24 Nisan’da Kuzguncuk’ta 100 yıllık nar ağacını kestiler – Bülent Müftüoğlu

24 Nisan Anadolu coğrafyasında kara bir leke. İstanbul günü, sanki o günün utancıyla, kasvetli bir hava ile karşıladı. Gün içinde gerçekleşecek anmalara katılmak için kendimi hazırlamaya çalışırken Kuzguncuk Bostanı’ndan gelen telefonla başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Daha bir gün önce Bostan’a gitmiş, orada çocuk, genç,erişkin ve yaşlıların bir arada hem eğlenip hem de bir taraftan geçen yaza göre üç dört misli büyüyen ufak bostanlarında neşe içinde çalıştıklarını görünce bir anda Türkiye’de arada sırada da olsa karşıma çıkan hoş sürprizlerden birinin parçası olmanın keyfini çıkarmıştım. Ortam o kadar olumluydu ki bir gün önce gelen belediyenin budama adı altında birkaç ağaçta yaptığı tahribatı bile unutup fotoğraflamaktan vazgeçmiştim. Konuştuğum Kuzguncuklular ve bostan dostları olaya en kısa sürede sahip çıktıklarını, her ne kadar tahrip olan ağaçlar varsa da Belediye’nin bu tepki nedeniyle alanı terk ettiğini söylediler.

1505562_10202887546202121_8614639748509528033_n

Gelelim bugüne. Türkiye’de bu tür olaylara şüpheci yaklaşan ben, bu sabah aynı Belediye’nin bu kadar erken saatte işi kaldığı yerden bu hızla sürdüreceğini beklemiyordum.Fotoğraflarda da görüleceği üzere Belediye bu sefer budama bahanesine sığınamayacak şekilde yüzyıllık NAR ağacını kesip üstüne de pek çok ağacı tahrip ederek işi kaldığı yerden sürdürmüş.

Konu ve tartışmalar bayağı uzun bir yazı konusu. Kısaca söylemek gerekirse; Kuzguncuk halkı Belediye’nin bir proje ile gelmesini, bundan hareketle mahallelinin de katılacağı bir tartışma toplantısı hazırlanmasını istiyor. Belediye görevlileri ise, Gezi Direnişindeki Dolmabahçe Camii olayını hatırlatan bir şekilde, buranın içki vs. içilen bir yer olmaktan çıkartılmasını, hemen yanı başındaki Fethi Paşa Korosu gibi nezih,soylu (!) bir yere dönüştürülmesini istiyor. Ayrıca mahallelinin uzun emekleri sonrası gerçekleşen mini bostanları da işgal eylemi olarak değerlendiriyorlar.

Sonuç itibari ile Kuzguncuk Bostanı da Gezi Parkı’nda olduğu gibi sabır ve direnerek korunması gereken bir yeryüzü parçası. Bu nedenle her ne kadar mahallelinin hakkını ve emeğini görmezden gelmememiz gerekirse de buranın tüm İstanbul’lulara hatta yeryüzü canlılarına ait bir yer olduğunu da unutmamamız gerekir. Bu sabah NAR ağacının kesildiği saatlerde diğer bazı ağaçlara da yapılan kısmi müdahaleler sonucu Bostan gönüllülerinin yerlerden, bizim gibi canlı bir tür olan, kuşların yuvalarını ve de yavrularını üzüntüyle topladıklarını ekleyeyim.

10271560_10202887573282798_6767341793570009323_n

T.C Başbakanı’nın 1915 için Ermeni’lere taziyelerini sunduğu ve tehcirin başlangıcı kabul edilen 24 Nisan’da Ermeni’lerin simgesel meyvesi Nar ağacının da kesilmesi de ayrıca günümüzün sıkça kullanılan kelimesi ile MANİDAR.

1383284_10151907887029670_664617645_n
Bülent Müftüoğlu

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Otoban

Otoban yapılmaya başlanmasıyla birlikte şehrin küçük nüfusunu oluşturan otomobil sahipleri yayalara değil, yayalar onlara tabi kılınmaya başlandı.

Kazdağlarını savunmak ve kurumların sessizliği: Yeni toplumsallık

'Üzerinde düşünülmesi gereken, neoliberal pratiklerle frenlenmiş toplumsal dinamik ve mekanizmaların baskı ve zor araçlarıyla kuşatıldığı şartlarda nasıl bir direnişin örülebileceğidir.'

Tanrı ve şiddet

İlahi şiddetin amacı hukuksal bir yaptırım ya da düzen değil, aksine kurbandır.

Açık Radyo’dan mesaj var: Buradayız, hazırız, neşemiz daim!

'Kainatın tüm seslerine açık' Açık Radyo,, sesini kesmek isteyenlerine inat cıvıl cıvıl, hareketli, ziyaretçi akınından başını kaldıramadan 30. yaş gününe ve dinleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

Kazdağları, yeniçeriler, madenler: Enter! – Gizem Kastamonulu

Cengiz Holding, hukuku da yanına alarak bakır madeni için Kazdağları'nda ağaç kıyımına başladı. Bu talanı durdurmak için Kirazlı'daki sesi yeniden yükseltmekten başka çaremiz yok.

EN ÇOK OKUNANLAR