Yeşeriyorum

İktidar Ne Yaman Kelime!

0

Siyasi arenada iktidarı ele geçirme oyunları yine hızlandı. Bir tarafta sarsılan iktidarı nedeniyle, gözden düşen Tayyib Erdoğan yerine yeni ve alternatif iktidar odakları oluşurken, diğer yandan da kayıtsız şartsız peşinde koşturan fanları birer birer onu terk edip yeni ve sarsılmaz iktidar sahibi başka bir ilah aramaya cıktılar.

İktidar öyle tutkulu bir aşk ki kimilerine üzerine pek yakışan, “milli görüş gömleğini” de çıkarttırıverir. Oysa o Tayyib Erdoğan’dı, partisinin tek hâkimi, asla yanılmaz çünkü zaten bir şey yapmadan önce “bin kez düşünür bir kez yapar”. Kimileri de iktidar değişikliği “kanlı ya da şeytani olmamalı” diyerek nedamet getirir. Oysa o da diğer bir iktidar tutkunu Bülent Arınç eski lideri Necmettin Erbakan ın iktidardan uzaklaştırılmasının sembolü olan cümleye öykünüyor. İktidar değişikliği “kanlı mı olacak kansız mı” demişti eski başbakan Necmettin Erbakan.

Toplumsal dinamiğin yasalarını iktidar kavramı olmadan oluşturmak olanaklı değildir.İktidar güdüsünü yok sayıp, kişisel ekonomik çıkarın toplum bilimde temel güdü olduğunu düşünen klasik düşünce ve aynı görüşü paylaşan Marks yanılmışlardır. Bu yanılgıyı kabul etmeden temel toplumsal olayları algılamak ne yazık ki olanaklı değildir. Kuşkusuz servet sahibi olma tutkusu da vardır ve ancak insanlar, iktidar sahibi olmanın yolunu açtığı için servet sahibi olmak isterler. Ne yazık ki tarih geniş yığınların hem kişisel hem de sınıfsal ekonomik çıkarlarına aykırı davranış ve eylemleriyle doludur. Çoğumuzun ortak retoriği de ”aptallar, geri zekâlılar bunların hepsi koyun sürüsü” seklindedir. Daha iyimser olanlar da bilinç taşıyarak yığınları etkileme hayalleri kurar. Bu durum bana ”karıncaların cehennem ateşini söndürmek için su taşımalarını” anımsatır. Ne kadar soylu ve nasıl umutsuz!

İktidar güdüsü her insan da mevcuttur ve herkese eşit dağıtılmamıştır. İyi ki de vardır çünkü olmasa ne uğraşacaktık uygarlık falan kuracağız diye, yer içer sevişir ve yan gelip yatardık. Ayrıca da diğer güdüler tarafından kontrol edilip yönlendirildiği için olsa gerek farklı yol ve biçimlerde ortaya çıkıyor.

Şu iktidar aşkını illa formüle etmek gerekirse de, iki temel biçimde ortaya çıkıp, bir temel yanılgı üstüne kurulduğunu söyleyebiliriz. Birinci ortaya çıkış şekli, tüm hayatlarını iktidar aşkıyla yanıp tutuşarak geçiren diğer dürtü ve zaaflarıyla engellenmeyen kişilerdedir ki bu insanlar çoğu zaman başarılı olurlar. Tarihe yön veren insanların çoğu böyledir. Bir diğer iktidar aşkı da gizli olanıdır ve bir takım nedenlerle birinci grupta yer alamayanlarda ortaya çıkar. Pratik nedenlerle de çoğunluğu oluşturan bu grubun tavrı da kendini özdeşleştirdiği güçlü ve tartışılmaz bir iktidar sahibinin peşinden gitmektir. İktidar aşkıyla diğerlerinden daha çok yanıp tutuşanların ortak yanılgısı da, iktidar basamakların da bir basamak yükselince mutlu olacakları sanrısıdır. Oysa bir yukarı basamakta değil mutluluk, bir önceki basamaktaki umut da terk eder insanı ve cehennemin sıcaklığı yavaş yavaş hissedilmeye başlanır. Mutluluğun çaresi yoktur. Önce çaresizce saldırırlar etraflarındaki fanilere… Aslında imdat çağrısıdır bu şiddet gösterileri ama kim anlasın onları! Sonra mı ne olur? Bilmem ki, orası karışık biraz… Annelerinin dizinin dibine oturup af dilesinler ki bağışlanmak için belki işe yarar.

Diyorum ki sayın başbakan Tayyib Erdoğan’ı kurtaralım çok ızdırap çekiyor zavallıcık. Başbakan oldu Cumhurbaşkanı seçtirdi, ikinci kez sıkı çoğunlukla seçildi. Ama şu öfke ve ağlaklık nöbetleri arasında gidip gelmekten kurtulamadı.

Bu iktidar aşkı ne yazık ki kolay taşınacak yük değilmiş.

Her yiğidin de harcı değilmiş.

More in Yeşeriyorum

You may also like

Comments

Comments are closed.