Ana Sayfa Blog Sayfa 5465

Ekolojik Tarım Dünyayı Besler mi?

Birçok kişi ve kurum, ekolojik (organik) tarımın dünya nüfusunu besleyemeyeceğini; artık tarımın kimyasallardan bağımsız olarak yapılamayacağını tezini şiddetle savunuyor.

Toplumsal Silahlanma

Bugün 28 Eylül. Yani bireysel silahsızlanma günü. 2009 yılında bireysel silahsızlanmadan toplumsal halde silahlanmaya geçtiğimiz bir dönemde önemli ve üzerinde durulması gereken bir gün. Öyle ki, bireysel silahlanma, son sekiz yılda %358 oranında artmış durumda.

Sevincimi Özlerim İnsan Olma Onurunu

Bir düşten uyanmıştım taptaze…  Bahar tazeliğinde… Güzelliklere açılan aydınlık pencerelerden bakıyordum yaşama.

Yeni Sol Parti

Rana ArıbaşBen de Ümit’in başlığı  gibi gözümüzaydın yeni sol parti demek isterdim ve bu beyaz satırlarda sözcükler beni nereye götürür bilemiyorum, oturdum bilgisayarımın başına tuşlar beni nereye götürürse oraya yol alacağım ama zorlu olacak farkındayım, yazmasam içimdekileri akıtamayacağım sanki.

Perde Açılıyor Oyun Başlıyor:

IMF Pabucu Yarim Cik Disariya Oynayalim!

Direnistanbul: Direnis Senligi Basliyor! IMF ve Dünya Bankası’nı Karsiliyoruz

Sansürcü "Sol"

No_chatSovyetlerde sansürle ilgili uzmanlaşmış kurumlar vardı. Glavlit basına, Goskomizdat edebiyata, Goskino sinemaya, Gosteleradio ise radyo ve televizyona sansür uygulardı. Ülkemizde ve dünyada “reel sosyalizm”i eleştiren özgürlükçü olma iddasındaki solcular sovyetlerin baskıcı yapısını, bürokratikliğini ve sansürcülüğünü eleştiriyorlar.

Günümüz Türkiyesinde ise interneti sansürlemekten sorumlu Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) var. Bunun karşısında ise Sansüre Sansür vb. bir kaç hareket var. İnternet sansürleri Türkiye solunun çoğunlukla umrunda bile değil.

İran’da muhalifler Twitter üzerinden yüzbinleri örgütlerken, Korsan Partisi AP’de sandalye kazanırken, Obama seçim kampanyasının büyük kısmını internet üzerinden yürütürken atasözü revizyon istiyor: İnternet akar, Türk solu bakar.

Bir hareket kendini özgürlükçü olarak görüyorsa sansüre katiyetle karşı çıkmalıdır. Bir hareket kendini sosyal adaletten ve kamu vicdanından yana görüyorsa; (her türlü fikri eserin özel mülkiyet alanından çıkartılıp kamu mülkiyetine adanmasına olanak sağlayan) Kamusal Lisanslara, açık kaynak hareketine, bireyler arası paylaşım sistemlerine ve wikilere öz evladı gibi sahip çıkmalıdır.

Oysa görüyoruz ki Türkiye solu internete duyarsız, sansüre karşı üç maymun ve deneyimlerimizin bizi yanıltmadığı üzere geleceğin getirdiklerine karşı da kör.

***

İnternet sansürünün son hedefleri Myspace ve Last.fm siteleri oldu. Myspace herkesten çok bağımsız müzisyenlerin kayıtlarını paylaşma alanı olan bir sosyal ağ. Last.fm ise bireylerin birbirlerine müzik zevklerini aşılama, birbirlerini yeni müziklerden haberdar etme kanalı olan bir sosyal radyo. İki site de müziğin palyaşımını kolaylaştıran ve müziğin sunumunu demokratikleştiren uygulamalar.

Bu iki site MÜYAP’ın başvurusu sonucunda ışık hızında verilen mahkeme kararı ile TİB tarafından sansürlendi. Myspace kullanımını kendi sanatçıları seviyesinde engelleyemeyen MÜYAP siteye erişimi engelleyerek sadece biz dinleyicilere değil Myspace kullanan sanatçılarına da ceza vermiş oldu aklınca.

Bu şuursuz ve ahlaksız sansür operasyonunda jön rolünü devrimci solun ağababalarından MÜYAP başkanı Bülent Forta’nın oynadığını da belirtmeden geçemeyeceğim. Forta başkanı olduğu MÜYAP’ın ve dolayısıyla kendisine ait Ada Müzik’in daha çok kar edebilmesi için hastalıklı bir sansür mekanizmasının kullanımını meşru görmüştür. Ve sonucunda olan Myspace ve Last.fm müdavimi yüzbinlerce internet kullanıcısına olmuştur.

Bu rezil sansür dalgasından sonra Forta’nın destek verdiğini bildiğimiz sol ve özgürlükçü etiketli hareket ve de Forta’nın yazdığı Birgün gazetesi konuya ve Forta’ya ilişkin ne gibi bir duruş sergileyecekler; göreceğiz. Çünkü bu sefer MÜYAP isimli kap içinde biriktirilmiş dışkılar özgürlüğün kafasından aşağı boca edilmiştir.

Bilişimin özgürleşmesi ve demokratikleştirilmesi konusunda politka üretemeyen sol, en azından Forta’yla arasındaki ilişkilere açıklık getirmelidir. Tabii devrimci Bülent’in sansürcü Forta’ya dönüştüğünü idrak edebilip, ağababalığına karşı gelme tutarlılığını gösterebilecek birileri çıkarsa…

Silahlanma çığırtkanlığı

Hürriyet gazetesi silahlanma goygoyculuğu yapıyor, herkes de kuzu gibi dinliyor.

Alın verin, ekonomiye canınızı verin – M. Ali Uzelgün

simit_2WWF-Türkiye’nin başkanının simitçi rolünde oynadığı “ekonomiye can verin”  reklamlarını izlediniz mi?

Gözümüz Aydın!

Bugünkü gazetelerde Ulaştırma Bakanlığı’nın 2023 yılına kadar 4.773 kilometre uzunluğunda 12 yeni otoyol yapılması için bir plan hazırladığı, böylece Türkiye’nin her yanının otoyollarla sarılacağı, batıdan doğuya uzanacak otoyollarla Türkiye’nin kim bilir kaçıncı kez Doğu’yla Batı arasında bir köprü haline geleceği haber veriliyordu. Mevcut otoyol ağımız halen 228 kilometresinin yapımı devam etmek kaydıyla 2.238 kilometreymiş. Demek ki var olanın iki katından uzun yeni otoyollar yapılacak.

Para Pul İşleri

Uzunca bir zaman süren ve partileşmeyi hedefleyen ”koordinasyon” yıllarından sonra Türkiye Yeşilleri partileşmeye karar verdi. Sanki önceden planlanmış gibi kırk kişilik bir kurucular kurulu oluşturuldu. Ve ardından olup bitenleri hem kamuoyunda hem de partinin yayınlarında hep birlikte gördük,  duyduk, okuduk… Eski güzel günlerdeki gibi