Ana Sayfa Blog Sayfa 3700

Kaz Dağları’nda şimdi de tarım arazileri madencilik tehdidi altında

Kaz Dağları’nda altın aramak isteyen madencilere karşı yıllardır doğayı ve yaşam alanlarını savunan Bayramiç’in köylerinde şimdi de tarım arazileri tehlikede. Ciner grubuna ait Park Teknik Elektrik Madencilik A.Ş., Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinde iki ruhsat alanında, toplam 10 derin sondaj çalışması yaparak rezerv arayacak. Şirketin sondajlı maden arama faaliyeti projelerini iki farklı dosya şeklinde sunduğu Çanakkale Valiliği, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinin başlamasından  6 gün sonra ÇED gerekli değildir kararı verdi. Üretilmeye müsait maden tespiti için derin sondaj çalışması yapılacak alanlar, köylülerin tarım arazilerinin üzerinde kalıyor.

62.kaz dağları, maden

Toplam bedeli 1 milyon 100 bin TL’yi bulan projelerin biri Kuşçayırı Köyü, Yukarısapçı Mahallesi, Erikli mevkiinde, diğeri Karıncalık ve Hacıköy Mahallesi Mevkii sınırları içinde yer alıyor. Birbirine oldukça yakın olan bu iki bölgede 5’er adet ÇED alanı belirlendi. Şirketin projeler için hazırladığı dosyalarda yer alan bilgilere göre yaklaşık 1500 hektarlık ruhsatlı alan içinde; elmaslı sondaj yöntemiyle 500 metre derinliğinde ve 89 mm çapında delikler açılacak. Bölgede maden olup olmadığı, alınan karot numuneleri üzerinde yapılacak incelemeler sonucu anlaşılacak. Ekonomik olarak üretime elverişli maden rezervi tespit edilesi halinde, şirket bu kez madeni işlemek için kolları sıvayacak.

Bitkiler ve hayvanlar tehdit altında

63.kaz dağları, maden

İki projede de derin sondaj çalışmaları için çevrilen 400 m2 lik 10 alanda; depo alanı, sondaj için bentonitli su hazırlama havuzu, sondaj çamuru havuzu ve karot depolama alanı bulunacak. Projeler kapsamında derin sondaj makineleriyle alınacak karot numuneleri, bu depo alanlarında saklanacak. Rezerv arama faaliyetleri sonucu sondaj çamurları oluşacak. 4 ay sürecek çalışmalarda iki proje için 7.000 m3 su kullanılacak, 800 m3 bitkisel toprak sıyrılacak.  Şahısların tarım arazileri üzerinde yer alan proje sahaları ve etki alanları içinde akarsular, dereler, genel avlaklar ve ağaçlar da var. Sondaj alanlarıyla yerleşim yerleri arasındaki kuş uçuşu en kısa mesafe 715 metre.  Üstelik maden aranacak alan; 1. derecede deprem bölgesinde. Şirketin hazırladığı dosyaya göre; bölgede 6 tür memeli hayvan, sürüngen canlılar ve kuşlar da yaşıyor.  Çevresel Etki Değerlendirmesine gerek duyulmayan projeler için hazırlanan dosyalarda; çalışma yapılacak alanın bitki örtüsünde ve faunasında tahribat olacağı, bölgede yaşayan hayvanların yer değiştirebileceği belirtiliyor. Şirket, maden arama çalışmasından zarar görecek bitki ve hayvanların sık rastlanan türlerden olduklarını savunarak, bu zararın tolere edilebileceğini öne sürüyor.

8-9-10 Mayıs’ta 2. Kaz Dağları Buluşması

10.kaz-dağları-buluşması.yeşil-gazete

Kaz Dağları’nın mucizevi doğasını yok etme pahasına altın aramak isteyen madencilere, Karabiga’da termik santrallere, adalarda kıyıları talan etmeye niyetlenenlere, tarım arazilerinde, ormanlarda ÇED’siz madenciliğe, yaşam alanlarımızı tehdit eden projelere karşı dört koldan doğayı savunan, ÇED gerekli değildir kararlarına davalar açan Çanakkale’de; çevre direnişinin sesi büyük doğa buluşmasıyla büyüyecek.  2. Kaz Dağları Buluşması; 8-9-10 Mayıs’ta Bayramiç’in altın madenciliğine karşı etkili bir dayanışma gösteren Evciler köyüne bağlı Ayazma’da gerçekleşecek. Binlerce çevreci ve köylü bir araya gelecek. Kamp alanında büyük bir çevre forumu da düzenlenecek. Kaz Dağları’nda altın madenciliğine, kömürlü termik santrallere, doğa katliamına ve yaşam alanlarımızı tehdit eden tüm girişimlere karşı birlikte mücadele ve “dur” mesajı verilecek. Çanakkale Çevre Platformu’nun organize ettiği 2. Kaz Dağları Buluşması ücretsiz ve kayıt yaptırmaya gerek olmaksızın herkese açık… Kaz Dağları’nın çığlığına kulak verip çadırıyla yola düşecek yaşam savunucularını, 3 gün boyunca atölyeler, sürpriz müzisyenler, gönüllü paylaşımlar, doğa yürüyüşleri ve Ayazma’nın eşsiz doğasını keşfetmek gibi pek çok deneyim bekliyor olacak. Buluşma; Türkiye’nin ve dünyanın farklı bölgelerinde doğayı talan eden benzer uygulamalara karşı yaşamdan yana duruş sergileyenlerin direnişine güç katacak.

 

Haber: Güneş Dermenci – gunesinenerjisi.wordpress.com/

(Yeşil Gazete)

Mecliste engelliye 7 Haziran’da da yer yok, 4 partinin gösterdiği toplam engelli aday sayısı sadece 3

Dört parti de engelli milletvekili adayı göstermede sınıfta kaldı. CHP bir adayla mevcut durumunu korudu. AKP iki yerden kesin seçilecek aday göstererek mevcut durumundan geriye düştü. HDP ve MHP ise hiç seçilecek yerden aday göstermedi.

54.engelliler aday olamadı

Bianet’den Nilay Vardar’ın haberine göre 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde dört parti de engelli milletvekili adayı göstermede yine sınıfta kaldı.

CHP bir adayla mevcut durumunu korurken AKP iki yerden kesin seçilecek aday göstererek mevcut durumundan geriye düştü; HDP ve MHP ise hiç seçilecek aday göstermeyerek mevcut durumu olan hiçbir engelli aday göstermeme siyasetini korumuş oldu.

Türkiye nüfusunun yüzde 12,29’u yani en az 9 milyonu engelli. Halihazırda mevcut Meclis’te ise toplam dört engelli milletvekili var. Bu milletvekillerinin üçü AKP’den (Gürsoy Erol, Mehmet Doğan Kubat ve Abdurrahim Akdağ), biri ise CHP’den (Şafak Pavey).

7 Haziran 2015 seçimlerinde ise AKP iki, CHP ise bir milletvekili adayını seçilebilecek yerden listeye aldı. AKP’den fiziksel engelli Mehmet Doğan Kubat’ı yeniden İstanbul 3. bölge 5. sıradan, fiziksel engelli Bennu Karaburun ise Bursa 9. sıradan aday gösterildi. CHP ise üç engelli milletvekili aday göstereceğini açıklamasına karşın sadece Şafak Pavey’i İstanbul 1. bölge 1. sıradan aday gösterdi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nünde engelli milletvekili aday göstereceklerini söylediyse de seçilecek yerden engelli adayı gösterilmedi. MHP de hiç seçilecek sıradan aday göstermedi.

(Bianet)

Oyunuza sahip çıkın – Cengiz Aktar

Zira attığınız son oy olabilir! 7 Haziran iktidarın ve memleketin hayat memat seçimi. Her türlü provokasyon, manipülasyon ve şaibeye açık olacağı aşikâr. O yüzden mesele oy atmakla bitmiyor, atılan oya bizzat sahip çıkmak gerekiyor. Bunun en yaygın yollarından biri uluslararası gözlemcilik. Ne var ki Türkiye’yi yönetenler oldum olası gözlemlenmekten hoşlanmaz, olabildiğince engellerler. Seçim gözlemciliğinden ise hiç haz edilmez. Zaten dış gözlemci gelebilmesi için hükümet talebi gerekir.

Türkiye Demir Perde’nin açılmasından sonra eski Sovyet nüfuz alanındaki ülkelerde hukuk devleti ve demokrasi inşası için uluslararası kuruluşların yaptığı çalışmalardan kendini daima muaf addetmiş ve kendini hep “gelişmiş demokrasiler” safında görmüştür. “Eski komünist ülkelere mahsus” seçim gözleminden hep kaçınmıştır. Oysa AGİT’in 1999 İstanbul Zirvesi’nde Türkiye, bütün taraf devletler gibi seçim süreçlerine güveni sağlamlaştırmak amacıyla AGİT’in bu konuda uzman ofisi ODIHR başta olmak üzere uluslararası seçim gözlemcilerini davet etme taahhüdünde bulunmuştu. Bu taahhüdün lâyıkıyla uygulandığı bir seçim olmadı.

Seçim gözlemciliği sicilimiz çok cılız. İlk kez Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) darbe sonrası 1983 seçimine gözlemci gönderdi. 2002 seçimi öncesinde YSK Akın Birdal, Murat Bozlak ve Tayyip Erdoğan’ı seçimden men edince yine bir heyet gönderdi. Keza bir ODIHR heyeti ilk defa 2002 seçiminde değerlendirme (izleme değil) misyonu gerçekleştirdi. 2007 ve 2011 genel seçimlerini AKPM heyetleri AB adına izledi. ODIHR ise bu iki seçimin özgürlüğü ve âdilliğini değerlendirdi. Her defasında hükümetin onayıyla!

Oysa özgür ve âdil seçim ilkelerine aykırılık için seçim öncesi, esnası ve sonrasındaki faaliyetler ile seçim barajı yeter de artar. AKP son seçimlerde elde ettiği sonuçlara yüzde 10 barajı muhafaza ederek; temsili budayan tek turlu gayridemokratik seçim sistemine dokunmayarak; iddiaya göre, ulufe dağıtıp oy devşirerek ve yine iddiaya göre sandıkta karanlık işler çevirerek ulaşıyor. Keza, 30 Mart 2014 seçimi öncesinde BDP seçim bürolarına yapılan onlarca saldırı; TRT’de partilere ayrılan propaganda zamanlarındaki eşitsizlik; seçmenin haber alma hakkını olumsuz etkileyen güdümlü medya; iktidarın sandıkta hile iddiaları ve aday olan bakanların istifa etmesini bile gerekli görmemiş bir YSK, seçimin meşruiyetinin sorgulanması için yeterliydi, olmadı. 7 Haziran’ın hayat memat seçimi olması zaten âdil ve bağımsız olmayan bu sistemi iyice töhmet altında bırakıyor ve oyların bekası tamamen seçmene ve topluma kalıyor.

Bu sorumluluğu yerine getirmenin iki yolu var. İlki bildiğimiz sandık müşahitliği veya gözlemciliği. Geçen yerel seçimde Oy ve Ötesi bu işin Türkiye çapında örgütleyicisi oldu ve tekrarlanan Yalova seçimi başta olmak üzere pek çok yerde sonuç aldı. Şimdi Oyunu Seven Saysın sloganıyla “7 Haziran seçimlerinde 45 ilde, 162 ilçede 120.000 gönüllü ile 106.000 sandığa dokunarak oy verme ve sayım süreçlerini gözlemleyeceğiz. 30 milyona yakın oya sahip çıkmak için çalışmalarımıza başladık. Her ilde 500 ilâ 2000 sandık gözlemcisine ulaşmak kritik” diyor ve vatandaşı kaydolmaya çağırıyorlar. (http://sandik.oyveotesi.org www.oyveotesi.org)

Diğer yol sandık kurulunda resmî görev alma. Görevli gözlemciye oranla tasnifte, hile hurdayı engelleme konusunda ilk söz sahibi. Görevli olmak için önceki genel seçime girip ilk beş arasında yer almış olan bir parti kendisine başvuran vatandaşı İlçe Seçim Kurullarına “sandık kurulu görevlisi” olarak yazdırıyor. Bunun sınırı yok ve çok insana ihtiyaç var. Geçenlerde kurulan Demokratik ve Güvenli Seçim Girişimi sivil toplum örgütleriyle birlikte gönüllüleri toplayıp listeyi CHP’ye verecek. Son gün 13 Nisan! (www.guvenlisecim.org)

194.310 sandığın, oyunuzun ve memleketin selâmeti elinizde. Oyunuza sahip çıkın; bu son seçim olabilir!

Bu yazı taraf.com.tr/ den alınmıştır

 

53.Cengiz-Aktar

Cengiz Aktar

[email protected]

Twitter@AktarCengiz

Validebağ Korusu’nu ranta karşı koruyanlara hapis istemi

Validebağ Korusu’nun ranta açılmasına karşı direnen 15 kişiye soruşturma açıldı. Beton mikserlerini sokmamak için eylem yapan ve polisin saldırısına maruz kalan 15 kişi hakkında 7.5 yıla kadar hapis cezası istendi.

48

Milliyet’ten Esra Alus’un haberine göre Üsküdar Belediyesi’nin Validebağ Korusu’nun bitişiğindeki alana mahkeme kararlarını tanımayarak cami inşaatına başlamasına karşı çıkan 15 kişi hakkında soruşturma açıldı.

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’in seçim vaatlerinin temelinde olan Validebağ Korusu ile ilgili düzenlemelere semtliler karşı çıkmış, korunun yanında yapılması planlanan cami inşaatı semtlilerin tepkisiyle karşılaşmıştı. 10 Kasım 2o14 tarihinde inşaatı protesto eden vatandaşlara polis biber gazıyla müdahale etmiş, çok sayıda vatandaş yaralanmıştı.

Soruşturmayı yürüten Anadolu Cumhuriyet Savcısı Alim Yaşar, izinsiz toplantı ve oturma eylemi yapıldığı iddiasıyla sanıklar hakkında 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ve görevi yaptırmamak için direnmekten 1 yıl 3 aydan 7,5 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını istedi.

(Milliyet)

Almanya, temiz enerji devrimini Güneş Tutulması ile sınadı

Climatedesk.org‘da Tim McDonnel imzası ile yayınlanan haberi Yeşil Gazete gönüllü çevirmeni Tuba Bucak‘ın Türkçesi ile paylaşıyoruz

* * *

20 Mart sabahı Avrupa’da gözlenen tam güneş tutulması, 1999’dan beri bu ölçekte gözlenen ilk güneş tutulması olarak kaydedildi. Şu anda enerjisinin %7’sini güneşten sağlayan ve dünyada güneş enerjisinden en fazla yararlanan ülke olarak bilinen Almanya’nın güneş enerjisi kurulu gücü 1999 yılında toplam kurulu gücün %1’ini oluşturuyordu. Bu sebeple Almanya’nın güneş tutulmasından nasıl etkileneceği sorusu birkaç aydır Alman medyasını bir hayli meşgul etti.

Şubat’ta Wirtschafts Woche dergisinde yayınlanan bir makalede fabrikaların enerji talebine ayak uyduracak önlemler almamaları halinde enerji kesintilerinin olabileceğinden bahsediliyordu. Bununla birlikte pek çok uzman güneş tutulmasının tüketiciler üzerindeki etkilerinin ihmal edilebilecek seviyede olabileceğini de belirttiler. Bunun bir sebebi de Almanya’daki enerji firmalarının aylardır bu olası etkiler üzerine alınabilecek önlemler üzerine çalışmaları ve güneş tutulması olayını bir nevi bu konuyla profesyonelce nasıl başa çıkabildiklerini göstermek için bir fırsat olarak görmeleriydi.

45.güneş tutulması-almanya

Güneşin her akşam battığı ve Almanya’da bulutlu günlerin yoğun olarak yaşandığı düşünülürse ilk bakışta bu konunun biraz abartıldığı düşünülebilir. Fakat durumun bu kadar önemsenmesinin sebebi, tam güneş tutulması esnasında güneşin ortadan kaybolma ve yeniden ortaya çıkmasının çok kısa bir süre içerisinde gerçekleşiyor olması. Bütün elektrik şebekeleri arz ve talebin saniye saniye mükemmel bir denge içinde olması gerektiği prensibiyle işletilir. Bu dengeyi kontrol etmek özellikle üzerinde hiç kontrolümüz olmadığı güneş enerjisiyle elektrik üretirken daha da karmaşık hale gelir. Özellikle hızlı ve uçlardaki enerji dalgalanmalarında bu dengeyi sağlamak daha da güçleşir.

Peki Almanya güneş tutulması sırasında enerji talebini nasıl  karşıladı? Almanya’daki enerji üreticileri, güneş tutulmasının yaratacağı kısa vadeli arz-talep dengesizliğini önlemek için öncelikle kaybı doğalgaz santrallerinden karşıladılar. Buna ek olarak, yüksek elektrik tüketen fabrikalarla doğrudan iletişim halindelerdi ve gerektiğinde enerji kullanımlarını sınırlandırabilmelerini talep ettiler. Bir diğer nokta da güneş tutulmasının birden gerçekleşmiyor olması: Ayın gölgesi ülke üzerinde ilerledikçe güneşe olan etkisi de yavaşça artıp azalır.

Bir diğer seçeneğin enerjiyi depolamak -tutulmadan bir önceki gün dev bataryalarla enerjiyi depolamak ve tutulma esnasında o enerjiyi kullanmak- olduğu düşünülebilir. Fakat şebeke ölçeğinde depolama henüz emekleme evresinde ve en azından kısa vadede bir çözüm olarak gözükmüyor. Bununla birlikte Almanya Güneş Enerjisi Meslek Odası’nın sözcüsü 2048 yılında gerçekleşecek olan bir sonraki güneş tutulmasında güneş enerjisini şebeke ölçeğinde depolayabilecek teknolojilerin gelişmesiyle birlikte bu çözüm de kullanılabilir duruma gelecek.

Almanya’da güneş tutulması konusunun bu kadar konuşulmasının en büyük sebebi bu doğa olayının ülkede yeni şebeke modelini test edebilmek için büyük bir şans olarak görülmesi. Temiz enerji devrimiyle birlikte, büyük ve esnek olmayan enerji santrallerine dayalı eski şebeke modelinden esnek ve birbirine bağlanabilen yeni bir şebeke modeline gidilmesi ihtiyacı doğdu. Güneş tutulması, Almanya’nın yeni şebeke modelinin nasıl çalıştığını göstermesi açısından eşsiz bir fırsat olmakla beraber, gelecekte güneş enerjisinin payını arttırmayı planlayan elektrik üreticileri için de değerli bir bilgi sağlamış oldu.

 

Haberin İngilizce Orjinali

Haber: Tim McDonnell

Yeşil Gazete için çeviren: Tuba Bucak

(Yeşil Gazete, Climate Desk)

Çanakkale’de “Akkuyu Nükleer” reklamına geçit yok!

Çanakkale’nin CHP’li Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, ülkenin dört bir yanında bilboardları kaplayan “Akkuyu Nükleer” reklamlarının Çanakkale il sınırları içerisinde yer almasına müsaade etmedi.

44.ülgür gökhan

Çanakkale Belediyesi tarafından yapılan yazılı açıklamada; “Kentin çeşitli noktalarına asılan Akkuyu Nükleer Santrali bilboardları, görsellerinde çocukların ve doğanın kullanılması nedeniyle Başkan Ülgür Gökhan’ın talimatıyla kaldırılmıştır.” ifadeleri yer aldı.

Akkuyu nükleer santralinin yapılacağı Mersin’de de benzer bir uygulamanın hayata geçip geçmeyeceği ise merak konusu oldu. Greenpeace aktivistleri 24 Mart’da Mersin’in ve Türkiye’nin en yüksek binalarından birine çıkarak “Nükleer pahalıya patlar” afişini açmış eylem Mersinlilerden büyük destek görmüştü.

(Yeşil Gazete)

HDP’nin aday listesi açıklandı

HDP’nin, 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri milletvekili aday listesi şu şekilde;

43

ADANA

1) RIDVAN TURAN
2) MERAL DANIŞ BEŞTAŞ
3) VEDAT ÖZKAN
4) BEYHAN GÜNYELİ
5) TUGAY BEK
6) HATİCE KAVRAN
7) BARIŞ KARABIYIK
8) FERİDE PEYNİRCİ
9) İSMAİL BAŞARAN
10) NEFİSE BALYEMEZ
11) REŞİT ERTAŞ,
12) KADER DUMAN
13) HIDIR KOLUMAN
14) FEYRUZE GÜMÜŞ

ADIYAMAN

1) BEHÇET YILDIRIM
2) YASİN TAHTA
3) AYTEN YILMAZ
4) FERHAT TEMEL
5) BİRSEN TUNÇ

AFYON

1) REMZİ YAŞAR DİKMENYILDIZ
2) CAVİDAN NİZAMOĞLU
3) MUSTAFA KOÇER
4) MÜGE YAMANYILMAZ
5) HASAN KOÇAK

AĞRI

1) LEYLA ZANA
2) BERDAN ÖZTÜR
3) DİRAYET TAŞDEMİR
4) MEHMET EMİN İLHAN

AMASYA

1) ÇİĞDEM ATALAY
2) NURETTİN ALKAN
3) MUSTAFA IRMAK

ANKARA 1. BÖLGE

1) SIRRI SÜREYA ÖNDER
2) SERKAN ÖZKAN,
3) SONGÜL EROL ABDİL
4) PERİHAN KİRAZ
5) FİRDEVS KANTAR
6) CELAL DEMİR
7) ZELAL DENİZ DEMİR
8) MEHMET TEKİN OKAY
9) İSMİHANSARIATEŞ
10) BURCU YILDIRIM
11) BÜLENT DURUKAN
12) NURSEL GÜVENDİR
13) EMİN ÇARBOĞA
14) SÜNDÜZ KELEŞ
15) HÜSEYİN ATEŞ
16) AHMET DEMİREL
17) NAZİK KILIÇ
18) ABDULKANİ TATLISU

ANKARA 2. BÖLGE

1) MAHMUT MENDUH UYAN
2) GÜLSEN ÜLKER
3) AYDIN ÇUBUKÇU
4) NURSEL ÖZTÜRK
5) REMZİYE GÜÇLÜ
6) İSMET YALÇINKAYA
7) İLKNUR YILMAZ
8) KAMBER ATEŞ
9) MEHTAP ÖZKAN DELİDUMAN
10) ORHAN ÇELEBİ
11) MÜNİBE KOÇ
12) GÜLİSTAN AYDOĞDU
13) ŞERİF OTİ
14) DİLEK ERTÜRK

ANTALYA

1) SARUHAN OLUÇ
2) DENİZ YILDIRIM
3) NURAY ERÇAĞAN
4) HADİ CİN
5) AYSEL İBİLİ
6) İSHAK KAHRAMAN
7) GÜLKIZTÜRKDOĞAN
8) ATALAY METE
9) İLKİN MANYA
10) HASAN KIYAFET
11) LEYLA RUKEN YOLCU
12) SAVAŞ SEZGİN
13) SONGÜL ŞARKLI

ARDAHAN

1) TAŞKIN AKTAŞ
2) ARZU MOCO

ARTVİN

1 RECEP DEMİRCİ
2) CELAL OSMANAĞAOĞLU

AYDIN

1) FİLİZ KOÇALİ
2) MUZAFFER YÖNDEM
3) SEVAY AKKAN AÇICI
4) NAZLI BOZA KİBAR
5) MAHMUT NACAR
6) DERVİŞ PEKER
7) AYFER DEMİRER

ANTEP

1) CELAL DOĞAN
2) MAHMUT TOĞRUL
3) GÜLSEREN KOCAER
4) FATOŞ ÇETİNKAYA
5) BERİVAN ÖZPOLAT
6) OSMAN DEMİRCİ
7) TUĞÇE ÖZSOY
8) MAHMUT FERMANOĞLU
9) GÜZEL KOÇ
10) DİLEK BÜYÜKKAYA
11) MACİT BOZKURT
12) M.NURİ DENEK

AKSARAY

1) BİRCAN DUMAN
2) İSMAİL DOYGUN

BARTIN

1) DİREN CEVAHİR ŞEN
2) SİNAN ÇOKSU

BALIKESİR

1) CEFER ÇELİK
2) BEDRİ ARIK
3) ESENGÜL BEŞLİ
4) A.ZEKİ AÇIKGÖZ
5) AYŞE IŞIK
6) ŞUAYİP ÇETİN
7) HAYRETTİN ŞEN
8) FARUK NAFİZ SAYIN

BAYBURT

1) ABDULKADİR CANALIR
2) MERCAN CEVAHİR

BATMAN

1) ALİ ATALAN
2) SAADET BECERİKLİ
3) AYŞE ACAR BAŞARAN
4) HASAN YAĞIZ

BİLECİK

1) PERİHAN KARAKOÇ
2) ÖMER EGE

BİNGÖL

1) HİŞYAR ÖZSOY
2) SERHAT GÜMÜŞ
3) SEVGİ ÖĞÜNÇ

BİTLİS

1) MİZGİN IRGAT
2) MAHMUT CELADET GAYDALI
3) OSMAN FATİH ŞANLI

BOLU

1) NEVZAT SANCAK
2) NUR TÜRK
3) GÜNER YAVUZ

BURDUR

1) CELAL ÇİÇEK
2) BETÜL TAYLAN
3) TANER TAŞ

BURSA

1) ASİYE KOLÇAK
2) METİN KILIÇ
3) HÜSEYİN ARMAĞAN
4) CEYLAN EROL
5) ŞAHİN AKIN
6) FATMA ÖZEN ÇERENÇE
7) MEHMET DENİZ BÜYÜK
8) RÜSTEM AVCI
9) HATİCE ATEŞ
10) ALİ DAĞ
11) BİRGÜL ASENA HIZAL
12) ŞENOL GÜL
13) MÜNESRA GEÇİMLİ
14) BERTAL CAMKIRAN
15) GURBET ÇELİK
16) RAHİM DEDE
17) NURİ BAYGINDIR
18) MEHMET ERDOĞAN

ÇANAKKALE

1) ÖZLEM ERGÜN AÇANAL
2) MİHRİMAN ŞAH
3) ERGÜN FİDAN
4) LEYLA YAVUZ

ÇANKIRI

1) SELFİNAZ GÖÇMEZ
2) HÜSEYİN KARAKAŞ

ÇORUM
1) MUHARREM ÖZÜNEL
2) ÜMİT KÜÇÜKBAYATLI
3) MELİHA ÜŞÜDÜR
4) HASİBE BEYAZ

DENİZLİ

1) PERİHAN ÜGE
2) AHMET TURHAN
3) EMİNE YALÇIN
4) DİLAVER SENEM
5) AYFER İNAN
6) YUNUS ÖZDEMİR
7) ÖZGÜR ÇAVUŞOĞLU

DERSİM

1) ALİCAN ÖNLÜ
2) EDİBE ŞAHİN

DİYARBAKIR

1) İDRİS BALUKEN
2) NURSEL AYDOĞAN
3) NİMETULLAH ERDOĞMUŞ
4) FELEKNAS UCA
5) ALTAN TAN
6) ÇAĞLAR DEMİREL
7) ZİYA PİR
8) İMAM TAŞÇIER
9) SİBEL YİĞİTALP
10) ADNAN CENGİZ
11) NESRİN HİLAL ŞANLI

DÜZCE

1) YÜKSEL BUDAK
2) ALİ ŞEKER
3) ABDURRAHMAN OĞUZ

EDİRNE

1) HÜLYA YER
2) HASAN ŞİMŞEK
3) SEDAT ZIMBA

ELAZIĞ

1) ORHAN DEMİRBAĞ
2) TÜRKAN BİNGÖL
3) ALİ CEMAL ZÜLFİKAR
4) ABDULLAH KARAHAN

ERZİNCAN

1) EROL AĞDAŞ
2) FATİMA TURAN

ERZURUM

1) SEHER AKÇINAR BAHA
2) KAMİL AYDIN
3) ŞİYAR ASLAN
4) DİLİN BİNGÖL
5) HELİN AKIN
6) CANŞAH ÇELİK

ESKİŞEHİR

1) METE GÜRSOY
2) RUKİYE GÜVEN
3) HASAN HÜSEYİN KARABULUT
4) GÜLSER ŞENŞAFAK
5) CEREN GÖKÇE
6) BARIŞ SULU

GİRESUN

1) FİLİZ ÇAKIR
2) NALAN COŞKUN
3) KAZIM YAMAN
4) MUSTAFA YUSUFOĞLU

GÜMÜŞHANE

1) HAYATİ GÜNAL

HAKKARİ

1) SELMA IRMAK
2) NİHAT AKDOĞAN
3) ABDULLAH ZEYDAN

HATAY

1) SEMİR ÖZTOPRAK
2) NİHAT ERASLAN
3) HİLMİYE KIZILAY
4) KEREM NALBANT
5) SEYHAN NURAL
6) ARİFE AYMAZ
7) ŞİRİN NUR VURAL
8) BEKİR SOYLU
9) A.KADİR ASLAN
10) PERİ ÇİFTÇİ

IĞDIR

1) MEHMET EMİN ADIYAMAN
2) KIZNAS TÜRKALİ

ISPARTA

1) HAZNE ARSLAN
2) ÖMER KARTAL
3) GÖZDE KAYA
4) HACER ERTÜRK

İSTANBUL 1. BÖLGE

1) SELAHATTİN DEMİRTAŞ
2) HÜDA KAYA
3) ERDAL ATAŞ
4) SERPİL KEMALBAY
5) ABDULLAH BÜLENT ULUER
6) HASAN GÜLÜM
7) NURİYE AVŞAR
8) NİLGÜN ONGAN
9) KEMAL PEKÖZ
10) SEZİN UÇAR
11) MURAT MIHÇI
12) SEMRA GÜVEN ALKAN
13) MUSA PİROĞLU
14) HÜRRİYET ÖZÇELİK
15) ÇAĞDAŞ KÜÇÜKBATTAL
16) ÜMİDE AYSU
17) ABDULBAKİ BOĞA
18) SÜHEYLA İNAL
19) ALTAN AÇIKDİLLİ
20) NURHAN YILDIRIM
21) CEMAL ÇOBAN
22) FİLİZ YALÇIN
23) ÖMER AŞKARA
24) NECMİYE GÜNEŞ
25) AHMET AYDIN
26) SEMİHA AYŞE ÖKTEN STULLTHOFF
27) HASAN HÜSEYİN KÜÇÜKAYDIN
28) BESTE KAPLAN
29) FATMA SAYGILI
30) AYŞEGÜL ŞEREFHANOĞLU
31) ERMAN ASUMAN ERGİN

İSTANBUL 2. BÖLGE

1) TURGUT ÖKER
2) FİLİZ KERESTECİOĞLU
3) SEZAİ TEMELLİ
4) ŞERİFE ERBAY
5) SALİH ŞAHİN
6) ARİFE ÇINAR
7) TAHSİN YEŞİLDERE
8) GÜLSÜM AĞAOĞLU
9) DENİZ ZARAKOLU
10) FLOR ULUK BENLİ
11) EMİNE GÜNGÖR ÖZTÜRK
12) EYÜP GÜNEYSEL
13) FATMA ÖZDEMİR
14) ABDULLAH BARAN
15) MELİHA VARIŞLI
16) MEHMET SALTOĞLU
17) ELİF ŞAHSIN SIRLIOĞLU
18) HIDIR KARADAŞ
19) İNCİSEL ALPTEKİN
20) SABRİ GÜL
21) SAİME OĞUZHAN
22) FERİDE ELÇİN
23) BARIŞ KOÇAK
24) DİLBER KOÇAK
25) MELTEM TÖKER

İSTANBUL 3. BÖLGE

1) PERVİN BULDAN
2) KARABET PAYLAN
3) LEVENT TÜZEL
4) ALİ KENANOĞLU
5) BEYZA ÜSTÜN
6) AYŞE BERKTAY
7) KEMAL PARLAK
8) ABDULHEKİM DAŞ
9) ZEHRA ŞAHİN
10) ŞEFİKA GÜRBÜZ
11) HALİME YAVUZ
12) EYÜP ERSÖNMEZ
13) HÜLYA İMAK
14) FIRAT EPÖZDEMİR
15) FATMA BEYHAN EROĞLU ER EYÜPOĞLU
16) M.ŞERİF ÖNER
17) NAZİRE GÜNEŞ
18) YAKUP MAVZER
19) ELİF BULUT
20) SEVGİ YALÇIN
21) SUNER SAKÇI
22) DİLEK SULTAN NAYMAN
23) ERKAN METİN
24) NERGİZ VASFİOĞLU
25) ERHAN DAŞKAYA
26) BURCU DEMİRBAŞ
27) ABDULCELİL ÖZTEKİN
28) CEMİLE AKGÜN
29) HÜLYA BAYRAM
30) MEHMET TORUŞ
31) HALİL SAVDA

İZMİR 1.BÖLGE

1) ERTUĞRUL KÜRKÇÜ
2) FERHAN ADEMHAN
3) PINAR AYDINLAR
4) MUSTAFA YALÇINER
5) AYŞE ERKEK
6) BAHATTİN CANBEYLİ
7) AHMET ÖNERGE
8) HÜLYA GÜLGÖR
9) MELİKE ARI
10) BAYRAM ERCAN
11) ÜLKÜ YALÇINKAYA
12) AYŞE FIRTINA ÖZEN
13) KAMİL AĞAOĞLU

İZMİR 2.BÖLGE

1) MÜSLÜM DOĞAN
2) EYLEM YILDIZ
3) ZEKİ GÜL
4) PINAR TÜRK
5) İBRAHİM AKIN
6) SEMRA UZUNOK
7) BERRİN ESİN KAYA
8) SÜLEYMAN GÜNDÜZ
9) DİLEK BAKIŞ
10) ÖZER AKDEMİR
11) SİNAN UĞUR
12) ŞEHNAZ BABA AKTAŞ
13) HAMDİ ÖZTÜRK

KARS

1) AYHAN BİLGEN
2) ŞAFAK ÖZANLİ
3) ÖNDER FİDANVAY

KASTAMONU

1) HAMZA ÖZKAN
2) HÜSEYİN GÖKOĞLU
3) ZEYNEP ÖZKAN

KAYSERİ

1) SULTAN GÜNEŞ ÖZCAN
2) DAĞISTAN BUDAK
3) NURAN ERGEN
4) HASAN DAŞKIN
5) GÜZEL ÖZDEN
6) KENAN MARAŞLI
7) SÜLEYMAN GÖKALP
8) DERVİŞ KABAK
9) ETHEM KAVAK

KIRKLARELİ

1) EMİNE NİLÜFER ATAMAN
2) MEHMET BOZTEMİR
3) MUZAFFER KAYA

KIRŞEHİR

1) ONUR ŞAHİN
2) AYŞE MERVA AYTEMUR

KOCAELİ

1) ALİ HAYDAR KONCA
2) AYFER KOÇAK
3) GÜNER KİZİR
4) DİLBER ÖRNEK
5) İBRAHİM ERGİN
6) SEVDA ÖZER
7) SİNAN ODABAŞI
8) AYTEN YILMAZ
9) HASAN AVŞİN
10) BEDİHA SALHAN
11) AHMET OKUYUCULAR

KÜTAHYA

1) AHMET TOPRAK
2) NERMİN BİRGÜL HAKAN
3) METİN ÖGE
4) AYSUN ÇELİK

KONYA

1) BATTAL ODABAŞI
2) SERAP KAYA
3) HÜSEYİN ÖZKAN
4) ŞAZİYE ŞENER
5) NİHAL ALAYDIN
6) ADNAN SEYHAN
7) EYLEM ALMAS
8) KAMURAN TEKİN
9) GÜLÇİN KÖNEŞ
10) İBRAHİM CAN
11) GÜNAY SAĞIR
12) SAMİ ACAR
13) OSMAN ÇELİK
14) BÜLENT ÖRÜNÇ

KARAMAN

1) HÜSEYİN MERTOĞLU
2) SİBEL ÇELİK

KIRIKKALE

1) ABDULLAH KOÇ
2) FULYA ALİKOÇ
3) AYŞE DURMUŞ

KARABÜK

1) MÜŞERREF SERAP YOLCU
2) SADIK UÇAL

KİLİS

1) KASIM KISA
2) TÜLAY SARI KABADAYI

MARAŞ

1) AZİZ TUNÇ
2) AYŞENUR VAİZOĞLU
3) İBRAHİM ÇİÇEK
4) SİBEL IŞIK
5) EMRE GENÇ
6) MERYEM YILDIZ
7) İBRAHİM ŞAHİNDAL
8) SÜLEYMAN DEPREM

MALATYA

1) AYDIN ERDOĞAN
2) PERİHAN YÜCEKAYA
3) AHMET AKAR
4) LATİFE ULUTAŞ
5) BETÜL KURNAZ KILIÇ
6) NECDET BALİ

MANİSA

1) ALİ AFATLI
2) SİBEL GENÇ
3) MEJDEL ACAR
4) MEHMET TARLABÖLEN
5) ABİDİN BAŞBOĞA
6) GÜLSEREN ONGUN
7) MUSTAFA YILDIRIM POLAT
8) CUMALİ YILDIZ
9) İHSAN ÇAÇA

MARDİN

1) MİTHAT SANCAR
2) GÜLSER YILDIRIM
3) EROL DORA
4) MEHMET ALİ ASLAN
5) ENİSE GÜNEYLİ
6) NURULLAH GÖRHAN

MERSİN

1) DENGİR MİR MEHMET FIRAT
2) ÇİLEM KÜÇÜKKELEŞ ÖZ
3) ALİ TANRIVERDİ
4) ÖZLEM ŞEN
5) NURSEL DEMİR
6) MAHMUT KARABULUT
7) HİLAL KARAHAN
8) NAZIM ASLAN
9) MEHMET TAŞÇI
10) ŞİLAN AYDIN ÜZGEÇ
11) MÜSLÜM TANK

MUĞLA

1) HÜRRİYET KARADENİZ
2) MEHMET POLAT
3) NURHAYAT TEKGÜL
4) KAMURAN RESULOĞULLARI
5) AYLA APLEYLA
6) MEHMET EMİN GERS

MUŞ

1) BURCU ÇELİK
2) AHMET YILDIRIM
3) MENSUR IŞIK

NEVŞEHİR

1) METE PAK
2) FUNDA TEMEL
3) BEKİR FUAT AKBAL

NİĞDE

1) CAFER KILIÇ
2) İPEK EKREM

ORDU

1) AHMET CEVAT GÜNEY
2) CAHİT ONGUNYURT
3) GÜNGÖR ATAŞ
4) TURAN BAYRAK
5) GÜVEN ATABEY

OSMANİYE

1) AHMET ŞAKİR
2) YÜKSEL TECİK
3) SİNAN KORKMAZ
4) FATMA SEREZLİ

RİZE

1) NECMETTİN DURMUŞ
2) SELDA KARAFAZLI KURŞUN
3) TURGAY KÖSE
SAKARYA

1) NESLİN GÜMÜŞ
2) CENGİZ TOPBAŞLI
3) LEYLA KIZIL
4) CUMHUR ATAY
5) AYŞEGÜL ALTINTAŞ
6) AYDIN KINAY
7) TÜLAY DEMİRTAŞ

SAMSUN

1) ALP ALTINÖRS
2) MAKBULE EFE BAYSAL
3) İLHAN CÜRE
4) SAİT KOCAMAN
5) AHMET ÇAĞIN
6) EMİNE ÇEPNİ
7) TARIK TOPÇU
8) SALİHA ALACA
9) ERDAL YÜKSEL

SİİRT

1) KADRİ YILDIRIM
2) HATİCE SEVİM TEKİN
3) İSMAİL AYDIN

SİNOP

1) CEMİL YILDIZ
2) AYŞEGÜL KAFKAS

SİVAS

1) DURSUN YILDIZ
2) ŞAHTURNA AĞDAŞAN
3) MEVLÜDE ACAR
4) CEVAT AKTAŞ
5) YAŞAR VURAL

ŞIRNAK

1) FAYSAL SARIYILDIZ
2) LEYLA BİRLİK
3) FERHAT ENCÜ
4) AYCAN İRMEZ

TEKİRDAĞ

1) ERDAL AVCI
2) SEVGİ EVREN
3) SABRİ TOPÇU
4) HİLAL CİVİL
5) ELİF GÜLER
6) LOKMAN TEKİN

TOKAT

1) MURAT TOPRAK
2) BAHAR ÖZER
3) ERKAN KESKİN
4) GÜLCAN GÜMÜŞ

TRABZON

1) HÜSEYİN TAKA
2) MUAMMER CELEP
3) MEHMET MUSTAFA OLCAYTO
4) TURAN ÇAVUŞOĞLU
5) NURETTİN KARADENİZ

URFA

1) OSMAN BAYDEMİR
2) DİLEK ÖCALAN
3) İBRAHİM AYHAN
4) LEYLA GÜVEN
5) ZİYA ÇALIŞKAN
6) YASİN BATAN
7) GÜLCAN AVCI
8) SERHAT DİCLE YÜKSEL
9) HADLE UĞUR
10) RASİM ÇAKMAK
11) YAĞMUR AKAY
12) AYŞE DOĞAN

UŞAK

1) ESENGÜL DEMİR
2) MUSTAFA KIZILDAĞ
3) SEYİTHAN YETKİN

VAN

1) FİGEN YÜKSEKDAĞ
2) LEZGİN BOTAN
3) YURDUSEV ÖZSÖKMENLER
4) ADEM ÖZCANER
5) TUBA HEZER
6) MUSA İTAH
7) REMZİ ÖZGÖKÇE
8) YELİZ YILDIRIM

YALOVA

1) NİZAMETTİN ÖZTÜRK
2) AYNUR ERBAY

YOZGAT

1) ALİ ALBOSTANLI
2) ŞÜKRÜ ALMAZ
3) ÇİĞDEM SARIOĞLU
4) ÖZGÜR ŞEREF

ZONGULDAK

1) ALİ TOPALOĞLU
2) SONGÜL ZÜLEYHA TATLI
3) FAHRİ BOZBAŞ
4) İSMAHAN TOPRAK YAŞAR
5) BEDİRHAN GÜNEŞ

Pasifik Seferi – 6 cesur eylemci Shell’in peşinde

6 cesur Greenpeace eylemcisi, Kuzey Kutbu Kampanyası için Pasifik’te Shell’in devasa petrol arama çıkarma filosunun peşinde.

41.esperanza greenpeace.yesil.gazete
Shell’in Polar Pioneer isimli petrol platformu, önünde de Greenpeace gemisi Esperanza.

 

Greenpeace’in Kuzey Kutbu’nu Kurtar Kampanyasına imza atan yaklaşık 6.800.000 kişinin gözleri, kulakları, kalpleri şu anda Pasifik Okyanus’unda.

Shell, bu yaz (Temmuz-Ekim sonu arası) Alaska açıklarında Chukchi Denizi’nde petrol arama ve çıkarma çalışmalarına başlamak istiyor. ABD hükümetinin 31 Mart 2015’te Shell’e yeşil ışık yakmasıyla, Shell Kuzey Kutbu’nda petrol arama ve çıkarmaya bir adım daha yaklaştı. Shell 100 gün içinde Kuzey Kutbu’nda sondaj yapmaya başlayabilir. Siz bu satırları okurken, Shell Polar Pioneer adında bir petrol platformunu Pasifik Okyanusu’ndan Kuzey Kutbu’na götürüyor.

Ve dünyanın farklı yerlerinden gelen altı cesur gönüllü, Greenpeace gemisi Esperanza’nın güvertesinden Shell’in Kuzey Kutbu’nda kullanmayı planladığı petrol arama ve çıkarma filosunun takip ediyor. Jens, Johno, Miriam, Aliyah ve Zoe 23 Mart’tan bu yana #TheCrossing etiketi ile Twitter’dan izlenimlerini, Pasifik Seferi sayfasında da günlüklerini paylaşıyor.

42.greenpeace-kuzey-kutbu-aktivistleri-yesil-gazete

Bu altı cesur eylemcinin amacı dünyanın dikkatini Shell’in planlarına çekmek ve Kuzey Kutbu’nda petrol arama çıkarmanın ne kadar tehlikeli olduğunu ifşa etmek.

Shell, milyarlarca dolara sahip olduğu için Alaska’da elini kolunu sallayarak petrol çıkarmaya hakkı olduğunu sanıyor. Ancak Kuzey Kutbu’nu kurtarmak isteyen dünyanın dört bir yanından milyonlarca kişinin gücünün de farkında.

Geçtiğimiz hafta Exxon Valdez petrol sızıntısı faciasının 26. yılıydı ve ne yazık ki petrol sektörü hatalarından ders almıyor. Yine geçtiğimiz hafta, Meksika Körfezi’ndeki bir petrol platformunda bir patlamanın ardında bir yangın çıktı. Shell’in 2013’teki son Kuzey Kutbu petrol sondaj çalışmasında, petrol platformu Alaska’da kıyıya oturarak çok büyük bir tehlikeye yol açmıştı. Ve bu Shell’in için bir ilk değildi. Petrol devi şirket, Kuzey Kutbu’nda Chukchi ve Beaufort Denizleri’ndeki petrol çıkarma çalışmalarının her adımında pek çok kaza ve tersliklerle karşılaştı: Petrol platformlarının sahile vurmasından, alev alev yanan motorlara, önemsenmeyen güvenlik önlemlerinden, temel ekipmanın paramparça olmasına kadar her türlü felaketin yaşanması bize Shell’e Kuzey Kutbu’nda petrol arama çalışmaları konusunda güvenemeyeceğimizi gösterdi.

Shell, Kuzey Kutbu’nda petrol çıkarma planlarını uyguladığı takdirde, sormamız gereken soru petrol sızıntı olup olmayacağı değil, petrol sızıntısının ne zaman olacağı. ABD hükümeti Chukchi Denizi’ndeki çıkarılabilir petrolün orada pompalanma ya da üretilmesi halinde büyük bir petrol sızıntı olma ihtimalini %75 olarak verdi ve yine ABD hükümeti tarafından finanse edilen Eylül 2014’te yapılan bir araştırma büyük bir petrol sızıntısına müdahale etme konusunda ciddi soru işaretleri olduğunu gösterdi.[1]

Ve bundan dolayı bu altı cesur eylemci Kuzey Kutbu’nu Kurtar hareketine imza atmış, destek vermiş yaklaşık yedi milyon kişiyi temsilen şu anda Pasifik’te Shell’in filosunun peşinde seyrediyor. Bu takibin nasıl sonuçlanacağını bilmiyoruz, ve sizleri gelişmelerden haberdar etmeye devam edeceğiz. Siz de Pasifik Seferi’ndeki gerçek zamanlı harita ve akıştan onları takip edebilir, ve çevrenizle paylaşarak Shell’in planlarını dünyaya ifşa etmelerine yardımcı olabilirsiniz.

Bu yazı greenpeace.org/ dan alınmıştır

40.Ayşe Bereket

 

Ayşe Bereket
Greenpeace Kuzey Kutbu Kampanya Sorumlusu

Greenpeace, kuzey kutbu için Shell’in petrol platformu üzerinde eylemde

Altı Greenpece eylemcisi, Shell’in Kuzey Kutbu’nda petrol sondajı için Pasifik Okyanusu’nda ilerlemekte olan platformunda eylemde. Şu anda Hawaii’nin 750 mil kuzey batısında bulunan 38 bin tonluk platforma tırmanan eylemciler, Shell’in Kuzey Kutbu’ndaki riskli petrol arama çalışmalarını protesto ediyor.

37

Uluslararası bir ekipten oluşan eylemcilerin, Polar Pioneer adlı platformun altında günlerce kamp kuracak kadar erzakları var. Eylem, www.savethearctic.org/live sitesinden canlı olarak takip edilebiliyor. Eylemciler, Kuzey Kutbu’ndaki tehlikeli petrol arama faaliyetlerine karşı Greenpeace’in başlattığı ‘Kuzey Kutbu’nu Kurtar’ kampanyasına katılan dünya çapında 6,7 milyondan fazla kişinin isimlerinin bulunduğu bir pankart açmayı planlıyor.

35

Geçtiğimiz hafta Amerika Birleşik Devletleri İçişleri Bakanlığı, Shell’in Alaska açıklarındaki Chukchi Denizi’nde petrol sondaj iznini onayladı. Bu da, Shell’in 100 gün içerisinde Kuzey Kutbu’nda sondaj faaliyetlerine başlayabileceği anlamına geliyor.

Greenpeace’in Esperanza gemisinden botlarla hareket ederek Polar Pioneer’ın güvertesinin altında kamp kuran altı eylemci, ABD, Almanya, Yeni Zelanda, Avustralya, İsveç ve Avusturya’dan gelen eylemcilerden oluşuyor. Eylemciler, yanında getirdikleri ekipman sayesinde gerçek zamanlı olarak bütün dünya ile Twitter üzerinden iletişim kurabilecek. Tırmanışçılardan güncelleme almak için @Greenpeace_med hesabını takip edebilirsiniz

Yeşil Gazete olarak, Greenpeace Akdeniz Kuzey Kutbu Kampanyası Sorumlusu Ayşe Bereket ile hem gerçekleşen bu eylem hem de Greenpeace’in Kuzey Kutbu Kampanyası hakkında konuştuk.

Shell’in filosunu Malezya’dan Kuzey Kutbu’na doğru hareket ettiği andan itibaren Esperanza Gemisi ile izlediklerini kaydeden Bereket, dün akşam (6 Mart 2015 Pazartesi) 20:00 sıralarında 6 cesur Greenpeace aktivistinin Shell’in Polar Pioneer (Kutup Öncüsü) petrol rafineri platformuna tırmanış gerçekleştirdiğini belirtti.

Platformun 40. metresinde kamp kuran aktivistlerin amacının Shell’in kuzey kutbunda ki petrol arama ve çıkarma faaliyetlerine dikkat çekmek olduğunu söyleyen Greenpeace Akdeniz Kuzey Kutbu Kampanyası Sorumlusu Ayşe Bereket, “Geçtiğimiz hafta Amerika Birleşik Devletleri İçişleri Bakanlığı, Shell’in Alaska açıklarındaki Chukchi Denizi’nde petrol sondaj iznini onayladı. Bu da, Shell’in 100 gün içerisinde Kuzey Kutbu’nda sondaj faaliyetlerine başlayabileceği anlamına geliyor” şeklinde konuştu.

39

ABD Hükümeti tarafından yapılan resmi bir açıklamada Chukchi denizinde petrol çıkarılırsa kaza riskinin %70 olarak tespit edildiğini de anımsatan Bereket, Shell’in kuzey kutbunda meydana gelmesi sadece bir zaman meselesi olan petrol rafinerisi kazasında bunu temizlene teknolojisinin bulunmadığını da sözlerine ekliyor.

Eylem ile ilgili tüm detayları, aktivistlerin canlı paylaşımlarını savethearctic.org/tr/live/ adresi üzerinden takip etmek mümkün.

(Yeşil Gazete)

Siyaset zor zanaat – Taner Akçam

Altan Tan’ın HDP’den aday gösterilmemesi sosyal medyada epey tartışma yarattı. Kararı doğru bulanlar olduğu gibi, şaşkınlıkla karşılayanlar da oldu. Konu hakkındaki fikriniz ne olursa olsun, bu kararın HDP’nin üzerinde çok konuşulmayan bazı özelliklerini tartışmaya açtığı kesin. Konu basit: demokrasi ve özellikle parti içi demokrasi!

Önce siyasete ilişkin bir iki ufak gözlem: Bana göre, siyasette mutlak doğru yok; doğru, fikrinize göre değişir. Seçim de farklı doğruların yarışmasıdır; herkes kendi doğrusu için oy ister. Olası alternatifler bellidir; bireyler muhasebe yapar ve bir tercihte bulunurlar.

Tercih farkları nedeniyle seçim sonuçlarını önceden bilmek mümkün olmaz ve seçmen tercihlerini etkilemek için, kamuoyu araştırmalarını manipüle etmek de dâhil kıyasıya bir yarış yaşanır.

Sandıktan, hiç beğenmeyeceğimiz, demokrasiye düşmanlık besleyen bir doğrunun çıkması bile olasıdır. Ama orası zaten siyasetin bittiği yerdir.

Siyasetin ikinci tuhaf bir kuralı daha var: insanların parti bağlılıkları ile tek tek bazı konulardaki kişisel tutumları arasındaki fark. Örneğin, HES’lere karşı olabilirsiniz, bu konuda bir oylama yapılsa muhtemel bunların kapanması için oy verirsiniz ama seçimlere gelince HES’leri kuran partiyi tercih edersiniz. Çünkü parti bağlılığınız veya başka öncelikleriniz vb. gibi bir sürü faktör devreye girer.

HDP seçime parti olarak girip, önüne yüzde 10 barajını aşmak hedefini koydu. Bu karar, barajı aşmanın çok riskli olduğu bilerek alındı. Karara karşı çıkanlar, kararın İmralı- Hükümet anlaşması ile alındığını ve amacın AKP’nin Anayasa değişikliğini yapacak bir çoğunlukla Meclis’e girmesini sağlamak olduğunu ileri sürdüler.

Öte taraftan, bu kararın motive edici bir dinamik oluşturduğu da kesin. Birçok kişi ve çevre, HDP’nin Meclis dışı kalmasının yaratacağı olumsuzluklardan hareketle HDP’ye yöneliyor. Partinin, bu risk faktörünü çok iyi kullanarak sürpriz yapması bile mümkün.

Dediğim gibi, siyasetin doğrusu yok, sadece alınan kararın istenen sonucu yaratıp yaratmayacağı önemli. HDP eğer barajın altında kalırsa, AKP’nin ezici çoğunlukla Meclis’e girmesini isteyenler haklı çıkacak; eğer barajı geçerse AKP’nin istediği rejimi getirmesi imkânsız gibi… Gerçi bu durumda bile, Meclis’e girmiş bir HDP’nin, AKP ile anlaşması ve başkanlık sistemine karşı Kürt bölgelerinde kısmi özerklik elde etmesi mümkün! Siyaset böyle bir şey. Öcalan’ın her iki seçenekte de kârlı çıkacağını tahmin etmek zor değil.

HDP’nin aldığı kararın kendi hedeflediği sonucu yaratıp yaratmayacağı tartışması yapılırken bir konu tamamıyla ihmal edildi. Bu karar nasıl alınmıştı?

Benim bildiğim, HDP bu denli riski yüksek bir kararı parti içi demokratik mekanizmaları işleterek almadı. HDP’nin en büyük açmazı da bu.

Çünkü parti esas olarak İmralı ve Kandil’in çizdiği alanda siyaset yapma özgürlüğüne sahip. İradesi esas olarak İmralı ve Kandil tarafından belirleniyor. Bu nedenle, Kandil yöneticilerinin HDP adına, sanki onu temsil ediyorlarmış gibi demeç verdikleri durumlar da sözkonusu.

HDP’de siyaset yapanların bu durumu bilerek siyaset yaptıklarını söyleyebiliriz. Bu kişi ve çevrelerin, eğer PKK taraftarı değillerse, partinin iradesinin esas olarak İmralı ve Kandil tarafından belirlenmesini katlanılabilir bir durum olarak gördükleri kesin. Seçmenler açısından da benzeri bir durum var! Özellikle Batı’da PKK’ya açık tavır alacak birçok kişi HDP’ye oy verecek.

Bu noktada biraz daha ileri gidip, İmralı- Kandil- HDP iç geriliminin ilginç bir dinamizm yarattığını bile ileri sürebilirsiniz.

Altan Tan olayı bu açıdan önemli. Onun aday gösterilmemesi kararı muhtemel yukarılarda alındı. Bu kararı alanlar, kararın HDP’ye yönelen Müslüman oyları nasıl etkileyeceğini de hesap etmiş olmalılar. Eğer Tan önseçim ile liste dışı kalsaydı, ne kararı doğru bulanlar ne de karşı çıkanlar zorlanacaktı.

HDP adayları demokratik mekanizmalarla seçilmiyor; atanıyorlar. Ancak ve ancak İmralı ve Kandil’in onay verdikleri aday gösterilebilecek! Aday atamak anti-demokratik bir yöntem! Parti içi demokrasisi olmayan bir partinin, ne kadar demokrasi savaşçısı olabileceği ciddi bir soru!

Ama dediğim gibi HDP etrafında toplananlar açısından bu şimdilik ikincil bir sorun. Parti içi demokrasi acaba ne kadar ikincil plana atılabilecek bir tercih?

Bu yazı taraf.com.tr/ den alınmıştır

33.Taner Akçam

 

Taner Akçam

[email protected]