TürkiyeManşet

CHP’li Tanrıkulu: Roboski’nin sorumluluları hükümetin her yerinde

0

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o dönemde söylediği “Bu olayın failleri Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak” sözlerini hatırlatan Tanrıkulu, “Failler kendileri olduğu için kaybettiler. Ama biz bütün açıklığı ile ortaya koymaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Roboski Katliamı’nın hesabını mutlaka soracaklarını söyleyen Tanrıkulu, “Sizlere söz veriyoruz, bizim iktidarımızda bu soruşturma yeniden başlatılacak, o failler mutlaka yargı önüne çıkacak” diye konuştu.

Karamollaoğlu: Madımak da Karabağlar da Roboski de bizim acımız

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da Uludere Katliamı’na ilişkin açıklamada bulundu. Twitter üzerinden yaptığı açıklamada yaşananlar için  “Yakın tarihimizin acı hadiselerinden” ifadelerini kullanan Karamollaoğlu, “Artık bu ülkede acılar üzerinden siyaset yapılmamalı”dedi.  

Karamollaoğlu şöyle devam etti: “Acılar ayrılığa vesile yapılmamalı ve acı üzerinden asla yarışma havasına girilmemelidir. Herkes bilsin ki; Madımak da bizim acımızdır, Başbağlar da bizim acımızdır, Roboski de bizim acımızdır! Biz, evlatlarını, eşlerini ve kardeşlerini kaybeden tüm vatandaşlarımızın acısını ayrım yapmaksızın paylaşır, yüreğimizde hissederiz.” 

Ne olmuştu?

Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde 28 Aralık 2011’de Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) bağlı savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 17’si çocuk 34 kişi hayatını kaybetti. Katliam olarak nitelendirilen olayla ilgili Ankara “kasıt” olmadığını duyururken; TSK da köylülerin “PKK’lı sanılarak” vurulduğunu açıkladı.

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Gediktepe ve Hantepe baskınlarında “silahların katırlarla taşındığını” belirterek, “O zaman da niye bunlara müdahale edilmemişti denmişti. Bunların hepsi birer ibretti. Bu sefer de güvenlik güçlerimizin böyle bir yanlışa düşmemesi isteniyordu ama Uludere’deki köylülerden 35 vatandaşımız ebediyete intikal etti. Üzüntümüz büyük.” dedi.

Başbakanlık tarafından 2012’de, kişi başına 123 bin, toplamda da 4 milyon 180 bin Türk Lirası ödeneceği duyuruldu; ancak aileler bu tazminatı kabul etmedi.

Dava süreci

Olayın ardından TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Uludere Alt Komisyonu, Mart 2013’te 84 sayfalık bir rapor sundu. Operasyon esnasında “kimlik tespiti yapmanın imkansız olduğu” belirtilen raporda “olayın kasten yapıldığına dair bir delilin bulunamadığı” sonucuna varıldı.

Diğer yandan kamuoyunda “Roboski Katliamı Davası” olarak bilinen hukuki süreçte, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı 11 Haziran 2013’te “taksirle ölüme sebebiyet vermekten dolayı” dosya hakkında “görevsizlik” kararı verdi. Başsavcılık daha sonra dava dosyasını Genelkurmay Askeri Savcılığı’na gönderdi ancak Ocak 2014’te “takipsizlik” kararı verildi.

Roboski’de hayatını kaybedenlerin yakınları Temmuz 2014’te Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru yaptı. Ancak mahkeme, başvuruda eksiklikler olduğunu belirtti ve “eksikliğin süresinde giderilmemesi” gerekçesiyle başvuruyu 24 Şubat 2015’te reddetti. Bu kez hayatını kaybedenlerin yakınlarından oluşan 281 kişi, 2016’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu.

AİHM, iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle 17 Mayıs 2018’de başvuruyu reddetti. AİHM gerekçe olarak, dava avukatlarının eksik olduğu bildirilen belgeleri 15 günlük sürede değil, 17 günde göndermesini hata olarak kabul etti.

Dönemin Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın bir televizyon programında “Uludere konusunun, uçak konusunun tekrar inceleneceğini düşünüyorum” sözlerinin ardından ise dava avukatları, Haziran 2019’da Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. “Yeni delil varlığı” sebebiyle Roboski dosyasının yeniden açılmasını talep etti.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ise “yetkisizlik” kararı vererek, dosyayı Uludere Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdi.

 

More in Türkiye

You may also like

Comments

Comments are closed.