Doğa MücadelesiEkolojiManşet

Adalılar, Bakanlığın imar planına karşı toplu dava açtı

0

İstanbul‘un Prens Adaları’nda yaşayan vatandaşlar,  Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanlığı’nın hazırladığı İstanbul Adaları Koruma Amaçlı İmar Planı’nın iptali için , İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nde toplu olarak dava açtı.

İptal gerekçesi, ‘çevreye, ekosisteme zarar verileceği, deprem riskinin dikkate alınmaması, kamunun değil özel kişilerin çıkarını korumaya öncelik verilmesi ve iklim krizinin dikkate alınmaması…’

Adalılar daha önce de bakanlığa itiraz dilekçesi vermiş ancak yanıt alamamıştı.

‘Kamu yararı değil, özel kişilerin çıkarları gözetiliyor’

‘Açılan davada imar planına itirazlar şöyle sıralanıyor:

  • Dört tarafı denizle çevrili Adalar’da kıyılar plan dışı bırakılmış, buraları Bakanlığın keyfi tasarruflarına terkedilmiştir.
  • İmar planlarıyla birlikte mimari açıdan değer taşıyan yüzlerce modern mimari yapı,henüz tescil edilmediği için yıkım tehdidi altındadır. 
  • Plan, IBB’nin ODTÜ’ye yaptırdığı Tsunami Analizi ve BÜ Kandilli Rasathanesi’ne yaptırdığı Bina Hasarı ve Can Kaybı Analizi raporlarının Adalar ile ilgili bölümleri dikkate alınmadan hazırlanmıştır. Bu raporlarda riskli görülen alanlara yapılaşma izni verilmektedir ve bu haliyle uygulanırsa, Adalar’da can ve mal kaybının artmasına neden olacaktır.
  • İhtiyaç olmadığı halde öngörülen “sosyal donatı alanları”, yeni inşaatları ve nüfus yoğunluğu artışını beraberinde getirecektir.

  • Üzerinde hiç yapı bulunmayan yüz elliye yakın parsel yapılaşmaya açılmaktadır. Ayrıca üzerinde yapı bulunan büyük parsellerde ikinci/üçüncü yapılara izin verilmektedir. Bunların çoğu arsa bile olmayan, bağ bahçe ve tarladır.
  • Orman alanlarımızın önemli bir bölümü, içinde konaklamalı turizm tesisleri de bulunmak üzere yapılaşmaya açılmaktadır.
  • İmara açılacak olan vakıf arazileri üzerinde yaşayan, Adaların doğal, ticari ve kültürel ortamına canlılık katan halkın sürgün edilmesine, yaşam alanlarından koparılmasına neden olmaktadır.
  • Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvuru dosyası teslim edilmiş olmasına rağmen Adalar’ın UNESCO DÜNYA MİRASI LİSTESİ adaylığının gerektirdiği özellikler, planlarda yer almamıştır.
  • Planlarda adaların kültürel zenginliği göz ardı edilmiş, inançlara ve kültürlere saygı gösterilmemiştir. Burgazada’da Aya Yani Karipi Kilisesi Külliyesi bitişiğindeki parsel konaklamalı turistik tesis olarak planlanırken, Cem Evi’nin bulunduğu alan ‘sosyal tesis alanı’ olarak belirlenmiştir; 1/5000 planda ise ibadethanelerin tümü cami olarak görüntülenmiştir.
  • Planlar KAMU YARARI değil, ÖZEL KİŞİLERİN çıkarları gözetilerek yapılmış olup, koruma ilke ve politikaları ile bağdaşmamaktadır.

‘Son İstanbul’u kaybetmeyelim’

Tüm bu nedenlerle imar planının iptalini ve yeni bir planın hazırlanmasını isteyen Adalılar dilekçelerinde şunları dillendirdi:

“Çünkü son İstanbul’u kaybetmek istemiyoruz.  Adalar’ın ormanları hepimizin nefes alma alanıdır. Adalar hepimizindir, bu dava hepimizindir. Bu plan bir rant planı değil koruma planı olmalıdır. Bu dava, sadece Adalıların değil, İstanbul’un, Türkiye’nin davasıdır.”

You may also like

Comments

Comments are closed.