Köşe Yazıları

Körler Sağırlar – Mehmet Ali Elçin

0

3 Aralık Dünya Engelliler Günü, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Ben kendi kendime “3 Aralık dışında da ara sıra engellilerle ilgili bir şeyler yazayım” dedim. İnşallah kimse düğün değil bayram değil sorusunu sormaz.  “Kutlanıyor” sözcüğünü de bilerek yazdığımı belirteyim. Çünkü gündüz toplantı, akşam üç yıldızlı otelde yemek… Hepsi bu. Daha çok, gündüz şehrin orta halli bir salonunda körler, sağırlar, tekerlekli sandalyeliler ve birkaç zihinsel engelliler bir araya gelirler. O gün şehrin valisinin önemli bir işi vardır, yerine birini yollar. Şehir büyükse büyük şehir reisinin de mutlaka bir yerlerde balık yeme işi vardır. Yanında da viski… Balıkları bile şaşırtan bir yeme içme şekli. Neyse ne diyorduk? Ha özürlüler. Öyle demeyim mi? Neden? Engelli engelli. Özürlü dediğim için özür diliyorum. Yahu bizde de hiç insaf yok.

Ama siyasiler bu fırsatı kaçırmazlar. Sunucunun gözü de zaten bu siyasilerdedir, protokoldedir. Körleri topalları kim ne yapacak. Evet evet şu anda sunucunun sesi geliyor. Duymuyor musunuz?

– Değerli konuklar, Cumhur Kalk Partisinin il başkanı da aramızda. Herkes ayağa kalksın. Duymayanlar ve ayağı sakat olanlar hariç. Kendilerine hoş geldiniz diyor bu mutlu günde aramızda görmekten – bazılarımız görme engelli olsa da- mutluluk duyuyoruz ,her ne kadar bazılarımız işitme engelli olsa da. Hatta mutluluktan bazılarımız (yürüyemiyorsak da) uçuyoruz.  Evet uçuyoruz. Neredeyse başımız göğe değecek. Aha şu anda milletvekilimiz sayın falan filanoğlu da aramızda. Biraz sonra Cumhur Kalk Partisinin değerli başkanı bize” sakat kalmak engelli olmak vatan içinse gerisi fasa fiso diyecek. Ulu önder Atatürk ne demiş ‘benim sakatım düşman sakatına  benzemez. Onlar rahat yaşarlar bizimkiler rezilliğe katlanır.’ Mayın size vız gelir. Kolun da kopsa ayağın da kopsa aldırış etme. Kahramanlık Hareket Partisinin de ilçe başkanı aramızda. Belki biraz sonra “Siz halinize şükredin. Çanakkale’de sakatlananlar vatan sağolsun demedi mi” diye bizleri azarlayacak.” Pak Partinin de Allahın izniyle il başkanı ilçe başkanı da buradalar. Allah onlardan dört buçuk milyon kere razı olsun. Şu ayağı tek olanlara getirdiğimiz ayakkabıları da dağıtın. Yalnız kutularını atmayın. İsraf haramdır. Bakın bir çift ayakkabıdan iki kişi faydalanıyor. Onlar da “Takdiri ilahi deyip kadere inanmadığımız için bize bağırıp çağıracaklar.”

İşte,  bütün partilerin kadın kolları da geldi. Yanlış anlaşılmasın sadece kolları değil bütün organlarıyla geldiler. Çoğu da sarışın sarışın. Saçlar yaptırılmış. Ooo belediye başkanımızın yardımcısının muavini de buradalar. Halkı ve engelliyi düşünmek bu mutlu günde mutluluktan mutluluk gözyaşı akıtmak ne güzel. Çiçekler kuşlar ne güzel.Dağlar ne güzel, kayak yapmak soğukta kanyak içmek ne güzel. Soğuktan it gibi titreyenleri kömür yaktı diye azarlamak ne güzel. Gök mavi, tarla sarı memleketimiz ne güzel. Mevla neylerse güzel eyler. “Eskileri atın, biz yenileri getirin” diyen  aday adayları da hepsi buradalar. Sizler de hoş geldiniz. Daha doğrusu eski ve yeni aday adaylarımız topyekün olarak hoş geldiniz.

Sonra mı? Her aday, her siyasi, ellerine geçirdikleri körler ve bedensel engellilerle fotoğraf çektiriyor. (Sağırlarla nedense kimse fotoğraf çektirmiyor.) Engelliler dernek başkanı konuşmaya başladığında, sarısı, boyalısı, kahramanı, demokratı, diktatörü, tüm kadın ve gençlik kolları -sadece kolları değil bütünüyle hepsi- aday adayları, vekiller ve tüm başkanlar salonu terk ediyor. Kalıyoruz zihinsel engelliler, bedensel engelliler, körler, sağırlar biz bize. Sonraki konuşmaları körler ve sağırlar yapıyor. İşte “körler sağırlar birbirini ağırlar” sözünün çıktığı yer tam da burası. Kusura bakmayın siyasiler. Fotoğraf çektirip çektirip hemen gittiğinizden dolayı sizlerin söyleyeceklerinizi tahmini olarak yukarda yazdık. Beğenmiyorsanız kalaydınız da siz konuşsaydınız.

13 Mehmet Ali Elçin

 

 

Mehmet Ali Elçin

Zihinsel Engelli Birey Velisi

You may also like

Comments

Comments are closed.