ManşetDoğa Mücadelesi

Milas’ta ‘zeytin hayattır’ mitingi: Akbelen Ormanı’nı vermeyeceğiz!

0

Milas Kent Konseyi’nin, zeytinlikleri enerji üretimi amacıyla madenciliğe açan yönetmelik değişikliğine karşı düzenlediği ‘Zeytin Hayattır’ mitingi, Ege Bölgesinden yüzlerce doğa savunucusunun katılımıyla gerçekleşti. Milas’ın Atapark Meydanı’nda bir araya gelen vatandaşlar ve çevreci gruplar, ‘Akbelen Ormanı’nı vermeyeceğiz’ sloganları attı.

Açılış konuşmasını yapan Milas Kent Konseyi Başkanı Çağlayan Üçpınar, Maden Yönetmeliği’nde 1 Mart’ta yapılan ve ‘zeytinciliğin idam fermanı’ olarak tanımladığı değişikliğin, Zeytin Kanunu’na aykırı olduğunu vurguladı. Söz konusu kanun, zeytinliklerde ve zeytin sahalarının üç kilometreye kadar yakınında, zeytinlikleri olumsuz etkileyecek tesis yapımını yasaklıyor.

Hiçbir yönetmeliğin, kanundan daha üstün olamayacağını hatırlatan Üçpınar, Muğla’daki Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerini işleten Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ’nin (YK Enerji) ise yönetmelik değişikliğinin hemen ardından Akbelen bölgesine gelerek zeytin sökümüne başladığına dikkat çekti.

“Arazi mülkiyetine sahip olsalar bile kanunda belirtilen, zeytin ağaçları kesilemez ve sökülemez maddesine uymak zorundadırlar” diyen Üçpınar, sökümün ancak İkizköylülerin iş makinelerinin önüne geçmesiyle durdurulabildiğini belirtti. Yönetmelik değişikliğine karşı hukuki mücadelelerin de başlatıldığına değinen Üçpınar, “Zeytinlerimizi vermeyeceğizdedi.

Bahse konu yönetmelik değişikliği, Akbelen Ormanı’nı korumak için yürütülen hukuki mücadele devam ederken yapılmıştı. Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerine kömür sağlayan saha, içerisinde 100-150 dönümlük zeytinlik bulunan Akbelen Ormanı’nı yok edecek şekilde genişletilmek isteniyor. Bölgeyi korumak için üç yıldır mücadele veren İkizköy Çevre Komitesi, ormanı çevreleyen alanda da bin 500 dönümlük zeytinlik bulunduğuna dikkat çekiyor.

Üçpınar’ın ardından konuşma yapmak üzere sahneye çıkan Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat ise katılımcıların ıslıklı protestosuyla karşılaştı. Tokat’ın konuşmaya başlamasıyla birlikte birçok vatandaş ve çevreci grup, sahneye sırtını döndü.

“Yönetmelik değişikliğine karşı Danıştay nezdinde açtığımız davayı takip ediyoruz. İdari ve hukuki yoldan bu yönetmelik yürürlükten kaldırılıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz” diyen Tokat, konuşmasını kısa tutmak durumunda kaldı.

Konuşmacıların ve katılımcıların sıklıkla değindikleri bir diğer nokta, miting alanına ulaşım sürecinde yaşadıkları sıkı denetimlerdi. Konuşmasına, “Muğla’dan buraya tam üç saatte gelebildik, dört noktada tek tek kimlikler kontrol edildi” sözleriyle başlayan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Muğla Şubesi Başkanı Ali Şimşek, “Bütün engellere rağmen buradayız” dedi.

Mitingin son kısmında, Muğla’nın Bayır Mahallesi’nde kurulmak istenen çimento fabrikasına karşı da mücadele eden Deştin Platformu’ndan İsmail Sener söz aldı. Sener, Türkiye’deki bütün zeytinlikleri tehdit ettiğini söylediği değişikliğin, halkın değil şirketlerin çıkarı doğrultusunda yapıldığını belirtti.

“Gizlenemeyen, saklanamayan tek şey doğadır. Dağlarımız, ağaçlarımız, zeytinlerimizdir. Şimdi, saklanamayan, kaçamayan, savaşamayacak zeytinlerimize göz diktiler” diyen Sener, “Buna izin vermeyeceğiz” dedi.

Son olarak sahneye çıkan isim, Akbelen Kardok adına konuşan İkizköylü Necla Işık oldu. “40 yıldır bu kömürün gölgesinde yaşamaktan bıktık usandık, artık yeter” diyen Işık, üç yıldır karşı çıktıkları termik santrallerin artık kapatılmaları gerektiğini vurguladı.

“Biz elektriği rüzgardan, güneşten buluruz. Artık iki-üç kişinin cebi dolacak diye biz köylüler mağdur olmayacağız. Bunu bizden hiçkimse istemesin. Biz gaz lambasında oturmaya razıyız; toprağımızdan, zeytinimizden olmayacağız” sözleri coşkuyla karşılanan Işık’ın konuşması, alkışlar ve sloganlarla bölündü.

Söylenenlerin aksine, hiçbir İkizköylü’nün toprağını satmadığını vurgulayan Işık, tüm vatandaşları yaşananlara tanıklık etmek üzere Akbelen’e davet etti. “Gelin görün oradaki vahşeti, kömür çukurlarını, cehennem çukurlarını” çağrısı yapan Işık, “Cehennemi değil, cenneti tercih ediyoruz. Zeytinlikler yok olmasın, ormanımız yok olmasın” dedi.

İzmir, Aydın, Manisa gibi birçok çevre ilden de katılımın olduğu mitingde, yalnızca zeytinliklere ve Akbelen Ormanı’na değil, yürütülen birçok çevre mücadelesine destek verildi. ‘Akbelen Ormanı’nı vermeyeceğiz’ sloganına, ‘Bargilya Tuzlası’nı vermeyeceğiz’ ve ‘Deştin Çayı özgür akacak’ sesleri eşlik etti.

Yeşil Gazete’ye konuşan İkizköy Çevre Komitesi Üyesi Deniz Gümüşel de, bu mitingle birlikte yalnız olmadıklarını gördüklerini söyledi. “Böylesi bir toplumsal birliktelik olduğu sürece hiçkimse, çağı çoktan geçmiş kömür için ya da herhangi bir fosil yakıt için zeytinliklerin yok edilmesine neden olamayacak. Zeytine vefasını sunan Anadolu halkı burada, zeytinin yanı başında” dedi.

Gümüşel, zeytinin Türkiye toplumunu bir arada tutan önemli ögelerden biri olduğuna da dikkat çekti. Zeytin yasasının on yılı aşkın bir süredir değiştirilmek istendiğini, ancak toplumun her seferinde tek ağızdan karşı çıktığını belirten Gümüşel, “Eminim ki bu yönetmelik de, hak ettiği gibi, tarihin kara sayfalarında yerini alacak” dedi.

Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Milas Eş Sözcüsü Neşe Tuncer de seslerinin Ankara’dan duyulduğunu umduklarını söyledi ve yönetmeliğin iptal edilmesi çağrısında bulundu.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.