İçimizdeki faşizm

Kimdir bu insanlar?

Sivas Madımak olaylarının travmasını henüz atlatamadığımız gerçeği her sene bu olayın yıldönümlerinde bir kez daha ortaya çıkıyor. Bir otele kıstırılan ve devlet töreni ile yakılan onlarca insanı nasıl anacağımıza, acılarımızı nasıl soğutacağımıza dair bir yol bulamadık.

Olayın faillerini ararken sadece ilk taşı kimin attığı sorusuyla kendimizi sınırladık. Meydanı doldurup insanlık dışı bir şehvetle yangına gaz döken, pencereleri taşlayan veya olay mahallinde sessizce tanıklık ederek olay bittiğinde hiçbir şey olmamış gibi evlerine dönen kanlı güruh kimlerden oluşuyordu? Kimdi bu insanlar?

Dün gece İstanbul’un ortasındaki konser salonunda dünyanın güzel sesleri arasına farklı bir ses katmaya çalışan kadını sahne ortasında linç etmeye çalışan insanların haberini duyunca aklıma yeniden bu soru düştü; kimdir bu insanlar?

Dün gece İstanbul’un orta yerinde devletin ve yaygın medyanın dolduruşunu sorgulamadan kabul eden ve ülkemizin yüz yıllık yanlış politikalarının tüm günahını bir kadının omuzlarına yüklemeye kalkışan yüzlerce kişi bir kadını bir kavimle ve bir siyasi grupla bir tuttular. O kavmin dilini engellemeye çalıştılar. O kadını kavmi için kurban etmeye kalktılar. İçlerindeki faşizme yenik düştüler.

Yaygın medyadan edindikleri izlenimlerle gözlerinin kararmasına nasıl bu kadar kolay izin vermişlerdi? Ölen gencecik yirmi insanın hepsi için acı çekmeyi bile gereksiz görüp, acılarını sadece üzerlerinde üniforma bulunanlar için sınırlamışlardı. Barışın dili nasıl kurulur sorusuna yanıt aramak yerine suçlu aramak kolaycılığına dolanıp ırkçılığın tuzağına düşen bu insanların çoğunun Naziler tarafından katledilen Yahudiler için gözyaşı döktüğüne, Sivas’ta insanları diri diri yakanları lanetlediklerine, 6 -7 eylül olaylarını belleklerinden silmeye çalıştıklarına eminim. Hatta aralarına Ahmet Kaya şarkılarıyla hüzünlenenler, birkaç dizesine eşlik etmeye çalışanlar bile olabilir.

Konser salonu karanlıktı ve bir dili engellemeye kalkışan ve bir kadını kurban etmeye çalışan insanların yüzleri seçilemiyordu. Bu insanlar birlikte meyhaneye gittiğimiz insanlar olabilir, asansörlerde karşılaşınca selam verdiğimiz, aynı işyerini paylaştığımız, telefonlarına cevap verdiğimiz insanlar olabilir.

Dün akşam İstanbul’un orta yerinde yaşananların en korkunç tarafı bu.

Onlar bir süre lince ortak olarak nasıl bir ırkçılık yaptıklarının farkında olmadan yaşayacaklar, bizler de her gün karşılaştığımız onca insanın yüzüne bakıp acaba o gece İstanbul’un orta yerindeki utanca karışmışlar mıdır ihtimaliyle ürpereceğiz.

Mahmut Boynudelik
Mahmut Boynudelik
1957 doğumlu ve YG ekibinin şimdilik yaşça en tecrübelisi, kimsenin bilmediği bağzı eski kelimeleri kullanır. 6 Ağustos 2012’de kırk yılın başında Yeşil Gazete için yazdığı köşe yazısı vasıtasıyla Noam Chomsky, James Hansen ve Bill Mc Kibben ile köşe komşusu olması nedeniyle yerli yersiz övünür. Aslen Yeşil Gazete esenler muhabiridir; yani estikçe yazar. Bazen okur yazar, bazen yazar okumaz, bazen okumadan yazar, bazen okur yazmaz, bazen ne yazar, ne okur. Okumadığı ve yazmadığı zamanlarda Kazdağları ve İstanbul arasında tembellik hakkı aktivistliği yapar. Ha, bir de YG dış köşe ve yorum editörüdür, yorum yazıları göndermeyi düşünüyorsanız iyi geçinmenizde fayda var. Rumuzu: MB

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Otoban

Otoban yapılmaya başlanmasıyla birlikte şehrin küçük nüfusunu oluşturan otomobil sahipleri yayalara değil, yayalar onlara tabi kılınmaya başlandı.

Kazdağlarını savunmak ve kurumların sessizliği: Yeni toplumsallık

'Üzerinde düşünülmesi gereken, neoliberal pratiklerle frenlenmiş toplumsal dinamik ve mekanizmaların baskı ve zor araçlarıyla kuşatıldığı şartlarda nasıl bir direnişin örülebileceğidir.'

Tanrı ve şiddet

İlahi şiddetin amacı hukuksal bir yaptırım ya da düzen değil, aksine kurbandır.

Açık Radyo’dan mesaj var: Buradayız, hazırız, neşemiz daim!

'Kainatın tüm seslerine açık' Açık Radyo,, sesini kesmek isteyenlerine inat cıvıl cıvıl, hareketli, ziyaretçi akınından başını kaldıramadan 30. yaş gününe ve dinleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

Kazdağları, yeniçeriler, madenler: Enter! – Gizem Kastamonulu

Cengiz Holding, hukuku da yanına alarak bakır madeni için Kazdağları'nda ağaç kıyımına başladı. Bu talanı durdurmak için Kirazlı'daki sesi yeniden yükseltmekten başka çaremiz yok.

EN ÇOK OKUNANLAR