Editörün SeçtikleriEkolojiManşetVideo

Şırnak’tan sonra Siirt: Jandarma’nın talebiyle altı ayda en az 60 kilometrekarelik ormanlık alan yok edildi

0
Fotoğraf: Metin Yoksu

Video-haber: Metin YOKSU

*

Siirt‘in Eruh İlçesi’ne bağlı Bilgili, Akmeşe, Çizmeli, Tosuntarla köyleri mevkiinde jandarma ve kaymakamlığın talebi ile yaklaşık en az 60 kilometrekarelik orman alanı altı ayda kesilerek yok edildi.

Nisan  ayından bu yana sürekli ve düzenli olarak yapılan kesimleri, tıpkı Şırnak’taki gibi korucubaşları ve onların köylüleri üstleniyor.

Görgü tanıkları ve köylülerin beyanlarına göre, her gün kesilmiş ağaçlarla dolu beş altı kamyon bölgeden geçerek çevre illere satış yapmak üzere gidiyor. Kamyonların geçtiği yol, aynı zamanda sivil araçların da sıklıkla kullandığı bir  yol ve yerel halk tomruk yüklü kamyonların can güvenliği açısından da tehdit oluşturduğunu söylüyor.

Aşırı yükleme yapan kamyonlardan biri geçen ayın başında Zorava Çayı’nın Kuşdalı Köyü mevkiinde devrilmiş ve şarampole yuvarlanmıştı.

Gerekçe: Güvenlik nedeniyle ‘olağanüstü kesim’

Ormanlık alanda bulunan meşe ağaçlarının yanı sıra bölge için önemli geçim kaynağı olan fıstık ve bıttım ağaçları ile genç ağaçlar da kesiliyor. Kesilen genç ağaçlar Zorova Köprüsü mevkiinde satılarak mangal kömürü yapılıyor.

Duruma tepki gösteren köylüler CİMER’e şikayette bulunarak ağaç kesiminin durdurulması talep etti. Başvuruya Eruh İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yanıt verildi.

Tarım ve Orman Müdürlüğü, ağaç kıyımı için “olağanüstü kesim” ifadesini kullanarak;  “Eruh Kaymakamlığı İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından güvenlik kesimi talebi doğrultusunda yapılmaktadır. Olağanüstü kesim işleri mevzuata uygun yapılmaktadır” dedi.

Siirt Barosu Çevre ve Hayvan Komisyonu ise ‘güvenlik’ gerekçesinin doğru olmadığını belirterek, iklim krizinin olduğu bir dönemde ormanların korunması gerekirken kesilmesini eleştiriyor.

‘Kesilecek bir şey kalmadı’

Recep Dalgıç

Köylülerden Recep Dalgıç nisan ayından bu yana köylerinde ağaç kesiminin yapıldığını belgelediklerini söylüyor. 1993 yılında köylerine girişlerin yasaklanması dolayısı göç ederek Siirt Merkez’e taşınmak zorunda kaldıklarını dile getiren Dalgıç, şunları anlatıyor:

“Köyümüzde o tarihlerde de ormanı kesiyorlardı. Köylülere ait bıttım ve fıstık ağaçları da var. Hatta o köyde dedelerimizin yaşında meşe ağaçları da vardı. Eskiden sık sık orman yangınları da çıkarılıyordu. Köyümüze geri dönmemiz ile birlikte maalesef şimdi de bağımız bahçemiz ve ormanımız kesiliyor. Nisan ayından bu yana kesimler sürüyor. Köylülerin tek geçim kaynağı o ağaçlardır. Sadece bizim evimiz değil. Oradaki tüm canlıların yaban hayvanlarının da aynı zamanda evi orası…”

Dalgıç nisan ayında başlayan kesimlerin kısa süreceğini düşündüklerini ancak daha sonraki aylarda devam ettiğini görünce CİMER’e başvurduklarını söylüyor:

“Ormanın kesilmememesi ve ormana zarar verilmemesi için talepte bulunduk. Maalesef güvenlik gerekçesi ile ormanın kesildiği yanıtını verdiler bize. Halbuki ortada bir güvenlik sorunu yok. Sadece bizim köyümüz de değil. Bilgili, Akmeşe, Çizmeli, Palamut hatta Tosuntarla’daki ormanların tamamını kesiyorlar.  Bunların bir birine uzaklığı toplamda 30 kilometredir. Ormanın kesilmesini istemiyoruz. Aylardır ormanı kesiyorlar. Zaten artık kesilecek de bir şey kalmadı. Maalesef doğayı yok ettiler. Oralara yeniden ağaç dikilse kaç yılda yeşerecek?”

Kesilen ağaçların içinde hem genç ve hem de yüz yaşını aşkın ağaçların olduğuna vurgu yapan Dalgıç, ihalenin korucubaşına verildiğini,  kesimlerin de sadece bölgedeki korucuları zengin ettiğini söylüyor.

Kontrol noktalarından serbest geçiş

Yaptığımız araştırmalarda Zorava Çayı mevkiinde günde en az beş altı kamyonun geçtiğini kameralar ile tespit ettik. Aşırı yükleme yapılan kamyonların virajlarda savrulduğunu kayıt altına alırken, 5 Ağustos tarihinde aşırı yükleme yapan bir kamyonun da uçurumdan devrildiğini öğrendik.

Kamyonlar Zorava Köprüsü mevkiine vardığında ise burada odunların bir kısmının satıldığını, ardından farklı kamyonlara yükleme yapılarak Batman, Siirt, Urfa ve Malatya gibi kentlere götürülerek satışının yapıldığı bilgisine ulaştık. Eruh-Siirt Karayolu üzerinde bulunan Sağırsu Jandarma Karakolu‘nun kontrol noktasında tüm araçlar durdurulurken odun yüklü kamyonların rahatlıkla bu noktadan geçtiğini de tespit ettik.

‘Rant için yapılıyor’

Bölgede mangal kömürü yaparak geçimini sağlayan Şehmus Akgün adlı işçi de kesimlerin güvenlik için değil, rant elde etmek için yapıldığı düşüncesinde:

“Bugün devlet istemese bu ormanda kimse bir yaprak dahi kesemez. İhale birilerine yaptırılıyor ve orman kesiliyor. Biz burada sadece işçiyiz. Batı kentlerinde de bu işi yaptık. Ama kesilen ağaçların uygun ağaçlar olması gerekiyor. Burada bize gelen genç ve diri ağaçları da görüyoruz. Kesim gerekçesi olarak güvenlik deniliyor. Devletin elinde Heron, İHA, SİHA herşey var. Havada uçtuklarında yerdeki böcek dahi görülüyor. Neyin güvenliği? Rant için bu yapılıyor. Bu rantı da sadece ağalar burada kazanıyor.”

Şehmus Akgün

‘İklim krizi çağında akla mantığa oturtmak mümkün değil’

Yaşanan orman kesiminin hukuki ve yasal boyutunu sorduğumuz Siirt Barosu Çevre ve Hayvan Komisyonu Üyesi Fatma Elçiçek şunları ifade ediyor:

“Orman kesimi yapılıyor. Dar yollardan geçen aşırı yüklü kamyonlar bölgedeki araç geçişi için de tehlike saçıyor. Hatta bir kamyonun devrildiğini basından biliyoruz. Ağaç kesiminin doğaya faydası yok. Aksine zararı var. Sadece insanların değil o ağaçlar yaban hayvanlarının, tüm canlıların evidir. Ağaçların kesilmesi demek bölgenin tüm eko sisteminin değişmesi demektir. Araştırmamız sürüyor ve sorumlular hakkında gerekli suç duyurularını yapacağız.”

Ağaç kesimi yapılan alanın bölgenin en önemli ormanlık alanı olduğunu dile getiren Elçiçek, “Batıda ormanlar yanarken, dünya iklim krizi ile boğuşurken bir ağacın dahi kıymetli olduğu günümüzde koca bir ormanın kesilmesi üzücü bir durum. Aynen Şırnak’ta olduğu gibi. Bunları akla mantığa oturmamız mümkün değil. Çok üzücü!” diyor.

You may also like

Comments

Comments are closed.