Editörün SeçtikleriManşetSeçime DoğruYeşil Gazete TV

[Seçime Doğru] İYİ Partili Merve İnan: Çevre, İklim, Orman ve Su Yönetimi Bakanlığı kuracağız

0

Video Röportaj: Müjgan HALİS

14 Mayıs’ta düzenlenecek Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimlerine giden yolda, seçim sürecine odaklandığımız video dizisinin on sekizinci konuğu, İYİ Partili Merve İnan. İYİ Parti Gençlik Politikaları Başkanlığı Çevre ve Ekoloji Politikaları Başkan Yardımcısı Merve İnan, 14 Mayıs seçimlerine az bir süre kala partisinin politikalarını ve seçim sürecini Yeşil Gazete’ye anlattı.

*

İYİ Parti ülkedeki, iklim ve çevre sorunlarını nasıl tarif ediyor?

Biliyorsunuz mevcut iktidarın yanlış politikaları yüzünden doğayla büyük bir savaş var ve şunu unuttular; doğayla yapılan her savaşta insanoğlu kaybetmeye mahkûm, bizler de büyük bir kayıp vermeye başladık. Biliyorsunuz Akbelen’de de zeytinlikler sökülmek istendi, İzmir‘de tonlarca tehlikeli madde yüklü asbestli bir gemi sökülmeye çalışıldı, diğer tarafta Erzincan, İliç’te tehlikeli kimyasallar atmosfere salındı ve oradaki biyoçeşitlilik büyük bir tehlike altında bırakıldı. Yine ‘Adana‘da tonlarca atık ithalatı yapıyoruz’ denildi ve senelik ortalama 685 bin ton plastik atığın ithal edildiği söyleniyor ve bu plastik atıklar yüzünden çöp dağları oluştu. Hem insan sağlığı hem de çevre sağlığı büyük bir tehlike altında bırakıldı.

Kahramanmaraş‘ta termik santrallerden yayılan zehirli gazlar yine hem çevre sağlığını hem de insan sağlığını büyük tehlikeye attı. Meşhur yeşilliğiyle gözleri kamaştıran Kaz Dağları çıplak ve bakir bir alana dönüştürüldü.

Kanal İstanbul gibi büyük bir çevre felaketine yol açacak bir projeden bahsettiler. Neyse ki şu süreçte biraz rafta gibi duruyor ve 15 Mayıs sabahı itibariyle de rafta kalmaya devam edecek. Çünkü biz iktidara geldiğimizde Kanal İstanbul diye bir projenin olmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz.

Partinizin programında ekolojik sorunlara nasıl yer verdiniz?

Genel başkanımızın [Meral Akşener] çok büyük bir çevre ve doğa duyarlılığı var ve çok güzel bir sözü var bununla alakalı: Onlar doların yeşilini, doğanın yeşiline tercih ettiler, biz ise tam tersini yapacağız, der. Gelecek nesillere yaşanabilir, temiz ve yeşil bir dünya bırakmak için biz mücadele edeceğiz ve bu mücadelede eminim galip gelen biz olacağız.

Geçen haftalarda bizim bir seçim beyannamemizi yayınlandı, şununla da övünmek istiyorum, ilk defa kişiye özel seçim beyannamesi yayınladı partimiz. Link adresinden girdiğiniz zaman kriterlerinizi giriyorsunuz ve kriterlere göre karşınızda partimizin politikaları çıkıyor.

Çevre ve iklim alanında çevre ayrı, tarım ayrı, enerji ayrı, su yönetimi ayrı, hava kalitesi yönetimi ayrı başlıklar altında çok detaylı politikalar işlendi ve bizim ilk önceliğimiz şöyle: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak geçiyor şu anki bakanlık, biliyorsunuz. Bizim ilk yapacağımız icraatlardan bir tanesi şehircilik kısmını tamamen oradan alarak Çevre, İklim, Orman ve Su Yönetimi Bakanlığı olarak değiştirilecek. Bu bizim ilk yapacağımız iş ve yapılanmayı buna göre yapacağız bakanlıklarda.

Biliyorsunuz Türkiye Paris İklim Anlaşması‘nı 2021 yılında onayladı. Biz onaylanan bu Paris İklim Anlaşması’nın bütün yükümlülüklerini uygulamaya devam edeceğiz. Orada bir ulusal katkı beyanı verildi ama bu beyan trajikomik şekildeydi. Çünkü artıştan azalış hedefi koydular. 2050 yılında net sıfır emisyonu hedefliyorsak, bu hedefe ulaşmak için verilen beyanatın uygun olmadığı gerçeğini değiştirmiyor.

Biz iktidara geldiğimizde 2050 yılında net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için verilmesi gereken beyan neyse, bununla alakalı çalışma yapacağız ve beyanı tekrardan güncelleyeceğiz. Yine fosil yakıt kullanımı Türkiye’de çok yaygın durumda ve biz fosil yakıt kullanımını kademeli olarak azaltacağız ve yenilenebilir enerji kaynaklarına teşvik ve desteklerle geçit sağlayacağız.

Atık ithalatı konusu var. Biz bir takvim doğrultusunda atık ithalatına kesinlikle son vereceğiz. Atık yönetimi konusunda kaynağında ayrıştırma, geri dönüştürülemeyen bitkisel hayvansal atıklarla alakalı biyogaz tesislerinin sayısını artırarak, yenilenebilir enerji kaynaklarına teşvik ve desteklerle parti politikamızda yer vereceğiz.

Ayrıca ilkokul müfredatlarına çevre, doğa ve hayvan sevgisi konulu dersler eklenecek ve ilkokuldan itibaren çocuklara bu bilinç aşılanmaya başlanacak.

Su yönetimi konusunda bir su eylem planı hazırlayacağız. Biliyorsunuz, küresel ısınmayla birlikte göllerimizde, barajlarımızda belli oranlarda azalmalar mevcut. Kuraklık tehlikesiyle karşı karşıyayız.

Çevre Kanunu’nu da doğa hakları temelinde yeniden yapılandıracağız, iklim kanunu çıkartacağız, iklim kanunu çıkarttıktan sonra diğer uygulamaları da bu kanunla uyumlu hale getireceğiz.

İYİ Parti’nin enerji politikası nedir?

Türkiye‘de baktığımız zaman 51 adet kömürlü termik santral mevcut, ÇED aşamasında olan ve inşaatı devam edenlerden bahsetmiyorum. Türkiye maalesef ki enerji konusunda fosil yakıt kullanarak enerji üretmeye alışmış ülkelerden bir tanesi. Ama biz bu algıyı yavaş yavaş değiştirmek istiyoruz. Bir anda tamamen geçiş yapmak çok zor ama kademeli olarak, sistemleri işleyerek değiştirmek mümkün. Bununla da alakalı bir çalışma yapacağız. Özellikle sanayi bölgelerinden başlamak üzere fosil yakıtlardan vazgeçip ve yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmaya başlayan sanayi kollarıyla da alakalı onlara teşvikler, destekler sağlamaya devam edeceğiz.

Nükleer enerji konusuna gelirsek; biz enerji bağımsızlığının karşı değiliz aslında ama Akkuyu’ya biraz karşıyız. Bunun da sebebini belirtmek gerekirse şöyle; topraklarımızda riskini bizim aldığımız ama teknolojisini bilmediğimiz bir enerji ithal ediyoruz Akkuyu’da şu anda. Ve biliyorsunuz Türkiye zaten enerji konusunda dışa bağımlı bir ülke, Rusya‘ya doğalgaz konusunda yüzde 40’larda bir bağımlılığımız varken, nükleer santralle birlikte bu oran yüzde 50’leri geçecek gibi görünmekte.

Aynı zamanda 2025 yılında tamamlanması planlanan ilk ünite alelacele bir yakıt alma gibi bir durumu gerçekleşti. Şimdi bununla birlikte bir proje hazırlanıyor. Bu projede ham madde tedariği, malzeme-ekipman tedariği, insan kaynağı belli sürelerle alınması gerekirken, bu kadar acele bir şekilde yakıt getirilmesi risk alındığını gösteriyor, bu da bir nükleer risk oluyor.

Diğer kısmından bakarsak da Akkuyu’da yapılan nükleer santrali Rosatom diye bir firma yapıyor ve bu firma dünyanın birçok ülkesinde, Macaristan, Hindistan, Mısır, Çin, Belarus gibi ülkelerde de termik santral kuruyor. Ama ilginç yanı şu; yap-sahip ol-işlet modelini ilk defa Türkiye’de uyguluyor. Yine taşeron firmalardan biri kaba inşaat bittikten sonra, reaktörün koruma kabı ve stratejik ünitelerin yapılacağı aşamada oradaki çalışan personellerin hepsini kapı dışarı etti. Şimdi bunlar ister istemez bizde bir soru işareti oluşturmaya başladı. Bir taraftan biliyorsunuz bu nükleer atıkların da ne olacağıyla alakalı da tam kesin bir bilgi yok. Çünkü siz bir radyoaktif madde işleyeceksiniz, bunun bir radyoaktif atığı oluşacak.

Ciddi bir kararsız genç seçmen kitlesi var. Gençlik politikanız nedir?

Z kuşağı dediğimiz seçmen özellikle kararsız bir seçmen. Hangi siyasetçiye oy vereceğini bilmeyen, daha doğrusu güvenemeyen bir seçmen var karşımızda. Gençler kendilerinin iyi bir şekilde temsil edildiğini düşünmüyor. Çünkü kendilerini temsil edenler maalesef ki 45 yaş üstü insanlar olunca, onları temsil makamında yeterli görmüyor. Bu yüzden özellikle bu seçimde adaylarımızın birçoğu gençlerden oluşmakta. Gençlik Politikaları Başkanlığı altında da birçok genç arkadaşımız şu an üçüncü sıradan, beşinci sıradan, altıncı sıradan milletvekili adayları, seçilme oranları da çok yüksek görünüyor. Sahada çok aktif bir şekilde çalışıyor genç arkadaşlarımız, gençlerin sorunlarını direkt temas ederek dinliyor.

Gençlik olarak taleplerimiz aslında çok fazla değil, yurt dışında yaşayan gençler nasıl yaşıyorsa bizler de aynı standartlarda yaşamak istiyoruz ve verdiğimiz bu mücadelede de bizi temsiliyette gençlerin olmasını istiyoruz.

Sokak hayvanlarına yönelik partinizin politikası nedir?

Ben hayvan hakları konusunda en aktif çalışan partilerden biri olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü hem sahada hem de politikalarımızla bu konuya hassasiyetimiz, duyarlılığımız biraz fazla parti olarak.

Hayvan hakları konusunda mitingler yapıldığında bizler alandaydık İYİ Parti olarak; yine Konya’da ve Mamak’ta yaşanan katliamları hatırlıyorsunuzdur. Çok kötü günler yaşadık ve o günlerde hayvan severlerle, gönüllülerle bizler yan yanaydık, birlikteydik. Bu katliamlar yaşandığı zamanlarda grup toplantımızın 20 dakikalık bölümünü sayın genel başkanımız Meral Akşener sadece hayvan haklarına ayırdı hem sorunları dile getirdi hem de çözüm aşamasında neler yapacağımızı direkt kendisi iletti.

Ve ilk defa belki de bir siyasi parti hayvan haklarını savunmak için bir platform kurdu, İYİ Pati diye bizim bir hayvan hakları platformumuz var. Biz bu platformu hayvanlarımızın beslenme, barınma, sağlık gibi sorunlarına çözüm bulabilmek için kurduk ve seçim beyannamemizin yaklaşık 23 maddesi sadece hayvan haklarıyla politikasıyla alakalı.

Kabaca bahsetmek istersek; bizim ilk yapacağımız işlemlerden bir tanesi, kısırlaştırma seferberliğinin başlatılması olacak. Hayvan haklarını da Çevre, İklim, Orman ve Su Yönetimi Bakanlığına bağlayacağız ve şeffaf bir izleme ve kontrol denetim mekanizması geliştireceğiz.

Aynı zamanda hayvanlara şiddet uygulayan, kötü muamelede bulunan kişilerle alakalı daha ciddi yaptırımların uygulanması için Barolar Birliği‘ndeki Hayvan Hakları Komisyonu‘nu da sisteme dahil ederek, ciddi cezaların verilmesini sağlayacağız.  5199 sayılı Hayvan Hakları Kanunu‘nun bütün maddelerinin uygulanmasını sağlayacağız.

You may also like

Comments

Comments are closed.