dünyanın tarım için ilk karbon kredisi Kenya’da verildi

0
Kenya'da yürütülen projeyle, dünyada ilk defa tarım kaynaklı ve VCS tarafından onaylanan karbon kredileri verildii

“Sürdürülebilir tarım” modellemesi çerçevesinde, ilk karbon kredileri Kenya’da çiftçilere verildi.

Dünya Bankası’nın Kenya’nın Batı Kenya ve Nyanza bölgelerindeki çiftçilerle yürüttüğü proje kapsamında verilen karbon kredileri, dünyada sürdürülebilir tarım kapsamında dağıtılan ilk fon olma özelliğini taşıyor.

2011 yılında “Doğrulanmış Karbon Standartı” (Verified Carbon Standart – VCS) onayını alan “Sürdürülebilir Tarımsal Arazi Yönetimi” (Sustainable Agricultural Land Management – SALM) metodolojisi çerçevesinde yürütülen Kenya Tarımsal Karbon Projesi (KACP), Dünya Bankası’nın BioCarbon Fonu tarafından destekleniyor.

Projede hedeflenen, çiftçilerin sürdürülebilir tarım ve arazi kullanımı yöntemleriyle seragazı salımılarını azaltmaları, süreç sonunda “azaltılan” seragazı salımı kadar karbon kredisi almaları.

Karbon kredisi (veya ‘kirletme kredisi’), iklim değişikliğine neden açan seragazlarını salım hakkına verilen genel isim. Kyoto Protokolü sonrasında oluşturulmaya çalışılan karbon piyasalarıyla yüksek seragazı salımı yapan şirket ve işletmeler, küresel seragazı salımını azalttığı varsayılan projelerden “karbon kredisi” satın alarak yüksek seragazı salımı yapmaya devam edebiliyorlar.

“Ben kirleteyim, sen temizle” mi?

Karbon kredileri sistemi hakkında farklı yorumlar var. Sistemi “Zengin kirletsin, fakir temizlesin” diye özetleyenler de var, “İklim değişikliğinden kurtulmanın ekonomik gerçeklerle bağdaşan tek yolu” diyen de. Ancak, teori ne derse desin dünyada karbon piyasaları genel olarak yerlerde sürünüyor. Bu da karbon yoğun sektörlerin ihtiyaç duydukları ‘kirletme izinlerini’ çok cüzzi bir bedel karşılığında temin etmelerine olanak sağlıyor. Dolayısıyla, tarım kaynaklı seragazı salımını karbon pazarları ile çözme girişimi şüphe uyandırıyor.

Kenya'da yürütülen projeyle, dünyada ilk defa tarım kaynaklı ve VCS tarafından onaylanan karbon kredileri verildii

Kenya’da yürütülen projeyle, dünyada ilk defa tarım kaynaklı ve VCS tarafından onaylanan karbon kredileri verildii

Öte yandan, projede başka sorunlar da mevcut. Örneğin, proje kapsamında BioCarbon Fonu, İsveçli “Vi AgroForestry” adlı bir STK’yla danışmanlık anlaşması yapmış. Projenin uygulanmasından sorumlu olan Vi Agroforestry, 2011’den bu yana 1592 çiftçiye sürdürülebilir yöntemler hakkında eğitim vermiş. Toplamda 45.000 hektara yayılması hedeflenen uygulamada şu ana kadar 24.788 ton karbon tasarruf edildiği iddia ediliyor. Ancak, bu rakamlara “toprağa gömülen” karbonun dahil olup olmadığı, ya da nasıl dahil olduğu belli değil.

Ayrıca, karbon kredilerinin 16 Ocak 2014’teki ilk ödemesinde çiftçilere ne kadar para aktarıldığı da açıklanmıyor. Projenin Dünya Bankası’nın ilgili sayfalarında bulunan ara dönem raporlarındaki ibarelere göre, aktarılan kaynağın %35’i danışman firma tarafından “eğitim masrafları” olarak alınıyor, %5’i projenin tanıtımı ve “üretilen” karbon kredilerinin BioCarbon dışındaki diğer “alıcılara” pazarlanması faaliyetleri için kullanılıyor. Geri kalan %60’ı ise sözleşme yapılan çiftçilere dağıtılıyor.

Sygenta’nın ne işi var?

Sözleşmeli olaran toplamda 1.505 çiftçiyle devam edilen proje kapsamında, BioCarbon Fonu tarafından 2017’ye kadar 600.000 ABD Doları tutarında karbon kredisi alınması planlanıyor. BioCarbon Fonu’nun iştirakçileri arasında Fransız Kalkınma Ajansı’nın yanısıra çokuluslu tarımsal zehir, sentetik gübre ve tohum tekellerinden Syngenta’nın bulunması ise kafaları iyice karıştırıyor.

KACP’nin toplamda 60.000 çiftçi ve 45.000 hektar alana yayılması hedefleniyor. Karbon kredilerine ulaşmanın yanısıra, sürdürülebilir yöntemlerle ortalama %15-20 civarında hasat artışı sağlandığını belirten proje yetkilileri, her bir ton karbon kredisi için ödenen birim fiyatı ise açıklamıyor.

Besleme kabinli “modern” hayvancılık başta olmak üzere, konvansiyonel tarımsal üretim iklim değişikliğinin en önemli sebepleri arasında. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’ne göre, küresel salımların %14’ü tarım kaynaklı. Konu hakkında en güncel verilere sahip olan ABD merkezli Worldwatch Enstitüsü’ne göreyse, 2010 itibariyle tarım kaynaklı seragazı salımı 4.69 milyar tona ulaştı. Bu 1990’a göre %13’lük bir artış anlamına geliyor.

Öte yandan, tarımın iklim değişikliğindeki payının çok daha yüksek olduğunu belirten bilim insanları da var. Hesaplama yöntemine tarım amaçlı arazi kullanımından kaynaklanan topraktaki karbon kaybını ve diğer etmenler de eklendiğinde, konvansiyonel tarım ve “modern” hayvancılığın iklim değişikliğindeki payının gerçekte %30’lar civarında olduğu iddia ediliyor.

(Yeşil Gazete)

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.