Türkiye’deki hava ve iklim haberciliği

Gazetecilerin artık alarm vermesine, her olayı ilk kez oluyormuş gibi abartarak duyurmasına gerek yok. Bu, hem şiddetli hava öngörülerinin ve uyarılarının etkisini azaltıyor, şiddetli hava ve iklim haberlerini sıradanlaştırıyor, hem de yurttaşların kurumlara olan güvenini zayıflatıyor.  

Türkiye‘deki “hava ve iklim haberciliği ve gazeteciliği” hala emekleme evresinde. Kalabalık bir şehirde ya da mahallesinde evinin yolunu bulamayan paniklemiş bir çocuk gibi.

İklim değişikliğinin hemen her şeyi kapsayan bir konu olduğunu biliyoruz. Konu ve olay çok fazla.

Ancak önümüzdeki birkaç yıl içinde, iklim çözümlerini (ör. İklim değişikliği savaşımı, direngenlik, etkilenebilirlik ve etkilere uyum, vb.) halka ve kamu/özel/yerel yönetici ve karar vericilere hızlı bir şekilde iletmemiz ve bu konularda ivedilikle ilerleme sağlamamız gerekiyor.

‘Abartı etkiyi azaltıyor’

Gazetecilerin/habercilerin artık alarm vermesine, her olayı ilk kez oluyormuş gibi (ör. şiddetli hava, kuraklık) abartarak duyurmasına gerek yok.

Örneğin, neredeyse her yağış beklenen hava öngörüsünü “sanki çok derin şiddetli bir tropikal siklon ya da tropikal kasırga İstanbul’a yaklaşıyormuş ve İstanbul’u yerle bir edecekmiş” gibi vermek çok yanlış bir yaklaşım. Bu, hem şiddetli hava öngörülerinin ve uyarılarının etkisini azaltıyor, şiddetli hava ve iklim haberlerini sıradanlaştırıyor, hem de yurttaşların kurumlara olan güvenini zayıflatıyor.

Bunun yerine evrensel ve tüm insanlığa yarar sağlayabilen uygulanabilir ve adil çözümlere odaklanmalı; konunun uzmanlarına ve bu konudaki bilimsel çalışmalara (ör. akademik makaleler, IPCC ve FAO, UNEP, WMO vb. ilgili BM uzmanlık kuruluşlarının raporları) dayanarak bu çözümleri yaygın bir biçimde sunmalılar.

 

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR