Yazarlar

Sevgili Noyan – Remziye Günay Eryılmaz

0

Çok sevdiğim, doğa hukukuna büyük hizmetler veren bir değerimizi, doğanın babasını kaybettik. Burada yalnızca ta İzmir’den Mersin’lere….. kadar uzanan  sadece benimle ilgili bölümü anlattım. Gerisini siz çarpın. Biliyorum ki o insan, sevginin, vericiliğin, adanmışlığın onurlu fedaisi oldu. Diğerleri gibi onu da saygıyla anıyorum…

Sevgili NOYAN,

Noyan Özkan

Hayırdır,  Az önce kız kardeşim Cumhuriyet gazetesinde bir haber okuduğunu söyledi..! Aldığım haberin doğru olmadığını söyle lütfen…

Hemen Yeşillerden Ender EREN’e, Başka bir gıda mümkün tasarımının öncü uygulayıcısı Dr. Kadir DADAN’a açtım, doğruladılar.

Onları da çok üzdün, Ender’in eşi Neriman’la meslektaştınız, ailece görüşüyordunuz. Yeşillere destek verir, onların toplantılarına da koşarak gelirdin.

Adana’daki Akkuyu davamızın öncüsü ve avukatıydın. Koşarak oraya da geldin ve beni mahkeme önünde ağlattın. Orada; bazı çevreci görünen özgüvensiz zavallı insanların, ağlamama bile dayanamadıklarına görmüştüm.

Neden bizleri terk edip gittin…Senin gibi güçlü birisi, kalbine yenik düşer mi? Çirkinlikler arttıysa artsın, atacaktın hepsini arkandaki torbaya…Torbanın da ağzını büzecektin, sıkı skı, dışarı çıkıp da önüne düşmesin diye…

İnsanlık var oldukça sorun biter mi? Seninle daha çok işimiz vardı çoooook.

Bizleri yetim bırakmak seçeneğin oldu… Kolumuzu bacağımızı kestin, kafamızı darmadağın ettin!

Canım benim, öyle güzeldin ki, af edersin güzelsin ki; çevreciler, doğacılar, ekolojistler, YEŞİLLER, nükleer karşıtları, hukukçular…. yani insanlık seninle; Bir asalet, bir güç, bir onur, bir güven duyuyordu, doğal makyajlarını tamamlıyorlardı. Ne olacak şimdi… ???!!!

Sevgili NOYAN hani o koskoca bir gücü simgeleyen, 1995 Akkuyu eyleminden sonra,   (Pardon yanlış hatırladım, daha büyük eylem Büyükeceli Belediye başkanı satılmadan önce 94 teydi.)   95 eyleminin İkinci günü yorum toplantımızda; “Mersin’de Akkuyu Sürekli Eylem Komitesi” kurun demiştin.

Komite sorumluluğu bana önerildi… Ancak, bu denli içten çalışan,  il dışından gelen tüm haberleri, aklını emeğe döküp,çarpıcı ve sevecen etkinliklere dönüştüren ben, örgütlenmeye yani insanları toplamaya gelince, aptallığın en uç noktasına taşınıyor, hiçbir şey beceremiyordum ki…

Ancak “Sürekli Eylem Komitesi “ adını “Bisikletli Yaşam” inisiyatifinde çok da hoşlanarak kullandım.

Hatta bu konuda Zamanın İl Çevre Müdürü ve yardımcısıyla yaptığımız bir toplantıda, eylem kelimesine takılmışlardı. Ben de; “Eylem kelimesinin sözlük anlamına bakın. Ben bu konunun yanlış anlaşılmaması, toplumsal bakış açısında farkındalık sağlanması için bu güzel adı kullanmak gerektiğine inanıyorum. Yanıtım samimi bulundu, bizim tüm bisiklet toplantılarımıza, Müdür Yardımcısı dersini de çok iyi çalışarak gelirdi. (Birçok kişiler kızar belki bana ancak, ben Polyanna’cılık alt kimliğimi her yerde kullanırım. Uyanlarla birlikte olur, uymayanlarla yolumu sürdürürüm. Bu anlamda beni en çok anlayanlar ve kucak açanlar arasındadır devletim. Bu projede de devletten çok destek almışım, projenin önünü kesenler ne yazık ki STK lar olmuştur… )

Toparlayıp, yeniden Akkuyu’ya dönelim; gene aynı toplantıda, bir şey daha soktun aklıma; “Akkuyu Bölgesi Koruma altına alınırsa, hukuksal bir savunma hakkımız olur” demiştin.

Bunu sen mi söyledin, Remziye durur mu? Hemen sana bir mektup, senden ışık tutan öneriler. Ve içtenliğimi övgüleyen ve tüm Çevre Hareketi Avukatlarına da göndereceğini bildiren bir arşivimde olan dünya güzeli mektupla yanıtladın. Ağustos’ta çaktığın kıvılcım, Eylül’de yüreğimden fırlayıp tutuşmaya başladı. 1997 de tamamladığım bu dosyayı araştırırken de sonuçta da hep sana danışmıştım.

Ayrıca yazdığın “DOĞA REHBERİ “ Kitabın da ışık tuttu, duyarlı tüm dava arkadaşlarıma

Sen bizim SÖNMEYEN BİR IŞIĞIMIZDIN canım… Ne yapalım, yapacak bir şey yok

Bunca güzellikleri arkana alarak, beyaz atına bindin gittin. Diğerleri gibi Saynur’a da Fatma BİYKE’YE de ĞülçinİLCİ’ye de selam ve engin sevgilerimi söyle e mi?

Ama beni çağırmayın ben sizin gibi olmak istemiyorum. Daha öyle çok işim var ki..!

Haydi git güle güle…

 

07 /04/ 2013 Mersin

Remziye GÜNAY ERYILMAZ
Doğal ve Yerel Yaşam Arayıcısı

 

More in Yazarlar

You may also like

Comments

Comments are closed.