Ana Sayfa Blog Sayfa 1334

Tarkan’dan direnişçi Akbelen köylülerine destek: Rahat bırakın doğayı

Sanatçı Tarkan, Muğla İkizköy’deki Akbelen Ormanı’nda, maden açmak için yapılmak istenen ağaç kıyımına karşı nöbet tutan köylülere yönelik jandarma müdahalesine  tepki gösterdi.

Müdahaleyi ve halkın direnişini konu alan bir videoyu sosyal medya hesabından yayınlayan Tarkan, şunları yazdı:

“Rant peşindeki doğa katliamcıları iklim krizinin uyarılarını ciddiye almıyor ve ormanlarımızı yok etmeye devam ediyor. Ülkemizin dört bir yanında ormanlarımız katlediliyor. Rahat bırakın doğayı artık. Uyanın artık.”

“Akbelen Ormanı’nı terk etmiyoruz” diyen Tarkan, direnişe destek verilmesi için başlatılan imza kampanyasını da paylaştı.

Şule Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım hakkında uzaklaştırma kararı

Şule Çet cinayeti dosyası başta olmak üzere öldürülen ve şiddet gören kadınların bazı davalarına bakan Avukat Umur Yıldırım hakkında eski kız arkadaşını darp ettiği iddiasıyla başlatılan soruşturma sonucunda uzaklaştırma kararı verildi.

Stajyer avukat olan P.S., bir süre önce ayrıldıkları Yıldırım’ın kendisini darp ettiğini belirterek şikâyetçi olmuştu. Olayla ilgili olarak poliste ifade vermeyen Yıldırım, savcılıkta ifade vereceğini bildirmişti.

Tanık olarak ifade veren ortak arkadaşları ise ifadelerinde Yıldırım’ın, P.S.’yi darp ettiğini doğrulamıştı.

Cinsel tacizle suçlanan New York Valisi Cuomo istifa etti

Amerika Birleşik Devletleri’nin New York Valisi Andrew Cuomo, danışmanları, asistanı ve bir gazeteciye yönelik cinsel taciz suçlamalarına karşı uzun süre direndikten sonra istifasını açıkladı.

Cuomo’nun baş yardımcısı Melissa DeRosa da dün istifa ettiğini duyurmuştu.

Eski danışmanı Lindsey Boylan, 24 Şubat’ta Medium isimli sitede valinin 2018 yılında kendisine cinsel tacizde bulunduğunu açıklamış, ardından New York Times‘a konuşan eski danışmanlarından Charlotte Bennett da valinin sözlü olarak cinsel tacizine maruz kaldığını, fotoğrafçı Anna Ruch ise yine aynı gazeteye 2019’daki bir düğünde valinin kendisinini taciz ettiğini anlatmıştı.

Tacizi reddetti, kadınlardan özür diledi

Coumo hakkında yürütülen dört aylık soruşturma sonucunda 3 Ağustos’ta Başsavcı, valinin birden fazla kadını taciz ettiği sonucuna ulaştıklarını duyurdu. Vali, taciz iddialarını uzun süre tv programlarına da çıkarak reddetti ancak ABD Başkanı Joe Biden ve ABD Senatosu ile Temsilciler Meclisi, istifa etmesi gerektiği yönünde çağrılarda bulundu.

New York Valisi Andrew Cuomo, bu gelişmeler sonucunda istifa kararı aldığını açıkladı. Konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen eski Vali,  toplantıda  New York Başsavcısı Letitia James‘ın raporunda ciddi hatalar olduğunu öne sürdü; “Uygunsuz davrandığımı iddia etmek ile cinsel taciz sonucuna varmak farklı şeylerdir” dedi.

Sözlerinin, 11 kadını derinden yaraladığını reddetmek anlamına gelmediğini söyleyen Cuomo, kadınlardan özür de diledi.

New York’a ilk kadın vali geliyor

Eski valinin yerine Kathy Hochul atandı. Hochul, New York’un ilk kadın valisi olacak.

Cuomo’nun istifasının ardından Twitter hesabından açıklama yapan 62 yaşındaki Hochul, “Vali Cuomo’nun istifa kararına katılıyorum. En doğrusu ve New Yorklular için en iyisi bu. Yönetimin tüm seviyelerinde görev yapmış ve validen sonra en kıdemli kişi olarak New York’un 57’nci valiliği görevine hazırım” mesajı verdi.

New York Times’ın bir üst düzey yetkiliye dayandırdığı habere göre, Hochul 2014’ten beri Vali’nin ekibinde görev yapmasına rağmen Cuomo’ya yakın bir isim değil ve şubattan beri kendisiyle görüşmüyor.

Hornet, App Store’dan da kaldırıldı: ‘LGBTİ+’lara iletişim hakkı dahi çok görülüyor’

Lubunya tanışma ve partnerlik ağı Hornet, App Store‘dan da kaldırıldı. Uygulamanın internet sitesine erişim 6 Ağustos 2020 tarihli Ankara 8’inci Sulh Ceza Hakimliği’nin kararıyla daha önce engellenmişti.

Uygulamanın internet sitesini ziyaret eden kullanıcılar “5651 sayılı Kanun uyarınca Erişim Sağlayıcıları Birliği tarafından erişime engellenmiştir” uyarısıyla karşılaşıyor.

‘Mahkeme kararı sonucunda’

Kaos GL’nin aktardığına göre Hornet, Apple kullanıcılarına attığı mesajda aplikasyonun “Türk mahkemelerinin kararı sonucunda” Apple tarafından kaldırıldığını söyledi.

Hornet, aplikasyonun yeniden App Store’a eklenmesi için Türkiye mahkemeleri ve Apple ile görüşmelerinin sürdüğü belirtilen açıklamada bu sürede kullanıcılar eğer aplikasyonu telefonlarından silerse yeniden yükleyemeyecekleri belirtildi.

Yıldız Tar: Ayrımcı bir sansürle karşı karşıyayız

Söz konusu yasağı Yeşil Gazete’ye yorumlayan Kaos GL Medya ve İletişim Program Koordinatörü Yıldız Tar,Bu tabii ki sokakta gökkuşağı bayrağını kriminalize etmenin, bayrak taşıyanlara saldırılmasınının dijital alana yansıması. Açık, ayrımcı bir sansürle karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

İnternet ortamında LGBTİ+’larin birbirleriyle tanışabildiği uygulamaların engellenmesinin sistematik bi politikayı gönderdiğini belirten Tar, bunun iletişim hakkına bir müdahale olduğunu söyledi.

‘İletişim hakkı dahi çok görülüyor’

“Bunun, WhatsApp uygulamasının engellenmesinden ne farkı var?” diye soran Yıldız Tar, “Onun kadar absürt bir şey. Söz konusu LGBTİ+ olduğunda iletişim hakkı dahi çok görülüyor” dedi.

Yıldız Tar, daha önce de tanışma ve partnerlik uygulaması Grindr’a erişimin Ağustos 2013’te engellendiğini ve Kaos GL olarak bu engeli yargıya taşıdıklarını hatırlattı.

Yapılan itiraz başvurusu Şubat 2014 tarihinde İstanbul Anadolu 3’üncü Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedilmişti. Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşınan dava hala sonuçlanmayı bekliyor.

Prof. Dr. Akdeniz: Dosya AYM’de bekliyor

Bilişim Hukuk Uzmanı Prof. Dr. Yaman Akdeniz ise Hornet’in internet sitesinin yasaklanmasına ilişkin kararı geçtiğimiz yıl yargıya taşıdıklarını, mahkeme tarafından reddedilince de AYM’ye başvurduklarını belirtti. Akdeniz, “Uzun bir süredir dosyadan herhangi bir haber yok” ifadelerini kullandı.

Bir uygulamanın engellenmesinin mümkün olmadığını belirten Akdeniz, “Bu bir yıllık süreçte ne yaşandı onu bilmiyoruz. Yetkililerin Apple ile konuşarak uygulamayı kaldırmalarını istediğini düşünüyoruz ancak uygulama Google Store’da hala duruyor. Google neden kaldırmadı, onu da bilmiyoruz. Büyük ihtimal altı ayda bir yayınlanan şeffaflık raporunda bu durum açıklanacaktır diye düşünüyoruz” bilgilerini paylaştı.

‘Özel hayatın gizliliğinin de ihlali’

Uygulamanın kendisinin bir suç oluşturamayacağını belirten Prof. Dr. Akdeniz, “Her uygulamanın kullanımına ilişkin bir soruşturma açılabilir ancak uygulamanın tamamı hedef alınamaz” dedi.

Hornet’in bir sosyal medya platformu olduğunu ve ağırlıklı olarak LGBTİ+’lar tarafından kullanıldığını dile getiren Akdeniz, “Sadece ifade özgürlüğünün değil özel hayatın gizliliğinin de ihlali söz konusu” dedi.

Uygulamanın kaldırılmasının geçmişte ve gelecekteki tüm içeriklerin engellenmesi anlamına geldiğini belirten Akdeniz, “Bu bir sansür” ifadelerine yer verdi.

 

Şili’de iklim krizi: Kuraklık ülkeyi kırıp geçiriyor

Facebook, aşı karşıtlığı yapan bazı hesapları kapattığını duyurdu

Sosyal medya platformu Facebook, aşı karşıtı bilgilerin yayıldığı bir kampanyaya dahil olan yüzlerce hesabı kapattı.

Facebook tarafından konuya ilişkin hazırlanan raporda, Rusya merkezli AdNow isimli bir şirkete ait sosyal medya pazarlaması türü olan influencer pazarlama ajansı Fazze‘nin, söz konusu ağ ile bağlantılarının olduğunu kaydetti. Şirket, hesapların Hindistan, Latin Amerika ve Amerika Birleşik Devletleri’ni (ABD) hedeflediğini de ekledi.

BBC, AdNow’un Moskova’daki merkeziyle iletişime geçmek istediklerini, ancak herhangi bir yanıt alamadıklarını ifade etti. AdNow’un Birleşik Krallık tarafından bir yöneticisinin BBC’ye Fazze’nin kapatıldığını söylediği de belirtildi. Facebook ise Fazze’nin artık platformlarından yasaklandığını kaydetti.

‘Dezenformasyon çamaşırhanesi’

BBC Türkçe‘de yer alan habere göre, Facebook, kapatılan sahte hesapların kasım 2020’de AstraZeneca aşısının insanları şempanzeye dönüştüreceğine dair sahte görseller paylaşan aynı hesaplar olduğunun da altını çizdi. Hesaplar, “Maymunlar Cehennemi” isimli filmlerden alınmış ve üzerine diyaloglar yazılmış görseller kullanılarak insanları aşı karşıtlığı konusunda etkilemeye çalıştı.

Facebook’un istihbarat lideri Ben Nimmo, kampanyayı birkaç siteye içerik olarak yüklenen ve ardından da bu içeriği diğer platformlarda güçlendirilen “bir dezenformasyon çamaşırhanesi” olarak tanımladı. Reddit, Medium gibi diğer sosyal medya ağlarına da gerçekliği olmayan bu paylaşımlar sıçradı. Change.org’da da AstraZeneca aşısının güvenliğiyle ilgili endişeleri dile getiren dilekçeler yayımlandı.

‘Karalama işlemlerinin ikinci dalgası’

Facebook, bu kampanyanın Batı aşılarını karalama girişimlerinin ikinci dalgası olduğunu ifade etti. Ancak, her iki dalganın da başarısız olduğunu ve ilgi görmediğini, gönderilerin neredeyse hiçbirinin beğeni almadığını belirtti.

Oyunu kuralına göre oynamak

Haber: Oya AYMAN

*

Milyonlarca yıldır, dünyanın her yerinde geçerli tek kural var: Doğanın kuralları.

Kuraklığın, sellerin, kirliliğin, iklim krizinin yaşamımızı nasıl etkilediğine artık hemen her gün tanık oluyoruz. Bir zamanlar iklim değişikliğine ve çevre felaketlerine dikkat çekip acil harekete geçmemiz gerektiğini söyleyenleri ”felaket tellallığıyla” yargılayanlar, eleştirilerinin yersiz ve dayanaksız olduğunun farkına varmışlar mıdır bilmiyorum ama doğa ile kurduğumuz ya da kuramadığımız ilişkinin, aldığımız nefes, içtiğimiz su ve yediğimiz ekmekle doğrudan ilişkisi olduğunu söylemek için artık bilimsel kanıta ihtiyacımız yok.

Keşke, demeyeceğim çünkü bunun kimseye faydası yok! Ama geçmişe göz atmamız, bugünle karşılaştırmamız, kendimize sorular sormamız, yanıtlarını bulmamız ve acilen harekete geçmemiz gerektiğinin altını çizeceğim. Ve size bir oyundan bahsedeceğim: Bugün attığımız adımların gelecekte ne tür sonuçlar doğuracağını gösteren, dayandığı veriler ve koyduğu kurallar gerçek, yaşanmış olaylara dayanan bir ”oyun”dan…

Ama önce cevaplarını bulmamız gereken şu sorulara dikkatinizi çekmek istiyorum:

  • Ne yapmadığımız veya ne yaptığımız için bu felaketler başımıza geliyor?
  • Çok geç olmadan neleri değiştirebiliriz?
  • Değiştirmek için ne yapabiliriz?
  • Nereden başlayabiliriz?

En-ROADS İklim Eylemi Oyunu, bu soruların yanıtlarına giden bir yolculuğa çıkarıyor sizi…

Şimdi gözlerinizi kapatın ve hayal edin…

Birleşmiş Milletler’in, tüm dünya ülkelerinden temsilcilerin katılımıyla organize ettiği, iklim krizi konusunda hayati kararların alınacağı bir toplantıdasınız. Öyle ki, insanla birlikte milyonlarca türün neslini sürdürülebilmesi bu toplantıya bağlı… Gezegenimizin yaşanabilir olmaya devam etmesi için, sıcaklık artışına ve aşırı hava olaylarına neden olan karbon emisyonlarının düşürülmesi gerek. Toplantıda, bunun yapılabilmesi için hangi politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini tartışacak, üye ülkelerle birlikte bir yol haritası oluşturacaksınız.

Toplantıya hükümet temsilcilerinin yanı sıra teknoloji, yenilenebilir enerji, fosil yakıt yatırımcısı şirket temsilcileri; sanayiciler; tüccarlar; gıda, tarım ve ormancılık sektöründen temsilciler ile ekoloji ve iklim aktivistleri katılıyor. Siz de bu katılımcılardan birisiniz. Ama gerçekte olduğundan farklı bir rol üstleniyorsunuz. Örneğin, bürokrat iseniz yenilenebilir enerji sektör temsilcisi, aktivist iseniz hükümet temsilcisi olabilir ya da gıda, tarım, ormancılık sektörünü temsil edebilirsiniz.

Toplantının açılış konuşmasını yapan BM Genel Sekreteri, bugünkü gibi yaşamaya devam eder, üretim ve tüketime dair politikalarımızı değiştirmezsek, 21. yüzyılın sonunda sıcaklık artışının 3.6°C olacağını ve bunun da gezegende bildiğimiz anlamda yaşamın sonu anlamına geldiğini hatırlatarak alınacak kararların hayati önemine dikkat çekiyor. Ardından diğer katılımcılarla birlikte sıcaklık artışını 1.5°C’de tutmak üzere ne tür adımlar atılması gerektiğini tartışmaya başlıyorsunuz.

Gerçek veriler ile çözüme odaklanmak

Evet, çıkarlar çatışır, hükümetler aktivistlerle aynı masaya oturmaz, fosil yakıt şirketleriyle pazarlık olmaz vs… Haklısınız ama ecele etmeyin… Eğer tersini yapabilseydik bugün bu noktada olmazdık. İklim Eylemi Oyunu’nun önemi de bu: Tüm tarafların masaya oturup gerçek veriler ve çözüme odaklı bir samimiyetle gezegenin geleceğini tartıştığında iklim krizindeki tırmanmanın durdurulabileceğini ortaya koyuyor.

Paris İklim Anlaşması’ndaki sıcaklık artışının 1.5°C’de sabitlenmesi hedefi için birlikte hareket etmenin gerekliliğini ve tüm paydaşların bakış açılarını fark etmemizi sağlıyor. Bir yandan hedefe ulaşmamızın nasıl mümkün olabileceğini ve atılması gereken adımları, diğer yandan da her bir paydaşın üzerine düşen sorumlulukları ve sıcaklık artışının durması için hangi parametrelerin ne şekilde değişmesi gerektiğini görüyoruz.

Bütün resmi görmek için…

İklim değişikliği karmaşık bir sistem sorunu ve insanlar genellikle bu konuda sistemik bir algıya sahip değil. Enerji üretiminden ormansızlaşmaya, tarım politikalarından atık yönetimine kadar krizi tırmandıran parametrelerin birbirinden bağımsız meselelermiş gibi ele alınması ve kategorize edilmesinin nedeni de bu. Sistemdeki sorunları anlamak ve çözüm yolları üretebilmek için, büyük resme bakmak ve değişkenler arasındaki ilişkileri fark etmek gerekiyor.

MIT Sloan ve Climate Interactive tarafından geliştirilen İklim Eylemi Oyunu’nda kullanılan En-ROADS iklim modeli, iklimi etkileyen tüm değişkenleri gösteren, politika ve sistem değişikliklerine dair çeşitli senaryolar oluşturabileceğimiz, herkesin anlayabileceği şekilde tasarlanmış bir simülatör. Olası iklim eylemleri ve stratejilerinin sonuçlarını ve her eylemin diğer etkenlerle etkileşimlerini görmemizi sağlayarak büyük resmi anlamamıza yardımcı oluyor. Böylece her bir aktör alınan kararların sadece iklimsel etkilerini değil, ekonomik, sosyal, kültürel etkilerini de fark ediyor.

Sıcaklık artışını engelleme hedefine ulaşmanın yolları

Oyunu En-ROADS panelini kullanma ve okuma eğitimini almış kolaylaştırıcılar oynatıyor. BM Genel Sekreteri kimliğiyle oyunda yer alan kolaylaştırıcı, En-ROADS panelindeki altı başlık altında bulunan 18 değişkendeki hareketlerin sonuçlarını katılımcılara açıklıyor. Böylece katılımcılar seçimlerinin olası sonuçlarını da görebiliyorlar. Enerji arzı, ulaşım, binalar, endüstriyel faaliyetler, arazi kullanımı ve tarımsal faaliyetler, ekonomik büyüme ve nüfus artışı, karbon depolama gibi başlıklardaki mevcut durumu, yapılabilecek değişiklikleri ve bu değişikliklerin sıcaklık artışı, sera gazı emisyonu vb. parametrelerde yarattığı etkiyi görebiliyoruz.

Her temsilci grup sıcaklık artışını 1.5°C de tutma hedefine ulaşmak için En-ROADS panelinde bulunan eylemler arasından seçtiği önerilerini sunuyor. Örneğin; ormansızlaşmayı durduracak politikaları hayata geçirmek, yenilenebilir enerji yatırımlarını artırmak üzere teşvik verilmesini sağlamak, ulaşımda elektrikli araçlara geçişi kolaylaştırmak veya olası sıfır karbon enerji teknolojilerine yatırım yapmak…

Müzakereciler 15-20 dakikalık üç ayrı oturumda amaca yönelik politikaların hayata geçirilmesi konusunda tartışıyor, uzlaşmaya çalışıyor. Bütün bu tartışmalar katılımcıların yaratıcılıkları ile renkli bir oyuna dönüşüyor. Örneğin aktivistler kömürden 10 yıl içinde vazgeçmeyi öneriyor, ancak az gelişmiş ülkeler fakirlerin ısınmak için kömüre ihtiyaç duyduğunu bu nedenle yenilenebilir enerji yatırımları yaygınlaşıp ucuzlamadan yapılacak hızlı geçişlerin yoksullar üzerinde en az iklim değişiklikleri kadar baskı yaratacağını söylüyor. Böylece kömürden vazgeçerken bir yandan da yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğine yönelik yatırımların yaygınlaşması gerekliliğini fark ediyorlar.

Ya da sanayiciler yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımları için hükümetlerden teşvik bekliyor ve bu konuda anlaşmaya çalışıyorlar. Oyunun sonunda alınan kararlar ve sistemsel değişikliklerle, 21. yüzyılın sonunda sıcaklığın 3.6°C’den ne kadar aşağıya çekilebildiği belirlenmiş oluyor.

Gerçek veriler sürekli güncelleniyor

En-ROADS paneli, iklim değişikliği hakkında tüm bilimsel veriler taranarak sürekli güncelleniyor; IPCC, IEA gibi bu alanda çalışan bilim insanları ve kuruluşların verileri değerlendiriliyor. Panelin 400 sayfalık bir referans kitapçığı var ve dünya çapında iklim bilimcileri tarafından kullanılan diğer iklim modelleri ile karşılaştırılıyor.

https://www.youtube.com/watch?v=x9xRwhFNMyc

 

İklim Eylemi Oyunu’nu oynayan grupların sayısı tüm dünyada her geçen gün artıyor. Oyunu oynayanlar arasında şirket ya da yerel yönetim temsilcileri ile STK’ler ve eğitimciler var. Türkiye’deki En-ROADS iklim elçilerinden Stratejik Sürdürülebilirlik Danışmanı Pınar Öncel, Tuna Özçuhadar ve Anastasia Laukkanen Çakmak ile birlikte, oyunu bugüne kadar şirketler ve sivil toplum kuruluşlarıyla oynattıklarını söylüyor:

“Oyun oynamanın bir büyüsü var. Oyunda üstlendiğimiz roller empati kurmamızı sağlıyor. Oyunu her kesimden, iklim değişikliği hakkında farklı bilgi seviyesine sahip insanlarla oynayabiliyoruz ve herkesi içine çekiyor, herkes kendi rolüne bürünüyor. 3,5 saat sürmesine rağmen, bittiğinde katılımcılar keşke daha fazla süremiz olsaydı diyorlar, müzakereye devam etmek ve senaryoyu ilerletmek ve özellikle 1.5°C’nin üstünde kaldıysak hedefe ulaşmak istiyorlar.”

Katılımcıların kısıtlı bir zamanda çözüm bulmaya çalışmaları, iklim krizini çözmek için giderek azalan zaman ve acilen harekete geçmemiz gerektiği gerçekliğiyle de örtüşüyor.

Probleme ve çözümlere dair ciddi bir farkındalık ve duyarlılık yaratan İklim Eylemi Oyunu,  katılımcılarda harekete geçme ve kişisel / kurumsal olarak neler yapılabileceği üzerine düşünmeye ve kararlılığa neden oluyor. Pınar Öncel, ”Sadece kendi yaşamımızın değil gelecek kuşakları ve tüm canlıları etkileyecek bir senaryonun neden ve sonuçlarını görmenin duygusal yönden güçlü bir etkisi oluyor. Katılımcılar geleceğe dair umut ve umutsuzluk yelpazesinde duygularını ifade ediyorlar, ancak umutsuzluktan bahsedenler dahi neler yapabileceklerini düşünmeye başlıyor ve sorumluluk hissettiklerini ifade ediyorlar” diye konuşuyor.

Hedefi tutturmak mümkün mü?

Bugüne kadar oyuna katılanların tutturduğu hedef 1.5 ila 2.5°C arasında değişiyor. Oyunu oynadıktan sonra farklı eylemlerin etkisi ve etkileşimini gören kurumlar, kendi iklim stratejilerini gözden geçiriyor, kaynaklarını ve atacakları adımların olası etkilerini daha bütüncül bir perspektiften değerlendirebiliyor. Oyun, çözüm için harekete geçme motivasyonunu artıyor ve böylece gerçek hayattaki rollerine dönen katılımcıların desteğini alan kurumlar, daha güçlü adımlar atabiliyor.

En önemli sonuçlardan biri de şu: Tek bir çözüm yok; birbirini destekleyen ve iklim krizi ile birlikte aynı anda başka birçok soruna da çözüm olabilecek stratejiler geliştirebilir.

İklim Eylemi Oyunu, ”mevcut durum ile ulaşmak istediğimiz gelecek arasındaki mesafeyi nasıl kapatabiliriz” sorusunun yanıtlarını bulmamız için hem araç oluyor hem de iklim krizinde etkili olan sektörlerin aksiyon alabilmesi için gerçekçi bir altyapı sağlıyor.

Türkçe versiyonu da bulunan oyuna katılmak için tıklayın 

 

Ardahan’daki mayıs sineklerinin ölüm uçuşu sona erdi [Foto Galeri]

Ardahan‘da “bir günlükler” ve “mayıs sinekleri” olarak adlandırılan böceklerin yaklaşık 10 gün süren ve “ölüm uçuşu” olarak adlandırılan son uçuşları tamamlandı.

Kent merkezinde yer alan Kura Nehri kıyısında toplanan binlerce sinek, özellikle havanın kararmasıyla Ardahan Köprüsü ile Ardahan Kalesi‘nin alt kısmındaki aydınlatma lambalarının etrafını sardı.

Fotoğraflar: AA

Geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da günlerdir bölgede aydınlatma lambaları etrafında toplanan sineklerin uçuşları ölerek sona erdi.

Yumurtalarını tatlı suya bırakıyorlar

Bu böceklerin yaşam döngüsü gereği ergin ömürleri sadece bir gün sürüyor. Dişiler yumurtalarını genellikle durgun ve tatlı sulara bırakıyorlar.

Bu yumurtalardan çıkan genç bireyler tüm yaşamlarını aylarca sularda sürdürüyor. Ağustos ayında bu genç bireylerin olgunlaşmış olanlarından önce erkek bireyler çıkıyor ve dişileri bekliyor.

Dişiler de çıkar, nesillerinin devamı için çiftleştikten sonra ölürler. Yani ergin ömür uzunlukları sadece bir gün olduğu için ‘bir günlükler’ olarak adlandırılıyorlar.

Orta Doğu’nun en büyük rüzgar enerjisi santralinde elektrik üretimi başladı

Suudi Arabistan’ın ilk, Orta Doğu’nun ise en büyük rüzgâr enerjisi santrali projesinin kısmi olarak tamamlandığı ve santralde elektrik üretiminin başladığı açıklandı.

Projenin yatırımcısı Masdar tarafından yapılan açıklamada projenin ne kadarlık bir bölümünün devreye girdiği bilgisi paylaşılmadı.

99 türbinden oluşacak

Suudi Arabistan’ın Ürdün sınırındaki Cevf bölgesinde inşa çalışmaları devam eden Dumet-ül Cendel projesi tamamlandığında 99 rüzgâr türbininden oluşacak ve 400 MW gücünde olacak.

Yeşil Ekonomi’nin aktardığına göre proje, Birleşik Arap Emirlikleri kamu şirketi Masdar ile Fransız EDF Renewables’ın 500 milyon ABD dolarlık ortak yatırımı ile hayata geçecek.

Şirketler proje için 20 yıllık alım garantisine dayalı yatırım hakkını 2019 yılı Ocak ayında, Megavat-saat (MWh) başına 21,3 ABD Doları teklifleri ile kazanmışlardı.

Hedef 2030’da 16 GW

Bununla birlikte EDF Renewables, nisan ayında yaptığı açıklamada yatırım için finansal kapamanın yapıldığı tarihte projenin seviyelendirilmiş elektrik üretim maliyetinin, ihalenin yapıldığı güne göre yüzde 6,5 gerileyerek 19,9 ABD Doları/MWh olarak gerçekleştiği bilgisini paylaşmıştı.

Projede Danimarkalı rüzgâr türbini üreticisi Vestas’ın 4,2 MW güce sahip V150-4.2MW türbinleri kullanılacak.

Suudi Arabistan rüzgâr enerjisinde 2025 yılına kadar 7 GW, 2030 yılına kadar da 16 GW kurulu güce ulaşmayı hedefliyor.

TFF açıkladı: Stadyumlara aşı olanlar ve hastalığı atlatanlar girebilecek

Türkiye Futbol Federasyonu, (TFF) koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında stadyumlara giriş şartlarını yeniden düzenlediğini açıkladı.

Yeni düzenlemeye göre, stadyumlara sadece koronavirüs aşısı olanlar ve hastalığı atlatanlar girebilecek.

Stadyuma giriş şartlarının detayları

TFF, federasyon yönetim kurulunun dün yaptığı toplantıda aşı olmuş kişilerin son aşı tarihinin 14’üncü gününden itibaren 180 gün süreyle stadyuma seyirci olarak alınabileceği açıkladı:

  • Sağlık bakanlığınca belirlenen aşı takvimini tamamlamış kişiler, son aşı tarihlerini takip eden 14’üncü günden itibaren, Covid-19 geçirmiş kişiler ise izolasyon süreçlerinin tamamlanmasından itibaren 180 gün süreyle stadyuma seyirci olarak girebilecek.
  • Söz konusu yaş grubuna aşı tanımlanması halinde iki ay içinde aşı takvimini tamamlamamaları durumunda stadyumlara giriş izni verilmeyecek.
  • PCR testi yaptırılamayan 12 yaş altındaki çocuklar stadyumlara giremeyecek.

Stadyuma girişler HES kodu kontrolünde

Talimatlardan önce kombine bileti almış ancak aşılarını tamamlamamış kişilerin, maçlardan en fazla 48 saat önce PCR testi yaptırması ve testin negatif çıkması şartıyla stadyuma alınacakları kaydedildi:

  • Talimatın yürürlüğe girdiği tarihten önce kombine bilet satın almış ancak aşı takvimini tamamlamamış kişiler, müsabakadan en fazla 48 saat önce PCR testi yaptırması ve test sonucunun negatif olması şartıyla stadyumlara girebilecek. Ancak söz konusu kombine sahiplerinin, aşı tanımlaması yapılmış grupta olmalarına rağmen 60 gün süre içerisinde aşı takvimini tamamlamamaları halinde, bu kişilere stadyumlara giriş izni verilmeyecek.
  • UEFA’nın güncel uygulamaları göz önünde bulundurularak ve kamu sağlığının korunması amacıyla misafir takım seyirci uygulaması 2021-2022 sezonu boyunca yapılmayacak. Misafir tribünlerine sadece ev sahibi takım seyircisi alınabilecek.
  • Stadyumlarda yer alan protokol ve basın tribünlerine girişler, seyirci giriş koşullarına tabi olacak.
  • Süper Lig ve TFF 1. Lig müsabakalarında seyircilerin stadyuma girişleri, HES entegrasyonu ile e-bilet sistemi üzerinden alınan biletler ile yapılır. Bilet alacak kişilerin, HES kodu bilgilerine e-bilet sistemi uygulayıcısının ulaşmasına onam vermesi gerekmektedir. Kişilere yönelik HES uygulama sorgulamaları localara girecek kişiler ve seyirciler için e-bilet sistemi üzerinden yapılacak, protokol tribününe girecek kişiler için ise e-bilet sistemi veya HES uygulaması üzerinden yapılacak.
  • TFF 2’nci Lig ve TFF 3’üncü Lig’de seyircilerin stadyumlara girişleri, ev sahibi kulübün sorumluluğunda HES kodu kontrolüyle yapılacak.