Climate Central’da yayınlanan haberi Yeşil Gazete gönüllü çevirmeni Şeyma Masca’nın çevirisi ile paylaşıyoruz.
***
Orman yangınları (wildfires) batı ABD’de daha sık ve yaygın hale geliyor. Bu yangınlardan çıkan duman, birçok bölgede egzoz boruları, enerji santralleri ve diğer endüstriyel çalışmalardan kaynaklanan hava kirliliğini azaltmada on yıllardır kaydedilen ilerlemeyi köreltiyor. Büyük yangınlar daha da yaygınlaşıp şiddetleniyor ve ortaya çıkan duman halk sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor.
Artan sıcaklıklar ile perçinlenen kuraklık, bu yangınların artmasının arkasında yer alan önemli faktörlerden ve her ikisi de insan kaynaklı iklim değişikliği ile bağlantılı. 1970’ler ile karşılaştırıldığında, batı ABD’deki yıllık ortalama yangın sezonu artık 105 gün daha uzun, üç kat daha fazla büyük alana etki ediyor (1000 dönümden fazla) ve pek çok dönüm alanın yandığı altı yangın gördü. Yangın sezonlarının iklim değişikliği nedeniyle daha da kötüleşeceği, büyük yangınların ve yanan alanların her geçen yıl genişleyerek artacağı tahmin edilmektedir.
Coğrafi olarak hava kirliliğine meyilli olan California’daki Central Valley üzerine yapılan bir analiz, 2000 ve 2016 yılları arasındaki hava kalitesinde genel bir artış olduğunu belirtti. Ancak, endüstri ve ulaşım salımları düşse bile, yangın sezonu boyunca parçacıklı maddede (particulate matter) eş zamanlı bir artış görülmektedir.
Bu parçacıklı madde kirliliği orman yangınlarında önemli bir kaynak olarak ortaya çıkıyor. Çapı 2,5 mikrometreden (PM2.5) küçük olan parçacıklar, akciğerlere derinlemesine erişebildikleri, astım ve kalp rahatsızlığı gibi sağlık sorunlarını tetikleyebildikleri veya kötüleştirebildikleri için özellikle tehlikelidir ve bu sorunları erken doğuma bağlayan kanıtlar giderek artıyor.
Özellikle, PM2.5 yoğunluğunun yüksek olduğu birbirini izleyen günler (EPA standartlarının üstünde olan), EPA günlük standardındaki (35 mcg/metreküp) günlere kıyasla solunumla ilgili hastaneye gidişlerde yüzde 7,2’lik artışın olmasıyla ilişkilendirilmiştir. Kardiyovasküler sebeplerden hastaneye gelenlerin sayısı, PM2.5 yoğunluğunun yüksek olduğu ilk iki gün boyunca en yüksek olma eğilimindeyken solunum yolları sebebiyle gelenleri sayısı, gün geçtikçe artan zıt bir eğilim sergilemiştir.
Yangın dumanı sadece Batı’yı etkileyen bir problem değildir. Kuzey Carolina’da yapılan bir araştırmanın bulgularına göre EPA standardının üç katından fazla, yani yüksek oranda PM2.5’e maruz kalınması, maruz kalınan günde astım sebebiyle hastaneye gidişlerdeki %66’lık artışla ve maruz kalımdan sonraki gün kalp yetmezliği sebebiyle gidişlerin %42’lik artışıyla ilgilidir.
Haberin İngilizce orijinali
Yeşil Gazete için çeviren: Şeyma Masca
(Yeşil Gazete, Climate Central)