İklim KriziManşetTürkiye

Kadıköy’de küresel iklim grevi: Ya hepimiz varız, ya hiçbirimiz yok!

0
Fotoğraf: Cansu Acar

Youth For Climate (YFC) Turkey ve Fridays For Future‘dan gençler 15 Eylül’de Kadıköy‘de fosil yakıtların kullanımı sebebiyle insanlık dahil yok olmakta olan türler için cenaze töreni ve basın açıklaması yapacak.

“Birlikte, gezegenimizi ve üzerinde yaşayan insanları onurlandıran ve sonraki nesiller için fosil yakıtsız, güvenli bir geleceği şekillendirebiliriz” diyen gençler, vatandaşlara çağrıda bulunuyor:

“Artık fosil yakıtlara son vermeliyiz. Sen de var mısın?”

Eylem, Kadıköy İskele Meydanı’nda saat 17.00’da gerçekleştirilecek.

Bilim insanlarının yıllardır fosil yakıt bağımlılığının korkunç sonuçları konusunda sürekli uyarıda bulunduklarını hatırlatan gençler bunların sonuçlarından etkilenen toplulukların ise bunun feci etkilerine tanıklık ettiğine dikkat çekti.

Fotoğraf: Cansu Acar

‘En ayrıcalıklar ultra yaşamlarında, dezavantajlılar krizin ön safında’

Fosil yakıt bağımlılığının feci sonuçlarından etkilenen toplulukların yine de kenara itildiklerini belirten gençler, şu ifadeleri kullandı:

“En zengin uluslarımızın liderleri, sera gazı emisyonlarını azaltmayı başaramadı ve en ayrıcalıklı yüzde 1, ultra yaşamlarına devam ederken, en savunmasız olanlar, kendi yaratmadıkları bir krizin ön saflarında kalmaya devam ediyor. Zaten marjinal ve dezavantajlı topluluklar, dirençleri gerilirken en kötü etkilerle karşı karşıya kalıyorlar.

Fosil yakıt endüstrisi açgözlülük ve sömürüyle çalışıyor, kendi ceplerini doldurmak için başkalarının hayatını feda ediyor. Kömür, petrol ve gaza olan bağımlılığımız, gezegenimize ve toplumumuza büyük zarar veriyor ve en yüksek zararı En Çok Etkilenen Kişiler ve Bölgeler (MAPA- Most Affected People and Places) alıyor. Fosil yakıt endüstrisi, katlanarak daha fazlasını nakite çevirirken, sübvansiyonlar, yatırımlar ve ödemeler için milyarlarca dolar talep ediyor.”

‘Ya hepimiz varız ya hiçbirimiz yok’

YFC TR iklim aktivisti Maya Özbayoğlu, yaz boyunca dünya çapında yine yeni sıcaklık rekorlarının kırıldığına dikkat çekerek şunları açıkladı:

“Bu yaz boyunca dünya çapında yine yeni sıcaklık rekorları kırıldı. Milyonlarca insan iklim felaketlerine maruz kalırken, kendi ülkemizde doğa savunucuları gözaltına alınırken, Akbelen’deki gibi 780 dönümlük ormanlık alanda ekokırım suçu işlenirken nasıl kollarımız bağlı olabilir? Topluca harekete geçmemek bir seçenek değil artık. Ya hepimiz varız ya hiçbirimiz yok. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin dediği gibi, artık global ısınma çağı bitti, global kaynama çağı başladı.”

‘Gelecek nesillerin kaos ve yıkımla yaşamasına izin mi vereceğiz?’

YFC TR iklim aktivisti Atlas Sarrafoğlu ise “Dünya, 2030 yılına kadar 1.5℃ sınırında kalmamız gerekenden yüzde 50 daha fazla fosil yakıt üretme yolunda ilerliyor. İnsanlık bir yol ayrımında. Fosil yakıtlara son verme ve yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçme zamanı! Şimdi bir medeniyet olarak nasıl devam etmek istediğimize karar verme zamanı!” ifadelerini kullanarak grev için çağrıda bulundu:

“Herkes için yaşanabilir, adil, eşitlikçi bir gelecek yaratabilecek miyiz? Yoksa şimdiki ve gelecek nesillerin kaos ve yıkımla yaşamasına izin mi vereceğiz? Dünyanın farklı yerleri Gezegenin yaşam destek sistemleri parçalanıyor ve çevremizin geri kazanılması gerekiyor. İklim krizi bir fosil yakıt krizidir. Peki sizler daha ne kadar etrafımızda olup bitenlere, gün gibi apaçık, herkesin görebileceği kadar açık gerçeklere olmuyormuş gibi davranmaya devam edeceksiniz? Grevimize katılın!”

‘Yeni sömürgeciliğin zincirleri’

Fosil Yakıtlar Çağı’nı sadece gezegenimiz ve hayatta kalabilmemiz için değil, aynı zamanda ‘yeni sömürgeciliğin zincirlerinden kurtulmak için de sonlandırmalıyız” denilen açıklamada, gençler ayrıca fosil yakıt çıkarmanın, bir sömürü hakimiyet döngüsünü sürdürdüğünü vurguladı.

Shell, BP, ExxonMobil, Total Energies, Chevron, Pemex, Petronas, BHP, Rio Tinto, Shenhua gibi çok uluslu ve ulusal şirketlerin yozlaşmış siyasi elitlerin çıkarları için insanları ve çevreyi sömürerek kırsal, periferik ve savunmasız topluluklara saldırdığına da dikkat çeken gençler açıklamalarında şunlara yer verdi:

“Sesini yükseltenlerin, ekosistemlerin, toplulukların ve gezegenimizin yaşam hatlarının feci yıkımına tanık olanların sesini susturmak, yalnızca küçük bir azınlığın ‘ekonomik kazancı’ pahasına devam ediyor… Ortaya çıkan çevresel bozulma, bir sömürgecilik sistemini yoğunlaştırarak ve sürdürerek ve doğayı savunmak için mücadele edenleri suçlu durumuna düşürerek, iklim değişikliğine karşı savunmasızlığı şiddetlendiriyor.”

27 Eylül Küresel İklim Grevi- Torino

Gençler ne istiyor?

Halkların ayağa kalktığını, fosil yakıt endüstrisine karşı savaş verdiklerini belirten gençler, “Yeni boru hatlarının genişlemesine ve pek çok cana mal olan maden çıkarma uygulamalarının yaygınlaşmasına direniyoruz. Yeşil kapitalizmin, sonsuz ekonomik büyüme ve ‘yeşil dönüşüm’ adına insanları ve doğayı sömürerek açtığı binlerce maden gibi, desteklediği yanlış çözümlerle karşı karşıyayız. İşlerin her zamanki gibi devam etmesine meydan okuyoruz” dedi ve ekledi:

“Pandemi bize zaten ‘normalin’ güvenli olmadığını gösterdi ama sistemi yönetenler statükoyu sürdürüp o bozuk, geleceğimizi tehdit altına alan yaşama geri dönmeye karar verdiler. Durumun aciliyetini anlamak için daha ne kadar dünya rekorunun kırılması gerekecek? Daha ne kadar insanın ölmesi, evini ve yakınlarını kaybetmesi gerekecek? Bu Temmuz 120 bin yıl boyunca dünyanın şahit olduğu en sıcak Temmuz‘u yaşadık. Gençler olarak bu kadar ekokırıma yeter diyoruz. Fosil Yakıtlar Çağına son vermek için mücadelemize devam ediyoruz.”

Gençlerin 15 Eylül’de yapacağı Küresel İklim Grevi talepleri ise şöyle:

  • Yeni ve mevcut fosil yakıt projelerini elden çıkararak fosil finansına bir son verilmesi.
  • Tüm fosil yakıtlardan hızlı, adil ve eşitlikçi bir şekilde aşamalı olarak çıkılması, sorumlulukların ve kazançların farklı paydaşlar arasında özellikle tarihsel olarak ötekileştirilmiş ve kırılgan topluluklara özen göstererek, adil bir şekilde yeniden dağıtılmasını sağlanması.
  • Yurttaş toplulukların enerji projelerine büyük yatırımlar yapılması.
  • İklim krizinden ve yapısal nedenlerinden etkilenen topluluklara verilen zararların tazmini ve ayrıca fona ödeme yapan tarihsel kirleticilere özel vurgu yaparak Kayıp ve Zarar Fonu’nun uygulanması.

 

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.