YerelEkolojiKazdağları GünlüğüManşet

’Kadınlar ekoloji mücadelesinin bel kemiği’

0

Kazdağları’ndaki maden projelerine tepkilerini göstermek için her cumartesi şantiye ziyaretlerini sürdüren Su ve Vicdan Nöbeti bu Cumartesi de Kirazlı altın madeni şantiyesi önünde bir araya geldi.

Burada basın açıklamasını okuyan Çanakkale Kent Konseyi’nden Pınar Bilir, ekoloji mücadelesinde yer alan kadınların başarılarına değinerek “Günümüzde hem doğaya hem kadına yönelik saldırı ve şiddet aynı düşünce yapısının ürünüdür. Doğaya uygulanan tahakkümle kadına uygulanmaya çalışılan tahakküm arasında derin bir bağ vardır” dedi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Yeşil Yol projesinde Rabia Özcan, Bergama köylerindeki kadınlar, Edirne’de Kıymet Peker’in parkı kurtarması, Çeşme’de Remziye Saatli’nin zeytin ağaçlarını kurtarışı, ‘Kömürün isi, sabunun misi’ sloganıyla termik santrale karşı zeytinliklerini savunmaya çalışan kadınların küllerinden doğup yeniden bir hayat üreten Yırcalı Kadınlar, Loç Vadisi’nde HES’e karşı mücadele eden sarı yazmalı kadınlar, Samsun’da termik santrale karşı Beyaz Çember hareketi, Erzurum Tortum’da 17 yaşında direnen, yargılanan ve beraat eden Leyla Yalçınkaya ve daha niceleri direnişleri ve cesaretleri ile herkesin sesi olmuştur.

‘Kadınlar mücadelenin bel kemiği’

Çanakkale’de Evciler kadınlarının direnişi, Kurşunlu köyü kadınlarının ‘bizden alacağınız suyla Çanakkale halkını zehirleyemezsiniz’ demesi ve gösterdikleri direniş mücadelenin bel kemiği olmuştur.

Günümüzde hem doğaya hem kadına yönelik saldırı ve şiddet aynı düşünce yapısının ürünüdür. Doğaya uygulanan tahakkümle kadına uygulanmaya çalışılan tahakküm arasında derin bir bağ vardır. Tüm bu emekçi kadınların direnişi, mücadelesi, emeği, kimlikleri ve varlıkları kutlu olsun.

El ele nöbeti 12’nci haftasında

Çanakkale’deki maden projelerine tepki olarak başlatılan el ele eylemleri ise 12’nci haftasına geldi. İskele Meydanı’nda buluşan eylemciler insan zinciri oluşturdu.

Fotoğraf: Her yer Kazdağları

‘Varız, buradayız el eleyiz’

Grup adına yapılan basın açıklamasında “Yerli ya da yabancı herhangi bir madencilik faaliyetinin Kazdağları’nda sürdürülmesine karşı mücadelemizi ve eylemliliklerimizi büyütmeli ve çoğaltmalıyız” denildi. Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:

Başarabileceklerimiz, başarmak zorunda olduklarımızdır. Alternatifimiz yoktur. Bahar gelirken “DOĞANIN TALANINA HAYIR” diyen herkesin bu mücadeledeki varlığını en etkili biçimde gösterme zamanıdır. “VARIZ, BURADAYIZ, EL ELEYİZ” diyerek sesimizi yükseltme zamanıdır. Anayasal ödevimiz olan ‘çevre sağlığını korumak, kirlenmesini önlemek ve anayasaya dayanan sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkımızı savunmak’ için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.

More in Yerel

You may also like

Comments

Comments are closed.