Ana Sayfa Blog Sayfa 2079

Twitter, AKP gençlik kollarıyla ilişkili 7 bin 340 hesabı kapattığını duyurdu

Sosyal medya platformu Twitter, Türkiye’den Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) gençlik kolları ile bağlantılı olduğunu tespit ettikleri 7 bin 340 hesabı manipülasyonu engelleme politikalarını ihlal ettikleri gerekçesiyle kapattığını açıkladı.

Twitter tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’nin yanı sıra Çin ve Rusya’dan da “devlet bağlantılı bilgi yayma faaliyetlerine” karıştığı gerekçesiyle toplam 32 bin 242 hesabın platformdan çıkartıldığı belirtildi.

‘Hesaplar 2020 başında tespit edildi’

Platform, hesapların tespit edilmesine yönelik araştırmayı Avustralya Strateji Politikaları Enstitüsü (ASPI) ve Stanford İnternet Gözlemevi (SIO) ile birlikte yaptığını aktardı.

Açıklamada, “esas olarak Türkiye içerisindeki kullanıcıları hedef alan, koordineli bir şekilde sahte faaliyetlerde bulunan kullanıcıların oluşturduğu ağın” 2020 yılı başlarında tespit edildiği ifade edildi.

‘Siyasi söylemlerin yayılması için kullanıldı’

Twitter, “Bu ağın teknik göstergeleri ve hesapların davranışlarına dayanarak yaptığımız analizlerde, sahte ve ele geçirilmiş hesapların, AK Parti yanlısı siyasi söylemlerin yayılması için kullanıldığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan‘a güçlü destek verdiği görülmüştür. Bugün 7 bin 340 hesabı arşivlerde ifşa ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Mayıs 2020 itibarıyla Türkiye’de hükümetle ilişkili olduğu iddia edilen 7 bin 340 hesabın, 5 GB’lık tweet arşivi ve 821 GB’lık medya arşivi kamuya açıklandı.

Türkiye’de koronavirüs: 987 yeni vaka, 17 kişi hayatını kaybetti

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de koronavirüs nedeniyle son 24 saatte 17 kişinin daha hayatını kaybettiğini, 987 yeni vaka tespit edildiğini açıkladı. Böylece toplam ölü sayısı 4 bin 763’e, toplam vaka sayısı 174 bin 23’e yükseldi.
 
Bakan Koca’nın paylaşımı şöyle:
 

Test sayısında 2,5 Milyona ulaştık. Şimdiye kadarki vakaların %85’i iyileşti. Yeni iyileşen vaka sayısıyla yeni tanı konan vaka sayısı birbirine yakın. Virüs gücünü hatalı iyimserlikten alıyor. “Virüsün etkisi azaldı” yanılgısı ile tedbirleri terk etmeyin”

Türkiye’de ilk koronavirüs vakası 11 Mart’ta tespit edildi. O günden bu yana vaka ve ölüm sayıları şöyle: 

11 Mart: 1 vaka
13 Mart: 3 vaka
14 Mart: 6 vaka
15 Mart: 18 vaka
16 Mart: 29 vaka
17 Mart: 51 vaka, 1 ölüm
18 Mart: 93 vaka, 1 ölüm
19 Mart: 168 vaka, 2 ölüm (1.981 test)
20 Mart: 311 vaka, 5 ölüm (3.656 test)
21 Mart: 277 vaka, 12 ölüm (2.953 test)
22 Mart: 289 vaka, 9 ölüm
23 Mart: 293 vaka, 7 ölüm (3.672 test)
24 Mart: 343 vaka, 7 ölüm (3.952 test)
25 Mart: 561 vaka, 15 ölüm (5.035 test)
26 Mart: 1196 vaka, 16 ölüm (7.286 test)
27 Mart: 2069 vaka, 17 ölüm (7.533 test)
28 Mart: 1704 vaka, 16 ölüm (7.641 test)
29 Mart: 1815 vaka, 23 ölüm (9.982 test)
30 Mart: 1610 vaka, 37 ölüm (11.535 test)
31 Mart: 2704 vaka, 46 ölüm (15.422 test)

1 Nisan: 2148 vaka, 63 ölüm (14.396 test)
2 Nisan: 2456 vaka, 79 ölüm (18.757 test)
3 Nisan: 2786 vaka, 69 ölüm (16.160 test)
4 Nisan: 3012 vaka, 76 ölüm (19.664 test)
5 Nisan: 3015 vaka, 73 ölüm (20.065 test)
6 Nisan: 3148 vaka, 75 ölüm (21.400 test)
7 Nisan: 3892 vaka, 76 ölüm (20.023 test)
8 Nisan: 4117 vaka, 87 ölüm (24.900 test)
9 Nisan: 4056 vaka, 96 ölüm (28.578 test)
10 Nisan: 4747 vaka, 98 ölüm (30.864 test)
11 Nisan: 5138 vaka, 95 ölüm (33.170 test)
12 Nisan: 4789 vaka, 97 ölüm (35.720 test)
13 Nisan: 4093 vaka, 98 ölüm (34.456 test)
14 Nisan: 4062 vaka, 107 ölüm (33.070 test)
15 Nisan: 4281 vaka, 115 ölüm (34.090 test)
16 Nisan: 4801 vaka, 125 ölüm (40.427 test)
17 Nisan: 4353 vaka, 126 ölüm (40.270 test)
18 Nisan: 3783 vaka, 121 ölüm (40.520 test)
19 Nisan: 3977 vaka, 127 ölüm (35.344 test)
20 Nisan: 4674 vaka, 123 ölüm (39.703 test)
21 Nisan: 4611 vaka, 119 ölüm (39.429 test)
22 Nisan: 3083 vaka, 117 ölüm (37.535 test)
23 Nisan: 3116 vaka, 115 ölüm (40.962 test)
24 Nisan: 3122 vaka, 109 ölüm (38.351 test)
25 Nisan: 2861 vaka, 106 ölüm (38.308 test)
26 Nisan: 2357 vaka, 99 ölüm (30.177 test)
27 Nisan: 2131 vaka, 95 ölüm (20.143 test)
28 Nisan: 2392 vaka, 92 ölüm (29.230 test)
29 Nisan: 2936 vaka, 89 ölüm (43.498 test)
30 Nisan: 2615 vaka, 93 ölüm (42.004 test)

1 Mayıs: 2188 vaka, 84 ölüm (41.431 test)
2 Mayıs: 1983 vaka, 78 ölüm (36.318 test)
3 Mayıs: 1670 vaka, 61 ölüm (24.001 test)
4 Mayıs: 1614 vaka, 64 ölüm (35.771 test)
5 Mayıs: 1832 vaka, 59 ölüm (33.283 test)
6 Mayıs: 2253 vaka, 64 ölüm (30.303 test)
7 Mayıs: 1977 vaka, 57 ölüm (30.395 test)
8 Mayıs: 1848 vaka, 48 ölüm (33.687 test)
9 Mayıs: 1546 vaka, 50 ölüm (35. 605 test)
10 Mayıs: 1152 vaka, 47 ölüm (36.187 test)
11 Mayıs: 1114 vaka, 55 ölüm (32.722 test)
12 Mayıs: 1704 vaka, 53 ölüm (37.351 test)
13 Mayıs: 1639 vaka, 58 ölüm (33.332 test)
14 Mayıs: 1635 vaka, 55 ölüm (34.821 test)
15 Mayıs: 1708 vaka, 48 ölüm (38.565 test)
16 Mayıs: 1610 vaka, 41 ölüm (42.236 test)
17 Mayıs: 1368 vaka, 44 ölüm (35.369 test)
18 Mayıs: 1158 vaka, 33 ölüm (25.141 test)
19 Mayıs: 1022 vaka, 28 ölüm (25.382 test)
20 Mayıs: 972 vaka, 22 ölüm (20.838 test)
21 Mayıs: 961 vaka, 27 ölüm (33.633 test)
22 Mayıs: 961 vaka, 27 ölüm (37.507 test)
23 Mayıs: 1186 vaka, 32 ölüm (40 .178 test)
24 Mayıs: 1141 vaka, 32 ölüm (24.589 test)
25 Mayıs: 987 vaka, 29 ölüm (21.492 test)
26 Mayıs: 948 vaka, 28 ölüm (19.853 test)
27 Mayıs: 1035 vaka, 34 ölüm (21.043 test)
28 Mayıs: 1182 vaka, 30 ölüm (33.559 test)
29 Mayıs: 1141 vaka, 28 ölüm (36.155 test)
30 Mayıs: 983 vaka, 26 ölüm (39.230 test)
31 Mayıs: 839 vaka 25 ölüm (35.600 test)

1 Haziran: 827 vaka, 23 ölüm (31.525 test)
2 Haziran: 786 vaka, 22 ölüm (32.325 test)
3 Haziran: 867 vaka, 24 ölüm (52.305 test)
4 Haziran: 988 vaka, 21 ölüm (54.234 test)
5 Haziran: 930 vaka, 18 ölüm (57.829 test)
6 Haziran: 878 vaka, 21 ölüm (35.846 test)
7 Haziran: 914 vaka, 23 ölüm (35.335 test)
8 Haziran: 989 vaka, 19 ölüm (39.361 test)
9 Haziran: 993 vaka, 18 ölüm (37.225 test)
10 Haziran: 922 vaka, 22 ölüm (36.521 test)
11 Haziran: 987 vaka, 17 ölüm (49.190 test)

Batı kolonyal tarihiyle hesaplaşıyor: Sömürgecilerin heykelleri hedefte

Irkçı polis cinayetine kurban giden siyah ABD vatandaşı George Floyd’un ardından sömürgeci ve köle tacirlerinin heykellerine karşı başlatılan protestolar Belçika‘yı da etkisi altına aldı.

Ülkede milyonlarca Afrikalı’nın ölümünden sorumlu olan Kral 2. Leopold’ün Anvers şehrindeki heykeli saldırıya uğradı. Heykelin restore edilmek üzere Middelheim Müzesi deposuna kaldırıldığı ve daha sonra müzede sergileneceği bildirildi.

2’nci Leopold’un başkent Brüksel’deki Kraliyet Sarayı yakınlarında bulunan bir diğer heykelinin üzerine ise, “Katil”, “Özür dileriz”, “Bu adam 15 milyon kişiyi katletti” ve “Black Lives Matter” (Siyahların hayatı değerlidir) yazıldı. Ülkede ayrıca, 2. Leopold heykellerinin sokaklardan kaldırılması için kampanya yürütülüyor.

Belçika tahtına 30 yaşında oturan ve “sömürgeci kral” olarak anılan 2’nci Leopold, milyonlarca Kongolu’nun ölümünden sorumlu tutuluyor. Kongo’ya “Kongo Özgür Devleti” adını vererek burayı satın alan Leopold, 1980’lerin ortalarından 1908’e kadar bölgeyi sömürge olarak yönetti. Yönetiminde bölgenin yerlileri köle olarak çalıştırıldı ve insanlık dışı muamelelere maruz kaldı.

ABD’de Kolomb hedefte

Heykellere yönelik eylemler ABD‘de de hız kesmeden devam ediyor.Virginia eyaletine bağlı Richmond kentinde geçen çarşamba Konfederasyon Başkanı Jefferson Davis‘in heykeli yıkıldı.

Aynı gün Virginia‘da, Amerika’yı “keşfeden” Kristof Kolomb’un heykeli kaidesinden indirildikten sonra yıkılarak göle atıldı. Massachussets eyaletine bağlı Boston kentinde de, Kolomb’un bir başka heykelinin “başı kesildi”.

Floyd’un öldürüldüğü Minnesota‘daki üç metrelik bronz Kolomb heykeli de protestolardan nasibini aldı. Boston ve Miami‘de de Kolomb heykellerine saldırılar devam etti.

Kristof Kolomb, Katolik İspanyol krallarının mali desteğiyle 15. yüzyılın sonları ve 16. yüzyılın başlarında Karayipler, Orta Amerika ve Güney Amerika‘ya dört sefer düzenlemiş ve “Yeni Dünya” olarak bilinen kıtada Avrupa sömürgeciliğini başlatmıştı.

Yurtdışından gelecek Türkiyelilere gözetim uygulaması kalktı

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı (YTB) Abdullah Eren, yurt dışında yaşayan ve tatillerini ana vatanlarında geçirmek isteyen vatandaşlar için uygulanan 14 gün evde gözetim kuralının kalktığını açıkladı.

YTB’den yapılan açıklamaya göre, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını kapsamında, sınır kapılarında ve yurt dışından gelen vatandaşlar için uygulanan sıkı tedbirler, normalleşme adımlarıyla kaldırılmaya başlandı.

Açıklamada, bu kapsamda her yıl yaz aylarında Avrupa ülkelerinden kara yoluyla Türkiye’ye gelen yurt dışındaki Türklerin kullandığı transit geçişlerin açıldığı, vatandaşların izin dönemlerini ve seyahatlerini rahat yapmaları için birtakım çalışmaların da hayata geçirilmeye başlandığı belirtildi.  

‘Memleket yoluna düşen vatandaşların yanındayız’

Açıklamada görüşlerine yer verilen YTB Başkanı Eren, yaz aylarında memleket yoluna düşen vatandaşların Türkiye’ye geliş gidişlerindeki ihtiyaçlarını gidermek ve daha rahat seyahat etmelerini sağlamak için YTB tarafından başlatılan “Sıla Yolu Projesi”nin bu yıl yine gerçekleştirileceğini söyledi: 

“Bu yaz Türkiye’ye gelecek yurt dışındaki vatandaşlarımız için izin sürelerini kısmayacak bir uygulama olacağını söylemiş, bu hafta Kapıkule’de mevcut uygulamaları da incelemiştik. Bu kapsamda, ’14 Gün Evde Gözetim Uygulaması’ kalktı. Bu yıl da yaz izin döneminde YTB olarak Memleket Yolu’na düşen vatandaşlarımızın yanında olacağız.”

Koronavirüsün okyanuslara faturası: Maskelerin sayısı denizanalarınınkiyle yarışıyor

Çevre aktivistleri, koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında kullanılan malzemelerin okyanuslarda yol açacağı kirliliğin boyutlarıyla ilgili olarak uyarıyor. Aktivistlere göre, plastik atıklar nedeniyle uzun zamandır tehdit altında olan denizaltı yaşamı, koronavirüs salgını dolayısıyla tek kullanımlık maskelerin ve eldivenlerin yaygınlaşmasıyla birlikte, daha büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. Öyle ki, denizaltındaki maskelerin sayısı denizanalarınınkiyle yarışır durumda.

Guardian’dan Ashifa Kassam‘ın aktardığına göre,  d’Azur kıyısı boyunca denizdeki çöpleri toplayan Fransız Temiz Deniz Operasyonu (OMP) aktivistleri, geçen ay sonundan bu yana, kıyıların ve denizin kullanılmış maskelerle ve diğer atıklarla dolduğunu anlattı. 

OMP’den dalgıç Joffrey Peltier‘ın “Covid atıkları” olarak nitelendirdiği çöpler arasında en başta eldivenler, maskeler ve el dezenfektanları geliyor. Peltier’e göre, bu atıkların sayısı “olağanüstü fazla”. Dünyanın dört bir yanından milyonlarca insanın söz konusu ürünleri kullandığını vurgulayan Peltier, bu durumun sonuçlarının korkunç boyutlara varabileceği görüşünde.

OMP’den bir diğer isim olan Laurent Lombard ise yalnızca Fransa‘da yetkililerin milyarlarca maske sipariş ettiğinin altını çiziyor.

‘Tek yol plastik değil’

Grup, denizaltında çekmiş oldukları, kirliliğin boyutlarını gösteren videoları sosyal medya üzerinden paylaşıyor. Aktivistlerin umudu, bu görüntülerin insanları, tekrar kullanılabilir maskeler almaya ve eldiven kullanmak yerine sık sık el yıkamaya teşvik etmesi yönünde. Peltier grubun mesajını “Tüm alternatifleriyle birlikte düşünüldüğünde, plastik, koronavirüsten korunmanın tek yolu değil” diyerek özetliyor.

Çevre savunucuları, plastik atıkların denizleri ve okyanusları nasıl kirlettiğiyle ilgili uyarılarını yıllardan beri yineliyor. Birleşmiş Milletler 2018 tahminlerine göre okyanuslara her yıl 13 milyon ton plastik atık dökülüyor. Akdeniz’de bu oran yıllık yaklaşık olarak 570 bin ton civarında; bu ise ortalama her dakikada bir, 33 bin 800 plastik şişenin denize atılması demek.

ABD’de Covid-19 vaka sayısı 2 milyonu geçti, Güney Amerika’da can kaybı artıyor

Amerika Birleşik Devletleri’nde Covid-19’a yakalanan kişi sayısının  2 milyon 66 bini geçtiği açıklandı. Salgının başlangıcından bu yana hayatını kaybedenlerin sayısı ise 115 bin 137’ye ulaştı. 

VOA‘nın aktardığına göre, ülkede son günlerde vaka sayılarının yeniden yükselişe geçtiği gözleniyor. Uzmanlar, bunu, polisin siyahlara karşı ırkçı davranışlarını protesto eden kalabalık grupların biraraya gelmiş olmasına bağlıyor. Yaklaşık iki haftadır devam eden gösteriler nedeniyle önümüzdeki günlerde vaka sayılarında daha da yüksek artışlar görülmesinin beklendiği ifade ediliyor.

Amerika’da ilk vaka Ocak ayında görülmüş, 1 milyon vakaya da 28 Nisan tarihinde ulaşılmıştı.  Dünya Sağlık Örgütü, normalleşme için yeni vaka oranının en az 14 gün boyunca yüzde 5’in altında kalması tavsiyesinde bulunuyor. Ancak Başkan Donald Trump’ın da destek vermesiyle pek çok eyalette normalleşme başlamış durumda. 

Kıtada 70 bin kişi öldü, Brezilya’da 772 bin vaka 

ABD’nin ardından en çok vakanın görüldüğü ikinci ülke olan Brezilya’da ise vaka sayısı 772.416’ya çıktı. Brezilya Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ülkede Covid-19 kaynaklı ölümlerin sayısı son 24 saatte 1274 artarak 39 bin 680’e yükseldi.

Reuters, Güney Amerika’da Covid-19’a bağlı sebeplerle yaşamını yitirenlerin sayısının toplamda 70 bini geçtiğini duyurdu.

Resmi verilere göre Güney Amerika’da toplam 1.45 milyon enfekte kişi var. Özellikle Peru, Şili ve Kolombiya’da da artışın dikkat çekici olduğu belirtiliyor. 

Meksika’da bir günde 708 ölüm, 5 bine yakın vaka

Kuzey Amerika’nın en büyük ikinci ülkesi Meksika’da günlük vaka sayısı tavan yaptı. Meksika Sağlık Bakanlığı son 24 saat içerisinde 708 insanın öldüğünü açıklarken 4.883 kişide de koronavirüs tespit edildiğini duyurdu. 

Ülke tarihindeki en yüksek vaka oranı olarak kayıtlara geçen bu gelişme ile birlikte Meksika’daki toplam enfeksiyonlu kişi sayısı 129.184’e çıkarken, toplam ölüm sayısı da 15.357’ye yükseldi. 

Gazetecilerin tutuklanmasına, medyaya yönelik baskılara karşı #Susmayacağız

Tutuklu gazetecileri unutturmamak ve halkın haber alma hakkını savunmak için bir araya gelen gazetecilerin oluşturduğu Haberin Var Mı İnisiyatifi bugün saat 15.30’da sosyal medya üzerinden düzenledikleri kampanyaya destek çağrısı yaptı.

Halka gerçekleri ulaştırmanın gayesindeki gazetecilerin yıllardır büyük baskı altında olduğunu belirten inisiyatif, medyaya yönelik baskı ve ihlalleri protesto etmek isteyenleri #Susmayacağız etiketi üzerinden paylaşım yapmaya davet etti.

‘Gazetecilere cevap hakkı bırakılmıyor’

Yapılan çağrıda “Bir haber yaptığı için gazetecinin kapısını sabaha karşı polis çalıyor, hakimler tutuklama kararları veriyor. Yandaş medyada iftira dolu karalama kampanyaları sürerken dört duvar arasında hapsedilen gazetecilerin cevap hakkı yok” denildi.

Tutuklu gazetecilerin hatırlatıldığı açıklamada “Bir MİT haberi gerekçe gösterilerek tutuklanan Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Hülya Kılınç, Murat Ağırel, Aydın Keser ve Ferhat Çelik 98 gündür Silivri Cezaevi’nde tecrit altında. Son olarak Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel gözaltına alındı. Geçmişteki kumpas davalarındaki yöntemlerle gazeteciler susturulmaya, hakikat yok edilmeye çalışılıyor” ifadeleri kullanıldı.

Basın, ifade ve düşünce özgürlüğüne yönelik bu saldırılara karşı sessiz kalmayacağını belirten oluşum, “Haberin Var Mı İnsiyatifi olarak bu gün saat 15.30’da #Susmayacağız etiketiyle bir sosyal medya kampanyası düzenleyeceğiz. Desteğinizi bekliyoruz” çağrısında bulundu.

Floyd’un ölümüne yol açan polislerden biri serbest

‘Emirlere uymuş’

Lane’in avukatı Earl Gray, müvekkilinin cinayet sırasında devriye görevindeki dördüncü günü olduğunu, aslında Floyd’a yardım etmeye çalıştığını ama kendisini eğitmekle sorumlu polis Derek Chauvin’in emirlerine de uymak zorunda kaldığını savundu.

37 yaşındaki Lane, Floyd’un 25 Mayıs’taki ölümünden dolayı, “yardım ve yataklık”tan suçlanan üç polisten biri. Floyd’un boynuna dakikalar boyu diziyle bastıran Derek Chavin ise davada ikinci dereceden cinayetle suçlanacak. Polislerin hepsi Minneapolis Emniyeti’nden kovulmuş durumda.

Chauvin için 1.25 milyon dolar kefalet belirlenirken, diğer iki polis olan Tou Thao ve J. Alexander Kueng’in kefaletleri 750 bin dolarda tutulmuştu. 

ABD Dini Özgürlükler Raporu: Ayasofya’ya yönelik tehditler dini özgürlükleri kısıtlıyor

ABD Dışişleri Bakanlığı, birçok ülkedeki dini kısıtlamalar ve azınlıkların durumunu değerlendirdiği Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu‘nun (USCIRF) güncellenmiş son halinde, Türkiye’de dini özgürlüklere yönelik müdahaleleri dahil etti.

Euronews’ten Kerem Congar’ın haberine göre raporda Ayasofya ve Kariya müzelerinin statüsünün değiştirilmesine yönelik tartışmalar ile ülkedeki en büyük dini azınlık olan Alevilerin resmi olarak tanınmaması “endişe verici” olarak yorumlandı.

‘Ayasofya’yı camiye dönüştürme çağrısı yapıyor’

Raporda, “Erdoğan, İstanbul’da Türkiye’nin ilk Süryani kilisesi olduğu belirtilen ibadethanenin temel atma törenine katıldı. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan diğer yandan, tarihi Ortodoks Bazilikası olan ve 1935 yılından bu yana müze statüsünde olan Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi yönünde birçok kez çağrıda bulundu.” ifadelerine yer verildi.

Azınlıklara yönelik saldırılar

Raporda ayrıca Yahudi karşıtlığı ve düşmanlığıyla alakalı söylemlere dikkat çekilirken, dine ve kutsal değerlere hakaret etme ile zorunlu askerlik yasasında bir alternatif bulması, vicdani redde izin vermesi gerektiğinin altı çizildi.

USCIRF’nin üzerinde durduğu bir diğer konuysa, Türkiye’de yaşayan Rum, Ermeni ve Süryani azınlıklara ait birçok sorunun devam ettiği ve bu azınlıklara ait birçok tarihi sit alanı ve mezarlıkların tahrip edildiği bilgisi oldu.

Erdoğan’a kınama

Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’nun daha önce yayımlanan raporunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ayasofya Müzesi’ni yeniden camiye çevrilmesiyle ilgili sözleri sebebiyle bir kınama metni yayımlanmıştı.

Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Dini Özgürlükler Özel Temsilcisi Sam Brownback‘in sunumunu yaptığı Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’nda, yaklaşık 200 ülkedeki dini azınlıklara yapılan kısıtlamalar ele alınmıştı.

Raporda Türkiye’de son günlerde Ayasofya’nın statüsünün değiştirilmesi yönündeki tartışmalara da değinilirken, “Aya Sofya Müslümanlar ve Hristiyanlar açısından tarihi ve manevi büyük bir değere sahiptir. Bu yapının müze statüsü korunmalıdır” denilmişti.

UNESCO: Ayasofya’nın statüsünü değiştirmek için onayımız gerekli

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ayasofya ile ilgili sarf ettiği sözlere Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO’dan da bir cevap gelmişti. Yetkililer, Ayasofya’nın müze statüsünün değiştirilebilmesi için UNESCO’nun izninin gerektiğini açıklamıştı.

DSÖ ‘asemptomatik vaka’ açıklamasını geri çekti

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), pozitif olmalarına rağmen hiç belirti göstermeyen (asemptomatik) koronavirüs hastalarının Covid-19’u nadiren bulaştırdığına dair açıklamasını geri çekti. Kurumun koronavirüsle  mücadeledeki en etkili yetkililerinden epidemiyolog Maria Van Kerkhove, “Henüz bu sorunun yanıtını bilmiyoruz” dedi.

Van Kerkhove önceki gün düzenlediği basın toplantısında, hastalık boyunca hiç belirti göstermeyen kişilerin virüsü ‘çok nadir’ bulaştırdığını söylemişti. Ancak dünya çapında özellikle asemptomatik vakalar yüzünden alınan tedbirler sonrasında gelen bu açıklama bilim dünyasında tepki çekmişti.

‘Hala çok karmaşık bir soru’

Van Kerkhove son açıklamasında, basın toplantısı sırasında gelen bir soruya yanıtında yanlış anlaşıldığını söyledi. Asemptomatik bulaşın hâlâ ‘karmaşık’ bir soru olduğunu ve birçok şeyin henüz bilinmediğini belirten DSÖ yetkilisi, “Basın toplantısında bir soruya yanıt veriyordum DSÖ’nün bir politikasını açıklamıyordum. Sadece bildiklerimizi aktarmaya çalışıyordum. Ve bu sırada ‘çok nadir’ ifadelerini kullandım. Küresel çapta asemptomatik bulaşın çok nadir olduğunu dile getirmek bir yanlış anlaşılma. Küçük çaplı araştırmalardan söz ediyordum” dedi.

Van Kerkhove’nin açıklaması, ABD’de salgın yönetiminden sorumlu en yetkili isim olan Dr. Anthony Fauci ve Harvard Üniversitesi‘nden uzmanlar dahil, dünya çapında birçok bilim insanının tepkisini çekmişti