Ana Sayfa Blog Sayfa 5473

Su Forumu, İklim Değişikliği Politikaları

Suyuma Dokunma Kampanyası tarafından organize edilen Uluslararası Alternatif Su Forumu, 20-22 Mart tarihlerinde İstanbul’da yapılacak…

İstanbul’da 20-22 Mart 2009 tarihlerinde Uluslararası Alternatif Su Forumu yapılacak. Bu alternatif forum, Dünya Su Konseyi, DSİ, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İSKİ tarafından 16-22 Mart’ta düzenlenecek olan 5. Dünya Su Forumu’na alternatif olarak çalışmalar yapan “Suyuma Dokunma Kampanyası” tarafından organize ediliyor.

Belediyelerde Katılımcı Bütçe Süreci

Günümüz temsili demokrasinin en önemli handikaplarından biri de seçim sonrası dönemdeki demokrasi sorunlarıdır. Seçilen adayın özellikle belediyelerde mutlak gücü bir dahaki seçime kadar elinde bulundurabiliyor olması, halkın karar mekanizmalarında etkin olarak rol almasının önündeki en önemli engellerin başında gelmektedir. Belediye Başkanı ile beraber Belediye Meclisi ilgili bölgenin – şehrin ilçenin veya kazanın – yönetiminde tek söz sahibi konumdadır. Belediye meclislerindeki çoğunluğun genellikle başkan seçilen adayın “tarafı”nı tuttuğunu da göz önünde bulundurursak, bu süreçte önemli bir demokrasi problemi olduğu daha net görülebilir.

Küresel Isınma ve Ekonomi

EKOLOJİK SOUTH PARK – Küresel Isınma ve Ekonomi*

Alper Akyüz
(İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme (Organizasyon-Yönetim) Doktora Adayı)

Küresel ekonomik krizin kasıp kavurduğu bir zamanda küresel iklim değişikliği ve ekonomi ilişkisi üzerine bu aralar rastladığımız tek haber AB’nin krize rağmen emisyon azaltma hedeflerinden vazgeçmediği oldu. Çok değil, bir yıl önce, oldukça sıcak ve kurak geçen 2007 yılı ve özellikle yaz-sonbahar ayları “küresel ısınmayı” en çok konuştuğumuz dönem oldu. Bu dönemde her krizin hem tehdit, hem de fırsatlar yarattığı (dolayısıyla kaçınılmaz olarak kaybedenler ve kazananlara yol açacağı) söylemini pek seven ekonomi sayfalarını ve iş ve ekonomi dergilerini tekstilden emlağa, enerjiden tarıma çeşitli sektörlerde küresel ısınmanın nasıl fırsatlar yarattığı yolunda yazılar dolduruyordu.

Otomobil ve Sağlık

Dr Kahraman Şahin
[email protected]
cogito ergo sum
Düşünüyorum öyle ise varım. Tek emin olabileceğim gerçek bu .
Bunların dışında her şey bir aldatmaca, rüya ya da gerçek olabilir. Descartes

Neden yürümeyi ya da bisiklete binmeyi tercih etmiyoruz? Bu soruyu kendinize hiç sordunuz mu? Çalıştığınız hastane, sağlık ocağı , işyeri ya da fabrika evinize ne kadar uzaklıkta ? yürüyerek 20 bisikletle 5 dakika mı? Daha damı yakın? Ne yapıyorsunuz otomobilinizle mi gidiyorsunuz ? Yoksa siz de bir homo otomobilicus musunuz?

Türkiye’nin Derdi

Türkiye ekonomisi dünya sıralamalarında yükselirken, yaşam kalitesi neden düşük kalıyor?

Türkiye 700 milyar dolar civarındaki gayri safi yurtiçi hasılası ile dünyanın en büyük 17. ekonomisi konumunda. Kişi başına düşen milli gelir sıralamasında (2007) ise Türkiye IMF ve CIA verilerine göre 55. sırada.

Aynı Gökyüzü Altında

Savunma Bakanı Barak “güneye huzur getirecek harekatımız sürecek açıklaması yaptı.” Böyle diyor bugün Taraf gazetesinin birinci sayfasında. Haberin yanında ağlayan bir kadın yüzü. Belli ki huzuru yok. Belli ki acısı çok büyük, yüreği gözlerini kullanıyor kendini ifade etmek için.
Şimdi size bir şey sormak istiyorum;”Bana huzuru tanımlar mısınız?”
Bu bugünün savaşı değil. Bazılarımız yıllardır biliyor bu gerçeği, bazılarımızsa son kıyımla beraber öğreniyor tarihi. Tarih orada bütün hakiliğiyle duradursun bütün bir insanlığın gözlerinin önünde ablukaya alınmış Gazze halkı yok oluyor, huzur adına.

Bir İki Üç Daha Fazla Hizbullah

Onlar soykırım yapmaktan bıkmadı ama ben artık sadece kızmaktan bıktım. Hayır, kısır protestolardan, sonu gelmez diplomasi koridorlarından yoruldum. İsrail denen soykırım makinesinin sonu gelmez katliamlarına rağmen, bebek katili olmasına aldırmadan onu kollayan, koruyan ABD denen Siyonist Devletten bıkkıntı geldiğinden. İşte bütün bunlardan dolayı Hizbullahı hayırla yâd ediyorum. Çünkü barışın gelmesi, Ortadoğu’nun İsrail denen soykırım makinesinden yana selamet bulması için İsrail’in façasının çizilmesi şart.

Gazze ile Birlikte İsrail de Ölürken… (Bir Kişisel Değerlendirme)

Isa’nın 2000. doğum gününde, yani 2000 yılının Noel ayininde, Beytülhalim’de (Betlehem), İsa’nın Filistin topraklarındaki doğum yerindeydim. Ayine Arafat da, devlet başkanı sıfatıyla katılmıştı. İsa’nın doğduğu varsayılan mağaranın üzerine yapılan kilisenin papazı İsrail işgaline son çağrısı yapmıştı. O zaman hala umut vardı.

Hangi İnsanlıktansınız?

Görünen köyün klavuz istemediği durumlarda dahi birileri çıkmış televizyonda ölüm, yaralama, tecavüz olaylarına karşı yüzlerini gere gere bir şey anlatıyorlar yine. Bıyık amcanın Hrant öldürüldüğünde “Örgütlü bir şey yok!” demesi geliyor gözümün önüne onları dinlerken. Gevrek gevrek, yine yeniden… Şimdi benzer bıyıkta bi amcam yine geçmiş aynı terellelliyi söylüyor bize. Polisin insan olduğundan, doğu ülkesi olmamizdan o nedenle duygusal olunduğundan ve kontrol edilemeyebilineceğinden, batı olamayız efendim’lerden, aman da arayın 155 i şikayet edin yapalım gerekenleri’lerden… Falan filan…
Ne yapmak istiyorum biliyor musunuz? Avazım çıktığı kadar ” Yeterrrrrrrrr! ” diye bağırmak .

Gürültü-Görünmeyen Kirlilik*

Alper Akyüz (Bilgi Üniversitesi STK Eğitim ve Araştırma Birimi)

Gecenin bir yarısı odanızın içindeymişcesine kulaklarınızı tırmalayan ve uykunuzu kaçıran gürültüden rahatsız oluyorsanız bu yazı size rehber olabilir.

Yüksek ses seviyelerine maruz kalmayı sever misiniz? Açıkçası iyi bir rock müzik dinleyicisi olarak ben konserlerde ya da evimde severim. Sıkı bir hard rock grubunu düşük volümlerde dinlemekle sesi açarak dinlemenin verdiği haz karşılaştırılamaz. Peki evinizde gece oldukça geç saatlere taşan böyle bir dinleti ya da eğlence düzenleseniz ve komşularınızca şikayet edilseniz başınıza ne gelir? Kent içindeyseniz polis, değilse jandarmanın müdahele etme ve gerekirse ‘konut ve/veya eklentilerine girerek’ önleme yetkisi vardır. Şimdi soruyu biraz değiştirelim: sizin için eğlence, çevre sakinleri için ‘gürültü’ kaynağı olan bu etkinliğinizi bir işletme sahibi olarak hemen her gece yapsanız, hatta müzikle yetinmeyip bir de havai fişekleri işin içine katsanız başınıza ne gelir? İşte bu sorunun şu anda tek bir yanıtı yok.