Sivil Toplum

Yoksulluk Algısı Araştırması sonuçları açıklandı

0

Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin yaptığı Yoksulluk Algısı Araştırması son derece çarpıcı verileri ortaya çıkardı. 12 ilde 2 bin 413 kişinin katılımıyla gerçekleştirilirken araştırmada, katılımcıların 1188’i, kendini ”yoksul” olarak nitelendirenlerden seçildi. Araştırmaya göre yoksulların yüzde 61’ini evliler oluşturuyor.

Araştırmaya göre, yoksulların yaş gruplarına göre dağılımında ilk sırayı 25 yaşından küçük gençler oluşturuyor. Yüzde 24.7’lik bu kitle, genç nüfus içindeki işsizlik oranının yüksek olmasıyla açıklanıyor. Araştırma sonuçlarına göre, kendilerini yoksul olarak değerlendirenlerin yüzde 61’ini evliler oluşturuyor. Bu sonuçta, evli bireylerin bekarlara göre hayatın zorlukları ile daha fazla mücadele etmeleri ve ailenin temel ihtiyaçlarını karşılamak açısından daha çok çaba harcamalarının etkili olduğu belirtiliyor.

Eğitim durumları açısından değerlendirildiğinde yoksulluk algısı taşıyanların yaklaşık yarısı yani yüzde 48.6’lık bir bölümünü ilköğretim mezunları oluşturuyor. Bu sıralamayı yüzde 21.8’le lise mezunları ve yüzde 15.8’le üniversite mezunları takip ediyor.

Araştırma sonuçlarına göre, yoksulların yarısı apartmanda yaşarken geri kalanları gecekondularda yaşıyor. Yoksulların yüzde 85’inin bin liranın altında aylık gelire sahip olduğunun anlaşıldığı araştırmada, yüzde 29’luk bir kitle 500 liradan daha az gelire sahip. Yüzde 8’lik bir kesim ise hiçbir geliri olmadığını söylüyor.

Araştırmaya katılanların yarıya yakınını oluşturan yüzde 47’lik bölümü 500 ile 1000 lira maaş almasına karşın kendini yoksul olarak tanımlıyor. Söz konusu ücretlerin asgari ücretin neredeyse iki katına denk geldiği düşünüldüğünde asgari ücretlilerin yoksulluktan ziyada açlıkla yüz yüze oldukları ortaya çıkıyor.

Araştırmaya göre toplumsal algının, yoksulluğun sadece temel ihtiyaçların karşılanmasıyla ortadan kalkmadığı ve sosyal gereksinimlerin de karşılanabileceği adil bir gelir dağılımının gerekli olduğu biçiminde. Katılımcıların yarısından fazlasını oluşturan yüzde 56’lık bir kesimin kirada oturması, yoksullaşmanın barınma ihtiyacı ile orantısal bir bağı olduğunu ortaya koyuyor. Buna rağmen, kendi evinde oturduğu halde yoksul olduğunu söylerin yüzde 33’e varan oranı dikkat çekiyor.

Yoksullar arasında sürekli bir işe sahip olanların oranı ancak yüzde 20 iken, kendini yoksul olarak tanımlayanların yüzde 69’u bir iş sahibi değil.

Katılımcılara yöneltilen, ”Son bir yılda ekonomik durumunuzda nasıl bir değişim yaşandı” sorusuna, katılımcıların yüzde 63.5’inin ”kötüleşti” yanıtı verirken, ekonomik durumunun iyileştiğini düşünenlerin oranı ise sadece yüzde 4.4’te kaldı. Yoksulların yüzde 21,4’ü yeşil kart sahibi olduğunu söylerken, yüzde 52’si bir Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı olarak sağlık hizmeti aldığını söylüyor. Katılımcıların yüzde 25’i ekonomik sıkıntıları aşmak için komşu ya da akrabalardan borç para alıyor. Bu da toplumsal yaşamda dayanışmanın hala etkili bir güce sahip olduğu anlatıyor.

Yoksulluğun günlük yaşama etkisi sorulduğunda, katılımcıların yüzde 41.9’u ilk olarak sosyal aktivitelerinde, yüzde 34.7’si de ilk olarak giyim harcamlarında kısıtlamaya gittiğini belirtiyor. (ANF)

More in Sivil Toplum

You may also like

Comments

Comments are closed.