ABD‘nin New York kentinde, önümüzdeki nisan ayının sonunda binden fazla yerli bitkiyle dolu küçük bir orman ortaya çıkacak .
Manhattan‘daki Roosevelt Adası’nın güney ucunda bulunan 2.700 metrekarelik arazi, kentin ilk cep ormanı olacak. Ormanın yaratıcıları, bunun hem artan biyoçeşitliliğin güzelliğini hem de giderek daha zorlu hava koşullarıyla mücadele eden kent sakinlere somut faydalar getireceğini söylüyor.
‘Kent süngeri’ görevi görüyorlar
1970’lerde Japon botanikçi Akira Miyawaki’nin öncülüğünü yaptığı yoğun, hızlı büyüyen ağaçlar ve çalılar dikme uygulaması, Asya, Avrupa, Afrika, Güney Amerika ve Orta Doğu‘ya yayıldı. ABD’de Los Angeles, Berkeley, Kaliforniya; Portland, Oregon; ve Cambridge, Massachusetts gibi şehirler, daha önce yerel bitki türleriyle mini ormanlar oluşturdu.
Guardian‘ın aktardığına göre, Roosevelt Adası’na ak meşe, Virginia çileği, New York eğrelti otu ve doğu beyaz çamı gibi türler ekecek kar amacı gütmeyen SUGi‘nin kurucusu Elise Van Middelem, “Bugün şehirlerimiz beton üstüne beton haline geldi. Sel geldiğinde ya da çok şiddetli yağmur yağdığında geçirgen yüzeyler kalmıyor. Mini ormanların faydalarından biri de sünger görevi görmesidir” dedi.
Van Middelem, biyoçeşitliliğin tamamen iklim kriziyle bağlantılı olduğuna da dikkat çekti.
En yüksek ‘ısı yükünü’ beyaz olmayanlar omuzluyor
Kentlerde Miyawaki tarzı ormanlar yaratmanın soğutma, gölge, su ve karbon emiliminin yanı sıra kuşlar ve böcekler gibi yabani hayvanlara ev sahipliği yapabilecek ekosistemlerin restorasyonu da dahil olmak üzere bir dizi faydası bulunuyor.
Genellikle kompostla zenginleştirilmiş toprağa ekilen çalı ve gölgelik katmanlarının, güneş ışığı için rekabet ederken yüksek oranda büyüdükleri araştırmalarla kanıtlanmış durumda. Bu yoğun yeşillik parçaları bir kez dikildikten sonra küçük kentsel alanlarda çok fazla bakım gerektirmeden gelişebiliyor.
Manhattan ilçe başkanı Mark Levine, “Küresel ısınmanın olduğu bir dönemde mahalleyi gerçekten serinleten bu tür yeşil altyapı beni heyecanlandırıyor. Bunlardan daha fazlasını yapabiliriz ve yapmalıyız. Bir sonrakini, şehrin zengin bölgelerine göre çok daha az sokak ağacına sahip, düşük gelirli, siyahi topluluklarda görmek isterim” diye konuştu.
Kentlerin ağaç örtüsünü genişletmenin, iklim değişikliğiyle mücadele ve biyoçeşitliliği desteklemenin yan sıra yıl boyu faydaları var: Ağaçlar canlıların bağışıklığını güçlendiriyor ve kan basıncını düşüyor, ruh halini iyileştiriyor, odaklanmayı keskinleştiriyor, enerji seviyelerini artırıyor. Sokak ağaçlarının fazla olduğu bölgelerde yaşayan çocukların astım hastası olma olasılıkları da çok daha düşük.
Sıcaklığın yüksek olduğu günlerde, kötü hava kalitesi, ağaç ve gölge eksikliği ve yetersiz soğutma sistemleri nedeniyle en büyük ısı yükünü ise beyaz olmayanlar ve düşük gelirli vatandaşlar omuzluyor.
American Forests’ Ağaç Eşitliği Puanına göre ABD’deki beyaz olmayan topluluklar, çoğunluğu beyaz olan bölgelere göre ortalama yüzde 44 daha az ağaç örtüsüne sahip. Ağaçların olmaması , binaların, yolların ve diğer altyapının ısıyı emdiği kentsel ısı adası etkisine katkıda bulunurken, bu mahalleleri daha yeşil olanlara göre önemli ölçüde daha sıcak hale getiriyor.
Düşük gelirli, farklı ırklardan olan toplulukların yaşadığı bu bölgelerde yaşayanlara yönelik eşitsizlik, şehirler daha uzun ve daha şiddetli sıcak dalgalarıyla karşılaştıkça, ölümcül hale gelebiliyor. 2022 şehir verilerine göre, siyah New Yorkluların ısıya maruz kalmaktan ölme olasılığı, beyaz sakinlere göre iki kat daha fazla hesaplanmıştı. Geçen yazın en yüksek sıcaklık değerlendirmelerine göre de güney Bronx’un mahallesi, Yukarı Batı Yakası ve Yukarı Doğu Yakası’nın daha zengin bölgelerine göre 4,5C daha sıcaktı .
Maliyeti 10 metrekare başına 200 dolar
Van Middelem’e göre, Roosevelt Adası’ndaki küçük ormanın maliyetinin 10 metrekare başına yaklaşık 200 dolar olarak, toplamda 54 bin dolar olduğu tahmin ediliyor. Mini orman kent yönetiminden kiralanan, kullanılmayan bir bahçe alanında oluşturulacak.
Ekimlerin ise 300’den fazla gönüllünün katılımıyla 6 Nisan’da yapılması planlanıyor.