Yazarlar

Umut ve sabrımızı kaybetme lüksümüz yok – Feyha Karslı

0

Roboski raporu Ahmet Türk’ün dediği gibi yeni bir Roboski yaşatıyor “ vicdanımızda “  . Keşke bu rapor sorumluları ortaya çıkarmış olsaydı. Ölenler PKK lı mı , değil mi tartışılmamış olsaydı , haksız ölümlerin sorumlusu aransaydı . Tek amaç adaletin yerini bulması olsaydı. Onca ölümden , acıdan sonra barışmaya henüz karar verildiği , silahların henüz sustuğu bu günlerde Roboski sorumluları cezasız kalmasaydı. Ruhumuzdaki , vicdanımızdaki yara biraz daha az acırdı. Sorumluyu bulamayan meclis keşke kendisinin de sorumlu olduğunu bilseydi , sorumluluk almayı becerseydi. Ama ne sorumluluk almayı bildiler , ne de almaları gerektiğini .

Böyle bir raporun kabul edilmesi üzerine barış sürecinin yara alacağına , bununla barışın olamayacağına dair yazılar yazıldı , twitler atıldı , paylaşımlar yapıldı.

Bu ülkede adalet ne 10 senedir , ne 20 senedir , ne 30 senedir yok. Bu cumhuriyet kurulduğunda birileri daha egemen oldu , birileri için daha adil oldu , birileri için daha var oldu. Sistem ona göre oluşturuldu. TBMM İnsan Hakları komisyonunda kabul edilen bu rapor da hakkın yerini bulmadığı , adalet duygumuzun yara aldığı ne ilk , ne de bir zaman için daha son olacak. Bu ülkede göz altında kaybolmuş binlerce faili meçhul var. Bu ülkede Diyarbakır cezaevi var. Bu ülkede asılmış Deniz Gezmiş ve arkadaşları var. Bu ülkede 12 eylül var, asılmış Erdal Eren var. Bu ülkede cezaevlerinde filistin askısı var, insanların cinsel organlarına verilen elektrik var. Bu ülkede savaşta yitirdiğimiz çocuklar var. Bu ülkede öldürülmüş gazeteci , aydın insanlar var. Bu ülkede öldürülen Hrant Dink var. Bu ülkede birkaç bin kişi kalmış Rumlar var. Bu ülkede duruşmaya çıkmak için senelerce bekleyen , ilk duruşmada serbest bırakılanların olduğu yargı sistemi var .Bu ülkede düşüncelerinden dolayı ceza alan insanlar var. Bu ülkede otellere peşkeş çekilen kıyılar var. Taş ocaklarına kurban edilen dağlar var. Ve bu ülkede Roboski katliamı var. Suçlusu bulunmamış , bulunsa da ceza almamış , hesabı verilmemiş  , adalet duygumuzun yara aldığı anlatacak , yazılacak çok vaka var .

Bu düzenin , sistemin var ettiği bu iktidar , barış sürecini başlattı , aynı zamanda bu raporun komisyonda onaylanmasını da sağladı. Malzeme bu . Biz bu düzende , bu sistem içinde bu şartlara rağmen barışı yapacağız , yapılmasını sağlamak için ne gerekiyorsa onu da yapacağız. .

Artık barış yolundan geri dönülmesine izin vermeyeceğimizi biliyorum. Süreçte barış dili çok önemli diyoruz. Eleştireceğiz , tartışacağız , talep edeceğiz ama yaparken barışa ve sürece dair kaygı ve umutsuzluk duygusu oluşturacak dili kullanmayalım.

Adaletsizliğe karşı demokratik , çoğulcu , eşitlikçi , özgürlükçü ve ekolojik anayasanın yapılması gerekiyor. Bu ülkede Türk’sen , sünni isen ve erkek isen daha eşitsin. Barış sürecinde anayasa çok önemli. Anayasa için de barış ve süreci çok önemli , ama yeterli değil.

Özgür iradenle kendini tanımladığın kimliğinin sorgusuz kabul edildiği , kimliğinin ve bu kimlikle yaşadığın hayatı güvence altına alan, Düşünce ve taleplerinin koşulsuz dinlendiği , katkı ve katılımını sağlayan  , toplumsal hayatın her alanında çoğulcu bir yönetim anlayışının hayata geçirildiği , Ekonomik eşitsizlik , haksızlıkla mücadele eden, Doğa ve canlı yaşamını saygılı bir sistemi garanti altına alan anayasamızın olması gerekiyor.

Bahar gelmeden yaz gelmiyor. Barış ve anayasa zaman alacak. Sürecin ilerlemesi ve süreklilik için yazılı , imzalı metinlerin , mutabakatların dışında , vicdanımızın , düşüncelerimizin , yaklaşımımızın ,    anlayışımızın ve dilin de birbirini desteklemesi gerektiğini  ve uyumunun çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Herkese , hepimize çok sorumluluk düşüyor.Umut ve sabrımızı kaybetme lüksümüz yok.

 

Feyha Karslı

Yeşiller Ve Sol Gelecek Partisi Bodrum İlçesi Eş Sözcüsü

twitter.com/feyhakarsli

 

More in Yazarlar

You may also like

Comments

Comments are closed.