DünyaEkolojiManşet

Gazzeliler kanalizasyon atıkları arasında, kirli su içerek ve zehirli hava soluyarak hayatta kalmaya çalışıyor

0

Gazze sakinleri, İsrail’in ayrımsız bombardımanın yanı sıra  akut solunum yolu enfeksiyonları, ishal, bit ve uyuzla da mücadele etmek zorunda.

UNDP’nin bir araştırma raporuna göre, 15 yıl önce Gazze‘de 23 gün süren bir savaş, tarım arazilerinin yüzde 17’sinin “yeniden canlandırma şansının çok az olduğu veya hiç olmadığı bir şekilde harap olmasına” neden olmuştu.

Uzmanlar mevcut savaşın üzerinden 70 gün geçmişken, dünyanın en kalabalık bölgelerinden biri olan dar şeridin doğasına geri dönüşü olmayan zararlar verildiği konusunda uyarıyor.

Euronews‘in aktardığına göre, bölgede hava kirliliği arttı, yaban hayatı büyük zarar gördü ve su kaynaklı hastalıklar yayılıyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü bu yılın ekim ayında İsrail’in Gazze ve Lübnan’a beyaz fosfor attığını doğrulamıştı. Bu kimyasalın insanlar, hayvanlar ve çevre üzerinde ciddi ve ölümcül etkileri olduğu biliniyor. Son derece zehirli bir madde olan beyaz fosfor, insan cildini yakması ve solunum problemlerine yol açmasının yanı sıra toprağı ve su kaynaklarını da zehirliyor.

Kahire merkezli Synerjies Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin genel müdürü ve sürdürülebilir kalkınma danışmanı Khaled El-Sayed, “Araştırmalar, [bombaların] yanması sırasında ortaya çıkan yoğun ısının, toprağın hem fiziksel yapısını hem de kimyasal özelliklerini değiştirebileceğini, dolayısıyla verimliliği azaltabileceğini ve topraktan kaynaklanan hastalıkların olasılığını artırabileceğini gösteriyor” diye konuşuyor.

Evlerin çevresinde kanalizasyon birikintileri oluştu

Muhammed Süleyman‘a konuşan 58 yaşındaki Gazzeli Ahmed Al-Astal, aylardır süren ve 20 binden fazla kişinin ölümüne yol açan bombardımanlarda ailesinin hala hayatta olmasına minnettar ancak evini çevreleyen derin kanalizasyon suyu birikintilerinin de yeni bir endişe kaynağı olduğunu söylüyor:  “Torunlarımın hayatları tehlikede.”

Gazzeliler çocukların çoğunda solunum yolu enfeksiyonu ve vücutlarında döküntüler olduğunu anlatırken, doktorlar da bunun kirli çevre ve sudan kaynaklanan hastalıkların belirtisi olduğunu kaydediyor.

Hamas‘ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği ve 1.200 kişinin ölümüne yol açan saldırısından bu yana İsrail, Şeride’ye giren yakıt tedarikini sınırladı ve çoğu kamu hizmetini felç etti. Han Yunus belediyesi kanalizasyonu şehir dışındaki arıtma istasyonlarına pompalayamadı. Kanalizasyon arıtma istasyonları, jeneratörlerine güç sağlayacak yakıt olmadığından tutarlı bir şekilde çalışmıyor. Bu nedenle de bölge neredeyse tamamen kanalizasyon suyuyla dolmuş durumda.

Bombardımanlar toprak ve su kaynaklarını kirletiyor

Cenevre merkezli Euro-Med İnsan Hakları İzleme Örgütü, İsrail’in Gazze’ye iki nükleer bombaya eşdeğer 25.000 ton bomba attığını söylüyor . Uzmanlar bunun toprağı ve hava kalitesini ciddi şekilde kirlettiğini söylüyor. Ayrıca, 2020’de yayınlanan bir BM raporunun insan tüketimi için büyük ölçüde uygunsuz olarak tanımladığı Gazze’nin kıt su kaynaklarını da kirletiyorlar.

Filistin Çevre Kalitesi Kurumu (PEQA) başkanı Nesrin Tamimi‘ye göre, savaşın Gazze’deki çevresel etkisi “felaket” boyutunda ve değerlendirmelerine göre ortaya çıkan zarar, tüm tahminleri aşmış durumda.

Tamimi, enkaz altındaki cesetlerin, tehlikeli tıbbi atıkların, arıtma ve tuzdan arındırma tesislerinin kapatılmasının mevcut krize katkıda bulunduğunu belirtiyor. Dünya Sağlık Örgütü de akut solunum yolu enfeksiyonları, ishal, bit, uyuz ve diğer hızla yayılan hastalıklarda keskin bir artış olduğunu bildirdi.

Çöp toplama alanları dolup taşıyor

Ana tesisin bombalanmasının ardından Han Yunus’ta geçici bir depolama alanı kuruldu.Bu, kötü kokuların yanı sıra  böcekler, kemirgenler ve kirletici maddeler nedeniyle çevre ve sağlık risklerine neden oluyor.

Zeytin ve narenciye bahçeleriyle tarım arazileri de tahrip edildi

Ayrıca zeytin ve narenciye gibi çok yıllık ağaçların ya da sebze gibi tarla bitkilerinin bulunduğu tarım arazileri de büyük ve benzeri görülmemiş bir tahribatla karşı karşıya kaldı.

Kâr amacı gütmeyen bir multimedya yayını olan Lawfare, geçen ay yayımlanan bir raporda, “sivil nüfuslu bölgelerde kullanılan ölümcül silahlardan kaynaklanan yasal olarak orantılı ikincil zararın tamamen ahlaka aykırı olacağını” belirtti. IDF’nin hava saldırılarının “savaş suçu olarak kabul edilebileceğini” söyledi.

More in Dünya

You may also like

Comments

Comments are closed.