Hayvan HaklarıManşet

Tarsus’taki aktivistlerden çağrı: Binlerce hayvanın tutsak edildiği kölelik merkezleri kapatılsın

0

Hayvan Hakları İzleme Komitesi‘ne (HAKİM) bağlı Hayvan Hapishaneleri Kapatılsın (HayHapKap) platformu, dün (8 Mayıs) yabanda özgürce yaşaması gereken hayvanları esir tutarak sergileyen ve hayvan sömürüsü üzerinden gelir elde eden hayvanat bahçelerini protesto etmek üzere Mersin‘in Tarsus ilçesinde hayvan hakları savunucuları ile bir araya geldi.

Pazar günü Gaziantep’te gerçekleştirilen eylemlerin ikincisini gerçekleştirmek için Tarsus hayvan hapishanesi önünde toplanan aktivistler, şu ifadeleri kullandı:

“Kendilerine hayvanat bahçesi veya doğal yaşam parkı ismini veren bu ticari işletmeler hayvanları tutsak etmeyi, ‘nesli tükenen ve türü tehdit altındaki hayvanları korumak’, ‘çocukları ve yetişkinleri yaban hayvanları konusunda bilgilendirmek’, ‘onlara çevre koruma bilinci aşılamak’ gibi bahanelerle haklı çıkarmaya çalışan, hayvanların yaşamları boyunca işkenceye maruz bırakıldıkları birer hapishanedir ve 21.yüzyılın kölelik merkezleridir.”

Yeşil Sol Parti Mersin 2’nci sıra adayı Perihan Koca’nın da katıldığı bası açıklamasında hayvan hakları aktivistleri “Tüm hayvanat bahçeleri gibi “Tarsus Hayvanat Bahçesi” de acilen kapatılmalıdır!” dedi.

‣ Aktivistler Gaziantep’ten seslendi: Hayvanat bahçeleri kölelik merkezleridir, kapatın!

‘Hayvanlar her gün travmatize ediliyor’

Hayvanat bahçelerinin tüm işletmelerde hayvanlar için stres kaynağı olduğunu açıklayan hayvan hakları savunucuları, kendilerine uygun olmayan bir iklimde, yapay olarak oluşturulan alanlarda yaşamak zorunda kalan hayvanların, mahremiyetten yoksun bir biçimde daimi olarak ziyaretçilerin tacizlerine ve bakıcıların müdahalelerine maruz bırakılarak fiziksel ve zihinsel olarak her gün travmatize edildiğini aktardı.

“Hapsedilen hayvanlar tutsaklığın yarattığı psikolojik ve fizyolojik etkiler nedeniyle psikotik ve nevrotik bozukluklar gösteriyorlar. Örneğin bu hayvanların onlara yaşatılan stres ve psikolojik şiddet nedeniyle sürekli ileri geri yürümek veya duvara karşı oturup sürekli aynı noktaya bakmak gibi travmatik davranışlarda bulundukları gözlemlenmektedir” diyen aktivistler, tüm bu şiddet eylemleri gerçekleşmediği durumlarda dahi koşulları ne olursa olsun hayvanat bahçelerinin esir kampı olduğunu belirtti.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu‘nun 2019 yılında hayvanat bahçelerinin yasaklanmasını tavsiye ettiğini hatırlatan Hayhapkap platformu, 14 Temmuz 2021 tarihinde değiştirilen Hayvanları Koruma Kanunu’nda hayvanat bahçeleri ile ilgili göstermelik bir düzenleme yapıldığını söyledi.

Yaşam savunucuları şunları söyledi:

Türkiye’de en az 40 hayvanat bahçesinde tutsak edilen binlerce hayvanın hayatında hala değişen bir şey yok. Hayvanlar bize ait olan, istediğimiz zaman istediğimiz yere kapatıp bedenine istediğimiz her şeyi yapabileceğimiz canlılar, insan türü için mal, kaynak, köle değillerdir. Onlar kendi yaşamlarının farkında olan, acıdan kaçan, kendi kararlarını kendileri veren duyarlı ve hissedebilir bireylerdir.

Hayvanlara eğitim adı altında işkence eden, onların beden dokunulmazlıklarını ihlal eden, onları sürekli yapay seleksiyonla üreterek cinsel istismara maruz bırakan ve hayvanların doğal ortamlarında özgürce yaşama haklarını ellerinden alan, insan merkezci otoriter zihniyete karşı çıkan aktivistler, “Bizler farklı bileşenler olarak bir araya geldik. Hayvanlarla dayanışmamızı büyütüyoruz. “Tarsus Hayvanat Bahçesi”nden başlayarak bu coğrafyadaki tüm hayvan hapishanelerinin kapatılması için mücadele edeceğiz” dedi.

‘Hayvan haklarını tanımayan siyasetçilere verecek oyumuz yok’

Aralarında avukatlar, öğretmenler, öğrenciler, veganlar, depremzedeler, LGBTİ+’lar bulunan aktivistler, “Birçok farklı kimlikten insan, bizler, birleştik ve bu işkenceye son vermek için, diğer hayvanlar için buradayız!” diye konuştu.

Hayvan özgürlüğü mücadelesinin ortak bir mücadele olduğunu hatırlatan aktivistler, “Seçimden bir hafta önce, ‘hayvanların en temel haklarını tanımayacak olan siyasetçilere verecek oyumuz yok’ demek için bir araya geldik” dedi.

Hayvan hakları savunucuları öğretmenleri; hayvan hapishanelerine gezi düzenlememeye, gezi düzenlemek isteyen idarelere ve meslektaşlarına hayvan hapishanelerinin gezi düzenlenebilecek yerler olmadığını, esaret merkezleri olduğunu anlatmaya ve öğrencilerine hayvan hapishanelerinde gösterilmek istenenin aksine hayvanların mutsuz ve yalnız hissettiği, fiziksel ve psikolojik olarak acı çektikleri yerler olduğunu anlatmaya davet etti.

Ebeveynleri, çocuklarına esaret altında hiçbir doğal davranışını sergileyemeyen hayvanları hayvanat bahçelerinde tanıyamayacaklarını anlatmaya ve okul idarelerince çocukların eğitimine olumlu hiçbir katkı sağlamayan aksine hayvanların acısına gülmeyi ve başkalarının acısını yok saymayı öğreten hayvanat bahçelerine düzenlenen gezilere karşı çıkmaya çağıran hayvan hakları savunucuları, “Veteriner hekimleri, hayvan sağlığını rantın önüne koymayan gerçek ve dürüst hekimlik adına, hayvanların hakları ve esenliği için yaşamdan yana olmaya çağırıyoruz” diye ekledi.

Talepler net

Demokratik kitle örgütlerine de çağrıda bulunan aktivistler, yaşam ve hak savunucularını, tüm türlerin özgürlüğü için mücadele etmeye ve esir edilen hayvanlarla dayanışmaya davet etti.

Aktivistler, karar alıcılara seslenerek taleplerini dile getirdi:

  • Hayvanat bahçelerine yasak getirilerek yenilerinin açılması önlenmeli, bu amaçla yurtdışından getirilen egzotik türler de dahil olmak üzere yabanda yaşayan hayvanların, evcil hayvanların getirilmesine müsaade edilmemelidir.
  • Çoğu ruhsatsız olan ve benzinlik, restoran/kafe gibi yerlerde faaliyet gösteren korsan ve “butik” hayvanat bahçeleri kapatılmalı, buralardaki yabandan koparılan hayvanlar insan menfaatleri uğruna kullanılmayacakları yerlere taşınmalıdır.
  • Mevcut ruhsatlı hayvanat bahçeleri yeni hayvan eklenmeden, uzman veteriner hekim, akademisyen, yerel ve uluslararası doğa koruma kuruluşlarının aktif katılımıyla, hastanesi olan yabanda yaşayan hayvanları kurtarma ve rehabilitasyon merkezlerine dönüştürülmelidir.
  • Şehir merkezlerinde veya AVM gibi kapalı alanlarda da hayvanat bahçesi kurulması yasaklanmalıdır.
  • Hayvanat bahçelerini desteklemek ve yenilerini açmak yerine, hayvanları doğal ortamlarında korumayı iyi bir şekilde planlayan programlar oluşturulmalı ve bu programlar devlet bütçesi ile desteklenmelidir.
  • Koşulları ne olursa olsun tüm hayvanat bahçeleri esir kampıdır, kölelik merkezleridir,  acilen kapatılmalıdır.

En az 45 platformdan destek

Hayvan hakları aktivistleri “Tüm hayvanlar özgür olana dek, tüm kafesler kırılana dek mücadelemizi sürdüreceğiz” diye belirtti.

Yapılan çağrıya şu ana dek Adana Ekoloji Platformu, Alakır Nehri Kardeşliği, Anadoluda Ekolojik Yaşam, Albatros Ekoloji Platformu (Diren Albatros), Animal Save Türkiye, Antalya Ekoloji Ağı, Antalya Vegan Platformu, Antep Queer, Başka Bir Hayat Diliyorum Derneği, Bir Pati Çetesi Derneği, BurHak – Burak Özgüner Hayvan Hakları Merkezi, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Deneye Hayır Derneği, Doğa Dostu ve Hayvanları Koruma Derneği, Doğanın Çocukları, Ege Vegan Topluluğu, Eğitim-Sen Gaziantep Şubesi, Gaziantep Canlar İçin Derneği, Gaziantep Sokak Canları, Hayvan Hakları İzleme Komitesi, Hayvan Hakları ve Etiği Derneği, Hayvan Özgürlüğü İnisiyatifi, Hayvanlara Adalet Derneği, Hormona Erişim Kampanyası, İstanbul 31. LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi, İstanbul Üniversitesi Vegan Topluluğu, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Deney Merkezine Hayır Platformu, Kadıköy Kooperatifi, Kadın Meclisleri, Karşılıklı Yardımlaşma Ağı, Lavender LGBTİ+, Mersin Nükleer Karşıtı Platform, Özgür Hukukçular Derneği Gaziantep Şubesi, Özgür Renkler Derneği, Polen Ekoloji, Rengarenk Umutlar Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Gaziantep Şubesi, SYKP Kadın Meclisi, Türkiye İşçi Partisi Hayvan Hakları Komisyonu, Üniversiteli Vegan Öğrenci Platformu (UniVeg), Vegan Derneği Türkiye, Yaşamdan Yana Derneği, Yeryüzü Ekoloji Kolektifi, Yeşil Sol Parti Gençlik Mecisi, 10. İstanbul Trans Onur Haftası olmak üzere en az 45 platform imzacı oldu.

Gabi’ye ne oldu?

Hayvan Hapishaneleri Kapatılsın grubu, Gabi ile ilgili yaptığı açıklamada “Gabi’ye ne oldu? 12 yıl önce Türkiye’ye zorla getirilen, seyirlik malzeme olarak tutsak edilen, dünyadaki ilk tüp bebek fil olmasıyla övünülen Asyalı fil Gabi, Gaziantep ‘Hayvanat Bahçesi’nde artık yok!” ifadelerini kullandı.

Platform, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin‘e ve Gaziantep Hayvanat Bahçesi Müdürü Celal Özsöyler‘e seslenerek şu soruları yöneltti:

“Fatma Şahin’e soruyoruz: Fillerin doğal ortamlarında yaşama ömrü 70 yıl iken, 18 yaşındaki Gabi’ye ne oldu? 12 Ağustos 2022’de ‘Dünya Fil Günü‘nde nesli tükenme tehlikesinde olan fillerin, Gabi ve Pili‘nin sayısını artırmak için çaba harcadıklarını ifade eden Celal Özsöyler’e soruyoruz: Gabi’ye ne oldu?”

Aktivistler, “Bizler oradaki her hayvan için ayrı ayrı mücadele edeceğimizi, süreçlerinin takipçisi olacağımızı buradan bir kez daha duyuruyoruz!” diye ekledi.

Ne olmuştu?

Hayvan Hapishaneleri Kapatılsın Platformu, 12 yıl önce Türkiye‘ye getirilen ve dünyadaki ilk tüp bebek fil olarak bilinen Asyalı fil Gabi’nin, artık Gaziantep Hayvanat Bahçesi’nde olmadığını duyurmuştu.

Çalışma grubu, 5 Mayıs günü yaptığı basın açıklamasında, Gaziantep Hayvanat Bahçesi’nde hak ihlalleri ve sistematik şiddet yaşandığına dikkat çekerek şu ifadeleri kullanmıştı:

“6 Şubat Maraş merkezli depremler sonrası, Gaziantep Hayvanat Bahçesi’nde hayvan hakları savunucuları olarak yaptığımız incelemeler ardından, burada yaşanan hak ihlallerini ve sistematik şiddeti kamuoyuyla paylaşmıştık. Hayvanların esareti üzerinden çıkar elde eden bu ticarethanelerin halen açık olması ve teşvik edilmesi; 21’inci yüzyılda devam eden bir kölelik gerçeğidir, utanç vericidir.”

HayHapKap, “adına hayvanat bahçesi veya doğal yaşam parkı denen, koşulları ne olursa olursun hayvanlar için esir kampları olan bu yerlerin acilen kapatılarak rehabilitasyon merkezlerine dönüştürülmesi talebimizi bir kez daha haykırmak üzere” söz konusu hayvanat bahçesi önünde bir protesto gerçekleştirileceğini açıklayarak hayvan hakları savunucularına çağrıda bulunmuştu.

HayHapKap, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’den, Gabi’nin nerede olduğunu açıklamasını talep etmişti.

You may also like

Comments

Comments are closed.