Hangi İnsanlıktansınız?

Görünen köyün klavuz istemediği durumlarda dahi birileri çıkmış televizyonda ölüm, yaralama, tecavüz olaylarına karşı yüzlerini gere gere bir şey anlatıyorlar yine. Bıyık amcanın Hrant öldürüldüğünde “Örgütlü bir şey yok!” demesi geliyor gözümün önüne onları dinlerken. Gevrek gevrek, yine yeniden… Şimdi benzer bıyıkta bi amcam yine geçmiş aynı terellelliyi söylüyor bize. Polisin insan olduğundan, doğu ülkesi olmamizdan o nedenle duygusal olunduğundan ve kontrol edilemeyebilineceğinden, batı olamayız efendim’lerden, aman da arayın 155 i şikayet edin yapalım gerekenleri’lerden… Falan filan…
Ne yapmak istiyorum biliyor musunuz? Avazım çıktığı kadar ” Yeterrrrrrrrr! ” diye bağırmak .

Hani diyorlar ya siz arayın biz hesap sorarız. Ben de hesap sormak istiyorum şimdi bu sayın Bıyık Amcalar’dan? Keşke bu ülkede ahlak diye bir şey olsaydı da ben İçişeri Bakanı’ından, Adalet Bakanı’ından hesap sorabilecek durumda olabilseydim. Keşke Yunanistan olsaydı burası da 1985’den sonra vurulan 2. benzer örnek  bir genç olduğunda sokaklara dökülebileceğimizi bilip sizleri davet edebilseydim sokaklara. Niye susuyoruz bilmem ki?
Sorularım var benim ağzıma geldikçe boğazımda yumruklaşan, gözlerimde kendine yer arayan. Soruyorum örgüt işi değildir diyen Bıyık Amca’yı hala hangi güç hangi gerekçeyle dünya başkentinin koruma müdürü yapmaktadır soruşturma sonucu taleplere rağmen? Engin Ceber cezaevinde işkenceden öldürüldüğünde  özür dileyen Adalet Bakanı(!) bu işkenceyi yapanlar hakkında soruşturma başlatırken niye açığa almamıştır onları? İşkenceler hep vardı sadece görünürlülüğü arttı! İşkence hanelerini AB kriterlerine uyduranlar gözaltılarını kayıt dışı hale getirerek mi buluyorlar nefretlerinin lağım kanallarını? Yoksa sokakları açık hava karakollarına çevirerek mi? Ya da niye benim kitlesel basın açıklaması yapma hakkım elimden alınıyor? Ya da alınmadığında da lütfedilip ellerinde copları, bellerinde silahları, altlarında panzerleriyle tehdit ederek isyan özgürlüğümü şiddetle baskı altına alarak en sadık izleyicilerimiz oldukları hatırlatmasıyla izin veriyorlar?
Dünyanın hangi ülkesinde kadınlar kendilerine yönelik şiddete karşı uluslar arası dayanışma gününde bu şiddetin en büyük pay sahibi tecavüzcü polisler tarafından barikatlanıyorlar? Hangi hak, hangi gerekçe, hangi güçle?
Bize insanlık halinden kaynaklı asabiyetten bahseden saygıdeğer bıyık beyefendiler bana lütfedip anlatabilirler mi acaba Diyarbakır Cezaevi’nde olanları? Ya da gözaltında öldürülen, tecavüze uğrayan, bu ülkeyi terk etmek zorunda kalan 78 kuşağını katletmenin asabiyet motivasyonun nereden geldiğini? Ya da hangi cüretle orantısız gücü gözümüze burnumuza soka soka günlük yaşam alanlarımızı terörize ettiklerini? Ve lütfen açıklayın bana Hrant’ın hangi gerekçeyle şikayeti ve talebi olmasına rağmen göz göre göre, istihbaratları iletile iletile katledildiğini?
Polise kimlik sormamızı salıkverenler, polisin halk için var olduğunu söyleyenler lütfen söyler misiniz hepimizin biricik olduğu yaşam denilen alanda benim biricikliğimi yok etme hakkını nereden aldığınızı?
Tanrınızın devlet olduğu, peygamberinizin Mr. Bıyık olduğu bu coğrafyada sorularımın yaratamayacağı insaniliği sorgulatmaya çalışmanın nafileliğiyle soruyorum size : “Siz hangi insanlıktansınız?”