Doğa MücadelesiManşet

Sessiz kahraman Sini

0
Sini Saarela, Leninski Bölgesi'ndeki Murmansk Mahkemesi'nde. Fotoğraf: Igor Podgorny

Helsinki ve Pekin’de çalışan iklim ve enerji kampanyacısı Harri Lammi’nin Greenpeace.org’da yayımlanan yazısını, Yeşil Gazete gönüllü çevirmenlerinden Özlem Katısöz‘ün çevirisiyle sunuyoruz.

***

Arkadaşım Sini Saarela, Murmansk’ta hapiste, diğer birçok Greenpeace International eylemcisi gibi. İnandıklarının arkasından gidip iklim değişikliğine karşı eylem yaptıkları için, Kuzey Kutbu’ndaki petrol arama çalışmalarına karşı barışçıl bir şekilde eylem yaptıkları için dünyada bu kadar uzun hapis cezalarıyla karşı karşıya kalan ilk kişilerden. Sini ve Kuzey Kutbu eylemcileri, milyonlarca insanın acil müdahale gerektiğine inandığı bir şey yapıyorlar: fosil yakıtları atmosferimizden uzak tutmak.

Henry Thoreau, Mahatma Gandhi, Martin Luther King, hepsi bireylerin ahlaki görevlerini yerine getirmek için sivil itaatsizlik yolunu seçebilecekleri zamanlar olabileceğini iddia etmişti. Sanırım, iklim krizinin gittikçe kötüleşmesiyle, bahsedilen bu zamanlara ulaştık.

Olanları hatırlayalım: Rus petrol şirketi Gazprom, petrol çıkarmak için tam yol Kuzey Kutbu’na yola çıktı. Çalıştığı alan, okyanusun iklim değişikliği nedeniyle henüz ulaşılabilen ve petrol çıkarma faaliyetinin geri dönülmez sonuçlara neden olabileceği bir yer. Bütün bunlara rağmen, Gazprom’un yaptığı yasal sayılırken Sini Murmansk’ta bir hapishanede. Gezegenimizle ilgili yanlış olan her şeyi özetleyen bir kare.

1849’da ABD’de kölelikle ilgili tartışmayı başlatan Thoreau şunu savunur: Bireyler, devletin ya da yasanın, kendi vicdanlarının sesini susturmasına izin vermemelidir. Gandhi, adaletsizliğe karşı insanların barışçıl eylemlere katılmasını teşvik eder. Sivil itaatsizlik anarşi ya da kanunsuzluk değildir. Aksine bunu yapan insanlar eylemlerinin muhtemel sonuçlarını göze alıyor. Bu insanlar toplumumuzdaki kişilerin adalet duygusunu ve buna bağlı olarak yasaları değiştirmeye çabalıyor.

 

Sini Saarela, Leninski Bölgesi'ndeki Murmansk Mahkemesi'nde. Fotoğraf: Igor Podgorny

 

Bireylerin başlattığı protestolar, çoğu kez büyük değişimleri de başlatır. Alabama’nın ırkçı ayrımcılığını reddedip otobüste yer veren Rosa Parks olmasa, Barack Obama hiç ABD başkanı olmayabilirdi. Hatta seçme hakkı bile olmayabilirdi.

Yıllardır süren iklim kampanyası sonrası, belirleyici bir döneme geldik. İklim değişikliği tehdidi hükümetlerin çoğunluğu tarafından kabul ediliyor ama bu eyleme dönmüyor. Çok yakın bir zamanda BM iklim değişikliği ile ilgili, eğer mevcut eğilim değişmezse, dünyanın geleceğine dair kara bir tablo çizen yeni bir rapor yayınladı. Hiçbir ebeveyn çocuğu için böyle bir gelecek dilemez ya da hiçbir genç bunu iyimserlikle karşılayamaz. Hala bu geleceğe engel olabiliriz ama şimdi eyleme geçmeliyiz, daha sonra değil.

Daha rasyonel bir evrende, Rusya’nın Kuzey Kutbu’ndaki petrol arama çalışması meselesini iki kere düşünmesi gerektiğini savunan Sini ve arkadaşları değil, ABD’nin, AB’nin, Çin’in liderleri ve diğer siyasi liderler başkanı olurdu. Ama durum tamamen farklı. Kuzey Kutbu’ndaki mesele, Paskalya Adası’nın son günlerini (Easter Island) hatırlatıyor; kimin son ağacı da kesip son anıtı dikeceğine dair bir yarışı.

Sini’yi yıllardır tanıyorum. Tanıdığım gerçekten en ahlaklı insanlardan biri. Bilirsiniz, başkaları da böyle davrandığından ben vicdanımın iğnelemelerini yatıştırmak konusunda gittikçe daha da iyileşirken, adaletsizliği kabul etmek konusunda sıkıntısı olan biri. Sini ayrıca tanıdığım en cesur insanlardan. Hiç kimse bu gülünç cezaların verilmesini beklemezken o gittiği yerin risklerini biliyordu. Sini’nin yaptığı gibi Gazprom’un karşısına ikinci kez çıkmaya cesaret edemezdim. Buna gerçekten inanıyorum. Böyle bir insanı tanıyor olmaktan gururluyum.

Aktivizm birçok insanı rahatsız eder. Ahlak duygusu hafifçe körelmiş, iç sesi zayıflamış bizler için acılı bir uyanış çağrısıdır. Birçok insan bu sorgulamayı kabul etmek istemez. İklim değişikliği riskini inkar etmek ister. Finlandiya gibi ülkelerde insanlar hükümet ya da yasaların arkasına sığınıyor. Ama hiçbir politikacı bizi (ya da çocuklarımızı) kurtarmak adına doğru yolda değil. Bu görev, Sini ve onun gibi adalet duygusu ve cesaretini iklim mücadelesinde bulanlara kaldı.

Finlandiya’da, birçok insan Sini’yi sertçe eleştirdi, hatta kendisine bir Rus hapishanesinde bol bol zaman geçirmesini bile dilediler. İnsanların ilk kez köleliğe son verilmesi için ayağa kalktığında ya da ırkçı ayrılıkçılığın yasaklanmasını ya da kadınlar için seçme hakkını talep etmesini istediklerinde ne yorumlar yapıldığını hayal edebiliyorum. Bizi uyandırmaya çalışanlara çoğu zaman iyi muamele edilmedi. Mesajı almak istemedik. Sini ile ilgili kayıtsız ya da kızgın yorumları duyduğumda gene aynı şeyi hissettim, biz bu kahramanları hak etmiyoruz. Sini’nin iklim değişikliği uğruna kişisel olarak aldığı bu riski hak etmedik. Ama gene de Sini harekete geçiyor. Çünkü doğru olan bu.

 

(Greenpeace’in yürüttüğü çevrimiçi kampanyaya bu adresten ulaşabilirsiniz. )


Yeşil Gazete için çeviren: Özlem Katısöz

Yazının özgün hali (greenpeace.org)

(Yeşil Gazete, Greenpeace.org)

 


You may also like

Comments

Comments are closed.