GündemManşetTürkiye

Gezi Davası’nın ikinci duruşması: Beraat yok, çelişki çok

0

Aralarında Dolmabahçe Bezm-i Alem Cami’ne sığınan göstericiler ile eylemcilere gönüllü sağlık hizmeti vermeleri gerekçesiyle yargılanan 2 doktorun da bulunduğu 255 sanıklı Gezi Davası’nın ikinci duruşması dün görüldü. İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde görülen duruşmayı izleyenler arasında CHP’li vekiller, İstanbul Tabip Odası Başkanı ile Uluslararası Af Örgütü temsilcisi de vardı.

Duruşmaya katılmayan 3 sanık hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Hâkim, avukatların bilirkişi raporuna itiraz etmek için süre talebini kabul etti. Duruşma 6 Mart 2015’e ertelendi.

Duruşmada, geçtiğimiz aylarda gündemi oldukça meşgul eden ‘camide bira içtiler’ iddiası, tanık olarak dinlenen Bezm-i Alem Camii güvenlik görevlilerinden Naif Uçar ve Camii müezzini Fuat Yıldırım’ın birbiriyle çelişen ifadeleri üzerine yanıtsız kaldı. Uçar, eylemcilerin camiye girmesiyle ilgili “Akşam saat 6 sularında cami önünde kalabalık gittikçe artmaya başlayınca cami imamı Halil Neciboğlu camii kapılarını kapatmamı istedi. Eylemciler camii kapısında birikmeye başladılar ve kapıyı açmaya çalıştılar, camii imamının isteği ile kapıları açtık” dedi.

pln

Bir diğer meşhur iddia ‘camiye ayakkabıyla girdiler’ ise yanıtını buldu; eylemciler camiye ayakkabılarıyla girmişlerdi. Uçar’ın ifadesine göre eylemciler önce ayakkabılarını çıkararak, yaralılar gelmeye başlayınca da ayakkabılarını çıkarmadan camiye girdiler. Bu iki iddia iddianamenin asıl konuları olmamakta birlikte duruşma sırasında geniş yer buldu. Duruşma, sık sık avukat, sanık ve tanıkların ifadeleri tutanağa aktarılırken yapılan Türkçe hatalarına itirazlarla bölündü.

Duruşma sırasında ifadesi alınan sanıklardan Celal Akgün, gözaltına alındığı sırada işkence gördüğünü, Haseki Hastanesi’nden de raporu olduğunu belirtti. Sanıklardan Alper İşler, okul ödevi için fotoğraf çalışması yaptığı sırada polisler tarafından işkence edilerek gözaltına alındığını söyledi. Başka bir sanık Yusuf Cengiz Sarıçiçek ise polisin kullandığı yoğun gaz sebebiyle kendinden geçmiş haldeyken polisin kendisine küfür ederek gözaltına aldığını ifade etti.

 

Dava avukatlarından Meriç Eyüboğlu, olay mahallinde gönüllü sağlık hizmeti veren doktorlar hakkındaki ‘suçluyu kayırma’ suçlaması hakkında sağlıkçıların asıl eylemcilere yardım etmeme halinde suçlu bulunmalarının gerekeceğini belirtti.

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamenin konusu Dolmabahçe’deki Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi’ne girilmesi olayı ve Taksim çevresinde 31 Mayıs ve 1 Haziran tarihlerinde yaşanan eylemler. İddianamede yer alan suçlamalardan bazıları “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet”, “görevi yaptırmamak için direnme”, “kamu görevini usulsüz üstlenme”, “kamu malına zarar verme”, “özel kıyafetleri usulsüz kullanma”, “suçluyu kayırma”, “ibadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme” ve “hırsızlık”. Sanıkların 1 yıldan 11 buçuk yıla kadar  değişen hapis cezasıyla cezalandırılmaları isteniyor.

 

Haber:Pelin Atakan-Yeşil Gazete

More in Gündem

You may also like

Comments

Comments are closed.