Bilim-TeknolojiManşet

Araştırma: Dinozorları kıyametvari bir toz bulutu öldürmüş olabilir

0
Görsel: Anthony Hutchings / Reuters

Yeni bir araştırma, dinozorların bir toz bulutu nedeniyle yok olmuş olabileceğini ortaya koydu.

Dev bir asteroidin yaklaşık 66 milyon yıl önce Kuzey Amerika‘daki Yucatán Yarımadası olan bölgeye çarptığını biliniyor. Çoğu uzman bu olayın, neredeyse tüm dinozorların da dahil olduğu tüm türlerin dörtte üçünü yok eden kitlesel bir yok oluşu tetiklediği konusunda hemfikir.

Ancak çarpışmanın nasıl bir kıyamete yol açtığı tam olarak aydınlatılamamış, dikkatler daha sonra meydana gelen soğuk ve küresel bir karanlık dönem üzerinde yoğunlaşmıştı.

1980 yılında bilim insanları asteroidin büyük bir toz bulutu oluşturarak bitkileri güneş ışığından mahrum bıraktığını öne sürdü. Ancak daha yeni araştırmalar, ilk çarpışmadan ve ardından gelen küresel orman yangınlarından kaynaklanan güneşi engelleyen dumanlara ya da afet nedeniyle salınan uzun ömürlü sülfür aerosollerine odaklandı.

Güneşin nasıl ve ne kadar süreyle engellendiği sorusu, gezegendeki yaşamın evrimini temelden şekillendirdiği için kritik bir önem taşıyor. Bitkilerin güneş ışığını enerjiye dönüştürme yeteneğini engelleyen uzun süreli bir karanlık dönem, tüm besin zincirinin çökmesine yol açmış olabilir. Yaşamın böylesine aşırı bir iklim olayına nasıl tepki verdiğini ve bu olayı nasıl atlattığını anlamak, gelecekteki yok oluşlar hakkında fikir verebilir.

Nature Geoscience‘da yayımlanan yeni çalışma için araştırmacılar bilgisayar simülasyonu ile, Chicxulub çarpmasının ayrıntılarını koruyan Tanis paleontoloji alanındaki tortu katmanlarının analizini bir araya getirdi.

The Washington Post‘un aktardığına göre çalışma, ince taneli büyük bir toz bulutunun gezegenin atmosferini kapladığını, 15 yıl süren bir kış mevsimine yol açtığını, Dünya yüzeyini 15°C soğuttuğunu ve iki yıl boyunca fotosentezi durdurduğunu ortaya koyuyor.

Araştırmayı yürüten Belçika Kraliyet Gözlemevi‘nden gezegen bilimci Cem Berk Şenel, “Toz, fotosentezi çok uzun süre durdurarak ciddi zorluklara yol açmış olabilir. Bu durum besin zincirindeki tüm türlerin zincirleme bir reaksiyonla yok olmasına yol açmış olabilir” diye konuştu.

Fotoğraf: Christine Kiernan / Reuters

Kuzey Dakota’dan yeni ipuçları

Birçok araştırma ekibi Chicxulub meteorunun çarpmasından sonraki durumu modellemeye çalıştı.

Yeni çalışma, ekibin 2019’da halka açılan, günümüzde Kuzey Dakota‘da bulunan Tanis alanından elde edilen verilerden yararlanması nedeniyle öne çıkıyor. Fosil alanları arasında benzersiz olan Tanis, meteor çarpmasının hemen sonrasını o kadar inanılmaz ayrıntılarla gözler önüne sürüyor ki bilim insanları dinozorların hangi mevsimde öldüğünü söyleyebiliyor: Geç Kretase döneminde bir bahar günüydü.

Şenel’in ekibi, Tanis alanındaki ince toz taneciklerinin mikroskobik bakterilerle yaklaşık aynı boyutta olduğunu keşfetti; bu, tozun atmosferde 15 yıl boyunca kalmasına izin verecek bir boyut. Bu da tozun duman ya da sülfür aerosollerine kıyasla güneş ışığının yüzeye ulaşmasını daha fazla engelleyeceği anlamına geliyor.

Connecticut Üniversitesi‘nde yer bilimleri bölümünden Doç. Dr. Clay Tabor, toz boyutuna ilişkin yeni bilgilerin, çarpışmadan sonraki iklim simülasyonlarının iyileştirilmesine yardımcı olacağını söyledi.

Araştırmacıların kullandığı modele göre, araştırmacıların keşfettiği toz taneleri atmosferde uzun süre kalmış ve bu da yüzey güneş ışığında diğer güneş engelleyici parçacıklardan daha büyük bir azalmaya yol açmış olabilir.

Tohoku Üniversitesi‘nde gezegen bilimci olan Kunio Kaiho, asteroidin Dünya’ya kitlesel bir yok oluşa neden olmak için doğru noktada çarptığını ve petrol zengini kayalara çarparak güneşi engelleyen duman oluşturduğunu gösteren bir araştırma yayımladı.

Kaiho, yeni çalışmanın “küresel soğuma ve kitlesel yok oluşlardan sorumlu mekanizmaları anlamamızda büyük önem taşıdığını” söyledi.

Bir felaket ‘potpurisi’

Dev çarpışma sadece bir toz bulutu yaratmakla kalmadı. Yaklaşık 9,6 kilometre genişliğindeki asteroit yeryüzünde sarsıntılar yaratarak tsunamilere yol açtı. Yarattığı enkaz daha sonra atmosferin ısınmasına ve küresel yangınlara neden oldu. Kaya tozu ve diğer aerosol türlerini havaya savurdu ve daha sonra on binlerce yıl sürebilecek bir küresel ısınma dönemini başlatan sera gazlarını açığa çıkardı.

Houston‘daki Ay ve Gezegen Enstitüsü‘nden, çalışmada yer almayan gezegen bilimci David Kring, yeni çalışmanın, fotosentezin durmasını toza bağlayan kitlesel yok oluşun arkasındaki orijinal hipotezi doğruladığını söyledi.

Kring, “Karanlığın süresi gerçekten önemli, çünkü eğer gerçekten fotosentez durduysa ve bu da yok oluşa neden olduysa, karanlığın oldukça uzun sürmüş olması gerekir” dedi.

Ancak Kring, küresel orman yangınlarından sülfürik asit yağmurlarına ve büyük iklim değişikliklerine kadar çarpışmanın geniş kapsamlı çevresel sonuçlarının, toplu ölümler için tek bir neden bulmayı zorlaştırdığını da sözlerine ekledi:

“Bu çevresel sonuçların her biri dünyanın farklı bölgelerini etkiledi ve farklı süreler boyunca devam etti. Dolayısıyla genel olarak anladığımız ve henüz ayrıntılı olarak anlamadığımız şeylerden biri, yok oluşlara yol açan şeyin gerçekten de bu çevresel etkiler potpurisi olduğudur.”

You may also like

Comments

Comments are closed.